Güncelleme Tarihi:
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Bu anlamlı günde sizlerle olmaktan mutluluk duyuyorum. Rabbime bana sizler gibi genç, dinamik, yürekli, gözleri ışıl ışıl, vatan millet kokan yol arkadaşları verdiği için ham ediyorum. Eskinin köhne düzenini değiştirerek, modern Türkiye'yi inşa etmenin alt yapısını oluşturduk. Kimsenin sizinle hedefleriniz arasına girmesine müsaade etmeyin. Çeşitli mecralardan kasıtlı olarak yayılan umutsuzluk dalgalarına asla prim vermeyin. Geçmişte millete hayrı dokunmamış kişilerin, sizleri kendi dipsiz karanlıklarına karşı uyanık olun. Bunlar koltuklarını korumaktan başka hiçbir gayesi olmayan kifayetsiz muhterislerdir. Ziya Paşa'nın 'Eşşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri' beyiti var. Biz gençlerimize güvendik, her alanda yollarını açmanın gayreti içinde olduk.
"GENÇLERİMİZE GÜNCENDİK, İNANDIK"
Birileri gibi lafta bırakmadık. Seçilme yaşını önce 25'e sonra 18'e indirdik. Bunlar niye yapmadı? 'Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacaksınız?' dediler. Gençlerimize güvendik, inandık. İnandığımız için de onlarlar yolları yürüdük yürüyoruz da. 28. dönemde Meclis'te giren en genç 5 vekilden 4'ünün bizden olması bunun ispatı. Meclis'te 30 yaş altı en çok vekil olan yaş ortalaması en düşük olan parti biziz. Gençlik kolları başkanımı İzmir'de aday göstererek, bu konuda kurumsal tavrımızı ortaya koyduk. CHP genel başkanı böyle bir adım atmadı, atamaz. Niye? Yürek ister yürek. Zihinsel devrimi gerçekleştirmedikçe böyle bir adım atamazsınız. Burası düne kadar Rami Kışlası'ydı. Burası sonra Rami gıda çarşısı oldu. Ben gıda çarşısında çalıştım. Halini bilirim buranın. Daha sonra buranın farklı bölgelere taşınma süreci oldu. Kültür Turizm Bakanımla burayı konuştuk. Sağolusun işi ele aldı. Mezbelelik olan bu yeri şuanda olduğu hale getirdi. Türkiye'nin, eski Türkiye ve bugünkü Türkiye olarak mukayesesini yapabilmek için eski Türkiye'yi bilmeniz lazım. Ben eski Türkiye'yi biliyorum. İstanbul'un belediye başkanlığını yaptım.
İstanbul susuzdu. İstanbul'u susuzluktan başkanınız kurtardı. Sizin tamamınıza yakınınız eski Haliç'i bilmez. Kokusundan geçilmezdi. Balık falan yaşayamıyordu. Öyle bir hal vardı orada. O zaman belediye başkanı olarak, pis suyu Aliböyke'deki taş ocağına aktardık. Yine bir tülbent gibi pisliği tülbentin üzerinde bırakarak suyunu geri Haliç'e gönderdik. O çamur tabaka taş ocağında kaldı. Orada oyun parkı yaptık. Haliç'in pis kokusundan çevreyi kurtardık. Boğaz'ın suyunu tünel hattıyla Haliç'e gönderdik. Haliç Kongre Merkezi mezbahaneydi. Orada bağırsakcılar vardı. Orası rezaletti. Adımı attık, benden sonra da Kadir Bey yeni haline getirdi. Sizin İstanbul'da böyle bir eseriniz var mı? CHP'lilere sorun. Ya siz ne yaptınız? Istranca Dağları'ndan İstanbul'a su getirdik. CHP'yi 3 şeyle tanımlarım. Çöp, çukur, çamur. Çöp dağlarını kaldırdık, susuzluğunu giderdik. 50 bin doğalgazlı ev vardı. Ben görevi bıraktığımda 1 milyon 200 bin eve doğalgaz getirdik.
