DEF’in Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda yine sonlardayız

DÜNYA Ekonomik Forumu’nun 2018 Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda 149 ülke arasında 130.sıradayız.

Haberin Devamı

Bir sıra üstümüzde Burkina Faso, bir sıra altımızda ise Fildişi Sahili var.

Sıralamada Türkiye’den daha kötü olan ülkeler arasında en sondaki Yemen ile Pakistan, Mısır, Ürdün, Lübnan, İran, Irak, Suudi Arabistan gibi ülkeleri sayabilirim.

DEF’in kadın-erkek eşitsizliğiyle ilgili 2006 yılında yayınladığı ilk raporunda Türkiye 105. sıradaydı.

12 yılda bu kadar gerilere düşmemizin nedenlerine iyi bakmak gerek.

Türkiye ile ilgili verilere daha sonra değineceğim.

2018 Cinsiyet Uçurumu Raporu öncelikle şu küresel gerçeği ortaya koyuyor:

EKONOMİDE EŞİTLİK 202 YIL SONRA

Her şey bugünkü gibi devam ederse kadın-erkek eşitsizliğinin kapanması için 108 yıl, ekonomide eşitsizliğin kapanması için 202 yıl beklemek zorundayız.

Yüzyıllardan söz ediyoruz.

Ekonomik fırsat, politikaya katılım, eğitim ve sağlığa erişim gibi dört temel unsur göz önüne alınarak hazırlanan rapora göre kadın-erkek eşitsizliğinde 2018 yılında dünyada “ekonomik fırsat” alanında küçük bir iyileşme sağlanmış.

Haberin Devamı

Bu da daha çok ücret eşitsizliğindeki iyileşmeden ve iş hayatında kadın liderlerin artmasından kaynaklanıyor.

DEF’in Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda yine sonlardayız

Ekonomik fırsat dediğinizde kötü haber şu:

Verilere göre, kadınların iş gücüne katılımında kötüleşme var.

Raporda bunun nedenleri arasında otomasyonun özellikle kadınları etkilemiş olması üzerinde duruluyor.

Başka bir neden, STEM eğitimi (fen, teknoloji, mühendislik, matematik) gerektiren sektörlerde kadınların erkeklere göre daha az temsil edilmeleri.

Bir diğeri ise bizde ve dünyada tüm kadın örgütlerinin yıllardan beri dile getirdikleri,  çocuk ve yaşlı bakımıyla ilgili alt yapı eksikliği.

Ailede tüm yük kadınların omuzlarında.

CİNSİYET EŞİTLİĞİ ŞAMPİYONLARI

DEF’in raporunda, cinsiyet uçurumu kapatmak konusunda en iyi performansı gösteren ülke İzlanda.

Cinsiyet uçurumunun yüzde 85.8’ini kapatmış olan İzlanda tüm 10 yıldan beri birinciliği kimseye kaptırmıyor.

İlk 10 sırada İzlanda’nın ardından sırasıyla Norveç, İsveç, Finlandiya, Nikaragua, Ruanda,Yeni Zelanda, Filipinler, İrlanda ve Namibya geliyor.

Haberin Devamı

Namibya ilk 10 ülke arasına bu yıl girmiş.

Afrika’dan iki ülkenin, G20 ülkelerini geride bırakarak cinsiyet eşitliği şampiyonları arasına girmelerini kendi payıma sevinçle karşılıyorum.

Bu iki ülkede kadınların siyasi hayata katılımları oldukça yüksek.

Afrika’nın kaderini kadınlar değiştirecek günün birinde.

Bu arada ABD listede 51. sırada, Çin ise 103. sırada.

Batı Avrupa, cinsiyet uçurumunu kapatmak konusunda yüzde 75.8’lik bir oranla başı çekiyor.

2017 yılından beri Katrin Jakobsdottir’in başbakan olduğu İzlanda bu şampiyonluğunu neye borçlu?

İzlanda 1970’li yıllara dayanan güçlü bir kadın hareketine sahip.

DEF’in Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda yine sonlardayızİzlanda Başbakanı Katrin Jakobsdottir Merkel ile

Haberin Devamı

Kadının evdeki yükünü azaltan politikaların temeli o yıllarda atılmış.

Ülke bugün çocuk bakımında çok ileri bir düzeyde.

Aynı şekilde doğum izninde kadın-erkek eşitliğini sağlamış.

SİYASET VE EKONOMİDE KADININ ADI YOK

DEF’in 2018 Cinsiyet Uçurumu Raporu’nda  ülkeler, raporun ilk yayınlandığı 2006 yılıyla karşılaştırılarak ayrıntılı bir şekilde ele alınmış.

Türkiye’ye baktığınızda, rapor için temel alınan sağlık ve eğitime erişim faktörlerinden ziyade ekonomik fırsat, siyasete katılımda durum vahim.

Bu iki alanda kadının adı yok.

Kadının ekonomik hayata katılımı kaleminde Türkiye 149 ülke arasında 131. sırada.

Siyasete katılımda 113. , eğitime erişimde 106. , sağlığa erişimde ise 67.sırada.

Haberin Devamı

2006 yılına göre en iyi iyileşme sağlığa erişimde.

Rapora göre, iş hayatında ve eğitimde olmayan kadınların oranı yüzde 33.7.

Erkeklerin oranı ise yüzde 14.1.

İş gücüne katılımda da kadınlarla erkekler arasında fark büyük.

Örneğin part time çalışan kadınların oranı yüzde 25.7 , erkeklerin oranı yüzde 12.6.

“Günlük ücretsiz iş” kaleminde ise kadınların oranı yüzde 75.3 iken erkeklerin oranı yüzde 24.4.

Ar-Ge alanında da fark kayda değer.

Ar-Ge alanında çalışan kadınların oranı yüzde 30.2 iken erkeklerin oranı yüzde 69.8.

 

Yazarın Tüm Yazıları