BİR SORUDAN FAZLASI | Yurt dışında kendimi neden yalnız hissediyorum?

Güncelleme Tarihi:

BİR SORUDAN FAZLASI | Yurt dışında kendimi neden yalnız hissediyorum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2022 14:02

Yurt dışında yaşamaya başlayan herkesin sebebi farklı ama yaşadıkları çoğu his ortak. Bunlardan biri de yalnızlık... Kimi yıllar geçmesine rağmen bu histen bir türlü kurtulamıyor, kimi bu duyguyu çok dillendirmeden içinde yaşıyor, kimi de hızla uyum sağlayıp bu yalnızlık hissinden kurtulmayı başarıyor. Bir Sorudan Fazlası serimizin bu bölümünde yurt dışında yaşayanların yalnızlık hissi ve endişeleri ile nasıl başa çıktığını konuştuk.

Haberin Devamı

Hayatımıza dair büyük değişiklikler yapmak korkutucu olabiliyor. Bu değişikliklerden biri de başka bir ülkeye taşınmak… Bazılarının kariyer, bazılarının eğitim, bazılarının da tamamen farklı bir deneyim için çıktıkları bu yolda en büyük sıkıntı hiç kuşkusuz sevdiklerinden uzakta olmak.

Kimi bu histen uzun yıllar kurtulamazken, kimi de birkaç ayın ardından uyum sağlayıp yeni bir sosyal çevre ediniyor ve yalnızlıktan kurtuluyor.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir kullanıcının “Yurt dışında görüştüğüm Türk arkadaşlarımın yüzde doksanından duyduğum üç konu: Yalnızlık hissi, panik atak ve uyku bozuklukları” şeklindeki paylaşımı epey ses getirdi. 

Yurt dışında yaşayıp, yalnızlık hissiyle mücadele edenler, bu tweet'in altında toplandı. Birçok kullanıcı kendi tecrübelerini paylaştı, zorlananlara tavsiyeler verdi.

Haberin Devamı

Biz de bu noktadan yola çıktık ve Bir Sorudan Fazlası'nın bu bölümünde, çeşitli nedenlerle yurt dışında yaşamayı tercih edip yalnızlık hissiyle boğuşanlarla ya da uyum sağlamakta hiç güçlük çekmeyenlerle konuştuk.

‘TEK HAYALİMİZ KÂBUSUMUZ OLDU’
Selen T. (39)

Uzun yıllar boyunca eşimle İngiltere’de yaşama hayali kurduktan sonra nihayet bir adım attık. Yorucu belge işlemlerini de tamamladıktan sonra nihayet İngiltere’ye yerleştik. İlk zamanlar ülkeyi tanımak için neredeyse her gün geziyor, hiç sıkılmıyorduk. Daha sonra eşim iş buldu ama ben istediğim gibi bir şey bulamadığım için evde kalmak zorundaydım. Zamanla evde geçirdiğim her an eziyet gibi gelmeye başladı. Çünkü ülkemde bir sürü arkadaşım, akrabam vardı ve sıkılmaya bile zaman kalmıyordu.

Ben de aynı düzeni İngiltere’de de kuracağımı düşünerek arkadaş edinme girişimlerinde bulundum. En güzel yaptığım yemeklerden birini pişirip alt katımda yaşadığını bildiğim iki kadının kapısını çaldım. Kapıyı açan yoktu ama evin içinde bir patırtı olduğunun farkındaydım. Ümidimi kesmeyerek bir kez daha çaldım ve neden orada olduğumu anlattım. Kapının önünden ayrılmayacağımı anladıklarında kapıyı açtılar. O an çok heyecanlanmıştım ama götürdüğüm yemeği bile kabul etmeyip beni terslediler.

