Delta varyantının kendini yok ettiği iddiası... Japonya'da vakalar nasıl bitme noktasına geldi?

Güncelleme Tarihi:

Delta varyantının kendini yok ettiği iddiası... Japonyada vakalar nasıl bitme noktasına geldi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2021 13:16

Dünya yeni bir varyant paniği ile ayağa kalkmışken Japonya’da neredeyse vakalar sıfırlanmış durumda. Peki bu nasıl oldu? Japonya'dan gelen delta varyantının 'hata verdiği' iddialarını biyoteknoloji ve viroloji uzmanı Dr. Semih Tareen'e sorduk

Haberin Devamı

Japonya Mishima Ulusal Genetik Enstitüsü’nde görevli bilim insanlarını Covid-19’un delta varyantının kendi kendini yok edecek şekilde mutasyona uğrayabileceğini iddia ediyor. Diğer taraftan tüm dünyada olduğu gibi Japonya’da da Omicron varyantı endişe yaratıyor. Ülke yeni varyantın yayılmasından endişe duyduğu için tüm yabancı vatandaşların ülkeye seyahat etmesini yasakladı. 

Ülke, Ağustos ayında günde 23 bini aşan vaka sayısıyla en büyük koronavirüs dalgalarından birini yaşadı. Ancak dalga kısa zamanda durma noktasına geldi ve başkent Tokyo’nun 19 Kasım Cuma günü sadece 16 yeni vaka kaydetmesiyle neredeyse söndü. 29 Kasım'da ise ülkede 81 yeni vaka tespit edilirken sıfır ölüm gerçekleşti. Japonya’daki genetik uzmanlarından oluşan bir ekip, koronavirüsteki ani düşüşün, deltanın mutasyon yoluyla sonunu getirdiğini öne sürdü. 

Haberin Devamı

VAKALARDAKİ DÜŞÜŞÜN SEBEBİ AŞILAMA, MASKE VE MESAFE

Bu teoriyi sorduğumuz Biyoteknoloji ve Viroloji Uzmanı Dr. Semih Tareen vaka düşüşlerini açıklamanın başka yolları olduğunu söyledi. Tareen, “Araştırmadaki uzmanlar, Japonya’daki vaka düşüşünü deltanın zayıflamasına bağlamışlar. Ancak bu çok hatalı bir düşünce. Çünkü bunun deltanın zayıflamasıyla alakalı olduğuna dair bir veri yok. Japonya’daki vaka düşüşünü açıklamanın en basit yolu, aşılama yüzdesi ve maske-mesafe ile yapılan tedbirler” ifadelerini kullandı.

Japonya’da toplamda 99 milyonu aşkın kişi en az bir doz aşı oldu. Bu rakam toplam nüfusun yüzde 79.3’üne denk gelirken, nüfusun yüzde 77.2’sinin ise tüm aşıları tamamlandı.

Delta varyantının kendini yok ettiği iddiası... Japonyada vakalar nasıl bitme noktasına geldi?

Japonya’da toplamda 99 milyonu aşkın kişi en az bir doz aşı oldu. Bu rakam toplam nüfusun yüzde 79.3’üne denk gelirken, nüfusun yüzde 77.2’sinin ise tüm aşıları tamamlandı.

'MUTASYON VARSA HER ZAMAN HATA OLABİLİR'

Tareen, "Bütün virüsler ve SARS-CoV2’nin bütün varyantları mutasyon geçirir. Bu çok normal bir durum. Bugüne kadar yüz binlerce farklı mutasyon geçirmiş SARS-CoV2 mevcut. Yani sadece delta varyantı mutasyon geçiriyor ve diğerleri geçirmiyor gibi bir durum söz konusu değil” dedi ve ekledi:

“Mutasyon varsa her zaman hatalar da olabilir. Bir canlı kendi RNA veya DNA genomunu kopyalarken hatalar olabilir. Çünkü o genomu kopyalayan enzim yüzde yüz mükemmel bir enzim değil. O kopyanın aynısını yapmaya çalışırken bazen hatalar yapabilir. Örnek vermek gerekirse, bir makaleyi tekrardan harfi harfine yazarken siz de A yerine B yazabilir ve hatalar yapabilirsiniz.”

