65 yaş üstü vatandaş ‘bedavacı’ değil ki!

ÖZEL halk otobüslerine (ÖHA) ücretsiz biniş hakkı olan 65 yaş ve üzerindeki yolcular rencide edici tavırlarla karşılaşıyor.

Haberin Devamı

Hatta şoför ve muavinler tarafından ‘beleşçi’ diye hakarete uğruyorlar. Bu tür kartı olanlara karşı yapılan bu tavır çok ayıp. Geçenlerde böyle bir olaya kayıtsız kalmayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş otobüsü parka çektirdi, sürücüsünün toplu ulaşımdan men edilmesini sağladı. Buna benzer olaylar birçok ilde meydana geliyor.

4736 sayılı ‘Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da “Türk vatandaşı olan 65 yaş ve üzeri kişiler, belediyelere, bunların kurdukları şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanır” denilmesine karşın biletçi ve şoförlerce ‘bedavacı’ diye nitelendirilerek hakarete uğruyor, gerektiğinde zorla indiriliyor. Oysa yasa gereği devlet bu otobüslere her ay 1.300 lira ‘gelir yoksunluğu ücreti’ adı altında yardımda bulunuyor. Bu tür tavırların önlenmesi, yasanın aksaksız uygulanabilmesi için devletin gerekli önlemleri alması gerekiyor. Bu hareketi yapanlara karşı ağır yaptırımlarda bulunulmalıdır. Şükrü KARAMAN

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

“Büyük insanlar veda ederek, küçük insanlar ihanet ederek giderler.” Lao Tzu

TÜRK-İŞ’TEN KOPMALAR

BİR türlü yörüngesine oturamayan işçi hareketimizin ‘amiral gemisi’nde yeni kopmalar olacak. Daha önce 1968’de ve 1976’da kopmalar yaşanmış ve DİSK kurulmuş, sonrasında yeni katılımlar olmuştu. Bu kez gereken dersler alınmadığı için tarih yeniden tekerrür edecek.

Sayıca en çok üyeyi temsil eden Türk-İş 1952’de kuruldu ve kurulmasında Amerikanın, Amerikalı sendikacıların ve AİD adlı Amerikan kuruluşunun parasal desteği vardı. Bu desteğin nedeni siyasi idi ve Soğuk Savaş döneminde Amerika komünizmin ve Rusya’nın, Türkiye’de işçi sınıfı aracılığı ile egemen olmasını önlemek istiyordu. Bu nedenle 1960’lı yıllarda 1000’e yakın sendika yöneticisine Amerika’da sendikal eğitim verdi ve onlara “Siyaset yapmayın, işçinin ekmeğine tereyağı sürmenin mücadelesini verin” öğretisi ile ücret sendikacılığının Türk-İş’in temel politikası olmasını kabul ettirdi. Türk-İş bu öğretiyi “partiler üstü politika” olarak tüzüğüne de taşıdı.

Haberin Devamı

Türk-İş’in tarihsel yanlışı ve AKP hükümetlerinin politikaları nedeni ile işçi sınıfının çıkarlarını korumaktan çok uzak kalmıştır. Üye sayısı yönünden zayıf olan DİSK’in dışında kalan üye sayısı yüksek Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları, işçi sorunlarını çözmenin hükümete yakın durarak, muhalefet etmeyerek mümkün olacağı kanısındadırlar. Bu duruşları ile biat sendikacılığının doğuşuna neden olmuşlardır. Sendikacılığımızda bu durumdan hoşnut olmayan bir dip dalga oluşmaya başlamıştır. Dr. Engin ÜNSAL Yarın: Tek Gıda İş Sendikası, Türk-İş’ten kopuyor!

İKİ GAZETECİ KİTABI

‘İfşa’: MİT’i kibrit kutusu ile kimler dinledi? MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın özel kalem müdürü hangi operasyonla tutuklandı? Teşkilata sızan köstebeklere hangi siyasiler referans oldu? 17-25 Aralık krizinde Pensilvanya-Ankara hattında kimler kuryelik yaptı? O iş insanı Zaman gazetesinin hisselerini neden aldı? Soruşturmalardan aklanmasının sırrı ne? Fetullah Gülen futbola el atmaya ne zaman, neden karar verdi? 121 soruşturma, 114 dava açılan gazeteci kim? Bu gerçekler hiç anlatılmadı. Şimdi ‘İfşa’ zamanı... Gazeteci dostumuz Toygun Atilla yazdı. (Kırmızı Kedi)

Haberin Devamı

‘Ölüm Treni’- Gazeteci Mustafa Hoş’un Çorluda gerçekleşen tren kazasını ele aldığı ‘Ölüm Treni’ adlı kitabı A7 Kitap tarafından yayımlandı. Mustafa Hoş, yolcu treninin devrilmesi sonucu toplam 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 340 kişinin yaralandığı Çorlu ilçesine bağlı Sarılar köyünde gerçekleşen facianın ‘gizlenen gerçeklerini’ kaleme aldı. Bilirkişi raporunda kazanın, menfez ile rayların arasının sağanak nedeniyle boşalması sonucu meydana geldiği belirtilmiş, kaza sonrasında yaşanan gelişmeler ortaya çıkan ihmaller çok konuşulmuştu.

HAKKANİYET VAR MI?

SİYASİ parti üyelik işlemleri ilçe seçim kurulunda olmadıkça, seçimlerde milletvekili, belediye başkan adaylarının belirlenmesi yargı denetiminde partiye kayıtlı üyelerin katıldığı ön seçimle yapılmadıkça, dar veya daraltılmış seçim bölgeleri ve tercihli oy sistemi uygulamadıkça, YSK kararları yargıya açılmadıkça gerçek katılımcı demokrasiden bahsedilemez. Liderlerin iki dudağı arasındaki belirlenen adaylar ‘hakkaniyet’le yapıldı diyebilir miyiz? Vatandaşlarımız uyanmalıdır. Tevfik DİKER

Haberin Devamı

OSMANGAZİ’DE ÜCRETİ NEDEN NAKİT ALIYORLAR?

ESKİ CHP’li milletvekili Kemal Anadol anlatıyor: Geçen hafta İstanbuldan İzmir’e dönerken Osmangazi Köprüsünü kullandım. Köprü çıkışında bariyerle karşılaştım. Memur “Ya parayı ödeyin ya 15 günde PTT’ye yatırın” dedi. “Peki siz OGS ve HGS kartlarını niye veriyorsunuz?” dedim, bu kez “Hesabınızı kontrol edemiyoruz” dediler. “Bakiye yetersiz” veya “Plaka okunmuyor” gibi şeyler de söylüyorlarmış... 103 TL verdim, geçtim. Aynı şey yeni açılan Akhisar-İzmir arasında da oldu, orada da 33 TL verdim.

 

Yazarın Tüm Yazıları