Can Ozan Gece Uyutmayan Duyguların Şarkılarını Yapıyor

İsmiyle müsemma genç bir adam Can Ozan. Şarkılarını dinlediğiniz zaman onun bir ‘şehir ozanı’ olduğunu anlıyorsunuz. ‘Mutlu Olmak Zordur Derler’, ‘Sar Bu Şehri’ şarkılarını dinlemeye başladığımda üst üste kaç kere dinlediğimi bilmiyorum.

Haberin Devamı

Cesur bir müzisyen, ben ‘cover yapmayı biraz kolaycılık olarak görüyorum’ dediğimde aşağıdaki efsane açıklamayı yaptı:

‘Sanatçı, insanların duygusal olarak girmeye korktuğu yerlerde dolaşıyor dibe vuruyor, anlatıyor insanların psikolojik olarak gitmeye korktukları yerlere gidip oradan sana haber taşıyor. Psikolojik olarak kurban oluyor. Oraya gitmeden onun ekmeğini yiyen insanlar sana o yüzden kolaycılık yapıyor gibi geliyor.’

Akustik şarkılar yapsa da elektonik müzik de seviyor ve elektronik şarkılar da yapıyor. Aslında kendisi bir prodüktör. Şarkı söylemektense şarkı yapmayı daha çok seviyor. Plajlarda deli gibi çalacak DJ setup’lar yapmayı da istiyor. Bir dinleyici olarak elektronik müzikte neler yapabileceğini merakla beklesem de onu akustik şarkılarla dinlemek çok zevkli.

Haberin Devamı

Can Ozan, Zeynep Bastık’la ‘Toprak Yağmura’yı, Deniz Tekin’le ‘Baktın Olmuyo’yu, Damla Eker’le ‘Öyle Kolay Aşık Olmam’ı, Sedef Sebüktekin’le ‘Sen Kocaman Çöllerde’ şarkılarını birlikte söylüyor. Müzisyen arkadaşlarıyla feat. yapmayı seviyor. 

Tamino’nun ‘Indigo Night’ şarkısını çok dinlemiş geçen sene ve Max Martin idolü. ‘Dolunay’ albümü için gerçekten bir dolunay yapıyor ve konserden konsere taşıyor.

Yetenekli, cesur ve şahane şarkılar yapan Can Ozan ve sevgili menajeri Burçin’le güzel bir Moda sabahında aşağıdaki tatlı söyleşiyi yaptık.

Mahmure: ‘Mutlu Olmak Zordur Derler’ radyo dinlerken seni tanıdığım ilk şarkın. Bu şarkıyı dinlerken özlediğiniz, ayrı olduğunuz veya kavuşamadığınız birileri varsa ağır bir hüzün sarar bünyeyi. Şarkıda hem umut var hem karamsarlık. Ay’ın karanlık ve aydınlık yüzü gibi. Bir de şarkının akustik olması sevdiğinize olan özlemi katlar da katlar. Bize bunu yapmaya ne hakkın var Can Ozan. Böyle derinlikli bir aşk şarkısının hikayesini merak ediyorum anlatır mısın?

Can Ozan: Bu şarkı anlatılmaz yaşanır. Bazı hikayeler hikaye formunda anlatılamadığı için şarkıya dökülür. Şarkıların hikayesi mevzusu çok klişedir. Hikayeden ziyade duygusu önemli. Şarkı 2017’de çıktı. 2016 sonu 2017 başı yazmaya başladım şarkıyı. O dönem yaşadığım ‘ilişkimsi’ şeyden ortaya çıktı. Anlatması zor zaten hikaye gibi anlatabilseydim şarkı olmazdı. Hikaye formunda anlatılamayacak şeyler olduğu için bunlar şarkı formunda ortaya çıkıyor aslında. Sen dedin ya biraz umut biraz karamsarlık var sen dinlerken ne hissediyorsan ben de o dönem onu hissediyordum. Bana bunu hissettiren olayları anlattığım zaman öyle hissetmeyeceksin. Benim için olaylar o sırada o şekilde hissettiriyordu.

