Çanakkale depremlerine hassasiyet göstermek gerek

ÇANAKKALE Ayvacık–Gülpınar dolaylarında dün ve önceki gün meydana gelen deprem Çanakkale merkez ve komşu illerden de hissedilmiştir.

Haberin Devamı

Depremler sığ odaklı olup büyük çoğunluğunun odak derinliği yaklaşık 5-7 km dolayındadır.

Bilindiği üzere 15 Ocak 2017 tarihinde de Gülpınar-Ayvacık’ta (Çanakkale) yerel saat ile 01.38’de aletsel büyüklüğü Ml=4.8 (Mw=4.8) olan orta şiddette bir deprem meydana gelmişti. Bu depremin de odak derinliği yaklaşık 6 km civarında idi. 15 Ocak 2017 tarihinde başlayan depremler ile 6 Şubat tarihinde başlayan depremlerin aynı bölgede olduğunu ve muhtemelen kuzeybatı–güneydoğu doğrultulu bir fay üzerinde meydana geldiğini göstermektedir. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından belirlenen fay düzlemi çözümleri de depremin kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu normal bir fay düzlemi üzerinde olduğunu işaret etmektedir.

Sonuç itibariyle; 6 Şubat sabahından itibaren meydana gelen depremler ile 15 Ocak 2017’de meydana gelen deprem aynı bölgede ve benzer karakterdedir. Bu durum depreme neden olan fay sisteminin aktivitesini sürdürdüğünü göstermektedir. Aynı fay sistemi üzerinde daha büyük yıkıcı deprem (M>6) beklememek gerekir. Ancak bu tür depremlerin komşu fay segmentlerini tetikleyebileceği unutulmamalıdır.

Çanakkale ve yöresinin 1. Derece Deprem Kuşağı içinde olduğu bilinen bir gerçektir. Bu itibarla bu ve benzeri büyüklükteki depremlerin bölgemiz için olağan olduğunu düşünmemiz gerekmekle birlikte daha büyük depremlere karşı yerel ve merkezi yönetim birimlerimizin planlama ve denetimlerinde azami hassasiyet göstermeyi elden bırakmamaları gerektiğini hatırlatmayı Jeoloji Mühendisleri Odası Çanakkale İl Temsilciliği olarak görev biliriz. / Prof. Dr. Erdinç YİGİTBAŞ - TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi


TÜRK-YUNAN DOSTLUĞU ŞART
KADİR Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları Merkezi tarafından gerçekleştirilen, ‘Türk Elitlerinin Türkiye Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Merkezin Direktörü ve Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Dimitrios Triantaphyllou öncülüğünde ve Kadir Has Üniversitesi Rektörlük Asistanı Dr. Cihan Dizdaroğlu’nun katkılarıyla tamamlanan araştırma sonuçlarına göre Türkiye–Yunanistan ilişkilerinin düzelmesi ve iki ülkenin birbirine daha çok yaklaşması için ‘Kıbrıs Sorunu’nun çözümü vurgulanıyor. ‘Kıbrıs Sorunu’nun çözülmesi gerektiğini belirtenlerin oranı Türklerde % 95.9, Yunan tarafında ise % 92.4. Türk elitlerinin % 52.3’ü de Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümünde aktif rol oynadığını düşünüyor.

GÜVEN SEVİYESİ DÜŞÜK
Araştırma sonuçlarına göre; her iki tarafta da Türkiye-Yunanistan arasındaki yakınlaşma sürecine ilişkin önemli bir destek olduğu görülüyor. Türk elitlerinin % 89’u, 1999’dan beri Türkiye’nin uyguladığı Yunanistan’a yakınlaşma sürecini desteklerken, Yunan elitlerinde bu oran % 63.5.

Türk elitlerinin Yunanlara güven oranı % 28 iken, Yunan elitlerinin Türklere güven oranı % 11.4.

İki ülke arasında bir kriz çıkması halinde Türk elitlerinin çoğunluğu (Akademisyenlerin % 67.7’si, askerlerin % 75.7’si ve diplomatlar ile medya ve iş
dünyası temsilcilerinin % 74.4’ü) bunun Ege Denizi ile bağlantılı bir konudan kaynaklanacağını düşünüyor.

Türk elitlerinin bakış açısına göre, Yunanistan’ın Avrupa Birliği içindeki rolü ve önemi % 47.7 olarak gözlemlenirken, Yunanistan’ın AB’ye bağlı olmaktan başka bir alternatifi olmadığı yönündeki algı ise % 84 şeklinde gerçekleşti. Yüzde 66.3’lük kesim de Yunanistan’ın AB ve NATO üyelikleri nedeniyle uluslararası politikayı etkileyebileceğini düşünüyor. ‘Yunanistan’ın, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini düşünüyor musunuz?’ sorusuna ‘Evet’ diyenlerin oranı ise yüzde 25.

