Kişi izleme uygulamalarında yüzde 60 hedefi

Güncelleme Tarihi:

Kişi izleme uygulamalarında yüzde 60 hedefi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2020 07:28

Salgının kontrol altına alınabilmesi için birçok ülkede kişi izleme uygulamaları kullanılıyor. Ancak bu uygulamaların tam anlamıyla başarılı olabilmesi için ‘zorunlu kullanım’ hissinin ortadan kalkması ve yüzde 60’lık kullanıcı oranına ulaşılması gerekiyor.

Haberin Devamı

Salgında temaslı takibini sağlamak için birçok ülkede izleme uygulamaları kullanılıyor. Ancak Birleşik Krallık hükümetinin uygulamaya çalıştığı daha önceki COVID-19 temas izleme uygulaması, bazı endişelere neden olmuştu. Bu sorunların önüne geçmeyi planlayan hükümet, yeni bir COVID-19 temas izleme uygulaması başlattı.

Önceki uygulamadan farklı olarak yeni sürüm, merkezi bir veri tabanı yerine Apple ve Google tarafından sağlanan veri tabanını kullanıyor. Uygulama, kullanıcının kimlerle iletişim kurduğu hakkında bilgileri depoluyor. Eğer kullanıcı COVID-19 semptomlarını rapor ederse, uygulama iletişime geçilen son kişileri kendilerini izole etmeleri gerektiği konusunda uyarıyor. Bu uygulama gizlilik konusundaki endişeleri kısmen de olsa ortadan kaldırıyor. Ancak bu kez uygulamanın yeterli sayıda kişi tarafından kullanılıp kullanılmayacağı konusu gündeme geliyor.

Haberin Devamı

Genel olarak ülkelerin uyguladığı temas izleme stratejisinde, merkezi bir model kullanma çabası görüyoruz. Ancak bu durum vatandaşların bağlantıları ve rutinleri hakkında bilgi toplanmasına ve bir takım istismarlara yol açabiliyor. Yeni sürümle birlikte sık sık toplanan ve 21 gün sonra silinen kayıtlar, vatandaşların verilerinin güvende kalmasını sağlayabilecek.

Ulusal Sağlık Sistemi (National Health Service) ise kullanıcıların her yerde QR kod tarayabilmelerini, böylelikle restoran ve kafe gibi mekanlarda check-in yapabilmelerini sağlayan bir özellik ekledi. Bu sayede COVID-19 tespit edilen bir kişi bu yerlerde bulunduysa, aynı mekanda bulunan kişiler uyarılıyor.

Elbette uygulamanın önünde birçok büyük problem de yer alıyor. Uygulamayla vatandaşların check-in yaparak bulundukları yerleri devlet veri tabanına aktarma konusunda zorunluluk hissedilmesi, uygulamanın kullanıcı sayısında kısıtlamalara neden olabilir. Ayrıca temaslı kişileri izlemede Bluetooth kullanılıyor olması da daha büyük ölçekli mesafe ölçümleri için sorunlara neden olabilir. Uygulamanın yanlış kişileri kaydetmesi durumunda, duyulan güven de sarsılabilir. Araştırmalar, uygulamanın kısmen de olsa başarılı olması için yüzde 60 oranında kullanım olması gerektiğini gösteriyor.

Haberin Devamı

Mobil uygulama analiz firması Sensor Tower tarafından paylaşılan verilere göre, uygulamalar gönüllü hale getirildiğinde çoğu ülkede benimsenme oranları beklenenden çok daha yavaş artıyor. Bu uygulamalar ortalama olarak nüfusun yalnızca yüzde 9’una ulaşabiliyor. Benimseme konusunda başarılı ülkelerden biri olan Singapur, yüzde 36’lık bir başarı yakalamış durumda. Fransa’nın merkezi uygulaması ise yüzde 3’lük bir kesime ulaşabildi.

Ayrıca uygulamayı indiren kişi sayısı ile aktif kullanıcı sayısının aynı olmadığı konusuna da dikkat çekmek gerekiyor. Fransa’da uygulamayı ilk 3 haftada 1.9 milyon kişi indirirken, COVID-19 pozitif olan yalnızca 68 kullanıcı durumları hakkında paylaştı. Eğer temas izleme uygulamaları vatandaşlar tarafından tam anlamıyla benimsenmezse ve yüzde 60’lık doğru kullanıcı kitlesine ulaşılamazsa bu konuda pek de teknolojik bir çözüm sağlanamayacağını söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Burak Kesayak
twitter.com/BurakKesayak

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!