Bir insan ülkesi için dünyanın her tarafında çalışabilir
Güncelleme Tarihi:
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Yurt dışında bir doktora ya da iş programına başarılı bir şekilde geçen öğrencilerimizi takdir ediyorum. Tabii ki gönül ister ki burada çalışsın, emek versin. Ama imkân çıktıysa bu imkândan yararlanarak ülkesiyle bağlarını koparmadan, ülkesine olan sadakatinden vazgeçmeden bir insan ülkesi için dünyanın her tarafında çalışabilir” dedi. YÖK Başkanı Erol Özvar, ‘İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörlüğü Kütüphanesi’ açılış törenine katıldı.
İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde, İTÜ Rektörlüğü Kütüphanesi açıldı. Açılış töreninde konuşan YÖK Başkanı Özvar, beyin göçü konusunun daha soğuk kanlı bir şekilde ele alınması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
TÜRKİYE’DE İŞ OLMADIĞI İÇİN GİTTİKLERİ ANLAMINA GELMİYOR
“Sıklıkla ‘çocukları tutamıyoruz hepsi yurt dışına gidiyor’ diyorlar. Ben bu olaya biraz farklı bakıyorum ve şikâyet eder şekilde konuşmak istemiyorum. Aksine yurt dışında bir doktora ya da iş programına başarılı bir şekilde geçen öğrencilerimizi takdir ediyorum. Tabii ki gönül ister ki burada çalışsın, burada emek versin. Ama imkân çıktıysa bu imkândan yararlanarak ülkesiyle bağlarını koparmadan, ülkesine olan sadakatinden vazgeçmeden bir insan ülkesi için dünyanın her tarafında çalışabilir. Bu Türkiye’de iş olmadığı için gittikleri anlamına gelmiyor, öyle görmemek lazım. Yapabilen her yerde yapabilir. Okuyabilenin her yerde okuyabilmesi çok önemlidir. Beyin göçü konusunu daha soğuk kanlı bir şekilde ele almalıyız. Elbette burada çalışıp hizmet vermelerini isteriz ama yurt dışında bir üniversitede çalışarak da buraya hizmet edilebilir. Yurt dışına teşvik ettiğimi düşünmeyin sadece meseleye bakış açımızı biraz değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Üniversiteleri sadece beşeri sermayenin yetişmesi olarak değerlendirmemek gerekiyor. Üniversiteler bir ülkenin bilimsel araştırmaların da lokomotifi suretindendir. Üniversitelerin üzerine düşen en önemli görevlerinden biri ülkenin bilgi birikimini daha ileriye taşıyabilmesidir. Bu açıdan İTÜ’de bizim takip edebildiğimiz parametreler içerisinde Türkiye’de araştırma üniversiteleri içinde yer alan ve ilk üçte veya beşte olan üniversitelerden bir tanesidir. YÖK’ün yapmakta çaba sarf ettiği şeylerden biri gayret eden üniversitelerin önünü açabilmek. Bunun yanında yine üzerimize düşen ve yapmakta çaba sarf ettiğimiz bir diğer unsur üniversitelerde daha fazla nitelikli özellikle lisansüstü öğrenci profilini artırabilmek ve onlara destek olabilmek. Bu konuda da önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağımız planlar geliyor.
GİRİŞİMCİLİK KONUSU ÖNEMLİ
Girişim sermayesi ve fonları meselesi ayrıca bunların oluşturulması konusunu da önemsiyorum. Bu fonlar dahilinde İTÜ öğrencileri gibi Türkiye’de belli başlı üniversite öğrencilerinin girişimcilik açısından kullanabileceği veya onların bu konudaki çabasına destek verecek bir oluşuma ihtiyaç var. İTÜ bu konuda önemli bir adım atmış. Rektör hocanız bunu ilerleyen günlerde paylaşacaktır. Ben doğrusu girişimcilik konusunu öne çıkarmak istedim. Özellikle teknik üniversite öğrencilerimizin mühendislik yanı sıra teşebbüsü öne çıkaracak, lisans döneminde bu konuda daha fazla merak ve ilgi duymalarını beklediğimi ifade etmek isterim. Önümüzdeki yıllarda çok önemli konuların başında girişimcilik meselesi olacak.”