Türkiye’nin daha aktif bir dış politika izlemesi gerektiğini düşünenlerin oranı % 71.5. Bu durum Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşarak İslam ülkelerine yakınlaştığını belirten % 79.1’lik orana tezat teşkil ediyor.

‘Suriye, Afganistan, uluslararası terör gibi küresel sorunların Türkiye dış politikasını ne ölçüde etkilediğini düşünüyorsunuz?’ sorusuna ise yüzde 76.2 oranında ‘fazla/çok fazla’ yanıtı verildiği gözlemleniyor. Türkiye’nin mülteci krizinin çözümünde etkin bir rol oynadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 57.

‘Yunanistan ekonomisinin iyileşmesi, Türkiye’nin de yararınadır’ görüşüne katılan Türklerin oranı % 79.


KIBRIS SORUNUNDA FIRTINA ADADA ILIK HAVA
KIBRIS’ta hava güzel ancak bir yandan da Kıbrıs sorununda, diplomaside fırtınalar esiyor. Kıbrıs’ın bir yarısı Türk, diğer yarısı ise Rum. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda barış geldi gelmesine, ancak anlaşma eksik. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lider Nikos Anastasiadis, yüzdü yüzdü müzakerelerin kuyruğuna geldi.

Ocak ayında İsviçre’de garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere de masaya oturdu. Garantörlük ve Kıbrıslı Türklerin güvenliği konusunda şiddetli bir pazarlık var. Rum tarafı, Türk askeri ve Türkiye’nin garantörlüğünü istemiyor, Türkler ise vazgeçmiyor. Bir orta nokta bulunursa, çözüm olacak. Bir başka önemli nokta daha var. Malum çözüm olursa adanın tümü AB üyesi olacak. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, vize alıp mı gelecek? Türkiye, AB vatandaşlarının tüm haklarını talep ediyor. 4 özgürlük diyorlar, serbest dolaşım, yerleşim, çalışma ve yatırım, yani mülk edinme özgürlüğü. Rum ve Yunanların karşı olduğunu söylemeye gerek yok. Yunanistan ile Ege’de gerginlik tırmanırken, Kıbrıs sorunu nasıl çözülecek ya da çözümsüz mü kalacak, göreceğiz.

TÜRK TURİZMİNİN BEŞTEPE’DEN BEKLENTİSİ: Dün Hürriyet ile Kuzey Kıbrıs’ı Keşfet programında Kıbrıs Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Çevre ve Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’ü dinledik. KKTC’ye büyük bir yatırım atağına başlanmış, 13 tane yeni otel yapılıyor. Ercan Havalimanı’na gelen yolcu sayısı 3 milyonu aşmış. Bu sayının 3 yıl içinde 5 milyona çıkacağı belirtiliyor. KKTC’de 24 ülkeden 96 bin öğrenci okuyor. Sağlık turizminde de yeni hamleler gündemde, ağırlıklı olarak ilk etapta Azerbaycan, Rusya ve Almanya’da tanıtım kampanyalarına başlanmış. Program sırasında Türkiye’den gelen turizmcilerle konuştuk. 2 Şubat’ta Beştepe’deki Cumhurbaşkanı’nın turizmcilerle toplantısını sorduk. Beklentilerini karşılayacak hiçbir şey duymadıklarını söylediler. Ortak kanaatleri turizmde içinde bulunulan durumun Cumhurbaşkanı’na doğru bir biçimde aktarılmadığı yönünde. Cumhurbaşkanı’nın turizmcileri birebir dinlemesi gerektiğini düşünüyorlar.

KKTC TURİZM, EĞİTİM VE SAĞLIKTA YENİ ATILIMLAR İÇİNDE: KKTC Turizm Bakanı’ndan şunu da duyduk; Türkiye’ye yönelik yeni bir tanıtım kampanyası başlatıyorlar. Ordu, Diyarbakır ve Konya’nın da olduğu 10 ilde tatil, öğrenci ve sağlık konusunda KKTC’ye direkt uçuşlar başlayacak. Turizm, üniversite ve sağlık konusunda yatırımlar artırılacak.


GÜNÜN SÖZÜ: “Ya üretim uygarlığına katılacağız ya da teknolojisi ileride olana köle olmaktan kurtulamayacağız.” / Prof. Dr. Doğan KUBAN

Yazarın Tüm Yazıları