Haberin Devamı

Ümidimi kaybetmeyip aynı tabakla bu sefer de bir ailenin yaşadığını bildiğim diğer dairenin kapısını çaldım. Bu sefer kapı çok daha hızlı açıldı ama açan kadın neredeyse öcü gibi davrandı bana. Kadına aynı şekilde neden geldiğimi anlattığımda tavrı yumuşadı ve tabağı aldı, teşekkür edip kapıyı kapattı. Ben de Türkiye’de olduğu gibi birkaç gün sonra tabağı bana getireceğini düşündüm. Eve gittiğim anda hemen planlar yapmaya başlamıştım. Tabağımı getirdiğinde onu içeri davet edip, kahve ikram etmeyi düşünüyordum. Ancak üzerinden haftalar geçti ve ne tabağım geri geldi ne de kadınla bir daha karşılaştık.

Bu gibi olumsuz arkadaşlık girişimlerinden sonra tamamen umudumu kaybettim. O kadar yalnız hissediyordum ki birkaç farklı insanla konuşmak için markete gidiyordum. Günler böyle geçip giderken aynı zorluklarla eşim de yüzleşmeye başladı. Sonunda bu şekilde bir yaşam sürdüremeyeceğimize karar vererek ülkemize, düzenimize geri döndük. Kısacası tek hayalimiz, kâbusumuz oldu.

Haberin Devamı

BİR SORUDAN FAZLASI | Yurt dışında kendimi neden yalnız hissediyorum

‘TÜRK ARKADAŞLAR EDİNİNCE HER ŞEY ÇOK DAHA GÜZEL OLDU’
Nurten D. (45)

Amerika’ya ilk yerleştiğimde ne dil biliyordum ne de orada yaşayan bir tanıdığım vardı. Eşim yıllardır orada yaşıyordu ve evlenince ben de yerleştim. Kendisinin de birkaç iş arkadaşı haricinde görüştüğü biri yoktu. Yalnız olmaktan sıkılmaya başladığımda eşimin arkadaşlarıyla olan buluşmalara ben de gitmeye başladım ama dil bilgim sohbete dahil olmaya bile yetmiyordu. Zamanla buluşmalara da katılmayı bırakıp eve kapandım. O kadar yalnız hissetmeye başladım ki eşim bir saniye olsun yanımdan ayrılsın istemiyor, onu da rahatsız ediyordum.

Haberin Devamı

Daha sonra bu halimden rahatsız olan eşim beni dil okuluna gitmeye teşvik etti ve kursa yazıldım. Orada birkaç Türk arkadaş edindikten sonra her şey çok daha güzel gelmeye başlamıştı. Yalnızlık hissinden o kadar sıkılmıştım ki neden daha önce kursa yazılmadığımı sorguladım. Şimdi kurstaki arkadaşlarımla yıllardır süren çok güzel bir dostluğumuz var. Hatta eşlerimiz bile en az bizim kadar iyi arkadaşlar oldular.

'YURT DIŞINA YERLEŞMEMEK İÇİN SEVGİLİMDEN AYRILDIM, ŞİMDİ KENDİME GÜLÜYORUM'
Emine G. (37)

Erasmus için gittiğim İtalya’da eşimle tanıştım ama zaten kısa bir süre orada kalacağım için çok ciddi bir ilişki gözüyle bakmıyordum. Okul bitip ülkeye geri döndüğümde ise birkaç hafta bile geçmeden ayrılma kararı aldım. Çünkü yurt dışına yerleşmek istemiyordum ve bu yüzden yabancı biriyle bir gelecek planlamıyordum. Ancak işler istediğim gibi gitmedi ve bir şekilde tekrar yolumuz kesişti ve işler ciddiye bindi.

Haberin Devamı

Kendisi uzun yıllardır İtalya’da bir şirkette çalışıyor, ben ise o günlerde yeni mezun olmuş henüz işe girmemiştim. Bu sebeple düşünüp konuşunca benim oraya yerleşmemin daha mantıklı olduğuna karar verdik. Bu fikir beni o kadar korkutuyordu ki aileme de belli etmeden sürekli ağlıyordum. Çünkü orada yalnız kalacağımı düşünüyordum.

Evlenip yerleştiğimde ise hiç de korktuğum gibi olmadı. Günlerim Türkiye’de nasıl geçiyorsa orada da farklı değildi. Kısa sürede iş de buldum ve arkadaş da edindim. Şimdi geri dönüp korktuğum zamanları hatırlayınca kendime gülüyorum.

