Ortak konu: Başkanlık sistemi

Güncelleme Tarihi:

Ortak konu: Başkanlık sistemi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2016 23:15

İktidar ve muhalefet partilerinden, grup toplantılarının ardından açıklamalar geldi. Ortak konu başkanlık sistemiydi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugünkü sistemin parlamenter sistemden sapmış olduğunu belirterek, “Sistemin ürettiği sorunları göz önünde bulundurarak, Türkiye için en doğru siyasal sistemin başkanlık sistemi olduğunu düşünüyoruz”dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında, başkanlık tartışmalarına ilişkin, ‘Ülke ateş yerine dönmüş, gencecik fidan gibi çocuklar şehit oluyor, o tutturmuş illa başkanlık. Olamayacaksın kardeşim, bunu bil” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümeti eleştirerek, “Biz kimliksiz değiliz ki anayasayla kimlik bulalım. Yeni anayasada Türklüğün tasfiye planı bir PKK talebidir” ifadelerini kullanırken, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın hedefinde yeni anayasa görüşmeleri kapsamında HDP'yi ziyaret etmeyen Başbakan Davutoğlu vardı.

Haberin Devamı

Davutoğlu, partisinin dünkü Meclis grubunda özetle şunları söyledi:

KAPILARIMIZ AÇIK OLACAK

“(Liderlerle görüşme) Mutabık kaldığımız husus da gerekli gördüğümüzde her zaman kapılarımızın birbirine açık olmasıdır. En olumlu sonuçlardan biri de her birimizin 12 Eylül Anayasası’ndan memnun olmadığımızı ifade etmemizdir. Kimse bize, bugüne kadar parlamenter sistemin mükemmelen işlediği iddiasında bulunamaz. ‘140 yıldır Türkiye’da parlamenter sistem var. Dolayısıyla bu sistemi devam ettirelim’ diyenler, parlamenter sistemin doğasını ve dokusunu bilmiyorlar demektir. Tek parti döneminde, milli şef kavramının olduğu dönemde parlamenter sistemden bahsetmek mümkün müydü? Biz cari parlamenter sistemin, yani parlamenter sistemden de sapmış olan bugünkü sistemin ürettiği sorunları göz önünde bulundurarak, Türkiye için en doğru siyasal sistemin başkanlık sistemi olduğunu düşünüyoruz. Neden herkes eteğindeki taşı dökerek bütün bu konuları bugünkü konjonktürün dışına çıkarak mütalaa ve müzakere etmesin? Kimse hiçbir teklifi baştan reddetmesin. Bir sistemi otoriter yapan şekli değil, nasıl uygulandığıdır. Tabuları bir kenara bırakıp konuşmalıyız. Aklı selim içerisinde en doğruyu bulabileceğimize samimiyetle inanıyorum.

Haberin Devamı

HESAP VERME MAKAMINDALAR

Milli iradeye duyduğumuz saygı dolayısıyla (yeni anayasa için) yaptığımız randevu talebini HDP yetkililerin sorumsuz tavırları nedeniyle iptal ettik. Randevu talebinden sonra ‘Sayın Başbakan gelirse Cizre’de neler olduğunu ona soracağız’ diyerek sanki biz hesap vermek için onların huzuruna gidiyormuşuz gibi bir tavır. Onlar hesap sorma makamında değil, hesap verme makamındalar. Biz, bu hesabı 1 Kasım öncesi millete verdik.

SİYASİ BİR MALİYETİ OLACAKTIR

Bir yol ayrımındalar. Kandil’in kanlı diline kendilerini teslim ederler, terörün, hendeğin, şiddetin savunucusu olmaya devam ederlerse, kendilerini muhatap almayız. Meclis’te meşru siyaset yapmaya kalkarlarsa o zaman kendileri muhatap alınacak konuma gelirler. Türkiye’de özyönetim yok, demokrasi, milli irade var. Asla bu tür gayrimeşru uygulamalara müsaade etmeyeceğiz. HDP, savunduğu bu hendek siyasetinin bedelini kendi ödeyecek, kazdığı hendeğe düşecektir. Onca insanın canına kastetmenin, evinden etmenin teröristlere bir bedeli olduğu gibi onu savunan HDP’ye de siyasi bir maliyeti olacaktır.

