Cem Yılmaz sıradan insansa bize başka isim lazım

Eğlenirken eğlendiren bitirim gitti; yerine asık yüzlü, etrafıyla gergin, hatta neredeyse insandan rahatsız olan bir orta yaşlı geldi. Medyasıyla, sosyal medyasıyla, sosyal iklimiyle Türkiye böyle bir yer işte. Ne dersiniz? Yedik mi koca Cem Yılmaz’ı?

Haberin Devamı

AVM’de oğluyla kırtasiye alışverişi yapan Cem Yılmaz çıkışta ayaküstü muhabirlerin sorularını yanıtladı. Bence bu “ayaküstü yanıtlamalar” magazin dünyamızın en tehlikeli yanlarından biri.
Bize bir dönemin “Televole kültürü”yle yerleşti.
Batı’da böyle şeyler pek olmuyor. Ya 40 kere tartarak sosyal medya ya da kurumsal basın toplantılarıyla yapılıyor açıklamalar.
Sanatçı ve medya arasındaki bu “yüz-göz” hâl de genellikle ünlü ya da ünlümsüler tarafından besleniyor.
“Hazır akşam yemeğine gelmişken, haber salın muhabirlere, çıkışta iki sivri cümle edeyim, ertesi günün manşetlerini süsleyeyim” mantığıyla yapılıyor.
Bir kere yer edince, heveslisine de heveslisi olmayana da uzatılmaya başlıyor mikrofonlar.
Cem Yılmaz ikili oynayanlardan.
Vaktiyle pek hoşuna giderdi ayaküstü iki sohbet etsin, bir espri patlatsın, o sırada yanında yöresinde kim varsa bir küçük laf soksun... Severdi yani bu spontanlığı.
Yukarıda Allah var, çok da eğlenceliydi.
Sonraları bundan sıkılır, mutsuz olur, somurtur oldu.
Olabilir, kimsenin bizi ömrü billah güldürmek, eğlendirmek gibi bir zorunluluğu yok.

Haberin Devamı

Sanki 55T’ye binip akbil bastı

Medyayla önceki günkü karşılaşmasında da kırtasiye alışverişi yaptığını görünce gazeteciler Demet Akalın’a gönderme yaparak, “özel hoca” tartışmasına nasıl baktığını sordular:
“Bazı ünlüler pandemi sürecinde çocuklarına özel öğretmen tuttuğunu açıkladı, sizin böyle bir düşünceniz var mı?”
Cem Yılmaz da şöyle bir cevap verdi gazetecilere:
“Türkiye’de çocuklar nasıl eğitim alıyorsa öyle olacak. Onlar ‘bazı ünlüler’. Biz normal insanlarız.”
Benim buna iki yönden itirazım var.
Cem Yılmaz efendiliğinden, mahcubiyetinden kendisine “sıradan” diyor olabilir.
Veyahut hayatını mütevazıca yaşamaya çalıştığı için böyle konuşuyor olabilir.
Ama hepimiz biliyoruz ki başkalarına “bazı ünlüler” derken kendisi de bu ülkenin en tanınmış üç adamından biri.
Cümleyi noktaladıktan sonra binip gittiği araba bile son model Mercedes.
55T’ye binip akbil basmıyor ki.
Hadi diyelim ki bu işlerin para pulla da ilgisi yok. E sevgili olarak seçtiği kadın da Türkiye’nin en tanınmış beş kadınından biri.
Yani Cem Yılmaz da sıradan insansa bizim kendimize başka isim bulmamız lazım.

Haberin Devamı

20 sene evvel olsa iki oyunluk mavra çıkarırdı

Müsaadenizle başa dönmek istiyorum.
Cem Yılmaz’ın o daha az somurtkan, daha neşeli hallerine...
Bu adam öyle bir görürdü ki hayatı ve insanları, ona gülerken “Ya hakikaten o kadar kötü değil galiba” derdik; bizi çevremizle ve insanlarımızla barıştırırdı.
Geçen bir röportaj sırasında Müjde Ar’a en sevdiği komedyeni sorduğumda şöyle dedi: “Cem Yılmaz. Cem Yılmaz ama şimdiki değil, ilk halleri...”
Acaba aradan geçen zamanda hayat Cem Yılmaz’a ne yaşatmış olabilir ki o fırlamalık dolu insan, her şeyi tersinden görüp eğlenen...
Eğlenirken bizi de eğlendiren...
Eğlendirirken düşündüren bitirim gitti...
Onun yerine daha asık yüzlü, etrafıyla gergin hatta neredeyse insandan “rahatsız olan” bir orta yaşlı adam geldi?
Medyasıyla, sosyal medyasıyla, sosyal iklimiyle Türkiye böyle bir yer işte.
Saygım hâlâ sonsuz o başka mesele...
20 sene evvel olsa o “özel öğretmen” meselesinden iki oyunluk mavra çıkarırdı.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları