Yine şubat yine kriz

Güncelleme Tarihi:

Yine şubat yine kriz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2002 00:00

TÜRKİYE dolara endekslendi; artık üretim yok, işsizlik başını almış gidiyor. Bir avuç insan, dolar ekonomisi ile ülkeyi çıkmaza sokup duruyor. Üniversite bitirenler sokaklarda. Tarım sektörü iflas etti. Köylü kahveye çıkamıyor, çay içecek parası yok.Eğitim, sağlık, ulaşım, sosyal tüm yaşamlar sadece bir avuç zengine; ama 50 milyon insan sürünüyor. Çünkü dolar ekonomisi ve Tahtakale mantığı bunu istiyor.Sayın Ecevit'i yıllarca destekleyen biri olarak belirtmeliyim ki köylüyü, işçiyi, memuru, ne de küçük esnafı koruyamadı. Bunların hiçbiri vatanseverlikle bağdaşmıyor. Çünkü...Geçen yıl şubat ayında vatandaşın başına ekonomiyi yıktı. Yine bu yıl Amerika adına Irak'a mektup gönderdi. Piyasa durdu, vurgun ekonomisi canlandırdı. Ne hakkınız var Arap dünyasına Amerika'nın posta pulu olup ülkeyi zora sokmaya... ABD'ye 'Otur oturduğun yerde bölgemde sorun çıkarma, bırak uluslararası hukuk yoluyla Irak sorunu çözülsün' diyebilirdiniz; ancak tam tersini yaptınız.Üretip satmak varken, işsize iş kapısı açmak; köylümün boş duran tarlasını işler hale getirip onun yüzünü güldürmek varken sizin başbakanlığınızda 'Tahtakale hükümranlığı' yaşanıyor, çok yazık çok.Bu ülkeyi Kurtuluş Savaşı'nda yerle bir edemeyenler, sinsi politikaları ile yoksulluğa iterek yerle bir ettiler. Ekonomiyi dolar alışverişi haline getirerek ihanet sayfaları yazılıyor. Pamuğu, tütünü, şeker pancarı, yeraltı kaynakları, küçük sanayicisi, atölyeleri, tersaneleri dolara kurban ediliyor. Bunların hesabı sorulmalıdır.Çünkü ülkem elden gidiyor.Sanan AĞRILIAmerikanlaşmakNEW York'tan Duygu Erdoğan Budak'ın, ‘‘Polisimizi de Arap yaptılar’’ yazısına gelen tepkiler:Osman Ertürk: Yazıdan etkilenmemek mümkün değil. Sayın Budak'ı kutlamak istiyorum. Zaten bizim sorunumuz da bu. Kendimizi tanıtamamak, anlatamamak.Selami MAZAN (Köln): USA adlı kanalda gösterilen filme niçin kızılıyor, anlamakta güçlük çekiyorum. Amerikalılara karşı bu kadar yalakalık yapılırsa olacağı budur. Ne zaman Türkiye ayakları üstünde tek başına durabilirse, işte o zaman bu kepazelikler son bulur. Ne diyor Sayın Ecevit; ABD karar almış, biz de aynen katıldık. Fransa ne diyor; biz ABD'lilerin her kararına katılacak değiliz.''Kıskanç ve cimri bürokrasiTÜRK Birliği Başkanı Aytaç Durak ‘‘Ankara, yerelleşmeye yine karşı’’ diyerek, bakın bürokratları nasıl suçluyor:‘‘Yerel Yönetimler Kanun Tasarısı, alt komisyonda görüşülerek İçişleri Komisyonu'na sunuldu ama yeni önergelerle delinmek isteniyor. Bazı hizmetlerin tümüyle yerel yönetimlere bırakılmasını bir türlü hazmedeyen kıskanç ve cimri bürokratlar bunu güç kaybı olarak değerlendiriyor ve hükümeti oluşturan bakan ve milletvekillerini, tabiri caizse tetikleyerek kanun tasarısını amacı dışına çıkartıyor.’’Mangal!BİR otelci ve turizmci olarak İbrahim Tatlıses'in kendi deyimi ile otel odasında 'grill' (mangal) yapmasını şiddetle kınıyorum.Fatih Altaylı gerçekleri söyledi diye çıkıp onu karalamak yerine bir hata yaptığını söyleyip Türk halkından özür dilemeliydi. Tatlıses'e soruyorum; kendisinin de otelleri var. Acaba aynı sahnenin kendi otellerinde sergilenmesine nasıl tepki verir. Böyle bir ilkelliği normal karşılar mı?F. YİĞİTTATLISES şimdi mangalı önüne koymuş, mangalı övüyor ve milletin kendisini ne çok sevdiğini söylüyor. Bu yaptıklarını mazur gösterir mi? Bin kere hayır; hafifletici sebep dahi olamaz. ‘‘Paris'te iki ciğerim (Yılmaz ve Kaya) yatıyor’’ diyen Tatlıses'in, memleketini Fatih Altaylı'dan daha çok sevdiğini iddia etmesi inandırıcı olmuyor. Bunun kendisini haklı çıkaramayacağını korkarım hiçbir zaman öğrenemeyecek.Selçuk KARADAĞSP’li başkana kim dur diyecekKütahya'da 'Evlilik Rehberi’ni haber yapan gazeteciye tehditKÜTAHYA Belediye Başkanı SP'li, emekli yarbay Süleyman Canan'ın marifetleri saymakla bitmiyor. Kütahya'daki muhalif çevreler kendisine ‘‘4. Murat gibi belediye başkanı...’’ diyorlar.Bilindiği gibi Canan'ın yandaşlarına hazırlattığı 'Evlilik Rehberi' kitabını haber yapan AA (ve de TRT) muhabiri Hasan Bilcan'a günlerdir ‘‘Sen artık bittin, öleceksin’’ diye tehdit telefonları geliyor. Canan herhangi bir saldırıya karşı vilayetten verilen korumayla geziyor.Kütahya'yı 'Müslüman bir şehir' olarak tanımlayan Canan, savcılıkça ifadesi alınırken, Mülkiye müfettişleri hakkında soruşturma açmıştı.Başkan'ın bunun gibi birçok eylemi var. Hakkındaki 'suç dosyası'nın listesi fakslarla Ankara'ya yollanıyor. Bunların bir kopyası bize de geldi.Belediyeye imam ve imam kökenlileri doldurduğundan görevini kötüye kullanmaktan iki ayrı davadan yargılanıyor. Ayrıca Danıştay'da onay bekleyen çok sayıda dosyası bulunuyor.Yargıdaki dosyalarını özetlersek... Avrupa Konseyi'nin Kütahya'ya verdiği ödülü reddederek söktürmek, ruhsatları olduğu halde içki satan üç işyerini encümen kararı ile kapatmak; belediyenin turistik tesislerini parti karargáhı haline dönüştürmek, zabıta memurlarına yönetmenliğe aykırı kıyafet giydirmek, belediye sivil zabıta ekibi kurmak; temizlik hizmetini özel şirkete vermek; açılan ihaleleri parçalayarak yandaşlara dağıtmak; özel şirketlerde çalışan bazı kişileri Belediye'ye almak; YİMPAŞ'a usulsüz arsa tahsis etmek; 6 belediye otobüsünü yandaşlara kiralamak... Canan, ne yazık ki bunların hepsinden 'aklanıyor'. Çünkü belediyelerin bu tür suçları af kapsamına girdiğinden yüzlerce belediye başkanı 'yırttıkları' için bayram yapıyor.Yapılanın yanına kár kaldığı başka bir ülke var mıdır?KİPTAŞ'tan 'yetersiz' açıklamaKİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım, yazdığımız dört yazıdan ilki olan ‘‘KİPTAŞ'tan kim hesap soracak’’ (7.2.2002) yazısına dün yanıt gönderdi.‘‘KİPTAŞ imal ettiği konut ve villaları afaki beyan ve vaadlerle değil müşterileri ile yaptığı 'Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi' hükümlerine göre satmaktadır. Teslim edilen villa ve konutların imalatlarının yeterli olup olmadıkları alıcıların şahsi beklentilerine göre değil imzalanan sözleşmeye göre belirlenmelidir. Şirketimiz sattığı konutları münakit sözleşme hükümlerine göre imal etmiş olup varsa bu sözleşmeye aykırı hususları gidermeye de hazırdır.Şirketimiz yetkilileri medeni ölçüler içerisinde tüm üyelerimiz ile yakından ilgilenmektedir. Ancak bu ilgi üyelerimizin haklı veya haksız ayrımı yapılmaksızın tüm taleplerinin karşılanacağı anlamına gelmez. Bir ticari ilişkide tarafların anlaşamadıkları hususların da olacağının kabul edilmesi gerekir. Anlaşmazlık halinde çözüm şekli gazete köşelerinden muhataba hakaret değil, yasal yollara başvurmaktır.KİPTAŞ işlerini kendisine müracat eden teknik yeterliğe sahip firmalar arasında yaptığı ihaleler vasıtasıyla yaptırmakta olup, iş tevdii esnasında tarikat üyesi olmak ya da olmamak gibi başkaca bir kriter aranmamaktadır. Yazınızda ismi geçen müteahhitlerin bir çoğu kamuoyu tarafından tanınan ve kabul gören isimlerdir.Şirketimiz İkitelli'de ürettiği konutların tamamına yakınını satmıştır. Pendik Aydos bölgesinde de, yaşanan derin ekonomik krize rağmen satış ve yatırımlarımız devam etmektedir. Şirketimiz her türlü yasal denetime açıktır. Nitekim ilgili merciler gerek duydukları bir takım denetimleri de yapmışlardır. Gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni denetleyen Sn. Mülkiye Müfettişleri gerekse diğer kamu görevlileri şirketimiz ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi herhangi bir yönlendirmeye ihtiyaç duymaksızın elde edebilecek imkana sahiptir.’’Ne yazık ki, 'kuşku ve yoruma dayalı' olduğunu öne sürdüğü yazımıza verdiği yanıt ile gayrimenkul sahibi okurlarımızın gönderdikleri belge ve bilgiler örtüşmüyor. Onlar dairelerin kalitesizliğini ortaya koyup; tapu, imar ve iskanı soruyorlar. 'Kaçak' inşaatlardan beslenen SP ve AKP'lileri isim isim açıklıyorlar. Sadece Başakşehir'in internet sitesine ve 'Başak Çevre' gazetesinde bakmak bile gerçeklerin boyutunu gösteriyor.BİLİN BAKALIMRUSLAR neden büyük valizlerle Türkiye'ye gelirler?Çünkü alışverişin álásı bizde var.Peki biz Türkler yurtdışına borçlarını ödemeyen firmaları neden boykot etmeyiz?Çünkü duyarsızlığın álásı bizde var.EMİN K.-ADANA
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!