Haberin Devamı

Mahmure: Şarkıyı yazıp bitirdikten sonra sana o şarkıyı yazdıran duyguyu da bitirmiş oluyor musun, yoksa her dinleyişinde aynı hissin olayın içine çekiliyor musun?

Can Ozan: Hissi hatırlatıyor ama aynı şeyi yaşatmıyor, geçiyor. Zaman geçiyor başka şeyler oluyor. Başka gündemlerin oluyor. Başka ilişkilerin oluyor.

Mahmure: Az önce ‘ilişkimsi’ diye bir tabir kullandın senin için ‘ilişki’ nedir ‘ilişkimsi’ nedir? Adını koyalım bunun.

Can Ozan: Bir kere anne, baba, arkadaş bunların hepsi ilişkidir sonuçta. Benim ‘ilişkimsi’den kastım biraz daha romantik olanlar. Ben genelde adı konulan tarzda ilişkiler yaşamadım. Lisede 3 senedir çıkan insanlar olur ya ben onlardan değildim. Benim hep muallakta. Çünkü böyle olayların kendi kendine gelişmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Mahmure: İkili ilişkiler, aşk mevzularında kalıpların standartların dışında bir bakış açısına sahipsin. Deniz Tekin’le birlikte söylediğiniz ‘Baktın Olmuyo’ şarkısında bunu hissettim. Biraz karşındakini özgür bırakmak, saplantıları bir kenara bırakıp sevgiyi ve onun iyiliğini isteme halinin ‘onun senin olmasından’ daha önemli olduğunu hissediyorum bu şarkıda…

Can Ozan:  Bu aşk meseleleri tartışmalı konular o yüzden bir şey demesi zor. İsteyen istediğiyle ne yaparsa yapsın diye de anlaşılabilir…

Mahmure: O zaman biraz aşk ve ilişkileri bir yana bırakıp ‘Dolunay’ albümünü konuşalım.

Can Ozan: Albümün adı ‘Dolunay’ ama turnenin adı ‘Sar Bu Şehri’ oldu. Dolunay başkaları tarafından çok kullanıldı. Geçen Spotify’dan baktım totalde 6 tane ‘Dolunay’ diye şarkı var, ya da albüm kapağı var.

Haberin Devamı

‘Dolunay’ 2018’de çıktı. Akustik gitar ve vokalden oluşan bir albüm. Minimal ve şehir ozanı diyebileceğimiz kalitede dokuda bir albüm. Hiçbir pazarlama olmamasına rağmen büyük geri dönüşü oldu. Hatta hala o kadar şarkı yapmamıza rağmen en çok dinlenen şarkı günlük olarak ‘Sar Bu Şehri’

Mahmure: ‘Sar Bu Şehri’ çok güzel bir şarkı sadece şehri değil dinleyiciyi de sarıyor…

Can Ozan: İki ay önce öyle değildi dinlenmeler.

Mahmure: Ne oldu iki ayda?

Can Ozan: ‘Toprak Yağmura’yı’ söyledik Zeynep Bastık’la. Bu da dinlenmelerimi artırdı. ‘Toprak Yağmura’nın içinde olduğu albümün dinlenmelerini artırdı. ‘Sar Bu Şehri’ böylece en çok dinlenenlere girdi.

Mahmure: Çok kaliteli ve sade bir şey yapmak zor. Gitarınla şarkınla en sade halinle sadece şarkılarınla ‘tavlıyorsun’ insanları.

Haberin Devamı

Can Ozan:  2010’dan beri evde akustik gitar çalan insanların şarkılarını paylaştığı milyonlarca izlenen bir ekol var.  

Mahmure:  Böyle bir ekol çıktı belki ancak üzerine akustik yapışmış biri yok bilindik isimlerden arada böyle projeler görüyoruz sadece.

Can Ozan: Ben o ekole bağlı olduğumu düşünüyorum yine de. Çünkü öyle bir ekol var ve deli gibi dinleniyor. Deniz Tekin’in şarkısına baktığın zaman 80 milyon dinlenen bir ev kaydı.

Mahmure: Bu ‘ev hali’ en yalın halinle şarkı söylemek insanlara samimi geliyor.

