Erdoğan neden hedefte?

On sekiz yıldır girdiği her seçimi kazanıp tek başına iktidarını sürdüren Sayın Erdoğan, iç ve dış mihrakların neden hedefindedir? Siyaset saikıyla içeridekileri anlamak mümkünse de dışarıdakilerin tekmilinin birden cephe almalarının temelinde derin manalar olsa gerektir.

Haberin Devamı

Öyle ya, ABD Başkan adaylarından Biden, Erdoğan’ı iktidardan alaşağı edebilmek için Türkiye’deki muhalefetin desteklenmesi gerektiğini niçin söylesin? Dünyanın öbür ucundaki bir başkan adayının Sayın Erdoğan’la ne alışverişi olabilir?

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Biz Avrupalılar Erdoğan ve hükümetine karşı açık ve sert olmalıyız” derken hangi dertten mustariptir? Hollandalı bir parti lideri müsveddesinin, Erdoğan’a karşı öz ciğerinin ufunetini kusması hangi saikledir? Azerbaycan Cumhurbaşkanı’na telefon eden çeşitli ülke liderlerinin “Sizin arkanızda Erdoğan var!” deyip aba altından sopa göstermeleri nedendir? Türkiye, Akdeniz’de kendi hak ve menfaatlerine sahip çıktı, Suriye sınırındaki tehlikeleri bertaraf etti, FETÖ-PKK ve diğer terör örgütlerinin belini kırdı ve daha önemlisi, kendi kabuğunu kırıp atağa geçti diye çıldıracak gibi oluyorlar.

Haberin Devamı

Dışarıdaki Erdoğan karşıtı güçlere dikkat ederseniz, ortak noktalarının emperyalizm olduğunu görürüz.

Erdoğan iktidarlarında Türkiye çehre değiştirdi, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılabilenlerin 3-5 ve hatta on misli işler yapıldı. Ayrıca bir de yapılamayanlar vardı, dışarısı tarafından el atmamız sakıncalı görülen sahalar vardı.

Bunların başında da savunma sanayisi gelmekteydi. Sayın Erdoğan bu sahaya da el attı ve ülkemiz adına çok büyük başarılar elde etti.

Türkiye’nin güçlenmesi ve meydan okumasıyla beraber, emperyalist güçler artık dünyayı, özellikle de eski sömürgelerini (başta Afrika) “köpeksiz köy görüp değneksiz dolaşamıyorlar”.

Belli ki Türkiye bu şahlanışıyla emperyalizmin kovanına çomak soktu.

Bütün bunlardan dışarıdakiler rahatsız da içeridekilere ne oluyor?

Onların da hedefinde Erdoğan var; onlar da biliyor ki Erdoğan siyasette oldukça kendilerine ekmek yok.

Türkiye’nin hemen her sahadaki şahlanışıyla, sittin senedir iktidar yüzü görmeyen içeridekilerin bir sittin sene daha iktidar yüzü görebilecekleri şüpheli.

Bu durumu en iyi Kılıçdaroğlu biliyor ve o yüzden Cumhurbaşkanlığı’na aday olmayı aklının ucundan bile geçirmiyor, geçiremiyor. Çünkü Erdoğan’ın karşısında seçilemeyeceğini biliyor.

Haberin Devamı

Bu yüzden hiç değilse milletvekilliğinden olmayalım deyip aday dahi olmuyor.

Abdullah Gül’ü sevdiğinden ve takdir ettiğinden değil, Erdoğan’ı düşürebilmek için kullanışlı gördüğü Gülgillerde ısrar ediyor.

Düne kadar Erdoğan’ın kılıcını sallayan bu ‘kullanışlı’ tiplere hayret etmemek lazım. Çünkü iyilik yapılan kişi ona layık değilse, diğer bir deyişle ‘yediği kaba pisleyen nankör’ ise, iyilik yapana mutlaka kötülük yapacaktır.

Belli ki onların da kin ve öfkeleri ‘davalarını’ örtüyor, unutturuyor ve inkâr ettiriyor.

Bu arada, Türkiye’deki siyasi tabloyu iyi okuyup gereğini yapan tek bir muhalefet lideri var: Sayın Devlet Bahçeli.

Sayın Bahçeli, Türkiye’yi bu denli kuşatılmışlıktan başkanlık sisteminin çıkarabileceğini gördü ve bunu iktidara önerdi. El ele vererek Türkiye’yi patinaj yapmaktan kurtardılar. Bu yeni sistemde muhalefet partilerinin iktidara gelebilme umutları büsbütün tükendi.

Haberin Devamı

Zira parlamentoda çoğunluk elde etseler bile iktidar olamayacaklar.

İktidarın başkan seçilmekle elde edileceğini bile bilmiyorlar.

Bu şaşkınlıkla, başkanlığa aday bile olmuyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları