Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Hürriyet’e telefonBEN bir bilim adamıyım. Almanya’da sosyal ilimler üzerine okudum. Kanada’da Fransızca Montreal Ãœniversitesi’nde de öğrenimimi sürdürdüm. Bugünlerde Avrupa BirliÄŸi konusunda halkla görüşmek üzere birkaç kiÅŸiyle Türkiye’ye geldim. Bu tümüyle kiÅŸisel bir çalışma, dönüp Almanya’da izlenimlerimizi aktaracağız.Bu çerçevede Hürriyet’i aradım. Telefona çıkan kiÅŸiye, ‘Ben bir Türk olarak, Türk insanına Almanya’nın vize uygulamasını iyi görmüyorum, bunu Türk basını mesuliyet alacak ÅŸekilde ifade etmiyor. Oysa basın çıkıp, böyle ÅŸey olamaz diye yazmalı’ ÅŸeklindeki görüşümü ilettim. Bunu söylediÄŸim anda, telefonla karşıdaki sesten tepki gördüm.Karşıdaki kiÅŸi, ‘Bu bizim vazifemiz deÄŸil, devletin vazifesi’ dedi.Ben de ona, ‘Sizin tahsiliniz yok, ne dediÄŸinizi bilmiyorsunuz. Ben bu ÅŸekilde konuÅŸamam’ dedim.Tahsil lafı karşıdakini daha da çok kızdırdı. ‘Senin tahsilin olmuÅŸ da ne olmuş’ gibi laflar etti.Oysa ben, AB konusunda karşıdaki kiÅŸinin eÄŸitimi olmadığını söylemek istemiÅŸtim. ÖrneÄŸin, ben makinelerden hiç anlamam, bu konuda cahilliÄŸimi de bilirim. Bana göre telefona çıkan kiÅŸi de AB konusunda bilgisizdi.Sonuçta telefon sert ÅŸekilde kapandı.Ben bilgi vermek istedim, karşılığında böyle muamele gördüm. Hürriyet’te böyle olmamalı.Bülent ÇELÄ°K/BERLÄ°Nvertkaarl@yahoo.comTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU Bülent Çelik adlı okurumuz, olaylı ilk telefon konuÅŸmasının ardından Hürriyet’i tekrar arayıp Genel Yayın Yönetmeni ErtuÄŸrul Özkök’ü istedi. Ancak o sırada Sayın Özkök gazete dışında olduÄŸu için, sekreteri Bülent Bey’i bana baÄŸladı.Hürriyet’e her gün pek çok telefon geliyor. Okurlarımız çoÄŸu kez eleÅŸtirmek ve uyarmak, nadiren de övgülerini bildirmek için Hürriyet’i arıyorlar.Telefonlar çoÄŸu kez ilgili birimlere aktarılıyor. Ancak özellikle gazetenin hazırlanmasında en kritik anlar olan 15.00-18.00 saatleri arasında, tatsız bazı konuÅŸmalar yaÅŸanabiliyor.Ben Hürriyet’i eleÅŸtirmek isteyen okurlarımızın, gündem sayfalarında yer alan gazetenin künyesindeki isimleri veya sayfa üzerinde isimleri bulunan editörleri bizzat aramalarını öneriyorum. ÖrneÄŸin, bir ekonomi haberi için Ekonomi Müdürü Vahap Munyar, magazin haberi için Magazin Müdürü Selim Akçin ya da yardımcıları aranırsa, hem eleÅŸtiri tam yerini bulur, hem de okur hoÅŸnut kalır diye düşünüyorum.Ayrıca Okur Temsilcisi’nin bir görevinin de okur eleÅŸtirilerini telefonla almak olduÄŸunu hatırlatmak istiyorum.