Haberin Devamı

‘DELTA VARYANTI ZAYIFLAYACAK DİYEMEYİZ’

Japan Times’a konuşan genetik profesörü Ituro Inoue, “Japonya’da delta varyantı çok hızlı bulaşıyor ve diğer varyantları geride bırakıyor. Fakat mutasyonlar arttıkça, biz bu virüsün hata vermeye başladığını görüyoruz. Kendisinin kopyalarını yaratamıyor ve çoğalamıyor” dedi.

Bu açıklamanın üzerine biz de ‘Delta varyantı bahsedildiği gibi hata vermeye başladıysa tüm dünyada etkisi azalacak mı?’ sorusunu Dr. Tareen’e yönelttik.

Tareen, soruya net bir şekilde ‘Hayır’ cevabını verdi. “Böyle olduğuna dair bir veri yok. Deltanın hata vermesine dair bir şey söz konusu değil. Mutasyonlar sürekli olmaya devam edecek ve seçilim baskısı olduğu müddetçe bu virüsler sürekli kendilerine avantaj olacak şekilde evrilmeye devam edecekler. Zaten başarılı şekilde yayılan bir virüsün seçilim baskısı olmadan zayıflaması için hiçbir sebep yok. Dolayısıyla dünyada delta varyantı zayıflayacak demek absürt bir söylem olur.”

Haberin Devamı

Her mutasyonun bir sınırı olduğunu, buna evrimsel biyolojide uyum yüzeyi dendiğini belirten Tareen, burada anlatılmak istenen durumu şu sözlerle açıkladı:

"Hiçbir canlıda sonsuza dek güçlenecek şekilde mutasyon kabiliyeti yoktur. Mutasyon sınırları zirveler ve vadilerle tanımlanabiliyor. Mesela virüse avantaj sunan mutasyonlar virüsü zirveye getirebiliyor. Ama bir yerden sonra mutasyonlar artık daha iyi avantaj sağlayamıyor. Oradaki virüsler de daha çok vadiye düşmeye başlıyor. Virüsün vadiye düşmesi zayıflıyor anlamına gelmiyor."

Delta varyantının kendini yok ettiği iddiası... Japonyada vakalar nasıl bitme noktasına geldi

COVID-19’DA HATA ORANI DİĞER VİRÜSLERE GÖRE DAHA DÜŞÜK

Inoue, virüsün hataları onarmak ve çoğalmaya devam etmek için mücadele ettiğini söyledi. Buna istinaden delta varyantının nsp14 adı verilen hata düzeltici enzimine odaklandı. Peki nedir bu nsp14?

Haberin Devamı

Tareen, SARS-CoV2 virüsünde nsp14’ün görevinin yanlışları kesip atıp doğrusunu tekrar koymak olduğunu ifade ederek, “Yani virüsün RNA genomu kopyalanırken hatalı bir nükleotit girerse onu düzeltmeye çalışır. Zaten bu yüzden SARS-CoV2 virüsünde hata oranı diğer virüslere göre biraz daha az. SARS-CoV2 virüsü bütün RNA genomlu virüsler arasında en büyük RNA genomuna sahip. O genomu koruyabilmek için nsp14 isimli protein evrimleşmiş. Ancak hata payı düşük olmasına rağmen yine de mükemmel değil” ifadelerini kullandı.

KISMİ BAĞIŞIKLIK ENFEKSİYONU AZALTMIŞ OLABİLİR

Delta, küresel olarak en baskın koronavirüs türü olarak biliniyor. The Sun’a konuşan İngiltere’deki Reading Üniversitesi Biyomedikal Bölüm Başkanı Dr. Simon Clarke, “Etrafta hala insanları enfekte edebilecek çok sayıda koronavirüs var ve yeterli bağışıklığa ulaşana kadar veya bulaşma zincirlerini kırabilene kadar çoğalmaya devam edecek. Japonların halk sağlığı için aldığı önlemler ne olursa olsun kısmi bağışıklığın enfeksiyon sayısını azaltmış olması çok daha muhtemel görünüyor. ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

