Büyüme karamsar havayı dağıttı

2017’yi kapatmamıza az bir zaman kaldı.

Haberin Devamı

İşin aslı, gerek reel sektör gerekse de finans sektörü 2017’yi kapattı ve 2018, çoktan konuşulmaya başlandı. Dikkat ediyorum da 2018’in hem siyasi hem de ekonomik açıdan zor bir yıl olacağı yönünde karamsar konuşmalar var. Hele ki, son dönemde enflasyon, döviz ve faiz sarmalı bu karamsarlığı daha da körüklüyor. Yılın üçüncü çeyreğinden yüzde 11.1’lik rekor büyüme tam da bu ortamda geldi ve iyi geldi; 2018 için de motivasyon oldu.

SANAYİ ETKİN ROL OYNADI

Peki, ne zaman büyüdük? Dünyadaki olumsuzluklara, içeride de ‘OHAL döneminde büyüme mi olurmuş?’ muhalif söylemlere karşı büyüdük. Nasıl büyüdük? Yılın üçüncü çeyreğinden yani, Temmuz-Ağustos-Eylül döneminde, yüzde 12.4 gibi ciddi bir yatırım artışı var. Sanayide artış yüzde 14.8, imalat sanayinde ise yüzde 15.2. Makine-teçhizatta ise yüzde 15.3 gibi yüksek bir artış yakaladık. İnşaattaki büyüme ise yüzde 18.7. Bu da şunu gösteriyor ki, büyümede sanayi etkin rol oynamış, son yıllarda eksilerde olan makine-teçhizat yatırımlarında da büyük artışlar olmuş.

Haberin Devamı

Yeri gelmişken şunu da söylemekte fayda var. Bu yıl Kredi Garanti Fonu (KGF) sayesinde verilen krediler ile ÖTV ve KDV’de sağlanan teşviklerin büyümeye büyük etkisi olduğu bir gerçek. Nitekim vatandaşın tüketim harcaması yüzde 11.7 büyürken, ekonomiye katkısı ise yüzde 7’nin üzerinde oldu ve dayanıklı mallara yapılan harcamalar yüzde 44 arttı.

BÜYÜMEYİ SÜRDÜREBİLECEK MİYİZ?

Tamam, bu bir başarı ve kabul edelim ki, beklenmedik ve istisnai bir büyüme ile karşı karşıyayız. Ancak madalyonun bir de öbür yüzü var. Nedir, o? Tüketime dayalı büyüdük; bu bir. İkincisi, dış ticaret ekonomiye sadece yüzde 0.3’lük katkı yapabildi. İhracat her ne kadar yüzde 17.2 artsa da ithalat da yüzde 14.5 arttı. Tarımda ise büyüme yüzde 2.8 gibi çok düşük seviyede kaldı ve tarımın büyümeye katkısı 0.37 puan oldu. Sene sonunda ise beklenti yüzde 6.5-7 bir büyüme. Önemli olan büyümeyi sürdürülebilir kılmak; geçtiğimiz yıllar gibi bir dönem hızlı büyüyüp, ikinci dönem ciddi küçülmek değil.  Bunun için de tüketime dayalı büyümeden çıkıp, üretime dayalı büyümemiz, ihracat ile ithalatı dengelememiz ve tarımın da payını artırmamız lazım. Unutmamak lazım ki, 2018’de, bu yılki gibi ÖTV, KDV gibi teşvikler –şimdilik bildiğimiz kadarıyla- yok.

Yazarın Tüm Yazıları