Ä°steyen okurlarımız, 0 212 677 03 19 - 0 212 677 03 03 numaralı telefonlardan beni arayabilirler. Saat 10.30-12.00 arasında ararsanız daha iyi olur.Ekmek fırınında mikrop aramadım27 Eylül tarihli gazetenizde yer alan ‘Antalya Fırınlarında Rope Mikrobu Aranıyor’ baÅŸlıklı haberde, özetle, ‘Benim baÅŸkanlığımda üç kiÅŸiden oluÅŸan bir heyetin Antalya’daki fırınlarda inceleme yaptığı ve numune alınan fırınlarda Rope mikrobuna rastlandığı, konuyla ilgili olarak Ankara’dan yardım istendiÄŸi ve ayrıca Rope mikrobunun en önemli ekmek hastalığı olduÄŸunu söylediÄŸim’ belirtilmektedir. Fırınların baÅŸkanlığımdaki bir heyet tarafından denetlenmesi, Rope mikrobuyla ilgili bana atfedilen sözler ve konuyla ilgili Ankara’dan yardım istenmesi haberi doÄŸru deÄŸildir, beni ve kurumumu mesleki ve bilimsel açıdan küçük düşürücü bir haberdir. Olayın aslı ÅŸudur:Beni arayan muhabir, bana Antalya’da ekmeklerde Rope mikrobu bulunduÄŸunu söyledi ve bu konuda bilgim olup olmadığını sordu. Ben de kendisine dekanlığımızın anabilim dalımızdan konuyla ilgili görüş istediÄŸini, bizim de bunu hazırlamakta olduÄŸumuzu, bunun dışında kendisine herhangi bir beyanat veremeyeceÄŸimi söyledim. Olay budur.Prof. Dr. Dilek ÇOLAKAkdeniz Ãœniversitesi Tıp FakültesiTıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı BaÅŸkanıTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU Haberi yazan DHA muhabiri Özgür Önder, ‘Profesör, haberde yer alan sözleri aynen söyledi. Ben de buna dayanarak yazdım. Ancak elimde buna iliÅŸkin teyp bandı yok’ dedi.Böyle bir durumda, sadece kaydı olmayan bir telefon konuÅŸmasına dayanarak deÄŸil, baÅŸka kaynaklara da doÄŸrulatarak haberin yazılması daha doÄŸru olurdu. Hürriyet’in yayın ilkeleri de bunu gerektiriyor.Zeytin haberiÃœZGÃœNÃœM ama bir derginin araÅŸtırma yapmadan zeytin hakkında yazdıklarını siz de direkt olarak yazdınız ve okurlarınızı yanlış bilgilendirdiniz. Zeytinin hem üreticisi hem de imalatçısı olan ben de dahil pekçok firma, zeytini natürel olarak (sadece su ve tuz) tatlandırıyoruz. Bazı firmalar, zeytini oksidasyon (hava vermek) suretiyle ve rengini koruyucu birtakım maddeler kullanarak imalata sunarlar. Bunu da gıda tüzüğüne uygun olarak yaparlar, ki tüm dünyadaki zeytin imalatçıları da zeytini böyle imal ediyor. AraÅŸtırmadan yapılan haberlerin tüketici, üretici ve imalatçılarımıza zarar verdiÄŸine inanıyorum. Halen dünyadaki natürel zeytin imal eden ender ülkelerden biri olduÄŸumuzu bilmenizi isterim.Bahattin ALKINbahattin@alkin.com.trYahya Efendi kurucu deÄŸilÖNCEKÄ° hafta sonu spor sayfalarında çıkan haberde BeÅŸiktaÅŸlı futbolcuların Yahya Efendi türbesini ziyaret ettiklerinden bahsedilmiÅŸti. Haberin iki ayrı yerinde Yahya Efendi’nin BeÅŸiktaÅŸ kulübünün kurucularından olduÄŸu bahsedilmiÅŸti. Ancak Yahya Efendi 1495 yılında doÄŸup 1571 yılında vefat etmiÅŸtir. Dolayısıyla kuruluÅŸu 1903 olan BeÅŸiktaÅŸ kulübünün kurucuları arasında yer alması olanaksızdır.Bülent GARÄ°Pbulent@publicisonline.comTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Bu haber için, Cemal Kemal adlı okurumuz da ‘Bu haber, ya dikkatsizlik, ya da araÅŸtırma yapılmadan yayınlanan bir haber olsa gerek’ eleÅŸtirisinde