Behçeşehir Kolejleri’nin yeni CEO’su Özlem Dağ: Eğitim sektörü büyüyor

Güncelleme Tarihi:

Behçeşehir Kolejleri’nin yeni CEO’su Özlem Dağ: Eğitim sektörü büyüyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2017 09:00

Özlem Dağ, İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü’nü bitirdikten sonra yüksek lisansını yine bu alanda yaptı. 1995’te kurumsal iletişim alanında işe başladı. Beş yıl önce de Bahçeşehir Okulları’nda kurumsal iletişimden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Geçtiğimiz aylarda da bu kurumların en tepesine geçerek Genel Müdürlük koltuğuna oturdu.

Haberin Devamı

“Eğitim sektörünü tercih etmemde eğitimci bir ailede, ülkesini seven ve topluma fayda sağlamayı önemseyen bir birey olarak yetişmemin etkisi büyüktür. Ülkemizin kalkınması için, geleceğimiz için büyük önemi olan eğitim sektöründe yer almak çok kıymetli. Güçlü bir ekonomi ve güçlü toplumun temelinde eğitim yatar” diyen Dağ, kaliteli eğitimin daha çok çocuğa ulaştıkça ülkemizin gelişmiş ülkeler arasında yerini alacağının altını çiziyor. Dağ ile özel okullar sektörünü konuştuk:

KADIN YÖNETİCİLİĞİN DEZAVANTAJINI YAŞAMADIM

Rekabetin bu kadar yüksek olduğu bir dünyada ülkemizi ileriye taşıyacak nesilleri doğru bir şekilde yetiştirmenin değeri çok büyük. Dünyanın en genç nüfusuna sahip ülkelerinden biriyiz ve bunu, eğitimimizi güçlendirerek büyük bir avantaja çevirebiliriz. Eğitime yapılan yatırım, geleceğe yapılan en değerli yatırımdır.

Haberin Devamı

Okullarımızda kendisine, ülkesine ve dünyaya faydalı “bireyler” yetiştirmeyi hedefleyen ve öğrencilerimizi kız-erkek şeklinde ayırmadan “birey” olarak görüp değerlendirdiğimiz bir vizyon taşıyoruz. Yönetici ister erkek, ister kadın olsun benim için önemli olan işin düzgün, belirli prensipler ve etik kurallar dâhilinde yapılması. Kendini rahat ifade edebilen, sosyal ve girişken yapıda, mücadeleyi seven, daha üretken ve faydalı olabilmek için fedakârlık yapmaktan çekinmeyen biriyim. Bu özelliklerimin yönetim kademelerinde kadın olmanın bir dezavantaj olarak görüldüğü toplumsal algıyı gerek kendi içimde gerekse erkek egemen yönetim çevrelerinde şahsım adına daha kolay bertaraf etmem konusunda büyük avantaj sağladığına inanıyorum. Yoluma daima bu yöndeki pozitif düşüncelerle devam ettim. Belki de bu yüzden çalıştığım hiçbir sektör ve kademede kadın olarak bir olumsuzlukla karşılaşmadım. Uzun yıllara dayanan tecrübelerimle kadın olmanın yöneticilikte önemli bir avantaja dönüştüğünü görüyorum. Annelik içgüdüsünün değerli katkısıyla; daha duyarlı, iletişime daha açık, daha demokratik ve daha esnek bir bakış açısına sahip olmaları kadınlara yönetim kademelerinde büyük artılar sağlıyor. Ayrıca duygusal zekâları da daha gelişmiş olduğundan kadınlar ekipleri ile daha rahat empati kurabiliyor. İnsanları bölen statü ritüelleri yerine ilişkileri ve bağlantıları vurgulayan, süreçleri önemseyen, hoşgörüyü besleyen kadın böylece yönetim kademelerinde fark yaratıyor. Bu inançla, yöneticisi olduğum Bahçeşehir Okulları’nın yönetim kademelerinde kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık yaptığımızı da itiraf ediyorum.

Haberin Devamı

İSTİHDAM OLANAĞI GİDEREK ARTIYOR

Özel okul oranı 2016-2017 eğitim öğretim döneminde yüzde 8 oldu. Bu artışta devlet teşvikinin önemli yeri var. Ayrıca, dershanelerin özel liseye dönüşmeleri de artışa neden oldu. OECD ülkelerinde özel öğretim kurumlarının oranı yüzde 17. Ülkemizde de hedef 2023’te yüzde 15’e ulaşmak. k-12 alanında eğitim gören 15 milyon öğrencinin 1 milyonu özel eğitim kurumlarında. Kurumlar sadece sayı olarak değil, nitelik olarak da standartlarını yükseltmeli. Devlet de eğitimde içeriğe önem veriyor ve önemli yatırımlar yapıyor. Sektör gençlere de kariyer umudu vadediyor. Bu sektörü tercih edecek gençler öncelikle ülkelerine faydalı olmak inancıyla yola çıkmalı. Kendilerini 21’inci yüzyıl becerileri ile donatmalılar. Sağlıklı iletişim kurabilen bireyler avantajlı olacak. İşletme, finans, ik gibi alanlarda kendilerini yetiştirenler de kariyer basamaklarını hızla tırmanmalarını kolaylaştırır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!