Şenay Eserdağ

Cinsel isteksizlik nedir, cinsel isteksizliğinin sebepleri nelerdir?

7 Ocak 2020
Özellikle uzun süreli ilişkilerde bir süre sonra cinsel isteksizlik söz konusu olabiliyor. Cinsel isteksizliğe neden olan birçok faktör var. Cinsel Terapist ve Uzm. Dr. Şenay Eserdağ, cinsel isteksizlik nedenleri ve tedavi yöntemlerini sizler için çözüm önerilerinde bulundu.

CİNSEL İSTEKSİZLİK NEDİR?

Cinsel ilişkinin başlangıç noktasını, cinsel istek oluşturmaktadır. Cinsel isteği tetikleyen pek çok etmen söz konusudur. Bunlar; duyusal, işitsel gibi 5 duyu organımıza hitap eden algılardır. Cinsel isteksizlik, tüm bu algılara rağmen cinsel isteğin oluşmamasına denir.

EN YAYGIN ŞİKÂYETLER ARASINDA YER ALIYOR

Ülkemizde, kadınların yüzde 20’sinde cinsel isteksizlik sorunuyla karşılaşılmaktadır. Yaş faktörü de cinsel isteksizliği fazlasıyla etkiler. 18-24 yaş grubu kadınların yüzde 32'si; 30-34 yaş grubu kadınların yüzde 30’u, 35-39 yaş grubunda yer alan kadınların ise yüzde 38’inde cinsel isteksizlik görülmektedir.

CİNSEL İSTEKSİZLİĞİN NEDENLERİ NELERDİR?

Cinsel isteksizliğin oluşmasına neden olan psikolojik faktörler arasında kendine güvensizlik, vücudunu beğenmeme, bazı psikolojik travmalar, partner ile yaşanan sorunlar, stres, cinselliğe dair yeterli bilgiye sahip olmama, depresyon gibi nedenler bulunmaktadır. Aynı zamanda uzun süre cinsel birliktelik yaşamamak, toplumsal baskılar gibi sebeplerde kişinin cinsel isteğini düşürebilmektedir. Psikolojik sebeplerin yanı sıra; böbrek, karaciğer ve kalp yetmezliği, şeker hastalığı, doğum kontrol hapları, antidepresan ve kortizon ilaçları, yaşlanma ve menopoz, parkinson gibi nörolojik hastalıklar da cinsel isteksizliğe neden olmaktadır. Bunun dışında, vulvar vestibulitis, endometriosis, genital organlarda yer alan iltihaplar, vajinal kuruluk da ilişki sırasında ağrıya bağlı cinsel isteksizliğe neden olabilir.

Cinsel isteksizliğe neden olan 3 önemli sebep ise:

VAJİNAL KURULUK

Bazen cinsel uyarılmanın azlığı vajinal kuruluğa neden olur, bazen de vajinal kuruluğa bağlı isteksizlik sorunu gelişir Vajinal kuruluğun oluşmasında birçok faktör etki etmektedir. Bunlar: psikolojik, dönemsel ve yapısal faktörlerdir. Cinsel ilişki yaşanırken vajinal kuruluğun olması ağrıya, acıya neden olur ve cinsel birlikteliğin gerçekleşmesini engeller. Ayrıca, mantar enfeksiyonlarına davetiye çıkartır. Vajinal kuruluk; emzirme ve menopoz dönemleri, prolaktin hormonunun yükselmesi (hiperprolaktinemi), vajinal enfeksiyonlar, korku ve kaygı, isteksizlik, depresyondan kaynaklı ilaç kullanımı nedeniyle olmaktadır. Vajinal kuruluğun nedeni belirlendikten sonra ona uygun bir şekilde tedavi yöntemi uygulanmaktadır.

VULVAR VESTİBULİT SENDROMU

Kesin olarak nedeni belirlenemeyen vulvar vestibulit sendromu da cinsel birlikteliklerde sıkıntılara neden olmaktadır. Vajinanın girişinde bulunan ‘’vestibulum’’ olarak adlandırılan bölgeye dokunulduğunda aşırı düzeyde ağrı ve acı hissedilmesi, hastalığın belirtisini oluşturmaktadır. Uygulanacak cerrahi yöntemler ve egzersizlerle sorun çözülebilmektedir.

CİNSEL İLİŞKİDE AĞRI (DİSPARONİ)

Cinsel birliktelik esnasında hissedilen acı, ağrı, yanma gibi durumlara ‘’disparoni’’ adı verilmektedir. Disparoni, ikiye ayrılır: ağrının vajina girişinde hissedilmesiyle oluşan ‘’yüzeysel disparoni’’ ve ağrının kasık bölgesinde hissedilmesiyle meydana gelen ‘’derin disparoni’’. Çoğu kadın utandığı, korktuğu, geçici olduğunu düşündüğü için doktora gitmemektedir. Ancak bu sorun cinsel ilişkilerde isteksizliğe, orgazm olamamaya ve erkek eşlerde de birçok soruna neden olmaktadır.

YÜZEYSEL VE DERİN DİSPARONİ NEDENLERİ NELERDİR?

Yüzeysel disparoni nedenlerine bakacak olursak; vajina girişinin dar olması, vajinal enfeksiyonlar, dış genital hastalıklar, bartholin absesi ve kistleri, vajina içindeki perdeler, kızlık zarından kaynaklanan sorunlar bu ağrıyı tetikleyen sebepler arasında yer almaktadır. Derin disparoni nedenleri ise; yumurtalık kistleri, endometriosis hastalığı, pelvik apseler, sezaryen ameliyatı sonrası yapışıklık gibi jinekolojik problemler sonucunda ortaya çıkar. Ancak hastalık, psikolojik nedenlerden dolayı da meydana gelebilmektedir. Bu sorunlar bazı cerrahi işlemler veya cinsel terapiler ile çözüme ulaştırılmaktadır.

PEKİ, CİNSEL İSTEKSİZLİK TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?