Can Ozan: Deniz’in albümü çıktı ona dedim ki ev kayıtlarını neden koymuyorsunuz ben onları dinlemek istiyorum. Gecenin köründe gitarı almışsın moda girmişsin ben o ruh haliyle söylenmiş versiyonunu dinlemek istiyorum. Gece dörtteki duygu durumunla kaydetmişsin. Bütün nüanslar bütün ayrıntılar o kayda geçiyor. Ama sen ertesi gün gitmişsin stüdyoya, yanında bir sürü insan var kafan açılmış, trafikte taksiciyle konuşmuşsun, belki alakasız bir ortamda alakasız bir noktadasın aynı şarkıyı söylemeye çalışıyorsun.

Mahmure: Aslında dinleyici samimiyet peşinde, stüdyo kaydının mükemmelliğinin peşinde değil. Ben de dinleyici olarak sabahın dördünde beni uyutmayan meseleye kafam bozukken canım sıkkınken kendimi ev kaydındaki duyguyla aynı frekansta hissediyorum.

Can Ozan: Dinleyen değil ama yapan o mükemmelliğin hep peşinde. Diğeri daha gerçekken biri sentetik fabrikasyon. Ben de müthiş klinik şarkılar yapmaya çalışıyorum.

Mahmure: Seni sadece akustik şarkılarda mı dinleyeceğiz?

Can Ozan: ‘Öyle Kolay Aşık Olmam’ var elektronik ‘Yeniden Doğarsam’ var EDM gibi bir şey. EDM şarkı yaptık Umut’la uluslararası listelere girdi.

Mahmure: Biz seni akustiklerle tanırken daha elektronik olarak da devam edebilirsin yani. Biraz seni tanıyalım kimsin, internetteki doğum tarihim doğru değil dedin doğrusunu öğrenelim mesela.

Can Ozan: Ben prodüktörüm. Ses mühendisliğinde yüksek yaptım. Thom Yorke’la aynı gün doğdum 7 Ekim’de.

Mahmure: Thom Yorke’la aynı gün doğduğun için mi bizi şarkılarınla üzüyorsun Can Ozan?

Can Ozan: Terazi burcuyum yükselenimi bulamıyorum annem kaçta doğduğumu bilmiyor. Nasıl hatırlamazsınız diyorum. 13 yaşında başladım gitar çalmaya. O dönemde School of Rock filminden gaza gelmiştim. Hababam Rock diye çevirdiler. Evde bir tane klasik gitar vardı onunla oynamaya başladım. Babamın sağlığıyla ilgili bir trajedi yaşadık. Babam avukattı. Uzun yıllar süren bir sıkıntı yaşandı. Ben de bayağı içime kapandım o dönemde. Bazı şeyleri büyük sorguladım hayatla ilgili. Olay buysa ona göre davranayım gibi bir şey oldu bende.

Mahmure: Bunları öğrenince şarkı sözlerindeki olgunluk ve hayatta erken yaşta edinilmiş tecrübeler şimdi daha anlaşılır oluyor.

Can Ozan: Erken sorgulamaya başladım. O dönem MSN vardı Facebook bile yoktu. 2002’den bahsediyorum. 2002’de çaldırıyorduk, 2003’te titreşim. O dönem boyunca ben de neyle uğraşacağım evde içine kapanık bir insan olarak. Takıntılı şekilde günde 6 saat gitar çaldığımı hatırlıyordum. 2008’de üniversite çağına geldiğimde Türkçe şarkılar yapmaya başladım. Arkadaşlarla çalmaya başladık. Orda depresif gitarlı şarkılarım doğmaya başladı ergenlik depresyonuyla birlikte. Hala da ergenlikten çıkamadım. Önce reklamcılık okudum sonra ses mühendisliği bölümünde yüksek yaptım.

Kolumla ilgili bir sıkıntı yaşadım 1-2 sene gitar çalamadığım bir dönem oldu. O da bir travma oldu.  O dönemde de elektronik müziğe girdim. Kolumu kullanamıyordum dolayısıyla bu süreçte prodüksiyon tekniklerini daha iyi öğrendim. Yüksek lisansa başladığım gibi direk Karabalık Records’ta  staj yapmaya başladım. Orda da çok geliştim. O sırada Facebook’tan Deniz Tekin’e yazdım. 6 ay sonra cevap verdi ‘Pardon görmemişim’ diye. Bir tane altyapı attım ona. O da sağolsun attı bana geri. ‘Yeniden Doğarsa’yı yaptık öyle. Sonra Deniz’le daha çok konuşmaya başladık.

