YouTube ve Facebook’un bilinmeyen yanları

Güncelleme Tarihi:

YouTube ve Facebook’un bilinmeyen yanları
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2008 00:00

UnIversIty of California San Fransisco (UCSF) kesin tedavisi henüz olmayan bazı hastalıkları tanıtmak için bir site açtı: YouTube’da!

Merkezi ve çevresel sinir sistemi denilen beyin ve omurilik yönetimindeki bütün nörolojik sistemi etkileyen acaip hastalıklar YouTube cemaatine tanıtılacak. Alzheimer, ALS (tüm vücut felci), kortikobazal dejenerasyon, deli dana hastalığının insanda görülen türü Creutzfeldt-Jacob ve benzeri berbat durumlar YouTube’da Paris Hilton, Angelina Jolie ve başkalarının videolarıyla aynı mekanı paylaşacak.

USCF gibi uluslararası bir üniversite YouTube’u ilk kez bu boyutta ve nitelikte bir amaç için kullanmaya başlıyor. Bunun arkası gelecektir. Oysa Türkiye’de YouTube denildiğinde sadece akla magazin ve tahrik edici videolar geliyor. Çünkü başkası bilinmiyor. Aynı şekilde, Facebook denildiği zaman da sadece akla arkadaş resimlerini birbiriyle paylaşmak geliyor.

Oysa:

- Facebook’un ne kadar dev bir B2B ve B2C (çalışma dünyasını birbirine ve müşteriye) bağlayan bir şebekeye dönüşmüş olduğu bilinmiyor.

- 80 bin şirketin Facebook’ta tanıtım yaptığı bilinmiyor.

- Kredi kartı kuruluşu Visa’nın, sırf bu nedenle Facebook’ta iş dünyasını bir araya getirecek bir platform yaratmak üzere olduğu bilinmiyor.

- İkon niteliği kazanmış bazı uluslararası kültür kurumlarının burada sayfa açtığı bilinmiyor. Örneğin dünyanın en önemli modern sanat müzesi New York’taki Museum of Modern Art (MoMA) Facebook’ta. Aynı şekilde, dünyanın en önemli doğa tarihi müzesi American Museum of Natural History de Facebook’ta.

- Ve orada olması en akla gelmeyecek kuruluşlar: Birleşmiş Milletler, Amerikan Silahlı Kuvvetleri, Amerikan Kongresi, Avrupa Komisyonu, Dünya Bankası, Wall Street Journal... ve bir sürü başka kurum. Evet, hepsinin Facebook’ta "sayfası" var.

YouTube ve Facebook’un bizde sadece sosyal paylaşım sitesi sayılmasının temel nedeni, bilgi toplumu niteliğinden uzak oluşumuzdan...

Bilgiyi toplumun kültürel ekonomik ve sosyal refahına katkıda kullanabilen yerlerde ise YouTube ve Facebook; iş amaçlı etkileşim, eğitim, bilim ve teknoloji ortamına terfi ederek "sosyal medya" olarak tanınıyor artık. Buraya bilgi veya link koyan milyonlarca kişi bunu sırf sosyalleşmek uğruna yapmaz oldu. Sosyal medya, artık 21. yüzyılın agorası. Eski çağlarda insanlar mal alıp satmak, haber almak vermek için pazaryerine dolarmış. Bugünün pazaryeri artık sosyal medya siteleri.

Bu gerçeğin arkasındaki sosyal oluşumu anlamayan toplumlarda ise sosyal medya siteleri birer tehdit unsuru olarak görülüyor. Çünkü nasıl ki pazaryerinde ahlaklı ve ahlaksız satıcılar bir aradaysa, sosyal medya da aynı şey. Sadece ahlaksız satıcılar yüzünden bütün pazaryerini kapatmak ve ticareti yasaklamak nasıl anlamsızsa ve aslında mümkün değilse, 21. yüzyılın sosyal medya gerçeğini de iyi anlayıp, bu siteleri daha farklı biçimde denetlemek ve kamuoyunu "zararlılar"dan yine 21. yüzyıl yöntemleriyle korumak gerekiyor.

Bu satırlar yazıldığı sırada (3 Temmuz Perşembe) YouTube üç ayrı mahkemenin kararıyla kapalı duruyordu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!