Cinsel isteksizlik problemi yaşayan bireylerin ilk olarak jinekolojik muayene olması gerekmektedir. Eğer ki hastalığın nedeni psikolojik kaynaklıysa; kişi cinsel tedavi altına alınır ve "bilişsel davranışsal terapi" uygulanır. Bu şekilde bireye, cinselliğe dair bilgiler aktarılır. Altta yatan cinsel travmalar tedavi edilmelidir. Evlilik içerisinde yaşanan sorunlar içinse, çiftlere evlilik terapisti önerilmektedir. Erken boşalma, sertleşme gibi sorunlar yaşayan erkek eşler için de, bu tedavi süreci boyunca destek sağlanır. Hastalığın tedavisi genelde 8 ila 15 seansta çözümlenmektedir. Sorun ağrıya bağlı cinsel isteksizlik ise öncelikle ağrı sorunu ortadan kaldırılmalıdır.

Cinsel ilişkinin başlangıç noktasını, cinsel istek oluşturmaktadır. Cinsel isteği tetikleyen pek çok etmen söz konusudur. Bunlar; duyusal, işitsel gibi 5 duyu organımıza hitap eden algılardır. Cinsel isteksizlik, tüm bu algılara rağmen cinsel isteğin oluşmamasına denir.

Ülkemizde, kadınların yüzde 20’sinde cinsel isteksizlik sorunuyla karşılaşılmaktadır. Yaş faktörü de cinsel isteksizliği fazlasıyla etkiler. 18-24 yaş grubu kadınların yüzde 32'si; 30-34 yaş grubu kadınların yüzde 30’u, 35-39 yaş grubunda yer alan kadınların ise yüzde 38’inde cinsel isteksizlik görülmektedir.

Cinsel isteksizliğin oluşmasına neden olan psikolojik faktörler arasında kendine güvensizlik, vücudunu beğenmeme, bazı psikolojik travmalar, partner ile yaşanan sorunlar, stres, cinselliğe dair yeterli bilgiye sahip olmama, depresyon gibi nedenler bulunmaktadır. Aynı zamanda uzun süre cinsel birliktelik yaşamamak, toplumsal baskılar gibi sebeplerde kişinin cinsel isteğini düşürebilmektedir. Psikolojik sebeplerin yanı sıra; böbrek, karaciğer ve kalp yetmezliği, şeker hastalığı, doğum kontrol hapları, antidepresan ve kortizon ilaçları, yaşlanma ve menopoz, parkinson gibi nörolojik hastalıklar da cinsel isteksizliğe neden olmaktadır. Bunun dışında, vulvar vestibulitis, endometriosis, genital organlarda yer alan iltihaplar, vajinal kuruluk da ilişki sırasında ağrıya bağlı cinsel isteksizliğe neden olabilir.

Cinsel isteksizliğe neden olan 3 önemli sebep ise:

Bazen cinsel uyarılmanın azlığı vajinal kuruluğa neden olur, bazen de vajinal kuruluğa bağlı isteksizlik sorunu gelişir Vajinal kuruluğun oluşmasında birçok faktör etki etmektedir. Bunlar: psikolojik, dönemsel ve yapısal faktörlerdir. Cinsel ilişki yaşanırken vajinal kuruluğun olması ağrıya, acıya neden olur ve cinsel birlikteliğin gerçekleşmesini engeller. Ayrıca, mantar enfeksiyonlarına davetiye çıkartır. Vajinal kuruluk; emzirme ve menopoz dönemleri, prolaktin hormonunun yükselmesi (hiperprolaktinemi), vajinal enfeksiyonlar, korku ve kaygı, isteksizlik, depresyondan kaynaklı ilaç kullanımı nedeniyle olmaktadır. Vajinal kuruluğun nedeni belirlendikten sonra ona uygun bir şekilde tedavi yöntemi uygulanmaktadır.

Kesin olarak nedeni belirlenemeyen vulvar vestibulit sendromu da cinsel birlikteliklerde sıkıntılara neden olmaktadır. Vajinanın girişinde bulunan ‘’vestibulum’’ olarak adlandırılan bölgeye dokunulduğunda aşırı düzeyde ağrı ve acı hissedilmesi, hastalığın belirtisini oluşturmaktadır. Uygulanacak cerrahi yöntemler ve egzersizlerle sorun çözülebilmektedir.

Cinsel birliktelik esnasında hissedilen acı, ağrı, yanma gibi durumlara ‘’disparoni’’ adı verilmektedir. Disparoni, ikiye ayrılır: ağrının vajina girişinde hissedilmesiyle oluşan ‘’yüzeysel disparoni’’ ve ağrının kasık bölgesinde hissedilmesiyle meydana gelen ‘’derin disparoni’’. Çoğu kadın utandığı, korktuğu, geçici olduğunu düşündüğü için doktora gitmemektedir. Ancak bu sorun cinsel ilişkilerde isteksizliğe, orgazm olamamaya ve erkek eşlerde de birçok soruna neden olmaktadır.

Yazının Devamını Oku

Kilitli bedenler (Vajinismus)

26 Kasım 2019
Bizim toplumumuzda çok sık rastlanan ama tabii ki toplumsal tabular nedeniyle konuşulamayan bir nevi ‘’vajinanın dokunulmazlığı’’ olarak karşımıza çıkan vajinismus nedir, ne değildir?

Çok büyük aşk ve cinsel arzuyla bir araya gelen çiftin, hayalini kurdukları ilk birleşme heyecanı nasıl olur da bir kabusa dönüşebilir? Gerçekten eşini seven birleşmeyi arzu eden bir kadın tam da o anda nasıl oluyor da eşini itip hiç olmadığı biri gibi davranabiliyor? Yoksa gerçekten eşini arzulamıyor mu? Tüm bu sorular vajinismus sorunu yaşayan çiftin aklını kemirip ilişkilerinin en güzel en arzulu zamanlarını kabusa çevirebiliyor.

Vajinismus; partnere karşı hissedilen duygularla, aşkla, onu isteyip istememekle ilgili bir durum değil. Vajinismus sadece bir içe alım bozukluğu; istemsizce kasılma, birleşmeyi istemesine rağmen gerçekleştirememe durumudur. Aslında çok yaygın görülse de pek tabii konunun mahremiyeti nedeniyle konuşulamıyor.

