Kaygı motive ediyor fazlası zarar veriyor

Güncelleme Tarihi:

Kaygı motive ediyor fazlası zarar veriyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2021 00:26

Yaklaşan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) öncesi sınav kaygısıyla ilgili uyarılarda bulunan Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Oğuztürk, “Sınav kaygısı, kişinin sınav sonucunda elde edeceğini düşündüğü akademik başarısızlığı genelleyerek bunu ‘kişiliğinin başarısızlığı’ olarak algılanmasından kaynaklanan dolayısıyla öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasını engelleyen ve başarının düşmesine yol açan ileri derecede bir kaygı durumudur” dedi.

Haberin Devamı

“Aslında sınav kaygısı gerekli ve faydalıdır. Öğrenciyi bir amaç edinmeye motive eder. Faydalı olmayan, yoğun ve aşırı kaygıdır” diyen Prof. Dr. Ömer Oğuztürk, şunları söyledi:
“Yoğun kaygı ile salgılanan ‘adrenalin’ hormonu korku ve paniğe neden olabilir. Böylelikle yoğun kaygı ile öğrenciler sınav sırasında mevcut bilgilerini unutur ve bu durum öğrencilerin başarısının düşmesine neden olabilir. Burada şu iki kavramı birbirinden ayırmak gerekir. Birincisi ‘korku’, diğeri ise ‘kaygı’dır. Korku, kaygının daha yerleşik bir biçimidir. Korkuda gerçekçi bir fiziksel tehdit söz konusudur. Örneğin; akrepten korkarız. Kaygı ise yaşanan durumlarda benliğe yönelik sanal bir tehdittir. Girdiğimiz sınavlar bizi korkutmaz, kaygılandırır.

Kaygı motive ediyor fazlası zarar veriyor


CİDDİ RUHSAL TAHRİBAT YARATABİLİYOR

Haberin Devamı

Öğrencinin sınavlar yaklaştıkça heyecanı artıyorsa, uyku düzeni bozulmuşsa, karın ağrısı, bulantı ve kusması, baş dönmesi varsa, kalp atışları hızlıysa, öğrencide özgüven eksikliği, huzursuzluk, içe kapanma, ilişki kurmada güçlük, olumsuz benlik algısı, unutkanlık, bilgi transfer edememe, dikkat ve konsantrasyon güçlüğü bulunuyorsa bu durumda öğrenci için ‘korku’dan değil ‘sınav kaygısı’ndan bahsedilebilir. Özellikle sınav dönemlerinde yaşanan bahsettiğimiz yoğun kaygı, öğrenci ve yakınlarının ruhsal durumlarında ciddi tahribata neden olabileceği gibi, bu kişilerde kaygının yanı sıra umutsuzluk, çaresizlik, karamsarlık, kendine veya başkalarına karşı yoğun öfke, hatta sınavla ilgili kabuslar görmeye kadar olumsuz duygular dahi yaşanabilir. Yoğun kaygı kişiyi zorlar, zihinsel becerilerini ciddi anlamda zayıflatır. Kaygı, bir yerde organizmaya o kadar hakim olur ki kişinin bilgiyi transfer etmede, dikkatini bir yerde toplama ve anlamada yeteneklerini sekteye uğratır. Bu durum kişinin ders çalışmasına engel olduğu gibi, becerilerini kullanmasını da zorlaştırır.

MAHCUP OLMA HİSSİ KAYGI SEBEBİ

Haberin Devamı

Sınav kaygısının birçok nedeni vardır ama bunların içerisinde ikisi öğrenci için çok önemlidir. Birincisi öğrencinin sınavla ilgili ‘eksiğinin’ olması, yani öğrencinin konulara tam hakim olmayışıdır. Daha doğrusu öğrencinin ‘hazır olmaması’dır. Öğrencinin bu nedenden dolayı sınav kaygısı kaçınılmaz olur. Bu durumda, öğrencinin sınav kaygısıyla baş edebilmesi gerçekçi hedefler oluşturarak iyi bir programlama ile birlikte eksiklerini gidermek için çaba harcaması ile mümkündür. Öğrencide sınav kaygısını oluşturan ikinci neden ise sınavda başarısız olursa bütün insanların kendisini ‘yargılayacakları’, ‘mahcup olacağı’ ve ‘toplumsal utangaçlığının artacağı’ düşüncesidir. Bundan dolayı, öğrencinin olumsuz düşünceleri kendisini esir almaya başlar. Bu düşünceler şunlardır:
‘Ben bu sınavı başaramazsam aileme olan borcumu ödeyemem.
Ben bu sınavı başaramazsam kendimi ispat edemem.
Ben bu sınavı başaramazsam ailemin yüzüne bakamam.
Ben bu sınavı başaramazsam benim yeteneğimden şüphe edecekler.
Ben bu sınavı başaramazsam ileriye yönelik projelerim bir hiç olacak.’

BAŞARI BASKISINDAN VAZGEÇİLMELİ

Haberin Devamı

Bu tür düşüncede olan çocuklar için paniklemeden, elden geldiğince bilgi birikimlerini arttırmak ve hissettikleri kaygının azaltılmasında onlara yardımcı olacak çalışma stratejileri geliştirmek gerekir. Aile öğrenciye başarı baskısı yapıyorsa bundan vazgeçip çocuğu ile yeni bir ilişkinin temelini atarsa, çocuğun sınav kaygısını oluşturan olumsuz düşüncelerinde azalma olur. Diğer taraftan; otoriter aile ve ebeveyn tutumu, sıkı disiplin uygulamaları, anne – babaların mükemmel çocuk beklentisi, çocuğun başkaları ile kıyaslanması, notla tehdit edilmesi ve cezalandırılması gibi olumsuz tutum ve davranışlar öğrenci üzerindeki kaygıyı tetikler. Bu durumun önüne geçebilmek için öncelikle ebeveynler çocuğu çok iyi tanımalı, ondan yapabildiğinden fazlasını beklememeli, olumsuz eleştirilerden ve etiketlemelerden kaçınmalıdır. Anne ve babalar, çocuklarına her konuda karşılıksız sevgi vermeli, sınavda başarısız olmaları durumunda sınavın bir son olmadığını dile getirmelidir. Ailelerin çocukların olumsuz davranışlarına yönelik yapıcı öneriler sunması, bunun yanı sıra daha önce elde ettikleri başarıları hatırlatarak güç vermeleri ve onları cesaretlendirmeleri uygundur. Bunların dışında öğrencilerin sınav kaygısıyla başa çıkmak için şunları yapması uygun olacaktır:
-­ Gevşeme egzersizleri.
-­ Doğru nefes egzersizleri.
­- Olumsuzluğu bir kenara bırakıp olumluya odaklanmak.
-­ Gerçekçi hedefler oluşturmak.
-­ Sınav sonucu ile ilgili olumsuz senaryolar kurmak yerine sınava konsantre olmak.
-­ Sınava planlı, programlı çalışmak.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!