Mahmure: Sizin jenerasyonda (1990 sonrası) güzel bir dayanışma var aranızda değil mi?

Can Ozan: Sağlıklı rekabet var bir de sağlıksız rekabet var biz onun dalgasını geçeriz kendi aramızda.

Mahmure: İlk ne zaman ‘Evet ben müzikle devam edeceğim’ konusunda kararını verdin. 13 yaşından beri müziğin içindesin.

Can Ozan: 13 yaşında ben müzik yapacağım dedim. O zaman ‘pehhh’ falan yaptılar. Baktılar ben 6 sene sonra hala aynı şeyi söylüyorum tedirgin olmaya başladılar. Sonra rüşvetler başladı, annem ‘Bak oğlum ders çalış gitar alırım sana’ demeye başladı. Tabi onlar motive etti beniJ

Mahmure: Aileler çocuklarının garanti bir mesleği olsun isterler.

Can Ozan: Babam avukat olmamı istiyordu. Müzik ailelere göre hobidir gerçek bir iş gibi görülmez genelde.

Mahmure: Sonuçta olmak için doğduğun şeye doğru çekilirsin bu hayatta ve müzisyen bir adam olarak hayatın devam ediyor. Dinleyiciler olarak şarkılarını bize duyurmandan mutluyuz. Sen hangi şarkınla ben artık tanınıyorum hissi yaşadın?

Can Ozan: ‘Mutlu Olmak Zordur Derler’ ile. Spotify Türkiye’de yokken SoundCloud’da epey bir kitle vardı. Ordan ‘Delirmiyorsan Tebrikler’ çok dinlendi. 300 bin dinlenmişti benim için çok iyi bir rakamdı. Deniz Tekin’le yaptığımız ‘Transatlantik’ ve ‘Yeniden Doğarsa’ şarkıları ile ben de Deniz’in albümünün yanında Spotify’da çıkmaya başladım. Öyle bir dinlenirlik yakaladım. Yıllardır beste yaptığım için bütün bestelerimi koymaya başladım. 2017-2018’i 2-3 albümlük şarkıyla geçirdim. Arada popüler zevklere çok uygun şeyler de vardı. ‘Mutlu Olmak Zordur Derler’ dizilerde de kullanıldı. Zeynep Bastık total dinlenmemi yüzde 30 artırdı.

Mahmure: ‘Sar Bu Şehri’ turnesi hangi illeri kapsıyor?

Can Ozan: Martta başlıyor. Tarihler belli oldu. Giresun, Samsun, Trabzon, Adana, Mersin, Ankara Antalya.

Mahmure: Bu arada gerçekten bir dolunay yapılmış her konser sahnesine taşınan.

Can Ozan: Albüm kapağını Deniz Bayoğlu çizdi kendisi yağlıboya ressamı. Moda’da eve çıktım stüdyo yaptım. Evde müzik yapayım eş dost gelsin kayıt, deney yapalım ben prodüktörüm dediğim şey o. Ben şarkı yapmayı seviyorum. İnstagram hesabımda mp3 maker yazıyor. Konser benim için çok ön sıralarda değil öncelik olarak.

Ama dinleyicilerle etkileşime girip hangi şarkı nasıl tepki alıyor onu görüp düzgün okumayı bilirsen çok güzel bir bilgi kaynağı var seyircilerde.

Mahmure: ‘Ön Koltuk’ şarkın dışında pek klibini görmedim daha çok performans videoların var evde ya da bir mekanda, daha çok klip çekme düşüncen var mı?

Can Ozan: Klip çekmek çok pahalı. Tabi ne çektiğin nasıl bir kalitede çektiğin de önemli.  ‘Dolunay’ projesinde live bir videomuz var 50 dakikalık. 13 şarkıdan oluşuyor. Eda Şenceylik, Damla Eker var. Live video çekelim kafasındayız. Klip de çekeceğiz ama senede 1-2 tane.