[fotogaleri=3189,2836]

Peki bu durumu yaşayan, ne olduğunu anlayamayan, çaresiz ve anlaşılamayan hisseden çoğu zaman da kendini suçlayan bir kadın ne yapmalı? Öncelikle bu bir başarı, beceri ve yetenek sorunu değil. Pek çok kadın herkesin yapabildiğini ve kendisinin yapamadığını düşünerek kendini suçluyor ya da bu sorunu kendine yakıştıramıyor. Bu bir eğitim ve genel kültür sorunu değil, nitekim kendisi doktor olan hatta kadın doğum uzmanı olan pek çok vajinismus hastası da olabiliyor. Bizler hastalıklarımızı bilinçli olarak seçmiyoruz. Hayat yolunda karşımıza çıkan sorunu çözebilmek ve yolumuza sağlıkla devam edebilmek için öncelikle problemi kabullenmemiz gerekiyor. Bu durumda önce kabul sonra çare arayışına girmek en sağlıklı yaklaşım olacaktır. “Neden ben?” demeden, sorunu büyütmeden ve de ilişkiyi de yıpratmadan.

Vajinismus beklemekle kendi kendine düzelebilen bir sorun olmuyor genelde. Aylar, yıllar geçtikçe pek çok başka sorunu da beraberinde getirebiliyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen iyi haber ise vajinismus tüm cinsel fonksiyon bozuklukları içerisinde tedavisi kısa sürede ve kalıcı bir şekilde yapılabilen bir problemdir. Yeter ki büyütmeden, çaresizlik duygusunu derinleştirmeden bu konuda yetkin bir uzmana başvurulsun. İnsan psikolojisi ve biyolojisi her zaman çok net anlaşılamıyor. Sorunlarımızı çözmek için bir uzmana başvurmak, hayat yolunda zaman zaman problemlerle karşılaşmak kadar doğal. Hiç bitmeyecek diye düşündüğümüz sorunların çözümü bazen sandığımızdan çok daha kolay olabiliyor.

Yazının Devamını Oku

Kadınların korkulu rüyası: Vajinismus

22 Temmuz 2019
Kadınların bir kısmı cinsel ilişki sırasında bir noktada acı çekmektedir. Bazı kadınlar için bunun nedeni, vajinanın açılışındaki kasların istemsiz olarak kasılmasına neden olan ve az bilinen bir durumdur. Vajinismus olarak adlandırılan bu durum, cinsel ilişki veya jinekolojik muayeneler sırasında ağrıya neden olabilir ya da cinsel birleşmeyi tamamen imkansız hale getirebilir.

Pelvik taban kasları vajina, mesane ve uterusu çevreleyen kaslardır; vajinismus ile bu kaslarda istemsiz olarak spazm olur. Cinsel ilişki sırasında ağrı meydana gelebilir, bu da ilişkiyi acı verici hatta imkansız hale getirir.

Vajinismusta, bu sağlıksız kas spazmı durumundan dolayı ağrılı ilişki veya ilişkiye girememe sorunu yaşanır. Bu, genellikle tüm sosyal ilişkileri kapsayan duygusal bir acı ve kaçınma döngüsüne yol açar. Ne yazık ki, kadınlar genellikle hak ettikleri ve ihtiyaç duydukları yardımı almadan uzun yıllar vajinismus sorunu ile yaşar. Birçok kadın, bunun psikolojik bir sorun olduğunu bilmeden fiziksel bir sorun olduğunu düşünür. Pek çok kişi bu sorunun sadece kendisinde olduğunu düşünerek hiç kimseyle paylaşmaz.

Oysaki vajinismusun, pelvik taban fizyoterapisi ile başarılı bir şekilde tedavi edilmesi mümkündür.

Vajinismusun en yaygın nedenlerinden bazıları anksiyete, stres, travmatik olaylar, kötüye kullanım öyküsü, sırt ağrısı, idrar veya anormal nefes tutma şekilleri, travmatik doğum deneyimi, kalçalarda yaralanma, SI eklemleri veya menopozdur.

Vajinismus tedavisi her hastanın sorununa ve ihtiyacına göre kişiye özel olarak planlanmaktadır. Hastanın kendisini rahat ve güvende hissetmesi tedavinin her aşamasında çok önemlidir.

Tedavi, altta yatan tüm nedenleri ve kalıcı faktörleri ele almayı içerir ve çok yönlüdür. Tedavinin dayanak noktası, pelvik taban kaslarında gevşemenin sağlanmasıdır. Vajinismus probleminde kullanılan pek çok tedavi yöntemi mevcut olsa da “bilişsel ve davranışsal cinsel terapi” en yaygın olarak kullanılan yöntemdir.

Bilişsel tedavi sayesinde hastalara cinsel organlarını tanımaları konusunda önemli bilgiler gelir. Cinsellik, ilk cinsel ilişki, kızlık zarı gibi başlıklar da bu bilgilendirmeler arasında yer almaktadır. Hastaların doğru bilgilendirmesi sonucunda ikinci aşama olan davranışsal terapilere geçilir. Bu noktada ise bilgilendirme aşamasında elde edilen bilgiler pratiğe dönüştürülür. Burada amaç hastanın kaygılarını azaltmak ve vajinal kas kontrolünü sağlamaktır.

Bilişsel ve davranışsal tedavilerin yanı sıra tamamlayıcı tedavi yöntemleri de mevcuttur. Hipnoterapi, biofeedback, NLP ve akupunktur vajinismus tedavisinde kullanılan tamamlayıcı yöntemler arasında yer almaktadır. 

Yazının Devamını Oku

Cinsellik ile ilgili şehir efsaneleri

3 Temmuz 2019
Vajinismus başta olmak üzere, pek çok cinsel problemin kaynağında cinsellikle ilgili kulaktan dolma bilgiler, hurafeler, yanlış inanışlar geliyor. Özellikle bizim toplumumuzda oldukça yaygın olan bu gerçek dışı inanışlar ‘Cinsel Mitler’ olarak biliniyor. Özellikle erken yaşlardan itibaren zihinlerde yer eden bu gerçek dışı bilgiler sanıldığından çok daha fazla etkili olabiliyor. Cinsel Terapist Dr. Şenay Eserdağ ile kadın ve erkeklerde pek çok cinsel sorunlara neden olan cinsel mitler üzerine görüştük.


CİNSEL MİTLER HAYATIMIZI NASIL ETKİLER? 

Cinsel mitler, dünyanın tüm bölgelerinde olmakla birlikte, özellikle bizim toplumumuzda yaygın olarak izlenmektedir. Zaman içerisinde öylesine büyür ki; toplumda sanki gerçekmiş gibi kendisine bir yer edinir. Bu şehir efsaneleri ve kulaktan dolma bilgiler, cinsel işlev bozukluklarının temel sebeplerindendir. Özellikle tutucu ve baskıcı aile yapısı içerisinde, çocukların cinsellikten uzak durması için daha küçük yaşlardan itibaren anlatılan bu bilgiler, ileriki yıllarda pek çok psikolojik ve cinsel sorunun temelini atmaktadır. Cinsel mitler erkeklerde de erken boşalma, sertleşme problemi ve cinsel isteksizlik gibi pek çok sorunun kaynağı olabilir. Kadınlarda ise vajinismus, orgazm problemleri ve cinsel isteksizlik gibi sorunlara yol açabilir.


VAJİNİSMUS NEDİR?

Kadının cinsel ilişki sırasında kasılmalarına bağlı olarak tam bir cinsel birlikteliğin gerçekleşememesidir. Bu şekilde yıllarca evli olmasına rağmen eşleri ile tam bir cinsel birleşme yaşayamadığından ötürü halen ‘bakire’ olan pek çok kadın vardır. Vajinismusun nedenleri arasında en sık olarak ilk gece ile ilgili mitler, koruyucu aile yapısı, çocukluk döneminde yaşanmış cinsel travmalar yatmaktadır.


EN YAYGIN CİNSEL MİTLER

Cinsellik doğal, içgüdüsel bir işlevdir ve her iki tarafın da haz alması, haz vermesi üzerine kuruludur. Özellikle erkek egemen toplumlarda cinsellik; özellikle erkeğin tatmin olması gereken, kadın duygularının yer almadığı, yalnızca cinsel organların penetrasyonu şekilde basitleştirilmektedir. Bu son derece yanlıştır. Ön sevişme ve uyarılmanın olmadığı, kadının duygusal ve dokunsal yönden tatmininin sağlanmadığı ilişkiler zamanla pek çok cinsel ve ailesel sorunları beraberinde getirmektedir.


CİNSEL MİTLER NELERDİR?


Toplumumuzdaki bazı yaygın cinsel mitler:

• Cinsellik günah, ayıp, utanç verici ve gereksizdir.• İlk ilişki, vajinaya bıçak saplanması gibidir.• Penis ilişkide yanlışlıkla idrar deliğine girebilir.• İlk ilişki sırasında kilitlenen ve o şekilde hastaneye gidenler var (Penis captivus miti)• Cinsellik sadece erkeğin ihtiyaçlarını karşılamak içindir. Kadın cinsel birleşmeden zevk almaz. Kadının görevi erkeğini mutlu etmektir. Yoksa erkek eş, mutluluğu başka kadınlarda arar• Kızlık zarı ‘namus’ anlamına gelir. Namus her zaman orada başlar ve orada son bulur.• İlk cinsel ilişkiyle birlikte kızlık zarı parçalanır ve yok olur.• Erkek dediğin cinsel birleşmeyi her daim ister ve her zaman sekse hazırdır. Yeter ki kadın istesin.• Erkekler için cinsel güç ve performansın göstergesi, sürekli ilişkiye girebilmeleridir.• Penis büyüklüğü cinsel gücün sembolüdür.• İlişkide skor önemlidir.• Kadının cinselliği çok komplike ve gizemlidir. Erkeğinki ise net ve basittir.• Kızlık zarı patlar.• Kızlık zarı bazı kadınlarda ilk gecede o kadar fazla kanar ki; tavana bile kan sıçrayabilir.• İlk ilişki ile ‘kadın’ olunduğunda insanlar çirkinleşir, basenler genişler, yüz çöker.• Erkek sertliğini kaybederse bu eşini çekici bulmadığındandır.• Eşlerin ilişki sırasında aynı anda orgazma ulaşmaları cinsel uyum için şarttır.• Mastürbasyon zararlı ve pis bir eylemdir.• İlk cinsel birliktelik sonrası kadın yatmamalı, oturmalıdır. Aksi durumda içeride kan birikir ve kadını zehirler.

Sayıları çok daha arttırmak mümkün!


VAJİNİSMUS VE CİNSEL SORUNLARDAN KORUNMAK İÇİN

Tüm bu yanlış bilgilerden sonra ortaya çıkan cinsel problemleri tedavi etmek, önlemekten çok daha zordur. Yapılması gereken tek şey çok erken yaşlardan itibaren cinsel eğitimlerin ele alınmasıdır. İlk eğitimler mutlaka aile, daha sonrakiler okul tarafından verilmelidir. Yalnızca doğru bilgileri öğrenmek bile, yetişkin yaşlarda vajinismus gibi pek çok cinsel sorunun önüne geçebilecektir. 

Cinsel mitler, dünyanın tüm bölgelerinde olmakla birlikte, özellikle bizim toplumumuzda yaygın olarak izlenmektedir. Zaman içerisinde öylesine büyür ki; toplumda sanki gerçekmiş gibi kendisine bir yer edinir. Bu şehir efsaneleri ve kulaktan dolma bilgiler, cinsel işlev bozukluklarının temel sebeplerindendir. Özellikle tutucu ve baskıcı aile yapısı içerisinde, çocukların cinsellikten uzak durması için daha küçük yaşlardan itibaren anlatılan bu bilgiler, ileriki yıllarda pek çok psikolojik ve cinsel sorunun temelini atmaktadır. Cinsel mitler erkeklerde de erken boşalma, sertleşme problemi ve cinsel isteksizlik gibi pek çok sorunun kaynağı olabilir. Kadınlarda ise vajinismus, orgazm problemleri ve cinsel isteksizlik gibi sorunlara yol açabilir.

