Güncelleme Tarihi:
DÖRDÜNCÜ dalganın vurduğu Almanya’da aşı zorunluluğuna yönelik talepler giderek artmaya başladı. Baden-Württemberg, Bavyera ve Hessen eyaletlerinin başbakanları, aşı zorunluluğundan yana görüş belirtti. Baden-Württemberg Başbakanı Winfried Kretschmann ile Bavyera Başbakanı Markus Söder, FAZ gazetesinde yayınlanan ve ortaklaşa kaleme aldıkları makalede “Kapsamlı aşı arzına ve kampanyasına rağmen bugün Almanya’da halkın yüzde 70’inden azı tam aşılı. Bu, yüksek bulaşıcı Delta varyantı karşısında pandeminin kontrol altına alınması için çok az. Zorunlu aşılama, sivil özgürlüklerin ihlali değildir. Aksine, özgürlüğümüzü yeniden kazanmamız için ön koşuldur” diye yazdı. ZDF’e Kretschmann, aşı zorunluluğunun anayasaya aykırı olmadığını belirtirken, geçmiş dönemde Almanya’da kızamığa karşı aşı zorunluğunun getirildiğini hatırlattı.
Hessen Başbakanı Volker Bouiffier, Schleswig-Holstein Başbakanı Daniel Günther, Saksonya-Anhalt Başbakanı Reiner Haseloff da aşı zorunluğuna destek verdi. Kuzey Ren Vestfalya Başbakanı Hendrik Wüst, konunun iyice incelenmesi gerektiğini açıklarken, Bremen Başbakanı Andreas Bovenschulte ise aşı zorunluluğu konusunda geç kalındığını söyledi. Saarland Başbakanı Tobias Hans ile Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn aşı zorunluğuna karşı çıktı. Aynı şekilde SPD ve Yeşiller’le koalisyon görüşmeleri yürüten FDP Meclis Grup Başkan yardımcısı Michael Theurer de aşı zorunluluğuna karşı olanlardan.
HUKUKÇULARDAN DESTEK
Avusturya’daki gibi koronavirüs aşı zorunluluğunun Almanya’da olup olmayacağıyla ilgili görüş belirten hukukçular da böyle bir uygulamanın anayasayla ters düşmeyeceğini açıkladı. Almanya’nın tanınan ceza hukukçularından Prof. Ulrich Battis, “Diğer insanların hayatlarını korumak için böyle bir genel zorunlu aşılamanın haklılığı var” dedi. Humboldt Üniversitesi hukuk profesörlerinden olan Battis, Alman Anayasası’nın 2’nci maddesinin insanların yaşamını koruma altına aldığını belirtti. Prof. Thorste Lehr, gelecek yıl bahar aylarından itibaren aşı zorunluluğunun kaçınılmaz olacağını ifade ederken, “Zorunlu aşı ile pandeminin sona ermesi bizim elimizde” diye konuştu. Münster Üniversitesi’den Hinnerk Wissmann da aşı zorunluluğunun devleti kısır döngüden kurtarmanın tek yolu olduğunu belirtti. Bielefeld Üniversitesi’nden hukukçu Franz C. Mayer, “Bireysel özgürlük, başkalarının özgürlüğünün ve sağlığının tehlikede olduğu yerde sona erer. Aşı kampanyası başarılı olmazsa burada durum budur” şeklinde görüş belirtti. Mayer, aşı yaptırmak istemeyenlerin para cezasına çarptırılması veya sağlık sigortası hakkının kısıtlanması gibi cezai yaptırımların uygulanabileceğini kaydetti.