Selahattin Duman

Noel Baba sorunsalı!

24 Aralık 2015
NE zaman yeni yıl gelse Müslümanlar ile diğer dindeki kavimler arasında niza çıkar.

Yılbaşı kutlaması ile Hz. İsa’nın doğum günü olan Noel kutlamasını birbirine karıştıran Müslümanlar itiraz ederler.

Bu yıl da itiraz teee dünyanın öbür ucundan, Endonezya’daki Java Adası’ndan geldi. Bu adada hüküm süren Brunei Sultanı yılbaşı kutlamalarını yasakladı. Kutlayanlara de beş yıl hapis ve 20 bin dolar para cezası verileceğini ilan etti.


* * *


Bakalım bu yıl bizim başımıza ne işler çıkacak? Vaktiyle Noel Baba ismini nüfusta resmen tashih etmeden “Nail Baba” diye değiştirip, zat-ı muhteremi millileştirdik. Lakin bir sonuç alamadık.
Şunu bir kez daha anlatayım da okuyanlar atalarıma hayır duası etsinler, karışık kafalara da ütü niyetine gelsin.

 

Yazının Devamını Oku

Top yuvarlaktır aracı ise hep köşe!

22 Aralık 2015
Eğer futbol söz konusuysa Türkiye’miz “aracılar” cennetidir. Çok kurnaz, yetenekli, iş bitiren olman gerekmez. Elinin altındaki futbolcuların listesinin zenginliği de şart değil. Yeter ki menajerlik lisansın olsun, piyasaya çık. Birileri seni zorla zengin eder.

ADAMIN adını unuttum.

 

Ankara’da tanışmıştık.

 

Kaldığım otelin barında bir de yemek yemiştik.

 

O günlerde Süper Lig’deki ilk yılını yaşayan Ankaraspor’un etrafında “futbolcu menajeri” olarak geziniyordu.

 

Yazının Devamını Oku

Langırt faciası kuşağıyız biz!

21 Aralık 2015
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu ile aynı kafadayım. Rusya’nın gergin lideri Putin’i ben de ciddiye almıyorum.

Bu fikre “jet krizinden sonra” varmış değilim. 

Kendisine aykırı gidenleri korkutmak için “karateci kıyafeti” giyip, beline de “kara kuşak” dolayarak fotoğraf çektirdiği gün gözümden düşmüştü. O fotoğrafını gördüğüm gün notunu vermiştim.
Ey Putin! Beline “Siyah üstü pembe puantiye kuşak” dolasan ne olur, “Diyarbakır işi ibrişim kuşak” dolasan ne olur, diye düşünmüştüm.

 


* * *

 


Yazının Devamını Oku

Çeyiz reformu hayırlı olsun

20 Aralık 2015
ALLAH büyüklerimizden razı olsun. “Jet krizi met krizi” derken onca hayhuyun arasında “çeyiz reformunun” şartlarını belirleyen yönetmeliği hazır etti. 

Yönetmelik, Türkiye’nin başı yasalarla belaya girmeyen tek yayın organı olan Resmi Gazete’de dört aya kadar yayınlanacak. Ancak şimdiden şartlar “müjde niyetine” günlük medyanın dikkatine sunuldu.

 

 

* * *

 


Gözünü evlilik programlarından alamayan “boşta gezer erkekler” boşuna heveslenmesin. Beş bin liralık çeyiz parası “ilk evliliğini” yapan yiğitlerimize verilecek.

Yazının Devamını Oku

Sessiz sedasız batan güneş!

16 Aralık 2015
GEÇTİĞİMİZ yılın ekim ayında Emine Ülker Tarhan hanımefendinin liderliğinde kurulan Anadolu Partisi, kapanma kararı aldı.

(Yukarıdaki cümlede geçen “kapanma” sözcüğü “tesettüre girme” anlamında değil, siyasi faaliyetine son verme anlamında kullanılmıştır.)