Kadının cinsel ilişki sırasında kasılmalarına bağlı olarak tam bir cinsel birlikteliğin gerçekleşememesidir. Bu şekilde yıllarca evli olmasına rağmen eşleri ile tam bir cinsel birleşme yaşayamadığından ötürü halen ‘bakire’ olan pek çok kadın vardır. Vajinismusun nedenleri arasında en sık olarak ilk gece ile ilgili mitler, koruyucu aile yapısı, çocukluk döneminde yaşanmış cinsel travmalar yatmaktadır.

Cinsellik doğal, içgüdüsel bir işlevdir ve her iki tarafın da haz alması, haz vermesi üzerine kuruludur. Özellikle erkek egemen toplumlarda cinsellik; özellikle erkeğin tatmin olması gereken, kadın duygularının yer almadığı, yalnızca cinsel organların penetrasyonu şekilde basitleştirilmektedir. Bu son derece yanlıştır. Ön sevişme ve uyarılmanın olmadığı, kadının duygusal ve dokunsal yönden tatmininin sağlanmadığı ilişkiler zamanla pek çok cinsel ve ailesel sorunları beraberinde getirmektedir.

Yazının Devamını Oku

Kadınlarda orgazm olamama problemi ve tedavisi

30 Mayıs 2019
Anorgazmi, yani cinsel ilişki veya mastürbasyon sırasında orgazm olamama veya oldukça zor olma sorunu birkaç farklı şekilde kendini gösterebilir.

Orgazm, cinsel ilişkinin doruk noktasına çıktıktan sonra rahmin ve vajinanın ritmik kasılmaları ile kendisini gösteren duygusal tatmin süreci olarak tanımlanır. Bu süreçte cinsel haz en yoğun ve en keyifli şekilde yaşanır. Anorgazmi ise orgazmın olamaması durumudur. Anorgazmik kişilerde cinsel uyarılma olmasına rağmen “orgazm olamama” sorunu vardır ve bu durum kadınlarda birtakım içsel sıkıntılara neden olabilir. Kişinin kendisini kötü hissetmesi, özgüveninin azalması, konsantrasyon kayıpları, depresyon, eşe karşı gizli öfke ve evlilik sorunları en sık olarak görülen yakınmalardır.

Anorgazmi, yani cinsel ilişki veya mastürbasyon sırasında orgazm olamama veya oldukça zor olma sorunu birkaç farklı şekilde kendini gösterebilir.

• Rastgele (random) anorgazmi: Dönem dönem orgazmın yaşanamamasıdır.

• Koital anorgazmi : Elle klitorisin uyarılarak (mastürbasyon yoluyla) orgazma ulaşılmasına rağmen, cinsel birleşme sırasında erkek cinsel organı vajina içindeyken orgazm olamama sorunudur. Sık görülen bir orgazm patolojisidir.

• Erken orgazm: Kadınlarda çok nadir olarak görülür. Bu durum pek çok kadın için yakınılacak bir durum değildir. Çünkü kadınlar erkeklerden farklı olarak arka arkaya pek çok kez orgazm olabilirler.

• PGAD: ‘Sürekli Genital Uyarılma Bozukluğu’nun İngilizce kısaltılmışıdır. Orgazmın gün içinde kadının kendi iradesinin dışında ve çok sık olarak yaşanması durumudur. Aslında orgazmdan çok genital bölgede sürekli bir gerginlik ve kasılma durumu söz konusudur. Nadir görülen bu durum sosyal hayatı fazlasıyla olumsuz etkiler.

Neredeyse günümüzde her üç kadından ikisi ilişki sırasında partnerleri ile orgazm yaşayamamaktadır. Pek çoğu bunu kaderi olarak kabul ederken, bir kısmı çözüm arama yollarına gitmektedir.

Yazının Devamını Oku

Vajinismus tedavisinden korkmayın!

25 Nisan 2019
Cinsel Terapist ve Uzm. Dr. Şenay Eserdağ, vajinismus tedavisinin kişiye özel olarak planlandığını ve korkulacak bir tedavi olmadığını belirtti.

VAJİNİSMUS NEDEN OLUR?

Vajinismus, bir kadının cinsel ilişkiye girme yeteneğini etkileyen bir durumdur ve bu nedenle anlaşılır bir şekilde çok üzücü olabilir. Vajinismusta, pubococcygeus kası, istemsiz bir şekilde gerilir. Gerilmiş kas, penetrasyonun zor, hatta imkansız hale gelmesine neden olur.Vajinismusun nedenleri genel olarak psikolojiktir, ancak fiziksel teşvikler de olabilir. Örneğin, vajinismus, olumsuz bir cinsel deneyim, hoş olmayan bir tıbbi muayeneden sonra veya cinsellikten utanma hissinden meydana gelebilir.

Vajinismustan muzdarip kadınlar vajinasında yanma veya acı veren bir ağrı hissedebilir. Hissettiği şiddetli ağrı cinsel ilişkiden korkmasına ve kaçınmasına neden olabilir. Vajinismusun tedavisi, sebebine göre değişiklik gösterir. Bir yaralanma veya enfeksiyon gibi fiziksel bir neden varsa, öncellikle bu durum tedavi edilebilir.

CİNSEL TERAPİ

Sebep fiziksek sorunlardan kaynaklanmıyorsa, sorunu çözmek kişinin kendi kendine uygulayacağı bazı teknikler kullanılabilir.Doktorunuz size vajinanızı cinsel ilişkiye girebilmenize yardımcı olacak bazı teknikler öğretir. Kendi kendinize uygulayabileceğiniz yardımcı tekniklerin yanı sıra, uzmanınız size şunları önerebilir:

• Altta yatan psikolojik sorunların (korku veya endişe gibi) ele alınması.

