Bir bitirme projesinden daha fazlası: VIRIDIS

Güncelleme Tarihi:

Bir bitirme projesinden daha fazlası: VIRIDIS
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2018 11:04

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümü öğrencileri Mutlucan Lokmanoğlu, Nursena Ekinek ve Meral Fındıkçı %100 Türk üretimi, 3D yazıcı ve kontrplak kullanarak tasarladıkları ilk mobilyalarını üretti. İlham veren hikayelerini onlardan dinleyelim.

Haberin Devamı

Eğitim hayatınızdan ve kariyer hedeflerinizden başlayalım.

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık bölümü dördüncü sınıf öğrencileriyiz. Üçüncü sınıfın bahar döneminde “VIRIDIS” projesine imza attık.

Mutlucan: Farklı sanat disiplinlerinde işler üretiyorum, yurtdışında Almanya’da workshop’a katılma fırsatım da oldu. Değişim öğrencisi olarak Belçika’da Thomas More’da iç mimarlık üzerine eğitim aldım. Marmara’daki ve yurtdışındaki bu eğitim süreci vizyonumu ve tasarım kimliğimi oldukça geliştirdi. İleride dünya çapında tasarım alanında adımdan söz ettirmek isterim.

Nursena: Yenilikçi, farklı tasarımlarla Türkiye’de ve uluslararası alanda tasarım dalında ne yapabildiğimizi göstermek önemli. Okulumu ve bölümümü seviyorum, bu da işimi iyi yapmamı sağlıyor ve bu oldukça önemli… İşini seven bir iç mimarlık öğrencisi olduğum için memnunum.

Haberin Devamı

Meral: Yurtiçi ve yurtdışı kapsamında projeler yapıp başarılı bir tasarımcı olmak hedeflerimin arasında. Aldığım seramik eğitimini tasarımlarıma katıp estetik ve özgünlüğü vurgulayan işler çıkarmayı planlıyorum.

VIRIDIS bir “bitirme projesi” mi? Proje nasıl doğdu? Okulla eş zamanlı ilerlemek zor olsa gerek… Bu süreci nasıl yönettiniz? 

Mutlu: Aksine, bu henüz başlangıç diye düşünüyorum. İlk adımları Prof. Dr. Meltem Eti Proto ve Tahsin Emre Eke’den aldığımız Serbest Mobilya Tasarımı dersinde attık. Stüdyo iç mekan projesiyle beraber ilerlediği için evet zor oldu ama ekip çalışmasıydı. İyi görev dağılımıyla tasarım ve üretim sürecinin her aşamasında koordineli çalıştık. İlk tasarımı, 3D modellemeleri, eskizleri ve grafik anlatımını ben yaptım. Teknik resimler ve detayları Meral çözümledi. Maket ve prototip üretimini ise Nursena yaptı. Sonra hepsini sentezledik ve ortaya VIRIDIS çıkmış oldu.

Ürün tasarımında “saguaro” ve “cereus” adlı iki kaktüs türünden etkilendiğinizi belirtiyorsunuz. Alternatif mobilya üretiminde, özellikle yerli piyasada çok sık karşılaşmadığımız özgün bir yaklaşım bu. Çıkış noktanızı belirleyen neydi? 

Nursena: Bir askılık tasarlamak istedik. Doğadaki formları düşünürken kaktüs formları aklımıza geldi. Araştırıp tam olarak ne istediğimizi bulunca da o iki türü referans alıp seçtik.

Mutlucan: Askılığa Latince yeşil anlamında gelen “viridis” kelimesini verdik. 3D baskılar diken şeklinde ve kaktüs formundaki kontrplak gövde ile iyi bir uyum sağlıyor. Hepimizin eskiz ve taslak çizimlerini birleştirip hocalardan aldığımız kritiklerle de düzeltip son şeklini verdik.

Meral: Özgün olmak önemli sonuçta tasarım sizin kimliğinizi de yansıtıyor. Hepimiz için yalın, fonksiyonel ve özgün olması önemliydi.

Haberin Devamı

Bir bitirme projesinden daha fazlası: VIRIDIS

Ürününüzün “satın alınabilir” olmasındaki ölçütünüz nedir? Muadili ürünlerden işlevsel olarak nasıl bir ayrım söz konusu?

Meral: Herhangi bir kullanıcının satın aldıktan sonra eve getirip saniyeler içinde monte edip kurabileceği bir askılık. Paketlemeyi yassı kutuda düşündük böylece taşınma ve nakliyesini kolaylaştırabiliriz.