Haberin Devamı

HENDEKLER SİTELERİNİZİN ÖNÜNDE YOK

Diyarbakır’ın geleceği Moskova’dan değil Ankara’dan şekillenir. İnsanların kanları üzerinden özyönetim hayali kuranlara sesleniyorum; Niye oturduğunuz lüks sitelerin önünde yok o hendekler? Niye hiçbirinizin çocukları yok o hendeklerde? Başkalarının çocukları üzerinden onların geleceğini çalarak yürüttüğünüz mücadele mi bu özgürlük? Onları okullar yerine hendeklere göndermenin bedelini sizler ödeyeceksiniz.” m Turan YILMAZ/ANKARA

CUMA GENELGESİ HAZIR

KAMU görevlilerinin mesailerinde cuma namazı için düzenlemeye gidiliyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu, dünkü Meclis grubunda şunları söyledi: “Cuma günleri ile öğle tatilinin ibadet hürriyetini engellemeyecek şekilde kullanılabilmesi için Başbakanlık genelgesi taslağı hazırladık. Bu, hepimizin hayatımız boyunca karşı karşıya kaldığımız bir zorluk, güçlüktü. Üniversite döneminde, kamuda çalışırken nasıl kalp huzuruyla gidilmesi gereken cuma namazlarına telaşla gidip telaşla tamamladığımızı, bazen imamlardan hutbeyi kısa tutun da öğrenciler, memurlar işlerine dönebilsinler diye ricada bulunduğumuzu hatırlarım. Bundan sonra herkes huzur içinde cuma namazına gidecek. İsteyen gidecek istemeyen gitmeyecek kendi inancına göre. Hem mesai tam olarak gerçekleşecek hem de ibadet etmek isteyenler bu imkânı en iyi şekilde kullanacak.”

Haberin Devamı

SAATLER KAYDIRILACAK

Başbakanlık kaynakları, bu hafta içinde yayımlanacak genelgeyle mesai saatlerinin cuma namazı öncesinde başlayıp, bitiminde sona erecek şekilde düzenleneceğini belirtti. Konuyu hükümetin gündemine taşıyan Memur-Sen’in onursal başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet Gündoğdu da Hürriyet’e şunları söyledi: “Öğle tatili normalde saat 12.00 ile 13.00 arasıysa, namaz saatine göre bu süreler bir miktar öne veya geriye çekilebilir, mesala namaz 12.00’deyse 11.45’e, 12.30’daysa 12.15’e gibi ya da saatler ileriye alındığında mesainin buna göre düzenlenmesi gibi.”

OLAMAYACAKSIN KARDEŞİM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında, başkanlık tartışmalarına ilişkin, ‘Ülke ateş yerine dönmüş, gencecik fidan gibi çocuklar şehit oluyor, o tutturmuş illa başkanlık. Olamayacaksın kardeşim, bunu bil” dedi. Kılıçdaroğlu konuşmasında özetle şunları söyledi:

Haberin Devamı

DİYANET NE YAPIYOR?

Yılbaşı gecesini kana bulayacak olan canlı bombalar yakalandı. O canlı bombalar hangi atmosferde bu noktaya geldiler? 70 ilden IŞİD’e katılan fidan gibi çocuklarımız var. Diyanet İşleri Başkanlığı ne yapıyor? Binlerce camimiz var, orada görev yapan imamlarımız var. Biz kendi ülkemize, vatandaşlarımıza Müslümanlığı anlatamamışsak kime anlatacağız?

Ortak konu: Başkanlık sistemi

MELEK ANNENİN GÜNAHI...

Doğuda, Güneydoğu’da ne oluyor? Bulunduğunuz şehri, Ankara’yı, İzmir’i, Muğla’yı, Rize’yi düşünün. 10 gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Önce sen isyan edersin. Neden bu sokağa çıkma yasağı, hukuki temeli nedir? ‘Kabahat PKK’da’ diyecekler, ‘bizi kandırdı.’ Kandırılan bir hükümetten bu ülkeye hayır gelmez.

