‘Kara altın’ın sonu

Güncelleme Tarihi:

‘Kara altın’ın sonu
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2015 11:44

Hürriyet’in geçen hafta cumartesi baskılarında ‘Maden Bakanlığı Kurulmalı’ başlıklı bir haber vardı.

Haberin Devamı

Haberde, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından hazırlanan raporlarda, Türkiye’deki kömür üretimindeki özel sektörün payının son 10 yılda yüzde 3’ten yüzde 27’ye yükseldiği yer alıyordu.

Türkiye’deki elektrik üretimindeki ithal edilen kömürün payının yüzde 54’e ulaştığına da.
Bu haberi okumadan bir akşam önce Alman televizyonlarında da bir ‘maden haberi’ vardı.
Almanya’nın ‘maden bölgesi’ olarak bilinen Ruhr Havzası’ndaki son iki maden ocağından birinin daha kapatıldığını içeren bir haber.
Evet, Bochum kenti yakınlarındaki Marl’da 115 yıldır üretim yapılan ‘Auguste Victoria’ da kapılarına kilit vurup üretimi durdurmuştu.
Son üretim gününden görüntüler geldi ekrana.
Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyalet Başbakanı Hannelore Kraft oradaydı.
Marl Belediye Başkanı oradaydı.
Kentin ileri gelenleri de.
Başlarında kaskları, yüzleri ‘kömür karası’ madenciler, son çıkardıkları taş kömürü parçalarını hediye ediyorlardı konuklara.

* * *

Bu görüntüleri izlerken kendimi birden 1970’li yılların ortalarında buluverdim.
O zamanlar Bochum Ruhr Üniversitesi’nde öğrenciydim.
Komünikasyon Bilimleri, Politik Bilimler ve Genel Dil Bilimleri öğrenimi görüyordum.
Haftanın 2 günü de Gelsenkirchen’deki ‘Consolidation’ isimli maden ocaklarında mesleki eğitim yapan Türk gençlere politika ve genel kültür dersleri veriyordum.
Hepsi de geleceğe umutla bakan pırıl pırıl gençlerdi.
Şüphesiz onların çoğu mesleki eğitimlerini tamamladıktan sonra ‘Consolidation’ maden ocağında işbaşı yapmıştı.
O dönemler Gelsenkirchen’de, Marl’da, Bottrop’ta, Dortmund’da, Datteln’de, Recklinghausen’de, Essen’de ve başka kentlerde yerin yüzlerce, binlerce metre altında maden ocaklarında çalışan Türk işçileri tanıdım.
İş çıkışı yüzleri simsiyah olmuş insanlar.
Ama mutlulardı.
Para kazanıyorlardı.
Ailelerini geçindiriyorlardı.
Hatta Türkiye’de yatırım bile yapıyorlardı.
Bir zamanlar 500 bine yakın madencinin çalıştığı Ruhr Havzası’ndaki maden ocakları zamanla birer birer kapatıldı.
‘Consolidation’ da 1993 yılında üretimini durdurdu.
O zamanlar olduğu gibi geçen hafta ‘Auguste Victoria’nın kapanış haberini izlerken yine o insanları, o gençleri düşündüm.
“Kimbilir şimdi o insanlar ne yapıyorlardır” dedim kendi kendime.

* * *

Evet, Ruhr Havzası’ndaki son iki maden ocağından biri daha kapanırken neredeyse ‘devlet töreni’ yapılıyordu.
İşte o anda 1987 yılı kasım ayında buluverdim kendimi.
Hürriyet’in Bonn Temsilcisi olarak göreve başlayalı birkaç ay olmuştu.
Krupp Çelik İşletmeleri’nin Duisburg-Rheinhausen’deki tesislerinin kapatılması kararı alınmıştı.
Çalışanlar arasında çok sayıda Türk işçi de vardı.
İşçiler sokaklara döküldü.
Halk da.
İşçiler, ‘Ren Köprüsü’nü (Rheinbrücke) bloke etmişti.
Otoyolları da.
Ren Köprüsü tam anlamıyla bir ‘Dayanışma Köprüsü’ olmuştu.
Direniş aylarca sürmüştü.
Üretim birkaç yıl daha sürdü.
Ama karar verilmişti.
Krupp’un Duisburg-Rheinhausen’deki tesisleri 1993 yılında kapatıldı.
Almanya’da ‘kara altın’ çıkarılan maden ocaklarının hepsinin 2018 yılına kadar kapatılması kararı da zaten çoktan alınmıştı.
İşte o yüzden artık protesto eden bile yoktu.

BAKMADAN GEÇME!