'AİLEMDEN UZAKTA ÖLECEĞİM DİYE KORKUYORUM'
Tuğba H. (42)

Ben yaklaşık 15 yıldır yurt dışında yaşıyorum. Yılardır, kardeşlerimden, anne babamdan uzaktayım ama sıklıkla gidip gelmeye çalışıyorum. Öğrenciyken çok fazla aklıma gelmiyordu ama yaşım ilerledikçe kendimi daha yalnız hissetmeye başladım. Bir gün rahatsızlandım ve ne yapacağımı bilemedim, elim ayağıma dolandı. Çok yakın bir arkadaşımı aradım, işten izin alamam ancak akşam gelebilirim dedi. Türkiye’de olsam illa ki bir arkadaşım ya da ve ailemden biri iki elleri kanda da olsa bile kapımda biterdi. Ama burada herkes o kadar yoğun ki kimse sen hastasın diye günlerce yanında durmuyor ya da tüm bakımını koşulsuzca üstlenmiyor. O noktada ‘Bana bir şey olursa ne yapacağım’ kaygısı oluşmaya başladı bende. Kendimi azıcık kötü hissetsem hemen daha ciddi bir şey olacak, burada hastalanacağım ve ailemden uzakta öleceğim hissi yaşıyorum.

Evlenip çocuğum olunca bu sorunum daha da büyüdü. Uykusuzluk sorunu yaşıyorum, panik atağım var. Yanımda eşim var, ailesi var, arkadaşlarım var ama yine de kendi ülkemde olmadığım için bu yalnızlık hissi hiç geçmiyor. Burada sanki kimsenin umurunda değilmişim gibi hissediyorum. Ayrıca sağlık sistemi çok kötü, Türkiye’deki adım başı özel hastane yok, devlet hastanelerinde aylar sonra sıra alınıyor. Yani benim buradaki en yoğun duygum yalnızlık ve kendimi güvende hissedememe. Yılda birkaç kez ailem geliyor, bir ay kadar yanımda kalıyor, o zaman hiç böyle kaygılarım olmuyor, panik atak yaşamıyorum ve derin güzel uykular çekiyorum.

'EN YAKIN ARKADAŞIM KÖPEĞİM OLDU'
Erol K. (25)

Üniversite okumak için Almanya'ya gittiğimde başlarda çok heyecanlıydım. Zamanla heyecanım yerini kaygıya, mutsuzluğa bıraktı. Çünkü arkadaş edinmek neredeyse mümkün değildi. Türkiye'de alıştığım sıcakkanlı insanların ve dostlukların hiçbiri burada yoktu. Okula gittiğim için çok kolay arkadaş bulacağımı düşünsem de ilk bir sene sınıftaki çoğu kişinin adını  bile bilmiyordum. 

Ben de bir evcil hayvan sahiplenme kararı aldım. En azından eve döndüğümde sarılabileceğim, konuşabileceğim, vakit geçireceğim bir canlı olurdu. Şimdi Almanya'da üçüncü senem ve hâlâ en yakın arkadaşım köpeğim. Onunla her gün yürüyüşlere çıkıyoruz. Sadece bu bile yalnızlık hissinden kurtulmama yardımcı oluyor.

BİR SORUDAN FAZLASI | Yurt dışında kendimi neden yalnız hissediyorum

‘HERKES OH NE GÜZEL YURT DIŞINDA YAŞIYORSUN DİYOR AMA GEL DE BANA SOR’
Bilge K. (39)

Ben çok kalabalık bir aile ortamında, akrabalar, kuzenler, büyükanneler, dedeler hep bir arada büyüdüm. Sadece çocukluğumda değil yetişkinlik dönemimde de böyle hep iç içeydik. Üniversite ve çalışma hayatı nedeniyle farklı şehirlerde yaşamaya başlasak da her fırsatta bir araya gelmeye devam ettik.

