Daha çok kadın milletvekili

Güncelleme Tarihi:

Daha çok kadın milletvekili
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2019 11:22

Almanya’da büyük koalisyon hükümetini oluşturan Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Koalisyon Protokolü’nde, Başbakan Angela Merkel’in her yıl Federal Meclis’te milletvekillerinin sorularını yanıtlaması da yer aldı.

Haberin Devamı

Daha çok kadın milletvekili
YANİ bir yerde milletvekillerine ‘hesap vermesi’. Nitekim öyle de oldu. Başbakan Merkel, geçen yıl 2 kez milletvekillerinin sorularını yanıtladı. 
‘Hesap vermeyi’ sevmiş olmalı ki, Merkel bu yıl Federal Meclis’te tam 3 kez milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
İşte bunlardan sonuncusu çarşamba günkü oturumda gerçekleşti.
Başbakan Merkel, Rus doğalgazını denizin altından Avrupa’ya taşıyacak Kuzey Akım 2 projesini durdurmak için ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptırım planlarıyla ilgili bir soruya, “Görüşmelerden başka bir seçenek görmüyorum. Ama sınır ötesi yaptırımları kesinlikle onaylamadığımızı, bu yaptırımların etkili olmayacağını söyleyeceğimiz çok kararlı görüşmelerden bahsediyorum” yanıtını verdi.
Tabii ülkelerin kendi egemenlik hakları dışındaki bölgelere dönük yaptırımlara kesinlikle karşı olduklarının da altını çizdi.
Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) sıralarından gelen ve Almanya’da 2014-2018 yılları arasında göçmen kökenlilerin 800 binden fazla suç işlendiğini ileri sürerek, bunda kendisinin de sorumluluk payı olup olmadığı yönündeki soruya, yaşam hakkını ön plana çıkaran bir yanıt verdi.
“Biz on binlerce insanın hayatını kurtardık” dedi.
Alman hükümetinin düzenli göç için yoğun çaba sarf ettiğini belirtirken, “Bu çalışma boşuna değildi. Başarılı da olduk” şeklindeki yanıtına ise özellikle muhafazakar kanattan yoğun alkış geldi.
Yeşiller sıralarından da Federal Meclis’teki kadın milletvekili sayısının artırılması için bir ‘Uzmanlar Komisyonu’ oluşturulması önerisine destek verip vermeyeceğini içeren bir soru geldi.
Başbakan Merkel, kadın milletvekili sayısının artırılması için şahsen uzmanların görüşlerine başvurulmasından yana olmadığını söyledi.
Kendisinin de bu konuda en az uzmanlar kadar görüş ve bilgi sahibi olduğunu dile getirdi.
Federal Meclis’e daha fazla kadın milletvekilinin girmesi için seçim bölgelerinde daha fazla kadının aday gösterilmesi yoluyla bu sorunun çözülebileceği görüşünü de vurguladı.
Bu alanda CDU/CSU’nun da ciddi eksiklikleri olduğunu da itiraf etti.
Evet, gerçekten Alman Anayasası’nın 3. maddesinde ‘kadın-erkek eşittir’ denildiği halde, Federal Meclis bu eşitlikten hâlâ çok uzaktır.
Almanya Federal Cumhuriyeti’nde 1949 yılında yapılan ilk genel seçimlerde 410 milletvekili Federal Meclis’e girdi.
Bunlardan sadece 28’i, yani yalnız yüzde 6.8’i kadındı.
Bu oran 1987 yılına kadar hep yüzde 10’un altında kaldı.
İlk kez 1987 yılındaki genel seçimlerde 519 sandalyeli Federal Meclis’e 80 kadın milletvekili girdi.
Yani kadın milletvekili oranı yüzde 15.4 oldu.
Daha sonraki yasama dönemlerde kadın milletvekili oranı yüzde 20’lerin ve 30’ların üzerine çıktı.
2013 yılındaki genel seçimlerde Federal Meclis’e giren 631 milletvekilinin 239’unu, yani yüzde 36.5’ini kadınlar oluşturdu.
Ancak 2017 yılında yapılan genel seçimlerde bu oran yüzde 30.7’ye düştü.
Yani 709 sandalye sayılı Federal Meclis’e ancak 218 kadın milletvekili girebildi.
Şu anda CDU/CSU’nun 246 milletvekili vardır ve bunlardan sadece 49’u, yüzde 19.9’u kadındır.
SPD’nin 152 milletvekili vardır ve bunlardan 64’ü, yüzde 41.8’i kadındır.
AfD’nin 90 milletvekili vardır ve bunlardan sadece 19’u, yüzde 10.8’i kadındır.
Hür Demokrat Parti’nin (FDP) 80 milletvekili vardır ve bunlardan 18’i, yüzde 22.5’i kadındır.
Sol Parti’nin 69 milletvekili vardır ve bunlardan 37’si, yüzde 53.6’sı kadındır.
Yeşiller’in 67 milletvekili vardır ve bunlardan 39’u, yüzde 58.2’si kadındır.
Yani Sol Parti’li ve Yeşiller’li kadın milletvekili sayısı erkeklerden daha fazladır.
5 milletvekilinin de grubu yoktur.
Ruanda’da kadın milletvekili oranı yüzde 61.3’ü, Küba’da yüzde 53.2’yi, Bolivya’da yüzde 53.1’i, Meksika’da yüzde 48.2’yi bulmaktadır.
Almanya’da bu rakamlara ulaşılması bu gidişle mümkün değildir.
Uzmanlara göre, böyle giderse Anayasa’da kadın erkek eşitliği büyük harflerle yazıldığı halde, önümüzdeki 100 yılda da bu mümkün olmayacaktır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!