Banyan ağacına asılı 10 esrarengiz ceset

Her şey bir yaz sabahı, sokağın orta yerindeki bakkal dükkânının zamanında açılmaması ile başladı.

Haberin Devamı

Sütçünün getirdiği süt kasaları hâlâ dükkânın önünde duruyordu.

Durumdan şüphelenen komşular eve girince dehşetten donup kaldılar...

Banyan ağacına asılı 10 esrarengiz ceset

Yıl 2018’di...

Olay yeri Hindistan’ın Delhi şehrinin kuzeyindeki popüler bir mahalleydi...

O sabah dükkân sahibinin üst kattaki evine giren komşular, evin tavanındaki mazgal şeklindeki demirlere asılı 10 cesetle karşılaştılar.

Bir ceset de içeride bir odada yatağın üzerinde yatık vaziyetteydi.

*

İlk bakışta dikkati çeken şeyler şunlardı:

Cesetler tavandaki mazgala geometrik biçimde, belli aralıklarla asılmıştı.

Her biri aynı kumaştan yapılmış ama renkleri farklı uzun şallarla asılmıştı.

Haberin Devamı

Cesetlerin elleri arkadan bağlanmıştı. Aynı şekilde ağızları da kumaşla bağlı vaziyetteydi.

Ama en önemlisi, cesetler, sanki bir banyan ağacına asılmış gibi görünüyorlardı.

Ve son bir ayrıntı. Evin dışına doğru çıkan 11 boru ucu vardı.

Bir de şu: Aile küçük torunlara kadar asılıydı...

Banyan ağacına asılı 10 esrarengiz ceset

İşte 2018 yılında Hindistan’da yaşanan bu olay, bir belgesel haline getirildi ve streaming platformlarına kondu.

Adı “House of Secrets: The Burari Deaths”.

Türkiye’de de gösterime giren bu üç bölümlük belgeseli geçen hafta izledim.

Hemen şunu söyleyeyim.

David Fincher’ın elinde olağanüstü bir “Seven” filmi olacak kadar ilgi çekici.

*

Olay bir cinayet mi...

Hepsinin elleri arkadan bağlanmış olduğuna göre, cinayet ihtimali daha ağır...

Ama ne sokağa bakan kameralarda ne de evdeki olay yeri bulgularında dışardan gelen bir veya birkaç kişinin izi var...

Banyan ağacına asılı 10 esrarengiz ceset

Yoksa bir tarikatın toplu intiharı mı...

Aile üyelerinin özellikle üçüncü nesline bakıyorsunuz... Açık fikirli insanlar. Biri uluslararası bir şirkette çalışıyor.

Haberin Devamı

Yani öyle kolayca bir tarikata kapılıp bir gurunun peşinden gidecek insanlar değil...

*

Öyleyse ne?

Olay nedir anlatmayacağım.

Çünkü bazıları beni “spoiling” yapmakla suçluyor.

Yani seyretme zevkinizi ve merakınızı kaçırmayacağım.

Sadece şunu söyleyebilirim.

Bugüne kadar seyrettiğim en ilginç “True Crime”, yani gerçek suç belgesellerinden biri.

*

İlginizi çekmek için bir ipucu vereyim.

Evde bulunan bir günce var...

Olaya tamamen bir psikolojik “thriller” havası veriyor.

*

Bu hafta için banko önereceğim belgesellerden biri bu.

Tekrar ediyorum.

Bir David Fincher filmi seyreder gibi seyredeceksiniz.

YILLAR ÖNCE BİR BANYAN AĞACININ DİBİNDEKİ KARE

BANYAN, daha çok Uzak Doğu’da görülen bir ağaç türü.

Haberin Devamı

Kendine özgü bir kök sistemi var. Dipten değil yukardan sarkan kökleri var.

Budizmin kutsal ağacı olarak biliniyor.

Buda’nın ilk meditasyonunu yaptığı ağaç olarak biliniyor.

Kendi başına bir orman gibi.

Bir anlamda ölümsüzlüğü temsil ediyor.

Bu fotoğrafı 2017 yılında Etiyopya’ya yaptığım gezide bir banyan ağacının dibinde çektirmiştim.

Gerçekten etkileyici bir ağaç...

Banyan ağacına asılı 10 esrarengiz ceset

OKSİMORON DEĞİL GERÇEK
HIRİSTİYAN AŞIRI SAĞININ YENİ LİDERİ BİR YAHUDİ Mİ

FOTOĞRAFINI gördüğünüz bu adama iyi bakın...

Çünkü Avrupa siyasetinde doğmakta olan yeni fenomen o...

Herkes Fransa’da başkanlık yarışının Mösyö Macron’la, Madame Le Pen arasında geçeceğini tahmin ediyordu.

Ancak bugün kadar Fransa’da hiç rastlanmamış bir lider profili ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Ve anketlere göre, aşırı sağ seçmen gözünde Le Pen’i sürklase etti.

Gelin Avrupa’nın bu sürpriz ve şaşırtıcı yeni siyasetçi profiline yakından bakalım.

Adı Éric Zemmour...

Tam adı ise Éric Justin Léon Zemmour.

Cezayir’den göç etmiş bir Yahudi ailenin çocuğu...

Evet yanlış işitmediniz, Yahudi bir aile.

Yahudi ve göçmen ama; Fransa’yı göçmenlerden temizlemeye uğraşıyor.