Artık canım gibi sevdiğim kuzenlerimle çok sık görüşemiyordum ama bu açığı kapatmak için düzinelerce yeni dostlar edindim. Çok sevdiğim bir adamla evlendim ama yine o kalabalığı özlüyordum. Tabii ki baş başa yemek yediğimiz özel günler çok keyifli ama bizim evde özellikle hafta sonları kahvaltı sofrasına sadece iki tabakla oturulduğu pek görülmemiştir. Hafta sonu kahvaltılarında masa kalabalık olmazsa o sofra gerçek bir sofra değildir bana göre ve ne yersen ye keyif alınmaz. İşte böyle kalabalık masalardan 2 tabaklı masalara geçişim yurt dışına taşınmamızla beraber oldu.

Burada olmaktan mutluyum ama tek derdim yalnızlık. Eşim hafta içi işe gidiyor, ben de evden çalışıyorum ama çok yoğun değilim. Çok arkadaşım yok, olanlarla da çok sık görüşmüyorum çünkü buradaki arkadaşlıklar bizimki gibi değil. Biz samimi arkadaşlarımızla 7/24 irtibat halinde oluruz yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez, üzülsek sevinsek hemen onunla paylaşırız ama burada öyle değil. Vakit bulursak bir kahve içip iki yavan sohbet ediyoruz hepsi bu. Anlayacağınız dışarı çıkıyorum, geziyorum, tozuyorum ama çok yalnız hissediyorum kendimi.

Alt kat komşumuz var benim yaşlarımda; çok tatlı, çok güler yüzlü bir kız. Birkaç kere bana davet ettim. Ne geldi ne de kendisi beni davet etti. Birkaç kez bizim Türk yemeklerinden yaptım zilini çaldım, sadece kuru teşekkür etti, 'Gel iki sohbet edelim' bile demedi. Yemeği de yedi mi çöpe mi döktü belli değil.

Akraba yok, arkadaş yok, dost yok… Memlekettekiler ‘Oh ne güzel yurt dışında yaşıyorsun’ diyor ama gel de bana sor. Bu yalnızlık duygusu beni yiyip bitiriyor. Eşimin işi nedeniyle burada olmasak bir dakika bile durmaz dönerdim güzel ülkemize…

‘BIRAKIN DİLİ, ALFABELERİNİ BİLE BİLMİYORDUM’
Melek B. (40)

Eşim işi gereği İsrail’e gittiğinde ben kızımla birlikte Türkiye’de kaldım. Başta bir sene kalıp dönecekti ama işler pek de umduğumuz gibi gitmeyince daha fazla orada kalması gerekti. Hal böyle olunca ve eşimin ne zaman döneceği de net olmayınca, mecburen ben de her şeyi geride bırakarak İsrail’e yerleştim. Bırakın dili, alfabelerini bile bilmiyordum. Bu yüzden de eşim yanımda olmadan markete bile gidemiyordum. Eşim zamanla dillerine olduğu kadar kültürlerine de hâkim hale gelmişti ve zorluk çekmiyordu.

Hep bir gün döneceğiz zaten ümidiyle dil kursuna başlamadım, eşimden ve çevreden duyduğum kadarıyla birkaç cümle öğrendim. Ben her gün döneceğiz derken, kızım okula bile orada başladı. Okula başlamasıyla birlikte kolaylıkla dili öğrendi ve nihayet o da ülkeye adapte oldu. Ancak ben sürekli mutsuzdum. Sosyal medyadaki gruplarından çevremde oturan Türk olup olmadığını kontrol etmeye başladım ama o girişimim de başarısızlıkla sonuçlandı.

Zamanla ben de oradaki yalnızlığı kabullenmeye başladım ve kendime yeni uğraşlar buldum. Eşim işe kızım da okula gittiği için onlar yalnızlık hissetmiyor, rutin bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlardı. Ben ise onların olmadığı süre boyunca neredeyse saatlerce ağlıyordum. Yedi yıl süren yalnızlığımın sonunda nihayet ülkemize döndük. Şimdi yurt dışına tatil için bile gitmek istemiyorum.

