Sizleri çok özledik

Güncelleme Tarihi:

Sizleri çok özledik
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2020 10:53

Dünyanın çeşitli kesimlerinde olduğu gibi, dün Almanya ve Türkiye’de de ‘Anneler Günü’ydü. Evlatları, sevenleri annelerinin, annelerin ‘Anneler Günü’nü kutladı. Ben de ‘annesiz Anneler Günü’ kutladım. Hem yıllar önce daha 55’ini bile bulmadan kaybettiğim annemin hem de yaklaşık 3.5 yıl önce yaşamını yitiren kayınvalidemin-annemin Anneler Günü’nü.

Haberin Devamı

Sizleri çok özledik
DAHA önceki yıllarda da olduğu gibi, dün sabah erkenden çiçekçiden iki kırmızı gül alıp vazoya koydum.
O güllere bakarak çoktandır aramızda olmayan annelerimin, oğlumuzun annesi eşimin ve tüm annelerin ‘Anneler Günü’nü kutladım.
Kısa bir süre sonra, Berlin’deki Humboldt Üniversitesi’nde hukuk öğrenimi yapan, ancak koronavirüs belası yüzünden bitirme sınavları ertelenen oğlumuz Berk-Ömer girdi odaya.
Elinde 4 kırmızı gül vardı.
Bu kez güllerin kimler için olduğunu sormadım.
Çünkü aynısını önceki yılki ‘Anneler Günü’nde de yapmıştı.
Oturma odasına girdiğinde, o günlerde Türkiye’de olan eşimin, yani annesinin ‘Anneler Günü’nü kutluyordu telefonda.
Konuşmasını bitirince, “Bu güller kimin için” diye sormuştum.
“Biri babaannem, biri anneannem, biri de annem için” yanıtını vermişti.
“Ya diğeri?” soruma da “Tüm anneler için” yanıtını.
Onun beklemediğim bu duygu dolu yaklaşımı beni çok şaşırtmıştı.
Tabii bir o kadar da sevindirmişti.

Haberin Devamı

Sizleri çok özledik

Babaannesinin hiç görmediği, kucağına alamadığı, kaybettikten yıllar sonra doğduğu için babaannesini hiç görmeyen torunu Berk-Ömer, ‘Anneler Günü’nde ona kırmızı bir gül almıştı.
Bebekliğini yanında geçirdiği ve “Ebe” dediği anneannesine de.
Annesine de.
Ve tüm annelere de.
Gerçekten çok duygulanmıştım.
Konya’ya bağlı, sonradan ilçe olan Derebucak’ta, yani Dereköy’de doğup büyüyen annem ‘Anneler Günü’ ne, bilmezdi.
Isparta’ya bağlı sonradan adı Çeçekpınar olan Donarşa beldesinde doğup büyüyen kayınvalidem-annem de öyle.
Ama ikisi de sevgi dolu, duygu dolu annelerdi.
Kendi çocuklarını severlerdi.
Başkalarının çocuklarını da.
*
Aklından geçeni, düşündüğünü çok açık bir biçimde söylediği için komşuların, yakınlarının “Deli Hatça-Hatice” dedikleri annem, bizim evin önünden geçen çocuklara bakkaldan şeker ve bisküvi almaları için para verip sevindirirdi hep.
Otel olmadığı için Külahçıların yaptırdığı ‘Köy Odası’nda geceleyen konuklara yemek gönderirdi.
Hiçbir dilenciyi eli boş göndermezdi.
Sokak kedilerini ve köpeklerini doyururdu.
Yaşı 80’e dayandığı halde komşuların “Gülgız Gelin”, çocukların “Gülgız Ebe” dedikleri kayınvalidem-annem de öyle.
O da evin önünde oynayan kızlı-erkekli çocuklara, mahalledeki bakkaldan bir şeyler satın alıp yemeleri için para verirdi.
Severdi çocukları sevindirmeyi.
Komşularıyla paylaşmayı da
Meyvesinden sebzesine, etinden yumurtasına her şeyini paylaşırdı.
Günde birkaç kez balkonun önünü dolduran sahipsiz kedileri de beslerdi.
*
Evet...
Dün ‘Anneler Günü’ydü.
Evet...
Sizler yaşadığınız Anadolu’nun o küçük köylerinde ‘Anneler Günü’ ne, bilmezdiniz.
O yüzden kutlamazdınız da.
Evet...
Sizler, bizden fiziksel olarak çok uzaklardasınız.
Ama her zaman yanımızdasınız.
Her zaman içimizdesiniz, kalbimizdesiniz.
Torununuz Berk-Ömer, “Görmediğim babaannemi de, çocukluğumun bir bölümünü yanında geçirdiğim anneannemi de çok özledim” dedi dün yine.
İşte o anda birden kendimi, 1969 yılı sonbaharında beni Fransa’ya uğurlarken üzülmemi istemediği için ağlamayan, ancak gözyaşlarını içine gömdüğünü de gizleyemeyen anneme sıkı sıkı sarılırken buluverdim.
Gözlerimden yaşlar damladı.
Evet...
Bizler de özledik sizi.
Hem de çok özledik.
Kalbimize gömdüğümüz sizleri gerçekten çok özledik.
Çok uzaklarda olsanız da, ‘Anneler Gününüz’ kutlu olsun.
Tüm annelerin ‘Anneler Günü’ kutlu olsun.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!