Bir diktatörü bıraktı, diğer diktatörlere gitti

Güncelleme Tarihi:

Bir diktatörü bıraktı, diğer diktatörlere gitti
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2022 08:33

Zaman zaman yazıyorum. İşte yine yazıyorum. Şu “Bizim Almanları” anlamak kolay değil. Hem de hiç kolay değil. Hatta zor. Zaman zaman ise imkânsız. Bu Alman medyasının önemli bir bölümü için de geçerlidir.

Haberin Devamı

Bir diktatörü bıraktı, diğer diktatörlere gitti
Ukrayna’da kanlı bir savaş sürdüren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı’nın yaptırımları üzerine bazı ülkelere doğal gaz ve petrol musluklarını tıkadı.
Hatta yaptırımların devam etmesi ve Ukrayna’ya silah yardımının sürmesi halinde, petrol ve doğal gaz musluklarını açmayacağı gibi maden kömürü ihracını durduracağı tehdidinde de bulundu.
Tabii Putin’in bu tehdidi Almanya’da da tedirginliği artırdı.
Çünkü Almanya, ihtiyacı olan doğal gazın yüzde 38.2’sini, petrolün yüzde 50’ye yakınını ve maden kömürünün de yüzde 35’ini Rusya’dan satın almaktadır.

DOĞRU OLANI YAPTI
İşte bu nedenle başta muhalefet partileri olmak üzere yazılı, görüntülü ve sözlü Alman medyasının önemli bir bölümü önümüzdeki kış günlerinde sıkıntı yaşanmaması için Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümetine yeni enerji kaynakları bulması için baskıyı artırdı.
Hükümet derhal harekete geçti.
Yeşiller’li Federal Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck yollara düştü.
Önce Katar’a gitti, oradan da Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) geçti.
Aslında doğru olanı yaptı. Çünkü Katar, dünyada en fazla sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üreten 5’inci ülkedir.
Hem Katar’da hem de BAE’de her yerden petrol fışkırmaktadır.
Robert Habeck hem Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad El Thani hem de BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid el-Nahyan ile uzun süre enerji garantisi içeren sözleşmeler imzaladı.
Tabii bunun üzerine Almanya’da bazı gazete ve dergiler, Putin’i kast ederek “Habeck, bir diktatörü bıraktı, diğer diktatörlere gitti” başlıklı haber yaptılar.
Muhalefet partili bazı politikacılar da benzer suçlamalarda bulundular.
İyi güzel de Almanya’nın enerji tedarikinden sorumlu Bakanı Robert Habeck ne yapmalıydı?
“Ben diktatörlerle iş birliği yapmam. Onlardan doğal gaz da petrol da satın almam” diyerek, Alman halkının önümüzdeki kış günlerinde tir tir titremelerini mi göze almalıydı.
Alman işletmelerin üretimi durdurup insanların işsiz kalmalarını mı göze almalıydı.
Kendisini diktatörlerle iş birliği yapmakla suçlayan çevrelerin önümüzdeki soğuk kış günlerinde donmalarını mı göze almalıydı?
Öylesi daha mı iyi olurdu?

Haberin Devamı

YA SİLAH SATMAK!
Evet...
Katar da BAE de Suudi Arabistan da Mısır da demokrasiden çok uzaktır.
Özgürlük ve insan hakları bu ülkelerde ayaklar altındadır.
Ama bu ülkelerle de demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi olmayan bazı başka ülkelerle de diğer birçok ülke gibi Almanya yıllardır ticaret yapmaktadır.
Almanya’nın dünyadaki en büyük ticari partneri Çin’dir.
2021 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 245.4 milyar Euro’ya ulaşmıştır.
Almanya’nın Rusya’ya ihracı geçen yıl 26.6 milyar Euro’yu, Rusya’dan ithali de 32.1 milyar Euro’yu bulmuştur.
Kaldı ki Almanya geçen yıl, aralarında birçok Arap ülkesinin de bulunduğu ülkelere 9 milyar 43 milyon Euro değerinde savunma malzemesi ve silah ihraç etmiştir.
Yalnız Mısır’a 4.3 milyar Euro değerinde savunma malzemesi ve silah satmıştır.
Ama nedense Alman medyasının da politikacıların da doğru dürüst sesleri çıkmamıştır.
Acaba diktatörlere silah satmak, onlarla her türlü ticareti yapmak mübah da diktatörlerden petrol, doğal gaz ve maden kömürü almak mı suçtur?

BAKMADAN GEÇME!