‘KENDİMİ ARKADAŞSIZ KALACAĞIMA İNANDIRDIM, YANILMIŞIM'
Şeyda Ç. (27)

Yurt dışına bir öğrenci programı ile ilk gittiğimde aklımda bir sürü soru vardı. Kısa süren yurt dışı maceramı nasıl geçireceğimi o kadar uzun düşündüm ki neredeyse vazgeçecektim. En büyük korkularımdan biri de arkadaşsız kalmaktı. Çünkü giden herkes böyle şeyler anlatıyordu. Ben de zaten arkadaşsız kalacağım düşüncesiyle yola çıktım ve ilk birkaç hafta okulda kendimi tanıtmak dışında pek iletişim kurmadım; insanlardan uzak kaldım. Sonra herkesin güzel dostluklar kurduğunu, eğlendiğini görünce sorunun benim kendimi yalnızlığa programlamak olduğunu anladım. Sonra ise bir sürü arkadaş edindim, çoğuyla hâlâ da iletişimdeyim.

Başta büyük korkularla başlayan yurt dışı maceram, bana ne kadar yanıldığımı gösterdi. Şimdi ise bu korkularla yurt dışı planlarını erteleyenlere her şeyin kendilerine bağlı olduğunu anlatır oldum.

BİR SORUDAN FAZLASI | Yurt dışında kendimi neden yalnız hissediyorum

Peki alışılmışın dışında bir ortamda olmak insan psikolojisini nasıl etkiler, yalnızlık duygusuyla mücadele etmek için neler yapılmalı?

YENİ BAŞLANGIÇLAR ANKSİYETEYE SEBEP OLABİLİR

Uzm. Klinik Psikolog Dilara Sayar, taşınma, mezun olma, iş değiştirme, emeklilik gibi yeni başlangıçlar yapmayı gerektiren büyük ve önemli olayların kişide anksiyete yaratabileceğini söyleyerek, “Taşınmak, alışık olduğunuz düzeni değiştirerek tüm yaşanmışlıkları, anıları, sosyal çevreyi geride bırakmak kolay olmayabilir. Yeni olan, yeteri kadar bilinmeyen, alışılmadık yer ve durumlar hem zihinsel hem de psikolojik zorlanma yaratır” dedi.

OLUMSUZ DUYGULARIN UZUN SÜRMESİ RİSKLİ SÜRECİ BAŞLATIR

‘Anksiyeteyi nasıl anlayabiliriz?’ sorusunu yönelttiğimiz Sayar, belirtileri sıraladı:

Sosyal olarak kendini izole etme, uyku bozukluğu, huzursuzluk, gerginlik, odaklanma problemleri ile kendini gösterebilir. Adaptasyon döneminde olumsuz duygu halleri yaşamak oldukça normaldir. Ancak yaşanan olumsuz duyguların uzun sürmesi ve kişinin hayat kalitesini düşürmeye başlaması riskli süreci başlatır.”

 NELER YAPILMALI?

Sayar, yalnızlık hissiyle mücadele için yapılması gerekenleri anlattı:

-- Taşınılan yeri keşfetmek hem psikolojik hem de zihinsel olarak kişiye iyi gelir. Kişinin yeni mahallesini, sokağını tanıması, marketini, manavını seçmesi, önemli noktaları öğrenmesi alışma sürecini kolaylaştırır. Çevreyi tanımak zihinsel olarak kabulü hızlandırır.

-- Taşınılan muhitteki, apartmandaki kişilerle tanışılmalıdır. Çevre edinmek psikolojik olarak iyi hissettirir, yalnızlık duygusunu azaltır.

-- Yeni bir günlük rutin oluşturmak ve zamanı meşguliyetlerle doldurmak zihnin yazdığı olumsuz senaryoları ve olumsuz duygulanımları kontrol etmeyi sağlar.

-- Çevre edinene kadar olan süreç, bireysel aktivitelerle doldurulabilir. Kişinin tek başına yapılabileceği keyifli işleri listelemesi ve harekete geçmesi iyi gelebilir.

-- Geride kalan arkadaşlarla bağların ve iletişimin sürdürülmesi kişiye iyi gelir. ‘Yaşam alanım değişti, ama sevdiklerim hâlâ benimle’ duygusu kaygıyı azaltabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!