Putin varken Rusya’ya gitmem

AB, Rusya ile olan vize anlaşmasını iptal ederek Ruslara vize verilmesini hem zorlaştırdı hem de harçları büyük ölçüde yükseltti.
Son dönemlerde Rusya’dan kaçanların sayısı artınca, komşu ülkelerden Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya sınırlarını Ruslara kapattı.
Rusya Lideri Vladimir Putin’in ‘kısmi seferberlik’ ilan ederek 300 bin kişinin askere alınacağını açıklaması üzerine komşu ülke Finlandiya da Rus turistlere kapılarını kapattı.
Bu gelişmeler üzerine, savaşa karşı olan ve askere gitmek istemeyen Ruslar, Avrupa’ya ulaşabilmek için Gürcistan ve Kazakistan’a akın etti.
Binlerce dolara da olsa uçak bileti bulabilenler ve gücü yetenler, vizesiz seyahat edebildikleri Türkiye’nin, Sırbistan’ın yolunu tuttu.
Almanya’da ise yeni bir siyasi tartışma başladı.
İktidar ortakları SPD ve Yeşiller ile ana muhalefet CDU/CSU, Rusya’dan kaçıp gelen savaş karşıtlarına zorluk çıkarmadan iltica hakkı verilmesi önerisini desteklediler.
Almanların yarıdan fazlası da savaş karşıtı Ruslara kucak açılmasına tam destek veriyor.
Son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, Almanların yüzde 54’ü ‘sığınma hakkı verilsin’ derken, yüzde 38’i karşı çıkıyor.
Ukrayna’nın geri çektiği Berlin Büyükelçisi Andrij Melnyk de bu yüzde 38 gibi düşünüyor.
Melnyk, “Bu çok yanlış olur. Savaşa gitmek istemeyen genç Ruslar, tatlı bir hayat yaşamak için kaçmak yerine, orada kalıp Putin’i ve ırkçı rejimini devirmeliler” diyor.
SPD’li Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, “Devlet Başkanı Vladimir Putin’in rejimine cesur bir biçimde karşı çıkan ve hayatlarını tehlikeye atan insanların, politik takibata uğramaktan Almanya’da iltica başvurusunda bulunma hakları vardır” diyerek, ilk olumlu sinyalleri verdi.

BERLİN’DE TANIK OLDUK
Evet...
Putin aylardır Ukrayna’da kanlı bir savaş sürdürmektedir.
Savaşa karşı çıkan, hatta sokaklara dökülen Ruslar da vardır.
“Savaş değil, barış istiyoruz!”, “Kardeş savaşına son” diyerek gösteri yapan insanların Rus polis ve askerleri tarafından coplandıklarını, sürüklenerek otomobillere bindirilip gözaltına alındıklarını duyuyoruz, ekranlarda görüyoruz da.
Yurt dışında yaşayan Rusların ve Rus kökenlilerin büyük bir bölümü de bu savaşa karşıdır.
Başkent Berlin’de savaşa karşı düzenlenen gösterilere çok sayıda Rus kökenlinin de katıldığına tanık olduk.
Geçen hafta Antalya’ya uçarken yanımda oturan 40’lı yaşlarda bir Rus kadınla uzun uzun Ukrayna savaşını, Almanya’da yaşayan Rus ve Ukrayna kökenliler arasındaki ilişkileri konuştuk.
Side’de geçireceği tatilin hem heyecanını hem de sevincini yaşayan Natalia, Putin’e ateş püskürüyordu.
Eşiyle birlikte 10 yıldır Berlin’de yaşadıklarını ve pandemi dönemine kadar her yıl Rusya’ya gidip geldiklerini söyledi.
Ama Putin’in bu çılgın politikası ve Ukrayna’da sürdürdüğü savaş yüzünden Rusya’ya gitmeyi düşünmediğini, düşünmediklerini söyledi.
Çevrelerindeki eş ve dostlarının da kendileri gibi düşündüklerini söyledi.
“Putin gitmeden, ben Rusya’ya gitmem” dedi.
Berlin’de Ukrayna kökenli birçok arkadaş ve dostlarının olduğunu, Putin’in bu dostlukları bozmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
“Biz bu insanlarla yıllarca kardeşçe yaşadık ve bu kardeşliği sürdürmeye kararlıyız” dedi.
Tanıdığı Rus kökenli birçok ailenin Ukrayna’dan gelen sığınmacılara kapılarını açtıklarını da söyledi.

‘BİTSİN ARTIK BU SAVAŞ’
Daha sonraki günlerde Konyaaltı Plajı’nda Antalya’da yaşayan Rus ve Ukrayna kökenli insanların birlikte güneşlediklerine, birlikte denize girdiklerine tanık oldum.
Bizim oturduğumuz binanın yakınlarındaki başka binalarda daire satın alıp aynı binalarda oturan Rus ve Ukrayna kökenli komşularla tanıştım.
Kendi aralarında Rusça konuşuyorlardı.
İyi derecede Türkçe konuşanlar da vardı aralarında.
İlk ve orta dereceli okullara giden çocukları ise Türk arkadaşlarıyla Türkçe konuşuyorlardı.
Antalya’yı vatan edinmişlerdi.
“Artık biz Antalyalıyız. Biz buralıyız” diyorlardı.
Türk, Rus, Ukrayna, Alman kökenli komşular, uyum içinde dostça birlikte yaşıyorlar.
“Bitsin artık şu savaş” diyorlar.
Ve onlar da Putin’e ateş püskürüyor...