Suriyeliler, Türk eğitim sistemine dahil edilecek

Güncelleme Tarihi:

Suriyeliler, Türk eğitim sistemine dahil edilecek
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2016 16:00

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci, Türkiye'deki Suriyelilerin eğitimine ilişkin "Geçiş Eğitim Merkezi konseptinin bizim eğitim sistemimize dahil edilmesi öncesinde gerekli olan Türkçe dil bilgisi ve girecekleri sınıfla alakalı yeterlilikler 3 sene içerisinde oluşturulacak ve Geçici Eğitim Merkezleri (GEM) misyonunu tamamlayacak. Bu süre zarfında GEM'deki öğrenciler de Türk eğitim sistemine dahil edilecek" dedi.

Haberin Devamı

Demirci, Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'deki Suriyelilerin Eğitiminde Yol Haritası" adlı panelde yaptığı konuşmada, iç savaşın başladığı ilk dönemde, devlet olarak, okullarını yarıda keserek Türkiye'ye gelen Suriyeli çocukların eğitimlerine destek vermeyi amaçladıklarını vurguladı.

Türkiye'ye 2011 yılında gelen sığınmacıların iç çatışmalar bittiğinde ülkelerine geri döneceğinin düşünüldüğünü ancak gelinen noktada, bu düşüncenin aksine sığınmacı sayısının arttığını belirten Demirci, Türkiye coğrafyasında geçmişte de pek çok göç hareketine şahitlik edildiğini ancak göç olgusuyla ilgili bir politika ve hafıza geliştirilmediğini bildirdi.

Bürokrasinin politika üretmeyeceğinin altını çizen Demirci, "Bürokrasi politikacıların ürettikleri politikayı programlar ve projelerle realize eder. Suriye mevzusuyla alakalı en büyük sıkıntılarımız, zaman kaybına sebep olan belki en büyük engellerimizden biri Suriye politikasıyla alakalı bürokrasiyi enforme etmenin ötesinde bürokrasiyi harekete geçirmek hususunda somutlaşmış bir politika olmayışı da bizim bürokraside yapacağımız işleri belirliyor" diye konuştu.

Haberin Devamı

"Batı, bizim yaşadığımız tecrübeyi yaşamıyor"

Demirci, 2011'den sonra Geçici Eğitim Merkezleri marifetiyle okullarına ara veren çocukların eğitim konsantrasyonlarını ayakta tutabilmek için benzeri olmayan bir konsept geliştirdiklerini anlattı.

Demirci, "Batıda özellikle bu tür mülteci dalgalarında döneceği gün hiç hesaba katılmadan, geldikleri andan itibaren o ülkeler kendi dilleri ve müfredatlarıyla ilgili bir süreç işletiyorlar. Hiçbir şekilde bizim yaşamış olduğumuz bu gerçekliği ve bu tecrübeyi yaşamıyorlar. Biz GEM konseptini bu zeminde değerlendirmek durumundayız" ifadesini kullandı.

2011'deki öngörülerinin iflas ettiğine dikkati çeken Demirci, Bakanlık olarak yeni bir eğitim paradigması geliştirmek durumunda kaldıklarını aktardı.

Demirci, bu paradigma kapsamında GEM ve buradaki eğitimi tamamlayan sığınmacı çocukların geleceğiyle ilgili konuların masaya yatırıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"GEM'deki eğitim her ne kadar dünyaki örnekleriyle kıyaslandığında iyi bir numune gibi görünse de bu eğitimin nihayetinde bu çocukların daha sonra alacakları belge veya sertifikanın daha sonraki hayatlarında herhangi bir akreditasyon sorunu yaşama ihtimali var. Biz özellikle 5-6 ay içerisinde, Suriyeli nüfusu temsil etme hususunda bizim açımızdan en makul ve yetkin geçici Suriye hükümetiyle, onun eğitim bakanlığı ve ilgililerle bir takım toplantılarla bu sorunu tartışıyoruz ve konuşuyoruz."

"Türk eğtim sistemine entegre olacaklar"

Bu görüşmeler sonucunda tam bir mutabakat oluşmasa da tatmin edecek bir kararın ortaya çıktığını vurgulayan Demirci, bu kapsamda, Geçici Eğitim Merkezlerinde verilen eğitimin Geçiş Eğitim Merkezi konseptine evrileceğini bildirdi.