Mutlucan: Diken formundaki 3D baskı parçalar askılık işlevini sunuyor, yuvalarına takılınca hemen kullanıma hazır. Montaj oldukça basit ve herhangi vida tornavida alet gerekmiyor.  Diğer ürünlerin karmaşık kurulum kılavuzları varken Viridis’in öyle bir sorunu yok. Fark olarak bunu da söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Üretimde 3D yazıcı ve kontrplak kullanımının ülkemizde ulaşabileceği boyutlar üzerine ön görünüz nedir? Bu teknolojinin avantajlarından ve dezavantajlarından bahsedebilir misiniz biraz? 

İç mimarlık bölümündeki 3D yazıcı ile sadece kontraplak malzeme kullanarak bir tasarım ortaya çıkardık. Bunu girişim olarak düşündüğümüzde harika bir olay ve daha da geliştirilebilir. Avantaj olarak örneğin herkes istediği renkte, formda aparat ya da 3D modeli basıp ürünü ile kullanabilir. Yakın geçmişte 3D baskı almak oldukça maliyetliydi ancak şimdi yazıcılara, evlere kadar girdi ve ulaşmak daha kolay.

Dezavantajdan çok avantajı olduğunu düşünüyoruz. Erişilebilirlik açısından her kitleye hitap ediyor.

Haberin Devamı

Peki, 3D yazıcı ve kontrplak kullanarak farklı mobilya çeşitleri üretmek ve hatta bunu bir girişim hareketine dönüştürmekle ilgili düşünceleriniz nedir?

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık bölümü son senelerde 3D baskı teknolojisi ile mobilya üretimine oldukça önem veriyor ve öğrencilerine bu imkanı sunuyor. 3D yazıcıları kullanarak prototip, modül basabiliyoruz. Bu, çoğu okulun sunmadığı bir yenilik. Girişime dönüşmesi oldukça iyi bir başlangıç olabilir. İyi ve güçlü tasarıma ihtiyacımız var. Bu ihtiyaca cevap verebileceğimizi düşünüyoruz.

‘Şık ve konforlu bir butik ürün’ olarak niteleyebileceğimiz VIRIDIS için herhangi bir pazar araştırması yaptınız mı? Hedef kitlenizi nasıl yorumlarsınız? 

Haberin Devamı

Evet, tasarım aşamasından önce ne istediğimizi ve kime hitap edeceğini belirleyip öyle eskizler yapmaya başladık. İşlev olarak askılık fonksiyonunda karar kılınca da pazar araştırmasını yaptık. Hedef kitlemiz; evlerdeki kullanıcılar, ofis çalışanları, okullar, üniversiteler olduğu gibi dileyen herkes kullanabilir. 

Bir bitirme projesinden daha fazlası: VIRIDIS


Ülkemizde sanata ve sanatçıya verilen desteği, birer sanatçı adayı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mutlucan: Sanatçının iş üretmesi ve onu sunması gerekir. Bu bağlamda destek oldukça önemli... Sene boyunca farklı etkinlikler, konferanslar düzenleniyor, sanata verilen değer toplumla da alakalı diyebiliriz. Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri olarak sanatçı adayıyız ve projelerimizi, işlerimizi sergilerken okul ilgilenip destek veriyor, bu harika. Sanatın gelişmediği bir ülkede toplum kültürel olarak geride kalabilir ama eğer önem verilirse ileriye gidebiliriz. Bu hepimizin ortak isteği olmalı. Sanat hepimize lazım.

Meral: İnsanların sanata yaklaşımı kişilerin bakış açısına duygularına göre değişiklik gösteriyor. Bunun bilincinde olanlar ve yaşatanlar sanata destek verir ve onu önemser. Ama bazen maddi kaygı olunca estetik oluşumlara desteğin azaldığını görüyorum. Bu durum mesleğim adına endişelendirse de umudum yüksek.

Nursena: Umarım gelecekte her çocuk sanatın verdiği bilinç ve farkındalık ile yetişir. Bunun olması en büyük isteklerimden biri… Verilen eğitimlerin kapsamlı olması ve sanata olan teşviğin artması durumunda daha iyi bir geleceğe sahip olabiliriz diye düşünüyorum.

Yeni projelerinizi heyecanla bekliyoruz. Başarılar dileriz ve çok teşekkür ederiz.

Fırsat tanıyıp ilgi gösterdiğiniz için asıl biz çok teşekkür ederiz.


Nasıl bir tasarım süreci izlenildiğini, teknik detayları ve ilk prototipi buradan öğrenebilirsiniz.

Röportaj: Özge Yağmur

Fotoğraflar: Oğuz Talha Büyükbaş, Feyza Tosun

BAKMADAN GEÇME!