bulundu. Spor Servisi Editörü Mehmet Arslan, hatanın haberin kısaltılması sırasında meydana geldiÄŸini belirterek özür diledi. Ancak tabii ki böyle bir hata gazetede olmamalıydı.Sapık doktor baÅŸlığı üzdü7 Ekim tarihli gazetenizde, ‘Denizli’de Sapık Doktor PaniÄŸi’ diye bir haber yer aldı. Kendini doktor olarak tanıtan bir kiÅŸinin, çocuklara tacizde bulunduÄŸu belirtiliyor. Kendini doktor olarak tanıtan bu adamın, gerçek iÅŸini bilmek mümkün deÄŸil. Doktor da olabilir; ama olmama ihtimali daha fazla. Ancak baÅŸlığı böyle atmak, bütün doktorları yaralıyor. Biz ayda 890 milyon liraya hizmet veren insanlarız. Bu tür kiÅŸiler içimizde de çıkıyor; ama bunu böyle yansıtmamanız gerekir. Bu tarz baÅŸlıklar atmayın lütfen. Eski bir okurunuz olarak bunu Hürriyet’e yakıştıramıyorum. Biraz dikkat edin lütfen.Dr. Cüneyt AKINAli Åžen’in tekne kazasıGEÇTİĞİMÄ°Z günlerde yayınladığınız ‘Ali Åžen Ölümün EÅŸiÄŸinden Döndü’ baÅŸlıklı haberi okuyunca, kendimin ve baÅŸka insan hayatlarının ne kadar önemsiz olduÄŸunu anladım. Kaybolan bir balıkadamın yaÅŸamıyla ilgili haberin, Ali Åžen’in arama yaparken denize düşmüş ve tehlike atlatmış haberine dönüşmesi çok ilginç. Haberde kaybolan balıkadamdan bahsediliyor, ancak ne olduÄŸu yazılmıyor. Bu adam öldü mü, yaralı mı, hayatından şüphe mi ediliyor?Ahmet AYDINahmeta@borusan.comYeni TCK’da 2 ayrı tarih27 Eylül tarihli gazetenin birinci sayfasındaki ‘Zinasız Yeni TCK Meclis’ten Geçti’ baÅŸlıklı haberde ‘Yeni TCK 1 yıl sonra yürürlüğe girecek’, devamdaki haberde de ‘1 yıl sonra yürürlüğe girecek’ deniyor. Aynı sayfada bir baÅŸka haberde ise ‘Yasanın 1 Nisan 2005’te yürürlüğe girmesi önerildi’ ÅŸeklinde bir ifade yer alıyor. Yeni TCK, 1 Nisan 2005’te yürürlüğe girecek. Neden bu kadar tarih karmaÅŸası yaratıldı.Hasan SANSÃœROKURLARIMIZDAN KISA KISA...MEHMET BAÅžPINAR (MKE YÖN. KUR. BAÅžKANI VE GENEL MÃœDÃœR) 13 Eylül’de gazetenizde yayınlanan ‘MKE Silah Fabrikası’nda Skandal’ baÅŸlıklı haberinizde kurumumuzla ilgisi olmayan bir olayın kurumumuza mal edilerek haber yapıldığı müşahede edildi. Olayın vuku bulduÄŸu Roketsan A.Åž. kurumumuz dışında ayrı bir tüzel kiÅŸiliktir.ÅžULE ÇETÄ°NEL 5 Ekim’de Hürriyet’te, Çocuk Ruh SaÄŸlığı Uzmanı Prof. Dr. Atalay YörükoÄŸlu’nun ölüm ilanını gördüm. Ve hemen diÄŸer sayfalara baktım. Ama konuyla ilgili hiçbir haber göremedim. Bu da beni üzdü doÄŸrusu. Bu kadar deÄŸerli ve tanınmış bir isim, böyle sessiz bir ölümü hak etmiyor.DR. NESRÄ°N IRMAK Ä°ÅŸyerime giderken gazete okuyabilmek için çok uzun vaktim var. Ama gazete o kadar büyük bir alan kaplıyor ki, okumak mümkün olamıyor. Naçizane bir önerim olacak: Hürriyet’in boyutlarını küçültmek. İçerik olarak aynı, sayfa sayısı daha fazla ama daha rahat okunabilen ve daha çok okunan bir gazetemiz olacağına inanıyorum.HAKAN KAYA Lütfen gazetede at yarışlarına daha fazla sayfa ayırın.Â