Haberin Devamı

Demirci, bu konseptte çeşitli içerik düzenlemelerinin yapılacağına işaret ederek, şunları söyledi:

"Geçiş Eğitim Merkezi konseptinin bizim eğitim sistemimize dahil edilmesi öncesinde gerekli olan Türkçe dil bilgisi ve girecekleri sınıfla alakalı yeterlilikler 3 sene içerisinde oluşturulacak ve GEM'ler misyonunu tamamlayacak. Bu süre zarfında GEM'deki öğrenciler de Türk eğitim sistemine dahil edilecek. GEM'lerde yaklaşık 260 bin civarında öğrenci var. Resmi olarak 11 bin civarında Iraklı öğrenci okullarımızda okuyor. Toplamda 350 bin civarında bir kitle şu an hem GEM'lerde hem de okullarımızda eğitim görüyor. Bu sene itibarıyla yaklaşık 100 bin civarındaki 1'inci sınıf ve okul öncesi eğitim gören çocuklar, Türkiye'nin neresinde olursa olsun Türk eğtim sistemine entegre olacaklar. Fakat bu dahiliyet esnasında Arapça dili, Suriye Kültürü ve Tarihi ve benzeri kendi kimlikleriyle alakalı ekstra dersler öğretilecek."  

Haberin Devamı

131 bina FETÖ’den devredildi

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, kapatılan FETÖ yurtlarının Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne devrine ilişkin, "FETÖ terör örgütünce kullanılan binalar içerisinden kullanabildiğimiz, şu anda alıp da sisteme dahil edebildiğimiz 131 bina mevcut, 821 bina içerisinden" dedi.

Bir gazetecinin, "Kapatılan FETÖ yurtlarının KYK'ya devrinde son durum nedir" sorusu üzerine Kılıç, "Darbe girişiminden sonra Türkiye'deki tüm kurumlarda olduğu gibi bakanlığımıza bağlı kurumlarda da FETÖ'ye karşı olan mücadelenin farklı boyutlarda hayata geçmesi bizde de mevcut. Bu çerçevede de devletimizin özellikle öğrencilerimize yönelik olan olumsuz birtakım hareketler içerisinde bulunan FETÖ'nün 'yurt' diye adlandırdığı yapılarıyla ilgili olarak da bir adım atıldı" yanıtını verdi.     

Haberin Devamı

Geçen günlerde KHK ile kurumlarda uzaklaştırmalar olduğunu hatırlatan Kılıç, bu konuda adil olduklarını ve müsamaha göstermediklerini söyledi.     

Özellikle son 2 yıl içerisinde KYK'da 3 bine yakın personel alındığını, bunların kurumun omurgasını oluşturduğunu söyleyen Kılıç, bu anlamda KYK yönetiminde hiçbir sıkıntı ve olumsuzluk bulunmadığını, alınanların büyük bir özveriyle çalıştıklarını dile getirdi.     

Kapatılan FETÖ yurtlarının Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne devrine ilişkin Kılıç, "FETÖ terör örgütünce kullanılan binalar içerisinden kullanabildiğimiz, şu anda alıp da sisteme dahil edebildiğimiz 131 bina mevcut, 821 bina içerisinden" dedi.     

İllerde FETÖ ile ilişkisi tespit edilen yurtlar oldukça kendilerine bildirildiğini aktaran Kılıç, bu bildirimlerden sonra yetkililerin yurtların KYK için kullanımına baktıklarını anlattı.     

"20 bin civarında bir kapasite bize geçmiş durumda"     

Yurtların kapandıktan sonra FETÖ tarafından açılmasının söz konusu olmadığını ifade eden Kılıç, "20 bin civarında bir kapasite bize geçmiş durumda. 12-22 Ağustos tarihlerinde herkese açık şekilde biz kayıtlarımızı aldık. O arada el konulmalar da olduğundan dolayı bu sayı bazen artıp bazen eksilebiliyor. Ama bizim kullanabileceğimiz yurtlar bize geçmiş oldu. Diğerlerinin de farklı hizmet verebilecek olan devlet kurumlarımıza tahsisi olacaktır" diye konuştu.     

Kılıç, hem kendileri hem de FETÖ açısından bazı yurtların sembolik anlamı olduğunu belirterek, "Sembolik olan yerlere özellikle KYK'nın tabelasını asma konusunda çok büyük kararlılığımız var. İnşallah yakında Ankara'da da önümüzdeki günler içerisinde onlar açısından çok sembolik değeri olan bir yurdun tabelası Kredi ve Yurtlar Kurumu olarak değişecek" dedi.     

"Üniversite kayıt döneminde birçok öğrenci bu yurtlara kaydını yaptırıyordu. Şimdi bu yurtlara el konuldu ve kullanılabilecek olanlar devlete geçti. KYK'da da kapasite arttı. Yurtlara kayıt noktasında açıkta kalan öğrenci olacak mı" sorusuna Kılıç, şu yanıtı verdi:     