Haberin Devamı

- Analara yalancı bir bahar yaşattılar çözüm süreciyle. Sokağa çıkma yasağından etkilenen insan sayısı 1.3 milyon. 200 bin kişi mülteci konumunda. 783 kamu kurumu ağır hasar gördü. 19 okul yakıldı, 7 bin kişi valiliğe başvurup yardım istedi. TİHV verilerine göre 151 sivil vatandaş, 193 güvenlik görevlisi şehit oldu. Ülkeyi yönetenler bunun hesabını vermek zorundalar. Kahvaltıda öldürülen Melek Anne’yi düşünün. O kadının ne günahı var? Kim sorumlusu bunun? Çatışmalar, PKK’nın ekmeğine yağ sürüyor. Bu ülkeye huzuru getirmek için bizim üstümüze hangi görev düşüyorsa, o görevi yerine getirmeye hazırız.

- CHP’nin tavrı çok açık ve net; kürsü dokunulmazlığı hariç dokunulmazlıklar kalksın.

- Allah büyüktür. ‘Başkanlık, başkanlık’ diye yanıp tutuşan en sonunda Hitler örneğini verdi. Pes yani. Bir dönem de, ‘Ben evlatlarıma bugüne kadar helal lokma yedirmedim’ demişti. Hitler örneği veriyor, birileri uyarmış, ‘felaket olur’ diye. Sonra çıkmış ‘Beni yanlış anladınız.’ Hadi biz yanlış anladık, dünya da mı yanlış anladı? İçinden o geçiyor ki Hitler örneğini verdin. Ülke ateş yerine dönmüş, gencecik fidan gibi çocuklar şehit oluyor, o tutturmuş illa başkanlık. Olamayacaksın kardeşim, bunu bil.

İSRAİL İLE İLİŞKİLER

- İsrail ile Mavi Marmara dolayısıyla kanlı bıçaklı oldular. Astı, kesti, kıyameti kopardı, ‘ablukayı kaldıracak’ dedi. Şimdi diyor ki, ‘İsrail’e ihtiyacımız var. İsrail’e muhtacız’. Bu bir teslimiyet, mahkûmiyet ifadesidir. Sözde İslamcılara da seslenmek istiyorum. Neden sesinizi çıkarmıyorsunuz? Vicdan yok mu, ahlakın kırıntısı yok mu sizde? Neden İsrail’e muhtaç hale geldi 21. yüzyılın Türkiyesi? Bu soruyu sormuyorsan adam değilsin.

- (TÜRGEV’e Suudi Arabistan’dan bağış iddiası) Geçen hafta GÖTÜRGEV’den bahsetmiştim, belge açıklamıştım. TÜRGEV’e bağış yapan bütün şirketlerin ve kurumların listesini açıklayın. Bu kamu yararına bir vakıf, milletten neyi gizliyorsunuz?

AİLECE İZLEDİLER

CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun grupta yaptığı konuşmayı oğlu Deniz ve kızı İrem Çiçek ile birlikte ayakta izledi.

TÜRKLÜĞÜN TASFİYESİ PKK TALEBİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümeti eleştirerek, “Biz kimliksiz değiliz ki anayasayla kimlik bulalım. Yeni anayasada Türklüğün tasfiye planı bir PKK talebidir” dedi. Bahçeli özetle şunları söyedi:

“7 Haziran’dan 1 Kasım’a kadar doğru olan neyse onu yaptık. 2015 yılının en unutulmayacak yalan ve aldatması bizim ‘hayır’cı olduğumuz iddiasıdır. ‘Yeniden yazıyoruz’ kisvesiyle, anayasanın içine yerleştirilecek karanlık ve kindar hevesleri hoş görmek, vatana ihanetle eşdeğer bir sapma halidir. Yeni bir anayasa yapılması konusunda herhangi bir engel görmediğimizi, üzerimize düşeni yapacağımızı samimiyetle muhataplarımıza ilettik. AKP, başkanlık sistemine geçilmesini önermektedir. Geçtiğimiz hafta AKP sözcüsü ilk falsoyu vermiş ve ‘Yeni Anayasa Türkiye’nin kimlik belgesidir’ demiştir. Biz kimliksiz değiliz ki anayasayla kimlik bulalım. Yeni anayasada Türklüğün tasfiye planı bir PKK talebidir.