• Cinsellik hakkındaki irrasyonel veya yanlış inançları değiştirmek ve gerekirse sizi cinsellik hakkın da eğitmek için terapi.

Tedavi planınız ihtiyaçlarınızı temel alacaktır. Tedaviyi kendi kendinize uygulayabilmeniz, kontrolün sizde olması, ihtiyacınız olan cesareti bulmanıza yardımcı olacaktır. İsteğe göre kişi eşinden de destek alabilmektedir.

VAJİNAL EĞİTİMLER

Vajinadaki kasları gevşetmek için kullanılan teknikler arasında vajina eğitimler yer alır. Vajinanızı tanımak ve eğitmek için doktorunuz size çeşitli teknikler önerecektir. Vajinismus problemi yaşayan kadınların genellikle normal boyutta bir vajinası vardır. Oluşan darlık tamamen pelvik kasılma ile ilgilidir.

GEVŞEME VE DOKUNMA

Tercihe göre, tanıma ve gevşeme uygulamaları yapılabilir. Bir banyo, masaj ve nefes egzersizleri aracılığı vücudunuzu tanımanız rahatlamanın iyi bir yoludur.

Terapistiniz ayrıca size ilerici gevşeme adı verilen bir teknik de öğretebilir. Bu, belirli bir sırayla vücudunuzdaki farklı kasların gerilmesini ve gevşetilmesini içerir. Parmak egzersizi öncesinde pelvik taban kaslarınızı germek ve gevşeterek pratik yapabilirsiniz. Tedavinin her aşamasının yavaşça ve nazikçe yapılması çok önemlidir.

PELVİK TABAN EGZERSİZLERİ

Doktorunuz size vajinismusunuza yardımcı olacak bazı pelvik taban egzersizlerini öğretebilir, örneğin pelvik taban kaslarınızı sıkmak ve serbest bırakmak gibi…

DİĞER TEDAVİ TEKNİKLERİ

ilişsel ve davranışsal yaklaşımları destekleyici olarak pek çok tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Akupunktur tedavisi, hipnoterapi, EMDR, Bioofeedback terapi, Botilinium enjeksiyonları bunlardan bazılarıdır.

Vajinismus, bir kadının cinsel ilişkiye girme yeteneğini etkileyen bir durumdur ve bu nedenle anlaşılır bir şekilde çok üzücü olabilir. Vajinismusta, pubococcygeus kası, istemsiz bir şekilde gerilir. Gerilmiş kas, penetrasyonun zor, hatta imkansız hale gelmesine neden olur.
Vajinismusun nedenleri genel olarak psikolojiktir, ancak fiziksel teşvikler de olabilir. Örneğin, vajinismus, olumsuz bir cinsel deneyim, hoş olmayan bir tıbbi muayeneden sonra veya cinsellikten utanma hissinden meydana gelebilir.

Vajinismustan muzdarip kadınlar vajinasında yanma veya acı veren bir ağrı hissedebilir. Hissettiği şiddetli ağrı cinsel ilişkiden korkmasına ve kaçınmasına neden olabilir. Vajinismusun tedavisi, sebebine göre değişiklik gösterir. Bir yaralanma veya enfeksiyon gibi fiziksel bir neden varsa, öncellikle bu durum tedavi edilebilir.

Sebep fiziksek sorunlardan kaynaklanmıyorsa, sorunu çözmek kişinin kendi kendine uygulayacağı bazı teknikler kullanılabilir.
Doktorunuz size vajinanızı cinsel ilişkiye girebilmenize yardımcı olacak bazı teknikler öğretir. Kendi kendinize uygulayabileceğiniz yardımcı tekniklerin yanı sıra, uzmanınız size şunları önerebilir:

• Altta yatan psikolojik sorunların (korku veya endişe gibi) ele alınması.

• Cinsellik hakkındaki irrasyonel veya yanlış inançları değiştirmek ve gerekirse sizi cinsellik hakkın da eğitmek için terapi.

Yazının Devamını Oku

Vajinismus tedavisi için en ideal yöntem hangisi?

18 Mart 2019
Vajinismus sorunu ülkemizde her 10 kadından birinde görülen, psikolojik ve sosyolojik yönlerden pek çok sorunlara neden olan bir cinsel problem. Cinsel ilişkiye girememe, ağrı ve acılı bir şekilde ilişkinin gerçekleşmesi, tam bir cinsel birleşmenin olamaması gibi belirtilerle kendisini gösteriyor. Cinsel Terapist ve Uzm. Dr. Şenay Eserdağ, vajinismus tedavisinde kullanılan yöntemler hakkında merak edilen soruları sizler için yanıtladı.

VAJİNİSMUS TEDAVİSİ İÇİN EN ÇOK KULLANILAN YÖNTEMLER NELERDİR?

Vajinismus tedavisinde tüm dünyada en sık kullanılan yöntemler arasında bilişsel-davranışsal cinsel tedavi yöntemleri yer alıyor. Bilişsel yaklaşımlar cinsellik, ilk gece, cinsel bölge anatomisi ile ilgili detaylı bilgilendirmeleri içerir ve genelde bu bilgiler ilk seanslarda verilmektedir.Davranışsal cinsel terapiler ise halk arasında ‘vajinismus egzersizleri’ olarak da bilinen bazı uygulamaları içerir. Bu uygulamalardaki temel amaçlar; kadının kendi cinsel organı ile barışmasını sağlamak, yanlış bilgileri doğruları ile değiştirmek ve vajinal kas kontrolünü sağlamaktır. Verilen egzersizler ‘ev ödevleri’ şeklinde zihinde pekiştirilir.

VAJİNİSMUS HASTALARINDA VERİLEN “PARMAK EGZERSİZLERİ” NEDİR?

Parmak egzersizlerindeki amaçlar da benzerdir. Vajina; içi tırtıksı yapıda, kas ve bağ dokusundan oluşan bir kanaldır. Cinsel ilişkide bu kas grubunun istem dışı kasılması ilişkinin gerçekleşememesi ile sonuçlanır. Parmak egzersizleri ile hem vajina içi dokusu ile hastanın tanışması sağlanır, hem de kas kontrolü öğretilir. Ancak hastaların pek çoğu parmak egzersizlerini itici bulabilirler. Bu nedenle tedavilerini yarıda bırakan pek çok hasta da vardır. Yapılması gereken tamamlayıcı yöntemlerle tedavinin desteklenmesidir.