"Kapatılan üniversiteler de var. Kapatılan üniversitelerdeki kayıtları YÖK ve üniversiteler farklı üniversitelere kaydırıyor. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın gittikleri ve kaydırıldıkları yerlerle alakalı olarak da bakmak lazım. Ama sistem içerisinde kayıtlarını yaptılar. Çünkü o yurtların kapanacağını da biliyorlardı. Kapasiteye bakıldığında yurt seviyeleri çok çok üst seviyede değil. Bizim bu aldıklarımızın belki iki misli kadar, küçük, irili ufaklı. Bazı yerlerde aldığımız 88 kişilik bir kapasite var ama bu mecburiyetten aldığımız bir şey. Öyle bir yerdeki bunu kullanma imkanı başka hiç kimsenin yok, biz bir şekilde bunu değerlendirebiliyoruz. İdari bina olarak da değerlendirme imkanımız oluyor bunları. Kapasiteleri çok yüksek olmamakla beraber yatay ve dikey geçiş kontenjanları daha sonra açıklanıyor. Onun da kontenjan sayısını yüzde 1'den yüzde 5'e arttırdığımızdan dolayı çok fazla bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum açıkçası. Ama bu noktada sıkıntıya düşebilecek öğrencilerimizle de görüştüğümüz hem bizim kurumumuzdaki yapılabilecek yardımlarla alakalı hem de başka devletin sistemine hiçbir şekilde alternatif oluşturmaya çalışmayan, paralel bir yapı oluşturmaya çalışmayan, başka imkanlar da mevzu bahis, onlarla da ilgili olarak da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama çok ciddi bir şey olacağını düşünmüyorum."     

"Güvenlik soruşturmasından geçemeyenin yurtla ilişiği kesiliyor"     

Kılıç, "FETÖ soruşturmaları kapsamında KYK'dan burs alan öğrencilerle ilgili soruşturma süreci var mı, kesilen burslar var mı?" sorusuna karşılık, kredi ve burs verdikleri öğrencilerin bazı kriterleri karşılaması gerektiğini söyledi.     

Öğrencilerin terör örgütüyle ilişkisi olup olmadığı konusunda ciddi bir araştırma yapıldığını anlatan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:     

"Daha önceki yıllarda periyodik olarak sadece yılda bir yapılan bir araştırmaydı. Biz bunu yaklaşık bir senedir her ay yapıyoruz. Çünkü artık elektronik sistemden yapma imkanımız olduğundan dolayı. Daha önce bazı şeyler oldu. Kaydını yapıp sonra gelmeyen bazı kişilerin, olumsuz birtakım olayların içerisinde adı geçti. Bunu engellemek için her ay burs ve kredi öğrencimizin hesabına yatırılmadan önce tekrar 11 kurum tarafından özellikle güvenlik açısından taranıyor. Sizin eğer Adalet Bakanlığı içerisinde veya emniyetle alakalı bir sorununuz olduysa bu sisteme doğrudan düşüyor. Bizim de bunu görme imkanımız var. Bu geldiği anda bizim kriterlerimizin bununla alakalı olan karşılığı neyse o yapılıyor. Yani bursu kesilen de kredisi kesilen de oldu. Güvenlik soruşturmasından geçemeyenin yurtla da ilişiği kesiliyor."     

"42 ilde 83 yurtta 'manevi rehber' çalışmaları başlattık"     

Kapatılan yurtlardan ayrılan öğrenci sayılarının sorulması üzerine Kılıç, "Kapasiteyle alakalı bakabiliyoruz. Çünkü bizim tuttuğumuz sağlam rakamlarla yürümüyorlar. Kapasite olarak baktığımızda 40 bin civarında genel anlamda toplam bir kapasiteden bahsediyoruz. Ama daha önceki yıllarda da ayrılanlar olduğu için kapasite açısından bu. Tam rakamsal anlamda tarama sisteminden ve döneminden sonra önümüze veriler gelecektir. 40 bini de tam bulmayacağını tahmin ediyorum çünkü daha öncede ayrılanlar oldu, aradan gelip KYK'ya kaydını yaptıranlar oldu" şeklinde konuştu.     

Yurtlarda geçen sene farklı bir hizmeti de hayata geçirdiklerini bildiren Kılıç, 42 ilde 83 yurtta "manevi rehber" çalışmalarını başlattıklarını anlattı. Kılıç, bu sene 81 ilde 206 yurtta, KKTC'de de 3 yurtta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığınca görevlendirilecek memurların görev yapacağını söyledi.     

Gelir seviyesi yüksek olmayanların yurtlara yerleşmede öncelikli olduğuna işaret eden Kılıç, terör örgütünün kullanmaya çalıştığı öğrencilerin maddi imkanı iyi olmayan öğrenciler olduğunu vurguladı.     

Kılıç, toplantının ardından "yüz yüze iletişim", "çağrı merkezi" ve "santral" olmak üzere üç ayrı servisi bünyesinde barındıran Kurumsal İletişim Merkezinde yaptığı inceleme  sırasında yetkililerden çalışmalar ve  gelen talepler hakkında bilgi aldı.     

KYK Genel Müdürü Sinan Aksu ile Kurumsal İletişim Merkezine gelen çağrıları ve verilen cevapları monitörden takip eden Bakan Kılıç, görevlilerle de sohbet etti. Bakan Kılıç, bazı öğrenci yurtlarının maketlerini de inceledi.     

 

 

 

 

  

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!