Yahudi ama, Fransa’nın Hıristiyan değerlerini kaybetmesine şiddetle karşı ve değerleri tekrar yerleştirmeye uğraşıyor...

Yahudi ama çok şiddetle Amerika karşıtı, Fransa’yı Amerikan kültürünün hegemonyasından kurtarmayı vaat ediyor.

Gazeteci ve polemikçi.

SLOGANI: ‘METOO’CULAR ALFA ERKEĞİNİ YOK EDİYOR

ZEMMOUR’un en çok kullandığı argümanlardan biri de kadınlarla ilgili.

Haberin Devamı

Çünkü “MeToo hareketinin Fransa’da güçlü erkekleri yok ettiğini” söylüyor durmadan.

Yani hedefi göçmenler ve MeToo’cular...

Bir tür maskülen faşizm diyebilir miyiz... Neden olmasın...

*

Peki bu tuhaf karakterin, 2022’de yapılacak seçimlerde şansı var mı?

Fransa’nın önde gelen seçim anketi şirketi Harris’in son anketine göre, bugün seçim yapılsa Macron yüzde 23-24 alıyor.

İkinci sırada yüzde 17-18’le Zemmour var.

Le Pen ise yüzde 15-16 ile üçüncü sırada.

Yani bugün seçim yapılsa ikinci tura Macron ve o kalıyor...

*

Aşırı sağ Fransız milliyetçilerinin Cezayir kökenli bir Yahudi adaya yönelmesi bence önümüzdeki Avrupa siyasetinin en ilginç gelişmelerinden biri olabilir.

Bu arada şunu da ekleyeyim.

Eric Zemmour gazeteci. Yani meslektaş...

TAKIM ELBİSE GİYİP BUNLARI SÖYLEMEK

BU fotoğrafı pazar günü Hürriyet Ege’de Deniz Sipahi’nin köşesinde gördüm.

Yanındaki kişi, dünyaca ünlü giyim markası Hugo Boss’un Operasyondan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Heiko Schafer...

Banyan ağacına asılı 10 esrarengiz ceset

Önce birbirlerine bakmışlar. İkisinin de üzerinde takım elbise var.

Sonra da “Yakında azınlıkta kalacağız” demişler.

Schafer’in verdiği bilgiye göre erkek giyiminde klasik elbise, yani takım elbise-gömlek satışları yüzde 50 düşmüş.

*

Değişimi de şöyle özetliyor:

Ceketler spor hale gelmiş.

Klasik pantolonun yerini kemersiz, ipli pantolon almış.

Gömlek gitmiş, yerine “Basic bir tişört” gelmiş.

HEDONUTOPIA
BİR ŞARKI SADECE ÖNDEKİ SOLİSTİN SÖYLEDİĞİ ŞEY DEĞİL

HEDONUTOPIA grubunu ilk defa yıllar önce Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nin girişindeki merdivenlerde verdiği küçük konserde dinlemiştim.

Bana göre Türkiye’nin en sofistike ve yenilikçi rock gruplarından biri.

Banyan ağacına asılı 10 esrarengiz ceset

Yeni şarkıları “Bi Sen Değil” geçen cuma streaming platformlarına kondu.

Son zamanlarda müzikal yapısı bu kadar zengin bir şarkı çok az dinledim. İnsan müzik dinlerken genellikle “Frontman”a yani öndeki şarkıcıya konsantre olur.

Ama Hedonutopia’ı dinlerken arka sıraya geçiyor, özellikle gitara takılıyorsunuz.

Bütün enstrümanları tek tek ayırıyor, her biriyle bir başka aleme gidiyorsunuz.

Özellikle de gitara...

Ve solist o zengin müziğin içine kendini öylesine bırakıyor ki...

Benim için şarkı olmaktan çıkıyor, içine atladığım bir uzay boşluğu haline geliyor.

REFERANDUMDA YETMEZ AMA EVET DİYENLERLE İLGİLİ DUYGULARIM ŞU

BİR: 12 Eylül Referandumu’nda “Hayır” oyu kullandım. Ama o referandumda “Evet” oyu kullananların evet deme haklarını sonuna kadar savunurum.

İKİ: O gün “Yetmez ama evet” diyenlerin çoğu bugün muhalefette. Bazıları yurtdışında, bazıları burada haksız yere hapis yattılar.

ÜÇ: Yetmez ama evet diyenlerin çoğunu, gençlik yıllarımdan beri tanıyorum. Zaman zaman benzer şeyleri savundum, zaman zaman çok karşıt fikirlere sahip olduk. Ama şuna inanıyorum ki çoğu bu ülkenin daha iyi bir yere gitmesi için mücadele etmiş insanlardır.

DÖRT: Son zamanlarda bazı kişilerin, onların yakalarına yapışıp yargılarcasına hesap sorma, suçlama hatta linç tavrına girmelerini de hiç doğru bulmuyorum, demokratça bir tavır olarak görmüyorum.

 BEŞ: Bu ülkenin yakın tarihine baktığımda, Sezen Aksu’nun o şarkısını duyuyorum:

“Hiçbirimiz masum değiliz...”

DÜZELTME

DÜNKÜ “Bu kadın ‘Yetmez ama evet’çileri fabrika ayarlarına döndürür mü” yazımda, yanlışlıkla Haluk Şahin’in adını vermiştim. Doğrusu Şahin Alpay olacaktı.

Benim bildiğim Haluk Şahin “Hayır”cıydı...

Banyan ağacına asılı 10 esrarengiz ceset

 

 

Yazarın Tüm Yazıları