Doğal afetlerle yüz yüze!

İNSANOĞLU kendi elleriyle kurduğu dünyayı, yine kendi elleriyle yok ediyor.

Haberin Devamı

Başlangıçta insan ve doğa birbirine dosttu, sınırlı olan insan gereksinimlerini doğa fazlasıyla karşılıyordu. Hem de hiç zorlanmadan ve en temiz ve en güzel şekilde bu alışveriş sürdürülüyordu.

Ne zaman ki insan ihtiyaçlarını sonsuza değin çoğalttı, doğa ile kavgası kaçınılmaz oldu. Zira insanın sonsuz isteklerine karşın doğanın sahip oldukları sınırlıydı. Doymak bilmeyen insan, sınırları zorlayarak doğayı tahribe girişti.

İşte bu yüzden, tam da doğayı yenip hükmü altına aldığını zannettiği anda doğanın hışmına uğradı. Yenik düştü, buna rağmen yanlış olan inadından ve ısrarından vazgeçmedi.

Ne yapsın tabiat da bildiğini okudu ve okumaya devam edecek.

Artık fırtına, sel, taşkın, heyelan, kuvvetli yağış, orman yangınları, kuraklık başta olmak üzere doğal afetlerle kardeş olduk.

Haberin Devamı

İklim değişikliğinin hayatımızı olumsuz yönde etkileyeceğini vurgulayan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, önümüzdeki yıllarda meydana gelecek acı tabloyu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor: “İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin her geçen saniye daha da önlenemez hale geleceği şüphe götürmez bir gerçek. Dün bile çok geç iken hemen şimdi harekete geçmezsek enerji, ulaştırma, kentleşme, tarım, sanayi, ticaret, turizm gibi başat sektörlerde ekonomik kayıpların hızla artacağı acı bir tablo bizleri bekliyor.

Öngörülere göre sıcak hava dalgaları, kuraklık ve orman yangınları ülkemizi artan bir şekilde tehdit etmeye devam edecek. Su, toprak gibi doğal kaynaklara dayanan tarımsal yapı ve ürün deseni etkilenebilecek ve artan sıcaklıklar bitkisel üretim dönemlerini değiştirip gıda güvenliğini tehdit edecek. Tarım ve hayvancılık gibi sektörlerde çalışan kesimlerin geçim kaynakları tehlike altına girebilecek. Değişen iklim koşulları ve aşırı hava olayları nedeniyle başta deniz ve kış turizmi olmak üzere turizm sektörü de olumsuz etkilenecek.”

Bu acı tablo karşısında biz ne yapıyoruz, en ufak bir ibret ve tedbir almadan biz de bildiğimizi okumaya devam ediyoruz.

Er mi yaman bey mi göreceğiz!

Haberin Devamı

Çarpık şehirleşmeye, ormanları yakmaya ve tahribe, dere yataklarında yapılaşmaya, tarım ve orman arazilerini imara açmaya, su havzalarını ve kaynaklarını, nehirleri ve denizleri kirletmeye ve kurutmaya, ölümcül zehirli gazları ve zehirli kimyasal atıkları doğaya salmaya vb devam ettik, ediyoruz.

Kıymet bilmeyen insanoğlu nankördür ve en büyük nankörlüğü doğaya, dolayısıyla kendine yapmıştır.

Doğal afetler son on yılda iki katına çıktı. İnsanoğlunun bu denli gaflet ve hatta ihanetiyle, doğal afetler geometrik artışla tüm dünyayı saracak ve tüm yaşam alanlarını etkisi altına alacak.

En sonunda da maddi ve manevi bakımdan yaşanır olmaktan çıkan böylesi bir dünyanın üzerine kıyamet kopacak.

Haberin Devamı

Ve doğa (tabiat) insana ‘Müstahakkını buldun’ diyecek!

Yazarın Tüm Yazıları