"HESAP UZMANLIĞINDAN EMEKLİ OLMUŞTU, GELİN SİYASETTEN DE EMEKLİ EDELİM"
Seçilme ihtimali olmayan yerlerden aday gösterdi. Niye? Çünkü gençlere güvenmiyor. Bu şahıs gençleri kendisine en büyük rakip olarak görüyor. Gençlerimizin karar mekanizmalarında olmasında tahammül edemeyenlere en iyi cevabı 28 Mayıs'ta vereceğinize inanıyorum. 28 Mayıs'ta bu cevabı verirseniz, ertesi gün 29 Mayıs. İlk defa oy kullanan 5 milyon genci yok sayan zat toplam oyları 1'i bile bulmayan partilere 40'a yakın vekil hediye etti. Bir de 'ben hesap uzmanıyım' diyor. Ben bunun hesap uzmanlığına şaştım. Bunu siyasette mezara gömmek için 28 Mayıs'ta kararı ona göre verin. Hesap uzmanlığından emekli olmuştu, gelin siyasetten de emekli edelim. Gençlerimizin sandıkta bunun hesabını soracağına inanıyorum.
"DEPREM BÖLGESİNDEKİ İNSANLARA BU DENLİ HAKARET EDİLİR Mİ?"
Siyasi ömürlerini 3-5 gün daha uzatmak için milletin sinir uçlarıyla oynayanları siyasetten emekli edeceğiz. Çirkefleşen siyaset dilinin sahiplerinden ülkeyi kurtaracağız. Deprem bölgesindeki insanlara bu denli hakaret edilir mi? Gönderilen 3-5 kuruşun propagandasını yapmaya çalışıyorsun. Otellerden insanları kovuyorsunuz. Bunu göreceğiz ve 28 Mayıs'ta onlara gereken dersi vereceğiz. Nasip olursa 6 tane deprem şehrimizi Devlet Bey'le ziyaret edeceğiz. Ne sıkıntıları varsa giderelim istiyoruz. Biz 'Buralarda bize az oy çıktı, şu oldu bu oldu' diyemeyiz. Ayrıma tabi tutmadan insanların en faydalısı olmak durumundayız. Bunun için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Koltuklarını koruyabilmek için sizi korkutmaya çalışanlara kendi ikballeri uğruna sizleri kullanmak isteyenlere gençlerimizin 'yeter' diyeceğinden şüphe duymuyorum. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin.
"'ÖNDEYİZ, KILIÇDAROĞLU KAZANDI' GİBİ SÖZLERLE HALKI ALDATMAYA ÇALIŞTILAR"
Millet İttifakı her şeyi kendi lehine çevirebilmek için 'ne gibi yanlış yöntemlere başvurabiliriz' üzerine oynadı. 'Öndeyiz, Kılıçdaroğlu kazandı' gibi sözlerle halkı aldatmaya ve kendi tabanlarını tatmin etmeye çalıştılar. Sonra biz 5 puan önde bitirdik. Yarım puan daha alsaydık, o akşam işi bitiriyorduk. 2 milyon 600 bin farkla biz öndeyiz. Biz bunu da yeterli bulmuyoruz. 2. turda büyük bir gayret ortaya koyacaksınız. Marmara Üniversiteli olarak çok daha gayretli olalım ve haftaya zaferle çıkalım.
KILIÇDAROĞLU'NA BAŞÖRTÜSÜ TEPKİSİ: ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞÖRTÜYLE İLGİLİ YAPTIĞINIZ BAŞVURULAR VAR
Bu sıkıntıyı ben ailede yaşadım. Benim iki kızım imam hatip öğrencisiydi. Düşünün, imam hatip öğrencisi olduğu halde başörtülü okuma şansları yoktu. Mecburen kızlarımdan birini oradan olarak, benim bir sınıf arkadaşımın müdür olduğu okula göndermek durumdan kaldım. 'Gönderim mi ne yaparsın' dedim? 'Endişe etme' dedi. Trabzon'a gönderdim ve orada bitirdi. İmam hatipte başörtülü okumanın yasak olduğu bir dönem. Ben de bunları kaldırdığımım için mutluyum. Ama bay bay Kemal yalan üzerine yalan söylüyor. Bir tane kızı alıyor karşısına bir CHP rozeti takıyor ondan sonra başörtüsüne karşı olmadığını söylüyor. Sizin Anayasa Mahkemesi'ne başörtüyle ilgili yaptığınız başvurular var. Biz sizin karakterinizi A'den Z'ye biliyoruz. Bu millet sizin ne olduğunuzu biliyor. 28 Mayıs'ta bay bay Kemal yapalım.
"BEN GENÇLERİMİZİN GÖZLERİNDE 'BİZ HAZIRIZ'I OKUYORUM"
Siyasette şuan bulunanlar veya bay bay Kemal'in siyasete gençlik kollarında gelme durumu yok. Ben gençlik kollarından itibaren siyasetin içinden geldim. Siyasette 40 yılı aşkın dönemim var. İstanbul'da gençlik kolları başkanlığı yaptım. Oradan itibaren bugünlere geldik. Milli Selamet Partisi, Refah Partisi ve ondan sonraki süreç ve yaşadığımız sıkıntılar, bütün bunlarla beraber belediye başkanlığı sürecim, cezaevine giriş ve çıktıktan sonra AK Parti'yi kuruş. AK Parti'yi kurduktan 16 ay sonra biz tek başımıza iktidar olduk. Yüzde 34 gibi bir oyla parlamentoda birinci parti olduk. Onunla kalmadık, Türkiye'nin yeniden dönüşümüne bu gücümüzle yol verdik. Bu AK Parti'nin çok çok güçlü gelişini doğurdu. Bu güçlü geliş, Milli Selamet Partisi'ndeki gençli dinamizmine dayanıyordu. AK Parti ise çok farklı bir performans ortaya koydu. AK Parti ile Türkiye'de yeni bir değişim ve dönüşüm başladı. Bu kadar kısa zamanda buralara tırmanmış olmak çok önemli. Maalesef bize ihanet edenler de oldu. Bırakıp gidenler de oldu. Bizimle yol arkadaşlığını sürdürenler de oldu. Onlarla beraber yolculuğumuza devam ediyoruz. Şimdi bütün mesele 28'ini 29'a bağlamak. İstanbul'dan şunu beklerim. 29 Mayıs İstanbul'un fethinin yıl dönümüdür. İstanbul farklı fethe çıkmaya hazır mı? Ben gençlerimizin gözlerinde 'biz hazırız'ı okuyorum.
"DEPREM KONUTLARINI YAPIP, TESLİM EDECEK GÜCE SAHİBİZ"
Her şeyden önce bunlardan bir tanesi tutuklandı. Sonra serbest bırakıldı. Daha sonra itiraz üzerine tekrar tutuklandı. Şundan emin olacaksınız; onlar istese de istemese de Erdoğan iş başında olduğu süre içerisinde depremzede kardeşlerimize tüm desteği vereceğiz. Köyevlerini dağıtmaya başladık. TOKİ olarak konutlarımızı hızla yapıyoruz. 1 yıl içerisinde bu binaları teslim etme gayreti içerisinde olacağaız. Taviz yok. Hızla devam edeceğiz. Biz kararlıyız. Devletimiz muktedir. Bunların hepsinin adımını atar. Deprem konutlarını yapıp, teslim edecek güce sahibiz. Defne'de hasteneyi yaptık. Muhalefetten bir tanesi çıktı. '3 ayda ne yapıyorsun?' dedi. Ahlaksız. Biz Kovid döneminde Yeşilköy havalimanında 45 günde Prof. Dr. Murat Dilmener hastanesini bitirdik. 1006 odayla bitirdik. 18 ameliyathane olan hastaneyi Yeşilköy Havalimanında yaptık. Niye orada yaptık? Yurtdışından gelen hasta 5 dakikada hastaneye gelsin diye. Aynısını Anadolu'da Sancaktepe'de yaptık. Bizim referansımız var. Bunlar bizim referanslarımız. Sizin 'şunu yaptım' diyebileceğiniz bir eseriniz var mı? Yok. Sabah yalan, akşam yalan söylüyorlar. Doğalgazı çıkardık, inanmadılar. 1 yıl ücretsiz veriyoruz. Siz ne yaptınız hiç? Onun için 28'i önemli. Bunların hepsini emekli edelim.