Yine sadakat masalı

Güncelleme Tarihi:

Yine sadakat masalı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2016 09:33

Almanya’da özellikle aşırı sağcılar ile sağ popülistlerin yanı sıra muhafazakar kanat olarak bilinen Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri(CDU/CSU) de yıllarca şunu savunageldiler.

Haberin Devamı

Yine sadakat masalı

- “Yabancılar (artık göçmen veya göçmen kökenli deniliyor) Almanca öğrenmek istemiyorlar.”
- “Yabancılar bu ülkeye uyum sağlamak istemiyorlar.”
- “Yabancılar bu ülkenin kültürünü kabullenmek istemiyorlar...”

*

Bu tam bir insafsızlıktır.
Bu tam bir palavradır.
Başka bir deyişle, bu tam bir yalandır.
Hem de kuyruklu yalan.
Almanya’da politik sorumluluk taşıyanlar yıllarca bu insanların Almanca öğrenmeleri, Alman kültürünü tanımaları ve Almanya’ya uyum sağlamaları için doğru dürüst hiçbir girişimde bulunmadılar.
Sağlıklı bir politika üretmediler.
Türkiye’den gelen insanları ‘Heim’ olarak nitelenen ‘işçi yurtları’na yerleştirdiler.
Gece-gündüz demeden vardiya vardiya çalıştırdılar.
Daha sonraki yıllarda ‘Gastarbeiter’ (Misafir işçi) olarak nitelendirilen bu insanların yanlarına aldıkları çocuklarını, diğer Alman çocuklarla birlikte eğitim görmeleri yerine, ‘yabancıların oluşturdukları özel sınıflara’ yerleştirdiler.
Yani bir yerde ‘siz bizden değilsiniz’ dediler.
Neyse ki, zamanla politik sorumluluk taşıyanların akılları başlarına geldi de ‘uyum’ konusunda, her ne kadar hâlâ arzu edilen düzeyde olmasa da bazı önemli adımlar attıldı.

*

Haberin Devamı

Başbakan Angela Merkel’in genel başkanlığını yaptığı CDU yanlısı ‘Konrad Adenauer Vakfı’ bünyesindeki ‘Ampirik Sosyal Araştırma Forumu’, geçen hafta Almanya’da yaşayan göçmen kökenlilerin uyumu ve seçimlerdeki tercihleriyle ilgili bir araştırma yayınladı.
Bu araştırmaya göre, “Almanya’ya gelen göçmenler Alman kültürüne uygun davranmalı” diyenlerin oranı yüzde 77’yi buluyor.
Bu görüşü göçmen kökenli olmayan Almanların yüzde 76’sı, göçmen kökenli Almanların da yüzde 83’ü paylaşıyor.
Yabacıların da yüzde 76’sı.
Yani göçmen kökenlilerin ve yabancıların çok büyük bir bölümünün buna bir itirazı yok.
“İslam öğretisinin modern dünyanın koşullarına göre düzenlenmesi gerekir” diyenlerin oranı yüzde 63’ü buluyor.
Bu oran göçmen kökenli olmayan Almanlarda yüzde 64, göçmen kökenli Almanlarda yüzde 59 ve yabancılarda yüzde 58.
Almanya’da yaşayan Müslümanların yüzde 56’sı da aynı şekilde düşünüyor.
Yani Almanya’daki Müslümanların ‘şeriat devleti’ istediği yönündeki iddiaların tamamen uydurma olduğu ortaya çıkıyor.
Hem de çok açık bir biçimde.
“Almanya’da yaşamak isteyen Almanca öğrenmeli” diyen Almanların oranı yüzde 96’yı bulurken bu oran göçmen kökenli Almanlarda yüzde 98’e ulaşıyor.
Yabancıların yüzde 94’ü de böyle düşünüyor.
Yani “Almanca öğrenmek istemiyorlar” söylemi de tamamen uydurma.
Aynı araştırmaya göre, Alman vatandaşı olan Türk kökenlilerin yüzde 52’si, yalnız Türk vatandaşlığı olanların da yüzde 30’a yakını evde Almanca konuşuyor.
Aynı durum, CDU/CSU’nun, aşırı sağcı ve sağ popülist kesimlerin “Bir insan iki ülkeye birden sadakat gösteremez” diyerek ‘çifte vatandaşlığa’ karşı çıkmaları için de geçerlidir.

*

Haberin Devamı

Konrad Adenauer Vakfı adına yapılan ve 2001 yılında yayınlanan bir artaştırmaya göre, Türklerin yüzde 45’i ve Türk kökenli Alman vatandaşlarının yüzde 55’i kendilerini Almanya’ya ait hissetmektedir.
Ülke genelindeki ortalama ise yüzde 49’dur.
Aynı araştırmada “Libya veya Irak’ın (İslam ülkeleri) Almanya’ya saldırması durumunda ülkeyi savunur musunuz?” sorusuna “Evet” diyen Türklerin oranı yüzde 48’i, Türk kökenli Alman vatandaşlarının oranı da yüzde 50’yi bulmuştur.
Bu oran, Batı Almanlarda yüzde 73’ü bulurken, Doğu Almanlarda yüzde 42’de kalmıştır.
Bu rakamlar da Türklerin ve Türk kökenli Almanların bu ülkeye olan sadakatını çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.
İşte bu yüzden CDU’lular ‘sadakat masalı’ndan, ‘sadakat yalanı’ndan vazgeçip, çifte vatandaşlığı engelleme planlarından vazgeçmelidir.

BAKMADAN GEÇME!