Herkes zeminini bilecek

Güncelleme Tarihi:

Herkes zeminini bilecek
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2020 07:00

Depremin merkez üssünden kilometrelerce uzaktaki yapıların yıkılmasının sebeplerinden biri de zemin sıvılaşması. Bu nedenle Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA), sıvılaşmaya yatkın alanlar haritası çıkarıyor. Herkes kendi zemininin durumunu öğrenebilecek.

Haberin Devamı

Depremlerde, merkez üsten 140 kilometre uzakta olup fay hattında bulunmayan binaların bile yıkılmasına neden olan ve komşu yapılarla ayrışan ‘çürük diş’ olgusunun bir sorumlusu da ‘zemin sıvılaşması’. Buna karşı harekete geçen Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA), 2.5 milyon yıllık tortu analizlerine dayanan ‘sıvılaşmaya yatkın alanlar haritasını’ 2023’e kadar tamamlayacak. Proje bittiğinde her vatandaş pafta bazında oturduğu zeminin ‘sıvılaşma duyarlılığını’ öğrenecek.

Meclis Deprem Araştırma Komisyonu’na bilgi veren MTA Yer Bilimleri Koordinatörü Doç. Dr. Selim Özalp, “En son İzmir depreminde gördük; yapı hasarlarını bir kenara bırakacak olursak, yıkımların bir kısmı maalesef bu yüzden oldu. Fay hattı oradan geçmiyordu ama evler yıkıldı. Benzer şekilde 1999’da Halkalı’da, Avcılar’da evler yıkıldı. Bunlar hep o sıvılaşmanın getirdiği sonuçlar” dedi.

‘UZAK DURUN’

Haberin Devamı

Doç. Dr. Selim Özalp, sözlerine şöyle devam etti: “Karar vericilerin hizmetine sunmak amacıyla Türkiye Bölgesel Ölçekli Sıvılaşma Yatkınlık Haritaları Projesi başlatıldı. Son 2.5 milyon yıl içerisinde çökelmiş, orada birikmiş, genelde gevşek tortulardan oluşan alanların haritası yapılıyor. Biz buna ‘kuvaterner harita’ diyoruz. Bu kuvaterner tanelerin özelliğine göre, genelde ‘alüvyon’ dediğimiz, ‘delta’ dediğimiz gevşek alanlar kırmızıyla gösteriliyor, ‘uzak durun’ anlamındadır. 2020 itibariyle Karadeniz’de, Doğu Anadolu’nun da olduğu bir alan çalışılmakta. 2023’e kadar kitapçık şeklinde yayınlanacak.”

SONUÇTA RİSKLİ ALAN

MTA Genel Müdür Yardımcısı Ercan Demiryürek: “Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında 2023 sonuna kadar tamamının raporlarını çıkaracağız. Sıvılaşma yatkınlık haritalarında ‘riskli’ diye gösterdiğimiz alanlarda eğer yer altı suyunda yükselme olmazsa belki deprem anında sıvılaşmadan kaynaklı yıkım olmayabilir. Ama sonuçta yapı gereği bu malzeme, ‘Kuvaterner yaşlı alan’ denilen riskli alandır. Yapılaşmada belediyelerin, imar müdürlüklerinin ona göre belirlemeleri gerekir.”

HASARSIZ BATIYOR

Haberin Devamı

Araştırma Komisyonu Başkanı Recep Uncuoğlu: “Sıvılaşmanın etkilerini Sakarya’da da çok net gördük. Zemin taneleri arasındaki kapiler basıncın kaybolmasıyla taşıma gücünü yitiriyor, üzerindeki bina adeta batıyor. Binanın zemin artı 1’inci katlarının dahi hasar almadan toprağa gömüldüğü tablolar yaşadık. Deprem sonrasında birçok sokakta yer altı sularının bina temellerinin etrafından dışarı fışkırdığını, değişik renkli balçığın sokağa, asfaltın üzerine çıkacak kadar fazla olduğunu gözlemlemiştik.”

TOPRAK ŞEHRİ YUTMUŞ

MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı: “Tarihi vesikalarda, Antakya’da 526 yılında büyük bir deprem olduğu ve şehrin toprak tarafından yutulduğu ifade ediliyor. Aynen ifade bu. Şimdi anlıyoruz ki bu muhtemelen zemin sıvılaşması dediğimiz hadise yaşanmış. Yani Asya deltasında kurulmuş, yaklaşık 1 milyon insanın yaşadığı ve yapı açısından son derece kötü bir yerleşim yeri Antakya. Özellikle Hatay kısmını da içeren parselin yayınlanmasını gerçekten merakla bekliyorum.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!