160 bin liraya kasko mu olur?

Aslında başlıktaki sorunun cevabı, aracın değeri, yani sigorta bedeli 6 milyon liraysa; evet, o zaman belki kasko fiyatı da 160 bin lira olur. Ama öyle değil. Anlatayım.

Haberin Devamı

Yakın bir dostum, üç gün önce, 650 bin liraya ikinci el bir araç satın aldı. Tabii, kaskosunun yapılması gerekiyor. On şirketten teklif alıyor. On şirketin dokuzunun fiyatları, 16 bin ila 24 bin lira arasında değişiyor. Buraya kadar normal. Ama bir tanesinin teklifi var ki, şaşırtıcı olmaktan ziyade garip ötesi; 160 bin lira.

VATANDAŞIN KAFASI KARIŞIYOR

Hadi anlıyorum; araç bedelleri son bir yılda yüzde 200-300 arttı, haliyle kaskonun fiyatı da arttı. Anlıyorum; enflasyon ve kurdaki artışlar nedeniyle yedek parça fiyatları arttı, buna paralel sigorta şirketlerinin hasar maliyetleri de yüzde 100’lerin üzerine çıktı, bu da kaskonun fiyatına yansıdı. Anlıyorum; trafikteki araç sayısındaki artış ile birlikte kazalar arttı, dolayısıyla sigorta şirketlerinin ödediği hasarlar arttı, şirketler de bunu kasko fiyatına yansıttı, yansıtmaya da devam ediyor. Bunların hepsini anlıyorum da 650 bin liralık aracın kasko fiyatı 160 bin lira olur mu? Böyle bir teklif verilir mi?

Haberin Devamı

Peki, sigorta şirketi neden böyle bir teklif veriyor? Dostuma anlattım, sizinle de paylaşayım. Kasko yapmak ya da bir başka ifadeyle o şirket kasko satmak istemiyor. Onu da anlarım. O zaman şirket olarak kasko yapmıyorum diyeceksin, tekliflere girmeyeceksin, teklif vermeyeceksin. Acentelere de ‘kaskoyu durdurdum, benden teklif almayın’ diyeceksin. Sigorta şirketleri trafik sigortasını satmak zorunda. Zorunlu sigorta olduğu için vatandaş nasıl sigorta yaptırmak zorundaysa, sigorta şirketleri de yasal olarak trafik sigortasını satmak zorunda. Ama kasko öyle değil, zorunluluk yok; isteyen satar, istemeyen satmaz. Zorunluluk ve yaptırım yoksa satmayacaksın, teklif bile vermeyeceksin. Verip de vatandaşın kafasını bulandırmayacaksın.

Eminim birileri, ‘Canım ne olacak, tüketici birçok şirketten teklif alıyor, en düşüğü hangisi ise gidip ondan yaptırır’ diyecektir. Maalesef o kadar basit değil işte. Belki, belirli bir kesim için öyle olabilir ama on teklifin içinde bir tanesi bile böyle uçuk kaçık fiyat verse, tüketicinin kafası karışıyor, midesi bulanıyor; ‘acaba ondaki kaskoda diğerlerinden farklı ne var, niye fiyatı bu kadar yüksek?’ diye merak ediyor. Vatandaş ne bilsin, o şirketin aslında kasko satmak istemediğini ya da şirketin başka bir derdinin olduğunu.

Haberin Devamı

İTİBAR KAYBI YARATIYOR

Bir taraftan da bu olan bitene şaşırmıyorum. Mesela, duydum ki, çok üst düzey bir kamu yöneticisinin başına da benzer bir olay gelmiş. Kendi aracına kasko yaptırmak istemiş; bir şirket, 800 bin lira fiyat vermiş, kamu yöneticisi de şaşırmış kalmış.

Anlayacağınız bu iş şirazeden çıktı gibi geliyor. Yapan tek şirket bile olsa, bu tür olaylar sigorta sektörünün itibarını zedeliyor, tüketici nezdinde başka türlü değerlendiriliyor; hele ki, bugünkü konjonktürde. Anlattığım olay için değil ama kasko özelinde bahsediyorsak; belki de tüketici bu kadar büyük fiyat farklarını görünce, anlam veremeyince, kafası karışınca kaskodan uzaklaşmaya başlar. Veya da hasarsız sürücüler sistemden çıkıp, ortalık hasarlı sürücülere kalır. Diyeceğim o ki, birilerinin bu işe el atıp, fiyatta ve teklifte bir etik oluşturması gerekiyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları