Hayat damarlarımız

Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözüyle büyüdük. Ancak bu sözün üzerinden bir insan ömrü geçmeden yaşananlar bu güçlü sözü hiç durmadan yankılıyor ruhumuzda.

Haberin Devamı

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı bünyesinde, 2006 yılında, Vecihi Ofluoğlu tarafından kurulan Pantomim Sanat Dalı Bölümü kapatıldı. Kapatıldı diyorum ama esasen rektörlüğün onay vermiş olmasına rağmen, Bölüm kurucusu Ofluoğlu’nun haberi dahi olmaksızın, konservatuar yönetimi bir dahaki sene Pantomim bölümüne kontenjan açmayacağını belirtti. Yani “fevkalade nazik” bir biçimde bölüm kapatıldı.

 

Konservatuvar yönetiminin aldığı kararın ardından istifa eden Ofluoğlu, okul yönetiminin bölümlerine cübbe ve kep vermeyi de uygun görmediğini üzülerek öğrendiğini ve sanatçıların her şeye çözüm bulacağını vurgulayarak, cübbe ve kepleri betimlediği bir Pantomim gösterisiyle öğrencilerini mezun etti.

 

Haberin Devamı

Dünyanın en eski sanatlarından Pantomim, ifade özgürlüğüne yapılan baskıya tepki olarak doğdu. Antik Yunanda krallar kendilerini eleştiren sözlü tiyatro oyunlarını yasakladıklarında işaret ve hareketlerle daha güçlü şekilde eleştirilecekleri, son derece evrensel bir sanatın doğumuna vesile olmuşlardı.

 

Tiyatroyu olduğu kadar sinemayı da beslemiş bu sanat. Pantomimin olmadığı bir dünya örneğin Charlie Chaplin’siz bir sinema tarihi demektir. Ülkemizin ilk ve tek pantomim bölümünün kapatılmasına bu açıdan bakabiliriz.

 

Hayat damarlarımızSANAT TAHLİYE EDİLEBİLİR Mİ?

İstanbul Beşiktaş’taki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nin yanında bulunması “sakıncalı” görülen 136 yıllık Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuarı’nın, taşınabilecekleri herhangi bir yer gösterilmeksizin, 26 Haziran Salı günü tahliye edileceği haberini aldık.

 

6 yaşından 25 yaşına kadar sanatçı adaylarına, ilköğretimden yüksek öğretime dek eğitim veren bir kurumdan bahsediyoruz. Yıllardır adını sıklıkla duyduğunuz, ulusal ve uluslararası sayısız başarılara sahip birçok sanatçıyı yetiştiren bir kurum.

 

Haberin Devamı

Bu kuruma ait her şey; 1400 öğrenci, onlarca öğretim elemanı ve konservatuvar çalışanları, herhangi bir yer gösterilmeksizin kapı dışarı ediliyor. Zira tahliye kararına uyulmaması halinde binanın elektrik ve suyunun kesileceği, öğrenci ve öğretim görevlilerinin polis zoruyla binadan atılacağı açıklandı.

 

Binanın müzeye dönüştürüleceği için bu kararın alındığı söylense de esas iddia Cumhurbaşkanlığı ofisine dönüştürülmesi planlanan Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisinin genişletilecek olması. Bu binanın varlığı mı “sakıncalı” yoksa verilen eğitimin mi “sakıncalı” olduğu konusu henüz net değil.

 

Şimdi bir erteleme kararı alınmış. Bırakın ertelemeyi, bırakın kararın iptalini, hiçbir sanat kurumu böylesine bir söylemle muhatap bırakılmamalıydı.

 

Haberin Devamı

Tüm bu üzücü olaylar sadece birkaç hafta içinde yaşandı… Olabildiğince “yorumsuz” aktardım hepsini. Münferit olduğunu düşünmek o kadar imkânsız ki.

 

Ancak dünya sanat tarihi göstermiştir ki sanat ortamlarına hassasiyetle yaklaşılmaması, sindirilmesi yepyeni dalların doğmasını ve güçlenmesini sağlamıştır.

 

O yüzden inanıyorum ki, bilerek ya da bilmeyerek kültür ve sanatın mutsuz bırakıldığı bu süreç, çok daha yaratıcı sanatçıların yetiştiği kendi aydınlanma sürecimizi hızlandıran bir “ayrıntı” olacak.

 

Bu yazıyı bir sanatçının göz yaşları olarak okuyun lütfen.

 

Sanat ölümden öç almadır. Kendini sürekli ölümle tehdit edilmiş hisseden insanoğlu geri dönülmez kadere isyan eder. Ölmeyi kabul eden toplumlar, insanı dinlendiren bilime ve insan onuru için var olan adalete boş verirler. Yok olmanın uçurumuna yuvarlanan toplumlar sanatın ipine sarılırlar. Onları ancak sanat kurtarır.

 

Haberin Devamı

Sanat yuvaları, okulları, sanatçılar sanat severler için mukaddestir. Onların varlık sebepleridir. Onların buluşup dertleştikleri, birbirlerini yücelttikleri alanlardır. Sanat insanın insanı sevmesi için yapılır. Güzellik yaratmak için yapılır. Sanat insanın doğasında var. Sanat insanı insan yapar, insanı yüceltir, aydınlatır, arındırır.

Yazarın Tüm Yazıları