Düşlere yolculuğun adı drama

Güncelleme Tarihi:

Düşlere yolculuğun adı drama
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2021 00:29

Ulusal Drama Günü 2010 bildirisinde “Mahsusçuktan Kuş Oldum” başlığını kullanmıştım. Bu ifade yatılı bölge ilköğretim okullarından birinde yapılan drama atölyesinden çıkan bir çocuğa ait. Çocuklar drama etkinliklerinde mahsusçuktan kuş olurlar, balık olurlar, zıplayan bir top olurlar, neler neler olurlar… "–mış gibi yapmak" olarak da tanımlanan dramayla çocuklar yaratıcı bir yolculuk içinde bulurlar kendilerini.

Haberin Devamı

Drama her ne kadar çocuklarla, ergenlerle ve yetişkinlerle yapılsa da erken çocukluk yıllarında daha da büyük bir öneme sahiptir. Bu dönemde olan çocukların gelişim özellikleri gereği düş güçleri yüksektir. Düşlerinde kuş olup merak ettikleri uzaklara giderken engellerle karşılaşırlar, engelleri aşarlar. Drama ortamlarında da kuş olurlar, balık olurlar, ağaç olurlar, çocuk olurlar, anne olurlar. Ulaşmak istedikleri hedeflerine giderken engellerle karşılaşırlar, engelleri aşarlar. Bunları yaparken de güneş göremediği için büyüyemeyen bir çiçeğe yardımcı olmak isterken çiçek rolüne, çiçeğe yardımcı olan bir çocuk rolüne girerler. Çiçeğe yardımcı olmak için ilerledikleri yolculukta çocukların yaratıcılıkları, problem çözme becerileri, empatik becerileri gelişir.

Haberin Devamı

DRAMA SÖZCÜK DAĞARCIĞINI GELİŞTİRİR
Çok yönlü gelişiminin desteklenmesinde etkili olan drama sürecinde çocuklar yaratıcı yollarla kendilerini ifade ederler, başkalarının duygularını anlar, kendi duygularını ifade eder, kendisinin ve başkalarının haklarını korur, farklılıklara saygı gösterirler, kendilerini tanırlar, gruptaki diğer çocukları daha yakından tanıma fırsatı bulurlar. Harekete yönelik yaptıkları etkinliklerle çocukların küçük ve büyük kas kullanımları desteklenir. Müzik ve ritim eşliğinde kuru bir yaprak gibi dans ederken bir taraftan sanata karşı olumlu bir bakış açısı kazanır, bir taraftan da estetik algıları gelişir. Çocuklar, dramada kullanılan araçlarla olan deneyimleri aracılıyla nesnelerin özellikleri hakkında bilgi edinirler. Nesneleri dokularına ya da renklerine göre sınıflandırabilir; uzunluklarına ve ağılıklarına göre sıralayabilirler. Neden sonuç ilişkisi kurma, problem durumlara yönelik çözüm önerilerinde bulma, çözüm önerilerinden birini seçme, sonuca ulaşmadığında yeni çözüm önerileri bulma deneyimleri edinirler. Drama sürecinde duygu ve düşüncelerini paylaşarak dili iletişim aracı olarak kullanır, sözcük dağarcığını geliştirirler. Okuma ve yazmaya ilişkin farkındalıklarını geliştirirler. Ferit Avcı’nın “Kırmızı Fili Gördünüz mü?” kitabının kullanıldığı drama sürecinde Kırmızı Fil, Mor Kedi, Pembe Fare, Yeşil Karga ile tanışan çocuklar renkleri öğrenirler, kitaptaki yazıların farkına varırlar, görsellerine bakarak kitabı kendileri okuyabilirler. Kırmızı Fil’in nereye gitmiş olabileceğine yönelik yaptıkları doğaçlamalarıyla bir öyküyü incelemiş olurlar.

Haberin Devamı

YAŞAM BECERİLERİ DRAMA İLE KAZANDIRILABİLİR
Çocuklar drama yaşantıları ile sağlıklı beslenme, gerektiğinde dinlenme becerisin gösterme, sağlık ile ilgili önlemler alma gibi günlük yaşam becerilerine yönelik kazanımlar edinirler. COVID-19 pandemisinin yaşantılarımızı etkilemeye başladığı son bir yıl içinde el yıkama alışkanlığı ve sağlığımızı korumaya yönelik becerileri doğru bir şekilde edinmiş olmamızın önemi daha önem kazandı. Erken çocukluk döneminde çalışan eğitimciler bu becerilerin geliştirilmesinde drama etkinliklerinden yararlanabilir; çocuklar eğlenirken sağlıklı yiyecekleri tercih etme, doğru bir şekilde ellerini yıkama gibi kazanımları edinirler.

