Kılıçdaroğlu: Dünyaya demokrasi mesajı verdik

YENİDEN SEÇİLDİ

“(İstanbul seçimlerinin iptali) Bazı çevreler boykot yapın çağrısı yaptı, ‘Sokağa çıkın’ dedi. Ama bunu yapmadık, sağduyu ile hareket ettik. Hay hay kardeşim, madem öyle gelin bir daha yapalım. 13 bin 729 oyla kazanmıştı, sonunda 23 Haziran’da sandığa gittik ve 800 bini aşkın oyla Ekrem İmamoğlu yeniden seçildi. İstanbul seçimlerinde hiç kimsenin inancını, kültürünü, yaşam tarzını sorgulamadık. Baskılara, ekonomik güçlüklere, taraflı cumhurbaşkanına, devletin valisine, kaymakamına rağmen hep beraber güzel bir demokrasi destanı yazdık. Bu demokrasi destanı bizim siyasal tarihimizin en önemli destanlarından birisidir. Destanı yazanlar sandığa gidip oy kullanan ve tatillerini kesip İstanbul’a gelen 8 milyon 925 bin 63 kişidir. Bu destan CHP’nin destanı değildir. Hepimizin, bu ülkenin destanıdır.

İKİ TEMEL SONUCU VAR

İki temel sonucu var, biri Türkiye, biri dünya için. Türkiye için şu; seçmen ülkedeki siyasilere bir mesaj verdi, ‘Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını haksız şekilde elinden aldınız’. 800 bin kişilik farkın anlamı budur. (İmamoğu’na mazbatayı ver sloganları üzerine) Mazbatayı verecekler. İstiyorlarsa yine YSK orada. Dilekçe hazırlasınlar, ‘yine’ desinler. Vallahi de itiraz etmeyeceğim yeniden seçime giderim. Ve bu seçimin Türkiye için bir anlamı daha var; cumhurbaşkanının tarafsız olmasını istiyor vatandaş.

KAZANAN 82 MİLYONDUR

Biz dünyaya şu mesajı verdik: Her türlü baskıya, yargının siyasallaşmasına rağmen bu ülkenin dokusunda demokrasi kültürü vardır. Dünya o nedenle şaşkınlık içinde izliyor, gerçekten de demokrasi kültürü var ve yerleşmiş durumda. Bütün dünya gelişen demokrasi kültürümüzü ve demokrasi azmimizi yakından izliyor. Kazanan sadece Ekrem İmamoğlu değil, kazanan Cumhuriyet’i demokrasi ile taçlandıran 82 milyondur.
Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada demokrasi çok önemli. Mustafa Kemal Cumhuriyet’i kurduğu zaman bütün İslam dünyası onu örnek almıştır. Biz demokrasiyi büyüttükçe bütün İslam dünyası da demokrasiden yana tavır almaya başlamıştır. Türkiye’nin bölgemizdeki en önemli gücü yumuşak güç dediğimiz demokrasidir.

BÜTÜN PARTİLERE ÇAĞRIMDIR

Sorunlara doğru teşhis koymak zorundayız. Memleketi bu hale yönetenler getirdi. Bunun altyapısını da değişen rejim oluşturdu. Vatandaş; demokrasi, hizmet, huzur, hak, hukuk ve adalet istiyor. Vatandaş partili değil, tarafsız cumhurbaşkanı istiyor. Bütün siyasi partilere açık ve net çağrımdır. Vatandaşın bu beklentilerini karşılamak için biz hazırız. Getirin kanun her şeye hazırız. Tek adam rejimini kaldıralım güçlü bir demokratik sistem kuralım.”

BELEDİYELERE YEDİ ÖĞÜT

HALKÇI belediyecilikte yedi kuralımız nedir? Bir; yönettiğiniz beldedeki bütün vatandaşları inançları kimlikleri ya da yaşam tarzları itibarıyla ayırmayacaksınız. İki; hizmeti belli kişiler, zümreler, akrabalar, yandaşlar için değil halk için yapacaksınız. Üç; fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız. Özellikle engelli, dezavantajlı gruplar ile kadınların lehine karar alacaksınız. Dört; yoksullara yardım yaparken insan onurunu koruyacak, ailenin veya kişinin yoksulluğunu asla teşhir etmeyeceksiniz. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek kuralına uyacaksınız. Beş; harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Kul hakkı yememek, halkçı belediyeciliğin temel kurallarından biridir. Altı; belediyede yönetici atamalarında kesinlikle liyakat sistemine uyacaksınız. Partizanlık değil, işi ehline vereceksiniz. Yedi; belediyeyi adaletle yöneteceksiniz.