Aslında eski ama... Yeni trend fermente gıdalar

FERMENTE yani mayalı gıdalar yeni bin yılın beslenme trendi olsalar da aslında binlerce yıldır devam eden doğru bir beslenme alışkanlığı. Bu “unutulmuş” lezzetlere yeniden dönüş var ve çok iyi bir gelişme olduğu da kesin.

Haberin Devamı

Mayalı gıdaların temel özelliği probiyotik bakteriler ve prebiyotik besinlerden zengin olmaları. Probiyotik ve prebiyotik zengini bir sindirim sistemine sahip olmanın sağlığımız için sayısız faydası var. Özellikle probiyotik zengini biri olmak –ki bunun için varlıklı, zengin biri olmanız gerekmiyor, tam da tersine az ve orta gelirliler bu gıdaları daha sık ve bol tüketiyor- daha az hastalanmak ve daha güçlü bir bağışıklığa sahip olmakla eşanlamlı. Probiyotik zengini bir sindirim sisteminiz varsa ülser, gastrit, reflü, kolit gibi hastalıkları, gaz, şişkinlik, ishal, kabızlık gibi sorunları pek yaşamazsınız. Böyle bir sindirim sistemine sahipseniz alerjik sorunlardan, gıda intoleransı gibi problemlerden, kandida mantarı işgalinden, hatta kanser, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, insülin direnci, obezite gibi sorunlardan, eklem ağrıları, yorgunluk, baş ağrıları, şişlik ve ödem benzeri problemlerden de uzaklaşırsınız. Kısacası daha çok fermante gıda ve daha çok probiyotik güç daha fazla ve sağlam sağlık anlamına geliyor. Bu işin yolu da geleneksel fermante ürünlere yani mayalı besinlere yeniden geri dönmekten geçiyor. Zaten bu nedenle de mutfaklar ve sofralarda adeta bir fermante besin patlaması yaşanıyor. Hemen her ülke geleneksel mutfağındaki unutulmuş fermente besinleri yeniden keşfetme gayretinde. Bizdeki fermente besinlerin bazılarını yanda özetlemeye çalıştım. Tavsiyem şu: Geleneksel mutfaktan vazgeçmeyin, özellikle mayalı gıdalar konusunda tavizci olmayın.

Haberin Devamı

İŞTE O GIDALAR

PEYNİR

KEFİR

YOĞURT

SİRKE

ŞALGAM

TURŞU

BOZA

TARHANA

EGZERSİZ BELLEĞİ NASIL GÜÇLENDİRİYOR

Aslında eski ama... Yeni trend fermente gıdalar

Egzersiz sadece beden değil, beyin ve bellek dostu güzel bir alışkanlık. Her gün düzenli yürümek bellek için müthiş bir destek. Egzersizin her türlüsü belleğe “ilaç gibi” gelse de yürümek belleğe daha fazla katkı sağlıyor. Peki, “Neden ve nasıl oluyor bu katkı?” diyorsanız özeti şu:

Haberin Devamı

- Yürümek stresi dengeliyor, depresyonu önlüyor. Beyin-bellek düşmanı insülin ve kortizol hormonlarının seviyesini düşürüyor. Toplamda da duygu durumu sistemine pek güzel ve doğru bir ayar veriyor.

- Düzenli egzersiz alışkanlığı beyinde bazı “iyi hissettiren kimyasalların” miktarını da çoğaltıyor. Egzersiz yapanlarda beynin endorfin ve serotonin içeriği daha yüksek oluyor. Daha çok serotonin ve endorfin de daha çok mutluluk ve huzur hissi anlamına geliyor.

- Egzersiz beyin hücrelerine giden kanın miktarını arttırarak onların beslenmelerini ve temizlenmelerini de kolaylaştırıyor.

- Uyku kalitesini arttırarak özellikle derin uykuyu uzatarak uzun süreli belleğe güç ve kuvvet sağlıyor.

Haberin Devamı

- Egzersizin beyin hücreleri arasındaki bağlantıların sayısını arttırarak “hücreler arası bilgi aktarımını kolaylaştırdığı” yönünde de güçlü kanıtlar var.

DOKUSAL KANITLAR DA VAR!

Egzersiz beynimize sadece duygusal ya da doğal kimyasal yardımları ile değil, doğrudan etkileyerek de belleğimizi güçlü kılan bir iyi hayat alışkanlığı. Nedenine gelince…

- Beynimizin dış “kabuk” bölgesi, yani “gri cevher” olarak da bilinen –korteks alanı- biz yaşlandıkça incelen ve küçülen bölge. Karmaşık düşünebilme becerimizden de sorumlu olan bu bölgenin sağlam kalması ise güçlü bir belleğin ilk ve en önemli vazgeçilmezidir. Araştırmalara göre düzenli egzersiz korteks bölgesindeki bu yaşa bağlı incelme/küçülmeyi
yavaşlatabiliyor.

Haberin Devamı

- Beynin öğrenme dolayısıyla bellek yeteneği ile ilişkili çok önemli bir alanı daha var: Hipokampus. Düzenli egzersiz hipokampusu da büyütüyor. Daha büyük bir hipokampus daha kolay öğrenme ve daha güçlü hafıza ile eşanlamlı. Egzersizin bu yararının özellikle “yürüyüşle kazanılan daha fazla oksijen” ile ilişkili olduğu düşünülüyor.

ANMAK YETMEZ, HAYATTAYKEN ALKIŞLAYIN

Aslında eski ama... Yeni trend fermente gıdalar

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in sık tekrarladığı cümlelerden biri de “Anmak yetmez, hayattayken alkışlayın” cümlesiydi. Ben de onun o mühim tavsiyesine uyarak sizi, bu sayfayı okuyan herkesi mümkünse değerli hocamız Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı alkışlamaya davet ediyorum. Hoca vardır iyi ders verir ama iyi hekim, iyi cerrah olmayabilir. Hoca vardır ikisini de becerir, ne var ki iyi yöneticilik ve yaratıcılık vasfı birazcık geridedir. Mehmet Haberal Hoca bu vasıfların tümünü hazmeden ve uygulamaya koyan nadir hocalarımızdan biridir. Gazetem Hürriyet’te onun Santiago’da düzenlenen Amerikan Cerrahlar Koleji’nin 104. Tıp Kongresinde “sağlığa, eğitime ve insanlığa katkılarından dolayı” özel olarak ödüllendirildiğini okuyunca sadece keyif almadım, gurur duydum, onurlandım ve alkışladım. İyi ki varsınız Mehmet Hoca ve biliyorum ki daha çok “Mehmet Hoca’lar” yetiştirmeye de devam edeceksiniz. Tebrikler ve saygılar…

 

 

Haberin Devamı
 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazarın Tüm Yazıları