Ortak konu: Başkanlık sistemi

EL ALTINDAN ÇALIŞMALAR

Erdoğan HDP’lilere ağır eleştirilerini yaptığı her dönemde, terör örgütüyle ya pazarlıklara tutuşmuş ya da İmralı canisiyle masaya oturmuştur. Şimdi de teröristler ve siyasi bölücülerle yeni bir müzakere sayfası açmak için el altından çalışmalar yürütmesinden oldukça kuşkuluyuz. Erdoğan’ın eyalet sistemine, özerk yönetime soğuk olmadığı da bir gerçektir. Merakımız, yeni anayasada PKK’ya bir ümit verilmiş midir? Şehir çatışmalarının maksadı yeni anayasa pazarlıklarını kızıştırmak için midir? AKP, PKK ile hali hazırda görüşmekte midir? HDP’li sözde siyasetçilerin dokunulmazlıkları kaldırılacaksa, Davutoğlu ve AKP’nin önünde engel yoktur, buyursunlar TBMM’de bu sorunu kökten çözelim, hepten bitirelim, hukukun işini kolaylaştıralım. Erdoğan başkanlık sistemini savunurken aklının köşesindeki küflü hedefi açığa vurmaktadır. Erdoğan aklından bir an olsun çıkarmasın ki, tarihin hiçbir döneminde Türk milletinin sinesinden Hitler çıkmamıştır. MHP başkanlık sistemine tümden karşı olup parlamenter sistemin revize edilerek güçlendirilmesinden yanadır.”

CÜZZAMLI MUAMELESİ

YENİ anayasayla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ziyaret etmediği HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Meclis Başkanı usulen iki satırlık yazıyla HDP’yi davet ederse kusura bakmasınlar. Bize öyle ayrımcı bir edayla yaklaşıp, cüzamlı muamelesi yaparak anayasa manayasa yapamazlar” dedi. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Demirtaş şunları söyledi:

“Bir saat grup toplantısı yapıyor beyefendi; ‘bölge halkı da bölge halkı’... Kimdir bu bölge halkı? Kürt’ün adını bile söyleyemiyor. Böyle nasıl bu sorunu çözeceğiz? Bize öyle ayrımcı bir edayla yaklaşıp cüzamlı muamelesi yaparak anayasa manayasa yapamazlar. Bizi parlamentonun kötü çocuğu gibi göstermeye çalışarak kimse anayasa yapamaz. Meclis Başkanı usulen iki satırlık yazıyla HDP’yi davet ederse kusura bakmasınlar. AKP’nin dümen suyuna girme niyetimiz yok. Zaten MHP-AKP ortaklık kurmuş durumdalar, sayıları da yetiyor, birlikte yapsınlar. HDP’yi buna payanda yapmanın anlamı yok. Bizimle yürütülmüş bir tartışma yok. Nasıl bir komisyona davet edileceğimizi bilmeden biz gidemeyiz.

Ortak konu: Başkanlık sistemi

BİZ KIVIRMAYACAĞIZ

Hepimizin dokunulmazlığını kaldıralım. Biz hazırız, evet oyu kullanacağız. Biz kıvırmayacağız, söylediklerimizi söylemedik demeyeceğiz. Peki siz de söyleyebilecek misiniz? ‘Çaldıysak çaldık’ diyebilecek misiniz? Yargı sizin elinizde. Biz bu yargıdan bile korkmuyoruz. Fakat dokunulmazlığı böyle ikide bir tehdit haline getirmeye de kimsenin hakkı yok. Cumhurbaşkanı’nın böyle talimatlar verme yetkisi yok, suçtur. Bu konuda parti gruplarında bile karar alınamaz.

CUMA MESAİSİ MANTIKLI

(Mesaide cuma düzenlemesi) Son derece makul, mantıklı. Mantıksız ve saçma olan aynı anlayışın cemevine düşmanca yaklaşmasıdır. Cumaya gitmek isteyenlerin ibadetlerini rahat yerine getirmelerini biz de destekleriz. Ama bunu yaparken cemevine hakaret edeceksiniz, Hıristiyan’ın, Yahudi’nin ibadethanelerini aşağılayacaksınız, bu olmaz. Diyanet İşleri Başkanı ‘Cemevleri kırmızı çizgimizdir’ sözünü düzeltmeli.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!