CHP örgütüne: Çemberin dışına çıkın

“Asıl işimiz bundan sonra başlıyor. İşin bir bölümünü bitirdik, bir bölümü devam edecek. Bu bütün belediyeler için geçerli. Bazı yerlerde 30-40 yıl sonra ilk kez belediye kazandık. Biz halka, halk bize güven duymalı. Vatandaş güvenecek ki, oyunu versin. Güveni sağlayacak olan ise biziz.
Belediye başkanları mutlaka halkın arasına karışmalı. Sabah evden yarım saat erken çıkıp, bir manavın, bir bakkalın çayını içmek kadar güzel bir şey yoktur. Böylece o size güvenir ve sonrasında sizin adınıza propaganda yapar. Vatandaşla belediye başkanı arasında güveni sağlamak bu işin temelidir.

50+1 SİYASETİ

Bundan sonra yapacağımız çalışma artık bir CHP çalışması olmaktan çıkmıştır. Artık siyaseti 50+1’e göre kurgulamak zorundayız. Biz şu anda bunu yapıyoruz. Bize oy vermeyenleri kucaklamamız gerekiyor. Yeni partililer kazanmamız gerekiyor. Ben referandumdan bu yana büyük mitingler yapmıyorum. Aslında mitinglere karşıyım. Sadece bizim partililer geliyor mitinglere. Bu iş böyle olmaz. Yerel seçim kampanyasında CHP’ye oy vermemiş kanaat önderleriyle buluştum. İl başkanlarına söyledik, kanaat önderlerini bulun davet edin diye. Baktık il başkanları o kanaat önderleri kim bilmiyor. Dışarıda ayrı bir dünya var. Pek çok çevreyle bir araya geldik. Onlara ‘Çalmıyoruz, çırpmıyoruz niye oy vermiyorsunuz’ dedik. ‘Eksiklik bizdeyse telafi edelim’ dedik. CHP’ye hiç oy çıkmamış muhtarlıkları tespit ettik. Geldiler oturduk, konuştuk. Takip ettik sonra o muhtarlıkları oradaki oylarımız artmış. Dolayısıyla kendi çemberimizin dışında başka çemberler de var, bizim orada çalışmamız lazım.

BİZİ TANISINLAR

İl başkanlarına söyledim. Eğer vatandaşa bir şeyi samimi olarak söylemeyecekseniz, onu ağzınıza almayın. Karşınızdaki kişi sizin yalan söyleyip söylemediğinizi gözlerinizden anlar. Tarikat ehli olanlarla da toplantı yaptık. Bizi tanısınlar, bilsinler. Yani bizim dışımızdaki dünyaya açılmalıyız. İlçe başkanı başka kahveye gitmeli orada oturmalı. Sohbet etmeli dertleşmeli.

Bizim bugüne kadar reddettiğimiz, umursamadığımız kitlelere ulaşmamız lazım. Bunu yapmazsak 50+1 olmaz. Cumhurbaşkanlığını kazanacağız başka hiçbir yolu yok. 5 yıllık CHP iktidarında çok farklı Türkiye gerçeği ortaya çıkacak. Biz bölgedeki bütün savaşları bitiririz. Her yerde söyleyin; Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Bizde her sorunun çözümü var. Siyasi partiler arasında en yetkin kadrolar CHP’dedir. Pozitif bir dil kullanacağız. Zaten sorunu yaşayan adama, sorunu anlatıyorsunuz. Biz onu bu dertten nasıl kurtaracağımızı anlatacağız. Bu nedenle bütün partililerimiz seçim bildirgelerimizi okusun. Artık AK Parti’nin kapasitesi doldu. Memlekete vereceği hiçbir şey yok.

TAKİP EDECEĞİZ

Özellikle küçük ve orta boy belediyelerin kadrolarında zayıflıklar var biliyorum. Örneğin bir AB projesini İngilizce olarak hazırlayacak elemanları yok. Bu onun suçu değil. Biz size elemanlar göndereceğiz. Oturacak, projeyi hazırlayacak. Siz sadece başkan olarak imza atacaksınız. Genel Merkez’de böyle bir birim oluşturacağız. Bakanlıklarla yazışmalarınızda sorun olursa Genel Merkez olarak biz takip edeceğiz. Sorun olursa milletvekillerini görevlendireceğiz. Her başkanı yakından izleyeceğiz. Artısını eksisini izleyeceğiz. Bunun için de bir ekip kurduk. Başkanları ziyaret edecekler, performanslarını ölçecekler.”

PSİKOLOG EŞLİĞİNDE ÇALIŞMA YAPTIK

BİZE oy vermeyenler bizi nasıl biliyor? Bizi düşman görmemeleri lazım. Bir araştırma yaptırdık. Bunlar AK Parti’ye oy verenler. Bir psikolog eşliğinde araştırma yaptırdık. Biz ne söylersek bizi dinlerler diye. Bu çalışmayı yaptık. Söylemlerimizi buna göre değiştirdik. Ve şimdi onlar bizi dinliyorlar. Bizi dinledikleri için onların tepesindeki yöneticiler rahatsız.

İKNA EDEMEYECEĞİM BİR KİŞİ YOKTUR

Erzurum’u da kazanabiliriz. Niye, Erzurumdakiler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil mi? Bire bir görüştüğümde ikna edemeyeceğim bir kişi yoktur. Çünkü benim siyasetten bir beklentim yok. Tek beklentim bu memleketin huzuru.