Kronik hastalığı olan çocuklar ve eğitimleri

Güncelleme Tarihi:

Kronik hastalığı olan çocuklar ve eğitimleri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2021 11:18

Kronik hastalıklar uzun süreler boyu gözetim, bakım ve denetim gerektiren patolojik değişikliklerdir. Biz çocuğun en az bir yıl boyunca aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen, zamanının büyük bir çoğunluğunu evde veya hastanede geçirmesine sebep olan çocukluk dönemi hastalıklarını kronik sağlık sorunu olarak tanımlıyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kronik hastalıklara sahip olan kişi sayısı giderek artıyor. Kronik hastalıkların görülme oranının 13 yaşın altındaki çocuklarda yaklaşık yüzde 10-15 arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu sayıya duygusal, davranışsal, bilişsel ve öğrenme problemlerine sahip olan çocuklar da eklendiğinde, hastalıkların görülme oranının yüzde 30’lara yükselebileceği düşünülüyor.

Haberin Devamı

Kronik hastalık çocukların fiziksel, bilişsel, duygusal, sosyal ve davranışsal gelişimlerini olumsuz yönde etkileyerek uyum sorunlarına yol açabilir ve gelişimlerini risk altına sokabilir. Kronik hastalıklar çocukların ağrı çekmelerine, hareketlerinin kısıtlanmasına, aktivitelerden geri kalmalarına, günlük yaşam becerilerini yapamamalarına ve başkalarına bağımlı olmalarına sebep olabilir. Bununla birlikte kronik hastalıklar, çocukların okula devamlarını ve akademik başarılarını da olumsuz yönde etkiler. Sık olan hastalık kontrolleri, yapılan tedaviler, hastaneye yatışlar, hastalığın sebep olduğu bedensel ve zihinsel yetersizlikler çocukların okula gitmeyip devamsızlık yapmalarına, dolaylı olarak da öğrenme becerilerinin azalmasına ve akran ilişkilerinin bozulmasına sebep olabilir.

Haberin Devamı

ÇOCUKLAR HASTANEDE EĞİTİM ALMALI
.Her çocuğun olduğu gibi, kronik hastalığa sahip olan çocukların da okulda, evde veya hastanede eğitim alma hakları vardır. Kronik hastalığı olan çocuklara eğitim desteği verilmesi çocukların gelişimlerini olumlu etkilemekte, akranlarıyla ilişkilerini geliştirmekte ve yaşam kalitelerini artırabiliyor. Kronik hastalıkları sebebiyle hastanede yatan çocukların eğitim ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla hastane okulları bulunuyor. Hastane okulları, hastanelerde yatarak tedavi görmek zorunda kalan ve örgün eğitim kurumlarından hastalığı dolayısıyla yararlanamayan çocukların, eğitimlerini kesintisiz olarak devam ettirebilmeleri için hastaneler bünyesinde açılan okullardır. Hastane okulları, çocuğun hastalığı ve hastalığın getirileri de dikkate alınarak, örgün eğitim ortamlarında uygulanan eğitim programlarından daha esnek uygulamaların sürdürüldüğü okullardır. Kronik hastalığın ağır seyretmemesi, çocuğun eğitim öğretim hayatını okulda sürdürebilmesine olanak tanımaktadır. Okullarda kronik hastalığı olan çocukların bakımından ve eğitiminden sorumlu olan temel kişiler, okul hemşireleri ve öğretmenlerdir. Ayrıca okulun tüm personeli, kronik hastalığı olan çocukların gözetimini, denetimini ve bakımını yapmakla yükümlüdür.

Haberin Devamı

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Kronik hastalıklar bedensel, duygusal, eğitim ve sosyal yaşam alanlarında problemlere yol açabiliyor. Hastalıktan dolayı, çocukların okul performansları normal gelişim gösteren akranlarına oranla daha düşük olabiliyor. Hasta çocukların okul başarılarının ve motivasyonlarının artması için desteklenmelilerdir.

Kronik hastalığın çocuklar üzerindeki etkileri ve okula gitmeyi kısıtlaması, hastalığın dışında yeni sorunları da meydana getiriyor. Bu gibi sorunların yaşanmaması ve çocukların eğitim haklarından mahrum kalmamaları, ebeveynlerin, öğretmenlerin, sağlık personellerinin ve çocuğun birlikte hareket etmesiyle mümkün olabiliyor. Kronik hastalıklarla başa çıkabilme becerilerinin kazanılmasında ebeveynler, öğretmenler, doktorlar, hastane çalışanları ve hasta çocuklar iş birliği içinde hareket etmeliler.

Haberin Devamı

Kronik hastalığa sahip olan çocukların hastalık yönetiminin en iyi şekilde yapılabilmesi için anne-babaların okul ile iletişim halinde olmaları ve iş birliği içinde hareket etmeleri gerekiyor. Ebeveynler, çocuklarının hastalıkları ile ilgili bilgileri öğretmenlerine iletmeli, öğretmenlerinden de çocuğun ilaç kullanma durumu, beslenme düzeni, fiziksel ihtiyaçları, ölçüm sonuçları, akademik durumu, gelişimsel ve psikososyal problemleri hakkında bilgi almalır. Aynı zamanda öğretmenlerin hasta çocuklara gelişimleri ve eğitimleri konusunda katkı sağlayabilmeleri için, gerekli olan durumlarda sağlık personellerinden ve uzmanlardan destek alabilmeleri sağlanmalı.

Haberin Devamı

Öğretmen, uygulamalarını ve tutumlarını hasta çocukların gereksinimlerine göre değiştirebilmeli, çocukların okula uyumlarını kolaylaştıracak, korkularını ve endişelerini azaltabilecek uygulamalara yönelebilmelidir. Öğretmenler, hasta çocukların bilişsel, fiziksel, sosyal, duygusal ve akademik gelişimlerini gözlemleyebilmeli ve uygulamalarını bu gözlemler doğrultusunda yapabilmeli.

Kronik hastalığa sahip olan çocukların kendilerini insanlardan uzak tutmaları, onların yalnızlaşmalarına ve aitlik duygularının azalmasına sebep olabilir. Bu sebeple ebeveynler ve öğretmenler tarafından, hasta olan çocukların normal gelişim gösteren sağlıklı akranları ile birlikte olmaları desteklenmeli. Hastane okullarında bulunan öğretmenler ise hasta çocukların hem eğitimlerinde hem de hastalık yönetimi uygulamalarında teknolojiden yaralanmalı, hasta çocuklarında teknolojiyi kullanmalarına fırsat vermelidir. Hastane okullarında teknolojinin kullanılması çocukların sosyal ve akademik bağlantılarının devam ettirilmesi sağlanabilir.

Haberin Devamı

Kronik hastalığa sahip çocukların eğitim alacakları ortamlarda da düzenlemeler yapılmalı, bu ortamlar çocukların hastalıklarının yol açtığı dezavantajları ortadan kaldırmalı, gelişimlerine ve ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlanmalıdır.

Bu çocukların eğitimlerinin yapılacağı ortamlar ısınma, aydınlanma, temizlik, havalandırma vb. bakımlardan sağlıklı bir eğitimin yapılmasına olanak tanımalıdır. Ayrıca bu ortamlar, öğretmenlerin önerileri dikkate alınarak çocukların özelliklerine göre hazırlanmalıdır.
Eğitim ortamlarının sade olmasına, çocukların dikkatini dağıtacak malzemelerin sınıf içinde bulundurulmamasına dikkat edilmelidir.

Ayrıca sınıf ortamında diğer hasta çocuklarla eğitim alamayacak halde olan çocuklar için, özel odalarda bire bir eğitimler yapılmalıdır. Çocukların eğitimleri esnasında kontrol edilmeleri, tedavilerinin yerine getirilmesi ve sağlık durumlarını tehlikeye atacak durumlardan kaçınılması gerekiyor.

PROF. DR. GÜLÜMSER GÜLTEKİN AKDUMAN KİMDİR?
Ankara’da doğdu. İlk ve orta eğitimini Ankara ili Elmadağ ilçesinde, lise eğitimini ise Ankara’ da tamamladı. Ankara Üniversitesi’nde 2000 yılında lisans eğitimini, 2003 yılında yüksek lisans eğitimini ve 2007 yılında ise doktora eğitimini Çocuk Gelişimi ve Eğitimi alanında tamamladı. 2003-2008 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Çocuk İstismarı Araştırma Biriminde görev yaptı. Bu birimde ihmal ve istismara maruz kalan çocuklar ve suça karışan çocuklar ile ilgili çalışmalar yaptı. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi Çocuk Satışı, Çocuk Fahişeliği ve Çocuk Pornografisi Ek İhtiyari Protokolü Ülke Raporunun hazırlanmasında görev aldı. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesinde 2008-2013 yılları arasında yardımcı doçent olarak görev aldı. 2011 yılında TÜBİTAK KAMAG projesinde araştırmacı olarak yer aldı ve OSBEP projesi kapsamında Amerika Birleşik Devletlerinde bir süre eğitim aldı. 2013 yılında doçent ve 2019 yılında da profesör ünvanı aldı. UNICEF VE PICTES projelerinde araştırmacı olarak da yer alan Prof. Dr. Gülümser Gültekin Akduman’ın çocuk ruh sağlığı, çocuk hakları, çocuk ihmali ve istismarı, özel durumlarda çocuk ve eğitimi, sosyal beceri eğitimi ve erken çocukluk döneminde pozitif düşünmenin desteklenmesi konularında lisans ve lisans üstü dersleri, çok sayıda ulusal ve uluslararası yayını bulunmaktadır. Halen Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışan Akduman, evli ve iki çocuk annesidir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!