DİĞER VARYANTLAR İÇERİ SIZMAYA BAŞLADI

Ağustos ortasındaki zirveden bu yana Japonya’daki günlük koronavirüs vakaları düşüşe devam ederek Eylül ortasına kadar 5 bin, Ekim ay sonuna kadar da 200’ün altına düştü. Inoue, ülkenin bir süredir herhangi bir gelişmiş ülkenin en düşük enfeksiyon oranlarından birine sahip olduğunu, ancak pandeminin bir sonraki dalgasına karşı bağışık olmadığını söyledi ve ekledi. “Diğer varyantlar yavaş yavaş içeri sızmaya başladı. Şu an onları uzak tutacak aşılardan başka çözüm de yok. Bu anlamda göçmen kontrolü için alınan önlemler de çok önemli. Çünkü yabancı ülkelerden ne geldiğini asla bilemeyiz.”

‘AŞILAMANIN DÜŞÜK OLDUĞU YERLERDE BU TÜR VARYANTLARI DAHA SIK GÖRECEĞİZ”

Peki, Delta etkisini kaybederse diğer varyantlardan biri baskın hale gelebilir mi? Mesela tüm dünyada endişe yarayan Omicron varyantı…

Tareen, Omicron varyantının Botsvana ve Güney Afrika’da ortaya çıktığını, Güney Afrika’da sadece yüzde 24 tam aşılının olduğunu hatırlattı. Yani aşılama oranının çok düşük olduğunu ve maalesef aşılamanın düşük olduğu yerlerde bu tür varyantları daha sık göreceğimizi belirtti. “Aşılama virüsün çoğalma döngüsünü kısaltabiliyor ve mutasyon ihtimalini azaltabiliyor. Bu yüzden delta varyantı da Hindistan’da aşılamanın daha başlamadığı zamanlarda ortaya çıktı" diyen Tareen, aşılamanın olduğu yerlerde de varyantların çıkabileceğini belirtiyor.

Delta varyantının kendini yok ettiği iddiası... Japonyada vakalar nasıl bitme noktasına geldi

Tareen, “Omicron varyantında belli mutasyonlar var ve bunların bazıları laboratuvar deneylerinde diğer varyantlarda da belli özellikler göstermişti. Fakat bu varyanttaki mutasyon kümesinin daha tehlikeli ve daha bulaşıcı olduğuna dair hiçbir veri yok. Yakın tarihlerde laboratuvar deneylerinde bu varyantla ilgili çalışmalar yapılacak. Oradan çıkan sonuçlar da illa günümüze yansıyacak anlamına gelmez. Laboratuvar doku kültüründe iyi yayılan bir virüs, gerçek hayatta insandan insana çok daha iyi yayılacak anlamına gelmez.” dedi ve şimdilik bu varyant konusunda endişe duymamız gereken hiçbir sebebin olmadığını, aşılamanın iyi olduğu ülkelerde belki de hiçbir etkisinin görülmeyeceğini söyledi.

‘B.1.628’İN DAHA ÖLÜMCÜL VE BULAŞICI OLDUĞUNA DAİR BİR KANIT YOK’

Geçtiğimiz hafta Oxford Üniversitesi yeni bir varyant keşfetti ve iki varyantın birleşimi olması sebebiyle daha ölümcül olduğu ortaya atıldı. 2 covid suşunun bir kombinasyonu olan 'yeni bir süper varyant' haberi bizleri daha da endişelendirdi.

Tareen, bu virüslerin mutasyonla veya rekombinasyon (iki veya daha fazla virüsün aynı hücreyi enfekte etmesi) ile evrim geçirebileceğini, B.1.628’in de rekombinasyon sonucu oluşan bir varyant olduğunu belitti. Yani 631 ile 634 varyantlarının bir araya gelerek ortaya çıkardığı bir varyant. Rekombinasyonun SARS-CoV2 virüslerinde normal olduğunu sözlerine ekleyen Tareen, bu yeni varyantın da daha tehlikeli, ölümcül ve bulaşıcı olduğuna dair bir belirti olmadığını, zaten bu varyantın 2020 senesinin ortalarında da gözüktüğünü ve sonrasında söndüğünü de sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!