Emine Ülker Tarhan
hanımefendi, siyasete Devrimci Kemal Bey’in liderliğindeki CHP’de atılmış ve partisinin grup yöneticiliğine kadar yükselmişti.
Her seçimde aynı şeyleri söyleyip “Bu kez yüzde 25’i geçeceğiz” beklentisi içindeki Genel Başkan’a ters düşmüştü. Kemal Bey’den kendilerine liderlik sırası gelmeyeceğini anlayan pek çok “potansiyel lider” gibi hayata küsmeyip istifayı tercih etmişti.

 

* * *

 

Sosyal demokratların yüzde 26’yı geçebileceğine inanan bir grup idealist arkadaşı ile birlikte Anadolu Partisi’ni kuran Emine Ülker Tarhan hanımefendi, 2014 Ekim ayından beri bu partinin genel başkanıydı.

Yazının Devamını Oku

Düşen futbolcuyu kaldırma sorunsalı

15 Aralık 2015
Atatürk sporcunun zeki, çevik ve ahlâklı olanını severmiş.

Olabilir, tercih meselesi. Misal kimi şeftalinin olmuşunu sever kimi de biraz hamını yani sert olanını dişler. Ben de sporcunun düştüğü yerden kalkmayanını severim! Daha tiyatrovari olduğundan sıkıcı oyunu kurtarır.


BİR tarihte Tokyo’daydım. Dilinden, huyundan, suyundan habersiz olduğum bambaşka bir ülkenin başkentinde kendi yalnızlığıma gömülmüştüm.
Televizyonu açıp da hiç aşina olmadığım bir dilde sözcükler duymak, hiç bilmediğin koreografide yazılar seyretme içimi baymıştı ki bir kanalda İngiltere Premier Ligi’nden futbol maçına denk geldim.
Takımların isimlerini hatırlamıyorum bile. Ancak seyrettiğim en güzel İngiliz maçıydı. Sanırım Premier Ligi hayranlığım da yıllar önce seyrettiğim o maçla başladı.

 

*


Yazının Devamını Oku

Haddini bilmez kirli sakalım

13 Aralık 2015
AVRUPA Birliği’nin kapısında eşeleniyoruz.

Henüz giremedik ama “kirli sakal” bırakıp kendilerine şekil yapan cemiyet hayatımızın gözde isimleri sayesinde girmiş kadar olduk. 

Kafayı nereye çevirsen “kirli sakala güvenip” kendine İtalyan zamparası süsü vermiş hormonlu bir TC erkeğiyle göz göze geliyorsun.
Motor Anadol, kaporta Lombardini, yol kavrayış ise esnaf cipi.


* * *


Yirminci kuruluş yılını kutlayan Polimeks Holding vesile oldu, kolları sıvayıp Londra’dan devasa bir orkestra getirdi.

Yazının Devamını Oku

Yabancı koyun kıyıda otlarmış

12 Aralık 2015
ORTAK paranoyamızın ölçüsü nihayet belli oldu.

İki farklı üniversiteden iki bilim adamı ortak bir çalışma yapmışlar. “Milli paranoyamızın karşılığı nedir” sorusuna bilimsel bir cevap aramışlar.

58 ilden, ortak demografik yapımıza denk gelen 1.509 kişiyi dikkatle sorguya çekmişler. Aldıkları cevaplara göre bizim ahalinin yüzde 85’i yabancıya hiç güvenmiyor. Bu her on kişiden sekiz buçuğu diye de ifade edilebilir.
Lakin insan kısmı kebap gibi buçuklu tarif edilmeyeceğinden biz onu “Her yirmi kişiden on yedisi” diye düzeltelim.


* * *


Günlük hayatımızda “Babana bile güvenme” nasihatini sık duyarız. Bu deyiş midesiyle düşünen ahalimizin dilinden düşmez. Bunun siyasal düzlemdeki karşılığı “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” şeklindedir.

Yazının Devamını Oku