Haberin Devamı

ANAOKULLARINDA YAYGIN KULLANILIYOR
Erken çocukluk döneminde olan çocuklar yaparak, yaşayarak öğrendikleri, merak ettiklerini inceledikleri ve araştırdıkları deneyimlere gereksinim duyarlar. Daha büyük çocuklar ve yetişkinlerden farklı olarak kendilerine sunulan bilgileri almak yerine kendileri deneyimleyerek öğrenirler. Taklit, rol oynama, dramatizasyon, doğaçlama gibi tekniklerin kullanıldığı drama çocukların bu gereksinimlerini karşılamalarında etkili yöntemlerden biri olarak karşımıza çıkar. Farklı gelişim döneminde olan çocuklar için drama sürecinde yaşadıkları deneyimler önemli olmakla birlikte anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise hatta üniversite arasında, dramanın yaygın bir şekilde kullandığı eğitim kademesinin daha çok anaokulu olduğu dikkati çeker.

Haberin Devamı

EĞİTİMCİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?
Erken çocukluk yıllarında eğitimcilerinin drama etkinliklerini planlarken bazı unsurları göz önüne alması gerekir. Öncelikle eğitimciler, grubundaki çocukların ilgileri, gereksinimleri ve gelişim özelliklerini bilmeliler, bunları dikkate alarak çocukların gelişimlerini desteklemeye yönelik planlamalar yapmalılar. Her çocuğun biricik olduğu gerçeğini yalnızca drama etkinliklerini planlarken değil her zaman dikkate almalılar. Bu dönemdeki çocuklar için başarısızlık duygusunu yaşamamalarına özen göstermeliler. Kazanan ve kaybedenin olmadığı oyunlara yer vermeliler. Eğitimcilerin drama etkinliklerinde aile katılım çalışmalarına yer vermelerinin hem çocuklar hem de anne babalar açısından yararlı olacağı da bir gerçektir.

Haberin Devamı

YETİŞKİNLER EKSİKLERİ FARK ETTİ
Erken çocukluk dönemde olan çocuklarla yaptığımız bir drama çalışmasında çocuklar ve anne babalar dramanın ısınma, esas çalışma/canlandırma/doğaçlama ve değerlendirme aşamalarını birlikte deneyimlediler. Isınma çalışmalarının ardından çocuklar ve anne babalar bir gökkuşağının altından geçtiler. Gökkuşağının altından geçen çocuklar anne ya da baba, anne ya da babalar ise çocuk rolüne girdiler. Sabah uyanıp okula gitmek için evden çıkma sürecine yönelik doğaçlamalar yaptılar. Anne babalar, çocuklarını okul için hazırlarken nasıl davrandıklarını çocuklarının canlandırmalarında gördüler. Drama sürecinde yaşanılan duygular ve düşünceler paylaşıldı. Çocuklar anne babaları ile birlikte aynı etkinlikte olmaktan keyif aldıklarını ifade ederken, yetişkinler çocukları ile uzun süredir böylesine eğlenceli zaman geçirmediklerini, uzun zamandır oyun oynamadıklarını ve bunun büyük bir eksiklik olduğunu fark ettiklerini belirttiler. Ailelere çocukları ile kaliteli zaman geçirmeleri, çocuklarıyla oyun oynamaları, yetişkinler için de aslında oyunun çok önemli olduğu bir seminerde verilse bu kadar etki eder miydi? Sanki etmezdi. Anne babaların bir drama etkinliğinde edindikleri farkındalık seminerde verilecek bilgilerden ve sunulacak önerilerden çok daha fazlaydı.

DÜŞLERDE YOLCULUK
Erken çocukluk dönemindeki çocuklar, drama etkinliklerinde yaratıcı bir yolculuğa çıkarken bir taraftan düşlerinde yolcuğa çıkarken bir taraftan da düş güçlerini geliştirirler. Yolculuğun sonunda süreçte neler hissettiklerini, neler düşündüklerini sözel olarak anlatabilir ya da süreçte yaşadıklarını yaptıkları resimlere yansıtabilirler. Böylece hem süreci değerlendirirler hem de düşlerindeki yolculuğu yaptıkları resimlerinde yansıtmış olurlar.
Çocukların drama sürecindeki kazanımları üzerine söylenecek çok şey var. Ama bana sorarsanız, ben bunları söylemek değil çocuklarla aynı ortamda onların düşleri ile yolculuğa çıkmayı tercih ederim. Çocukların düşlerindeki güzellikleri yaşayabileceğimiz günlere…

PROF. DR.AYSEL KÖKSAL AKYOL KİMDİR?
İlkokul, ortaokul ve liseyi Adana’nın Feke ilçesinde tamamladı. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. Yüksek Lisans ve Doktora eğitimi aynı üniversitede Çocuk Gelişimi Anabilim Dalı’nda tamamladı. 2001 yılında Doçentlik, 2008 yılında Profesörlük unvanını aldı. 1993-1999 yılları arasında Ankara Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi, 1999-2003 yılları arasında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı’nda öğretim elemanı olarak çalıştı. 2003 yılından bu yana Ankara Üniversitesi’nde Çocuk Gelişimi Bölümünde görevine devam ediyor. Araştırmalarını erken çocukluk gelişimi ve eğitimi, drama, müzede eğitim, Montessori yaklaşımı, proje yaklaşımı konularında yürütmektedir. “Senden Önce Anadolulu Eğitim Projesi Eğitim Kitapları”, 2002 yılında ve 2013 yılında güncellenen “Okul Öncesi Eğitim Programı”, “Ankara Veteriner Anatomi Müzesi Eğitim Projesi” projelerinde görev aldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!