VAJİNİSMUSTA DESTEKLEYİCİ YÖNTEMLER NELERDİR?

Bilişsel ve davranışsal yaklaşımları destekleyici olarak pek çok tedavi yöntemi literatürde önerilmiştir. Akupunktur tedavisi, hipnoterapi, EMDR, Bioofeedback terapi, Botilinium enjeksiyonları bunlardan bazılarıdır. Diğer taraftan vajinismus hastaları ilk seansta mutlaka bir jinekolog tarafından değerlendirilmelidir. Kızlık zarı veya vajina problemlerinde cerrahi olarak bazı işlemlerin yapılması gerekebilir. Kızlık zarının çıkarılması (himenektomi) veya kızlık zarına kesi atılması (himenotomi) bu tür basit operasyonlar arasındadır. Ancak bu tür cerrahi işlemler yapılsa bile hastalara yine de cinsel terapi uygulamaktayız. Çünkü genellikle fiziksel sorunu olan hastalarda zamanla ‘öğrenilmiş çaresizlik’ şeklinde kaygılar da artmaktadır.

VAJİNİSMUSTA EN İDEAL YÖNTEM NEDİR?

Aslında tek bir yöntem yoktur. Çözüm yolu tamamen ‘kişiye özel’ olarak belirlenmektedir. Vajinismus çoğu zaman ‘çok bileşeni olan’ bir cinsel sorundur ve tek bir nedene bağlanamamaktadır. O yüzden bu konuda çalışan hekimlerin bilgi ve tecrübeleri son derece önemlidir. Sonuçlanamayan her tedavi maddi ve manevi pek çok sıkıntıya neden olmaktadır.Vajinismusta tedavi, çoğu zaman dinamik bir yapıda ilerlemektedir. Yani, standart yöntemlerde sorun yaşayan hastalarda farklı planlara geçilmelidir. Örneğin; hastaların bir kısmı hipnoz tedavisi ile iyileşeceğine inanırken, bunlar için hipnoterapi uygun bir destekleyici yöntem olabilir. Bir kısmı ise hipnoz olmaktan korktukları için bu tedavi yöntemini reddedebilirler. Bu hastalar da asla hipnoz olmaya zorlanmamalıdır.Vajinismusta en ideal yöntem seçilirken hastanın geçmişteki travmaları, cinsellikle ilgili korkuları, yanlış bilgileri ve vajinismusun düzeyi gibi faktörlerin hepsi hesaba katılmalıdır.

VAJİNİSMUSUN DERECESİ NEDİR?

Vajinismus sorununun 5 ayrı düzeyi vardır. 1. düzey en hafifi, 5. düzey en ağırı ifade eder.

Örneğin 1. düzey hastalar jinekolojik değerlendirmenize izin veren ve telkine açık hastalardır. 5. düzey hastalar ise hafif şekilde genital bölgeye dokunmakla bile yoğun kaygı, aşırı kasılma, bulantı, kusma, baş dönmesi, bayılma gibi şikayetler yaşarlar. Bu nedenle vajinismus probleminin derecesi ilk seansta yapılan basit bir jinekolojik değerlendirme ile konur. Çözüm için pek çok yol mevcuttur ve günümüzde uygulanan yaklaşımlarla kısa sürede sonuca ulaşmak artık mümkün hale gelmiştir. Özet olarak vajinismus tedavisi için en ideal yöntem; hastanın vajinismus düzeyi, hekimin düşünceleri, tedavi ile ilgili tecrübesi ve çiftin onayı harmanlanarak oluşturulmalıdır.

Vajinismus tedavisinde tüm dünyada en sık kullanılan yöntemler arasında bilişsel-davranışsal cinsel tedavi yöntemleri yer alıyor. Bilişsel yaklaşımlar cinsellik, ilk gece, cinsel bölge anatomisi ile ilgili detaylı bilgilendirmeleri içerir ve genelde bu bilgiler ilk seanslarda verilmektedir.Davranışsal cinsel terapiler ise halk arasında ‘vajinismus egzersizleri’ olarak da bilinen bazı uygulamaları içerir. Bu uygulamalardaki temel amaçlar; kadının kendi cinsel organı ile barışmasını sağlamak, yanlış bilgileri doğruları ile değiştirmek ve vajinal kas kontrolünü sağlamaktır. Verilen egzersizler ‘ev ödevleri’ şeklinde zihinde pekiştirilir.

Parmak egzersizlerindeki amaçlar da benzerdir. Vajina; içi tırtıksı yapıda, kas ve bağ dokusundan oluşan bir kanaldır. Cinsel ilişkide bu kas grubunun istem dışı kasılması ilişkinin gerçekleşememesi ile sonuçlanır. Parmak egzersizleri ile hem vajina içi dokusu ile hastanın tanışması sağlanır, hem de kas kontrolü öğretilir. Ancak hastaların pek çoğu parmak egzersizlerini itici bulabilirler. Bu nedenle tedavilerini yarıda bırakan pek çok hasta da vardır. Yapılması gereken tamamlayıcı yöntemlerle tedavinin desteklenmesidir.

Bilişsel ve davranışsal yaklaşımları destekleyici olarak pek çok tedavi yöntemi literatürde önerilmiştir. Akupunktur tedavisi, hipnoterapi, EMDR, Bioofeedback terapi, Botilinium enjeksiyonları bunlardan bazılarıdır. Diğer taraftan vajinismus hastaları ilk seansta mutlaka bir jinekolog tarafından değerlendirilmelidir. Kızlık zarı veya vajina problemlerinde cerrahi olarak bazı işlemlerin yapılması gerekebilir. Kızlık zarının çıkarılması (himenektomi) veya kızlık zarına kesi atılması (himenotomi) bu tür basit operasyonlar arasındadır. Ancak bu tür cerrahi işlemler yapılsa bile hastalara yine de cinsel terapi uygulamaktayız. Çünkü genellikle fiziksel sorunu olan hastalarda zamanla ‘öğrenilmiş çaresizlik’ şeklinde kaygılar da artmaktadır.

Aslında tek bir yöntem yoktur. Çözüm yolu tamamen ‘kişiye özel’ olarak belirlenmektedir. Vajinismus çoğu zaman ‘çok bileşeni olan’ bir cinsel sorundur ve tek bir nedene bağlanamamaktadır. O yüzden bu konuda çalışan hekimlerin bilgi ve tecrübeleri son derece önemlidir. Sonuçlanamayan her tedavi maddi ve manevi pek çok sıkıntıya neden olmaktadır.Vajinismusta tedavi, çoğu zaman dinamik bir yapıda ilerlemektedir. Yani, standart yöntemlerde sorun yaşayan hastalarda farklı planlara geçilmelidir. Örneğin; hastaların bir kısmı hipnoz tedavisi ile iyileşeceğine inanırken, bunlar için hipnoterapi uygun bir destekleyici yöntem olabilir. Bir kısmı ise hipnoz olmaktan korktukları için bu tedavi yöntemini reddedebilirler. Bu hastalar da asla hipnoz olmaya zorlanmamalıdır.Vajinismusta en ideal yöntem seçilirken hastanın geçmişteki travmaları, cinsellikle ilgili korkuları, yanlış bilgileri ve vajinismusun düzeyi gibi faktörlerin hepsi hesaba katılmalıdır.

Vajinismus sorununun 5 ayrı düzeyi vardır. 1. düzey en hafifi, 5. düzey en ağırı ifade eder.

Örneğin 1. düzey hastalar jinekolojik değerlendirmenize izin veren ve telkine açık hastalardır. 5. düzey hastalar ise hafif şekilde genital bölgeye dokunmakla bile yoğun kaygı, aşırı kasılma, bulantı, kusma, baş dönmesi, bayılma gibi şikayetler yaşarlar. Bu nedenle vajinismus probleminin derecesi ilk seansta yapılan basit bir jinekolojik değerlendirme ile konur. Çözüm için pek çok yol mevcuttur ve günümüzde uygulanan yaklaşımlarla kısa sürede sonuca ulaşmak artık mümkün hale gelmiştir. Özet olarak vajinismus tedavisi için en ideal yöntem; hastanın vajinismus düzeyi, hekimin düşünceleri, tedavi ile ilgili tecrübesi ve çiftin onayı harmanlanarak oluşturulmalıdır.

Yazının Devamını Oku

Kadınlarda cinsel isteksizlik neden olur?

7 Aralık 2018
Yeterli cinsel uyarılmaya rağmen cinsellik yaşama isteğinin yetersiz olması ya da hiç olmaması durumuna “cinsel isteksizlik” denir. Toplumda kadınlar arasında görülme sıklığı oldukça fazla olan bu cinsel işlev bozukluğunun tedavisi mümkündür.

Bu sorunu yaşayanların büyük bir kısmında sorun fiziksel değil, psikolojik sebeplerden kaynaklanır. Hasta öncelikle bir jinekolog hekim tarafından muayene edilmeli ve fiziksel bir sorun yaşamadığı tespit edilmelidir. Sonrasında ise sorunun psikolojik boyutu ele alınarak tedavisi bir cinsel terapist tarafından planlanmalıdır.

Cinsel isteğin yeterli düzeyde olmadığı kişi, cinsellikten uzak durma isteği ile partnerinden de uzaklaşabilir. Bu da beraberinde ilişki problemlerine ve erkekte de bazı cinsel işlev problemlerine (erken boşalma, sertleşme sorunu, isteksizlik, geç boşalma gibi) sebep olabilir. Bu yüzden sorun kronikleşmeden ve ilişki yıpranmadan destek alınmalıdır.

Cinsellik doğuştan gelen bir dürtüdür ancak keşfi ve deneyimlenme süreci tamamen öğrenmeye dayalıdır. Toplumumuzda, özellikle kadınların doğru cinsel bilgileri alabilme fırsatları olmamaktadır. Kızlık zarına aşırı önem verilmesi, kız çocuklarının erken yaşlarda olumsuz ve yanlış cinsel hurafelerle korkutulmaları kadının cinselliğe karşı temel şemalarının negatif olmasında önemli rol oynar.Aynı zamanda erkeğin de kadın bedeni ve ruhu konusundaki bilgisizliği ve yanlış yaklaşımları kadınların olumsuz tutumlarında önemli rol oynamaktadır.

Bir ilişkide kavganın, tartışmanın sıkça yaşanması kadın için de erkek için de yıpratıcıdır. Cinsel sorunlar ilişki problemlerine sebep olabildiği gibi ilişki problemleri de isteksizliğe sebep olabilmektedir. Çoğu durumda ise bu bir kısır döngüye girerek birbirini takip etmektedir.

  

Kadının cinsel ilişki sırasında zevk alması, rahatlaması ve boşalması tekrar ilişkiye girmek istemesi için çok önemli bir ön koşuldur. Seksten zevk almayan, acı duyan, sadece erkek partner için yapılması gereken bir görev ve iş olarak bunu yaşayan kadında cinsel isteksizliğin yaşanması kaçınılmazdır. Bu tıpkı karnınızın doymadığı bir sofraya oturmak istememek gibi doğaldır. Doğru bilgilendirme ve tekniklerle aşılabilecek bir problemdir.

Kadın daha çok duygularıyla hareket eden bir varlıktır. Öfke ise birçok duyguyu içinde barındıran bir ikincil duygudur. Kadın geçmişe, evlilik sürecinde olanlara, eşine, kayın validesine ya da eski partnerine öfkeli ise cinsel isteksizlik yaşayabilir. Kadının geçmişle ilgili ve an’a dair özellikle öfkeye sebep olan meseleleri halletmesi cinsel haz alması için önemlidir. Geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimlerin izlerinin silinmesi için uzman desteği gerekir.

Yazının Devamını Oku