Mahmure: Yeni şarkılar yapıyor musun bu esnada?

Can Ozan: Daha yeni yaptım sözleri eğlenceli oldu. Dinlettiğim herkes beğendi.

Mahmure: Yeni bir albüm var mı?

Can Ozan: ‘Dolunay’ gibi bir albüm daha var kafamda. 7 şarkılık akustik bir albüm düşünüyorum. Ama stüdyonun sesini beğenmiyorum şu an biraz daha uğraşacağım. Herhalde bir 5 ayı var. Çok garip planlarım var bir yandan diyorum elektronik EDM şarkılar yapalım bir saatlik set oluşturayım bir yandan Power Türk’te çalacak Türkçe pop yapayım.

Amerika’ya bakıyorsun mesela her tarzda şey popüler TV kanallarında çalabiliyor. Çünkü her tarz şey tutabilir. Spotify ‘da kendini diğerleriyle karşılaştırabiliyorsun kim ne kadar dinleniyor görebiliyorsun. Yavaş da olsa radyolarda da değişimler başladı. Sonuçta dijital platformlar rekabeti artırıyor.

Mahmure: Senden elektronik bir albüm de beklesek yeridir çünkü akustik kadar elektroniğe de meraklısın.

Can Ozan: Elektronikte single olarak gideceğim. Ben elektronik şarkılar yapıyorum onları bir EP altında toplayabilirim. Bu şarkıları da ayıralım bir EDM var daha ‘duptısss’ olan bir de normal indie elektronik . 

Mahmure: Indie olanı sanki biz daha rahat dinleriz gibi geldi.

Can Ozan: Indie’yi dinlersin. Böyle bir albüm olsun yazın sadece DJ setup yapalım. Ben yapmayı sevdiğim için yapacağım. Bir tane indie elektronik albüm bol bol EDM şarkı .

Mahmure: Sen kimleri dinliyorsun?

Can Ozan: Ben müzik oburu olarak her şeyi dinliyorum. Ana amacım daha böyle 10-15 sene içinde uluslararası alanda bilinen şarkılar yapmış bir prodüktör olmak. Mark Ronson, Max Martin idolümdür. Max Martin mesela hiç kimse bilmez dünyada en çok hit’i yapmış insandır. Şarkı yazmayı da söylemeyi de seviyorum. Tamino, Bob Dylan dinliyorum. Bob Dylan şarkılarının tümünü sözlerini okuyarak dinledim. Geçen sene sürekli Tamino dinledim.

Mahmure: Bir şarkıya takınca takar mısın? Bir şarkıyı dinleme rekorun var mı?

Can Ozan: Tamino’ya takmıştım. Spotify’da gösteriyor ya bu şarkıyı şu kadar dinledin. En çok dinlediğim ‘Indigo Night’ olabilir. Tüketene, bitirene, vıcığını çıkarana kadar dinlerim. Şarkının her şeyini akorlarını da biliyorum çalıyorum da zaten. Billie Eilish çok severim. Ekin Beril’in yeni albümü çıkıyor. Çok iyi bir albüm yapmış. Evde açıp onu dinliyorum. Kim n’apmış diye de açıp dinliyorum. Amerika bu konuda yönlendiriyor ya dünyayı. Sound anlamında da çok iyiler. Türkiye’nin rekabet edemediği kadar iyiler. Ben işte ona ulaşmaya çalışıyorum bir şekilde.

Mahmure: Sen bunu yaparsın kafaya taktığın bir şeyi yapacak bir insansın ‘istediğin şey elinden kurtulamaz’ bunu görüyorum sende.

Can Ozan: Daha iyi ekipmanlar aldığımda yaparım.

Mahmure: Son olarak şarkılarında bu kadar derinlikli sözler yazan bu adam aşk hakkında ne söyler bize?

Can Ozan: Çok zor çok karmaşık bir konu geleneksel olarak aslında insanların aşk dediği şey obsesif patoloji hali. Ben de yaşadım. Hiç aşık oldun mu dedikleri zaman aslında sormaya çalıştıkları şey şu: birine takıntılı oldun mu. Aşk bu değil bu olmamalı.

 

Yazarın Tüm Yazıları