CHP medyası... CHP statükosu... Avantaj medyada

*

Haberin Devamı

- CHP tabanı, CHP medyasında konuşan kafaları her zaman çok sevdi. Hatta konuşan kafaları, hemen kahramanlaştırdı. Ayşenur Abla’dan Emin Çapa’ya onlarca kahraman yarattılar kısa bir sürede. CHP medyasını hem cüretkâr hem de avantajlı kılan temel unsur budur.

*

- Erdoğan mı güçlüdür, Erdoğan lehine konuşanlar mı? Taban bir tercih yapma durumunda kalsa hangisini seçer? Bu soruya herkes tartışmasız “Erdoğan” yanıtını verir. Kılıçdaroğlu mu güçlüdür, CHP medyasının konuşan kafaları mı güçlüdür? Bu soruya herkes tartışmasız “Kılıçdaroğlu güçlüdür” cevabını veremez. CHP medyasının bir avantajı da budur.

CHP medyası... CHP statükosu... Avantaj medyada

*

- Çok uzun bir süredir CHP tabanı, CHP medyasında söylenen her şeyi “asla sorgulanmaması gereken, gözü kapalı iman edilmesi gereken biricik hakikat” olarak benimsedi. Bu çarpık iman ilişkisi, bugün CHP medyası tarafından CHP statükosuna karşı bir avantaja dönüştürülmüş durumda.

*

Haberin Devamı

- CHP medyası, sadece tabanı değil CHP örgütünü de CHP delegesini de etkileyebilme kabiliyetine sahip. Etki gücü nereye kadardır? Tam olarak bilmek imkânsız. İşte bu etki gücü de CHP medyasının CHP statükosuna meydan okumasını kolaylaştırıyor. Bir avantaj da budur yani.

*

- CHP medyası, CHP statükosu tarafından dışlandığında kendini alternatifsiz hissetmiyor. Çünkü Ekrem İmamoğlu var. Sığınak, dayanak sorunu çekmiyorlar yani. İmamoğlu’nun maddi ve manevi desteğine sığınıyorlar, dayanıyorlar. Kabul edelim: Bu da hatırı sayılır bir avantajdır.

*

- Bir zafer yaşansaydı CHP medyası bu zafere gümbür gümbür ortak olacaktı. Ama bir hezimet yaşandı ve CHP medyası bu hezimetin kıyısına bile yanaşmıyor. Bütün sorumluluğu tek başına Kılıçdaroğlu’na yükleyip kendilerini temize çekiyorlar. Tabii bu muazzam açıkgözlük, bu müthiş uyanıklık da hanelerine “avantaj” olarak yazılıyor.

HALK TV İLE İLİŞKİYİ KESME GEREKÇESİ ŞU OLMALIYDI

CHP’nin Halk TV ile maddi ilişkilerini kesme kararını dayandırdığı gerekçe şu:

*

Hem CHP’den nemalanıyorlar hem de CHP’nin iç çekişmelerini köpürtüyorlar.

*

Haberin Devamı

Halbuki asıl ilişki kesme gerekçesi şu olmalıydı:

*

Seçim kampanyası sırasında sergilediğiniz kibirli, şımarık, rövanş yanlısı tutumunuz nedeniyle seçimi kaybetmemize katkıda bulundunuz.

Genel Başkan’ımız “helalleşme” dedi, “kardeşlik sofrası” kurduk, farklı kesimlere açıldı... Sizse bu yaklaşımı baltalayan bir tutum takındınız.

Partimizin yayın organı olmadığınız halde öyle algılandınız.

Bize yarar getireceğinize zarar verdiniz.

Seçimi kaybetmemize yönelik verdiğiniz eşsiz katkı nedeniyle sizinle olan tüm ticari ilişkilerimizi kesiyoruz.

*

Alooo!

Eren Erdem Bey.

Bu daha iyi, daha sağlam, daha hakikatli, daha ikna edici bir gerekçe değil mi?

Ne dersiniz?

EKONOMİ KOORDİNASYON KURULU TOPLANTISINA DAİR

DÜN Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı.

CHP medyası... CHP statükosu... Avantaj medyada

Toplantıdan çıkan sonuç bildirisini dikkatlice okudum.

*

Haberin Devamı

Kurulun ulaşmak istediği hedefler şunlar:

Mali disiplinin sağlanması. İç talebin dengelenmesi. Cari açığın azaltılması. Rezervlerin güçlendirilmesi. Enflasyonun tek haneye düşürülmesi.

*

Bunlar hiç kuşkusuz Türkiye ekonomisinin geleceği ve vatandaşlarımızın refahı için ulaşılması şart hedefler.

*

Ancak bu hedeflere ulaşma arzusu, vatandaşın yaşadığı günlük sıkıntıların göz ardı edilmesine yol açmamalı.

- Fiyat artışlarının yol açtığı bir geçim sıkıntısı var, buna yönelik de bir şeyler yapılmalı.

- Kira sorunları yüzünden meydana gelen huzursuzluklar var, buna da çare üretilmeli.

- Emeklilerin yaşadığı dezavantaj var, bununla da ilgilenilmeli.

*

Kurul toplantısından sonra yayınlanan bildiride “Otomotivde ve gıdada arz-talep dengesini bozacak boyutlara gelen uygulamalar” sorununun ele alındığı vurgulanıyor.

Haberin Devamı

Bu güzel. Bu mücadeleyi kesintisiz şekilde yürütmek çok önemli.

*

Bildiride bir başka vurgu ise “kamuda tasarruf” konusuna yapılmış.

Bu konuda destansı adımlar atılmalı, radikal kararlar alınmalı. “Kamuda tasarruf” kâğıt üzerinde bir vurgu olarak kalmamalı.

DEĞİNMELER

- Bisikletlilere yönelik terör son günlerde gündemde. Genç bir kadın basketbolcuyu kaybettik en son. Bu terörle de mücadele edilmeli.

*

- “Barbie” filmini izleyip sevenlerle tüm ilişkimi kesme kararı almış bulunmaktayım. Üçüncü taraflara duyurulur.

*

- Karpuz peynir/Karpuz peynir/Karpuz peynir... Yemek konusunda böyle bir döngüye girdim, çıkamıyorum.

*

- Önder Sav’ın CHP’deki son tartışmalarla ilgili olarak Cumhuriyet gazetesine verdiği demeci okurken kendi kendime şöyle dedim: Ne kadar da özlememişim kendisini.

*

Haberin Devamı

- “Çok sıcak olacak, acayip sıcak olacak, görülmemiş sıcak olacak” dediler. Çıtayı bu kadar fazla yükselttikleri için o kadar sıcak hissetmedik.

*

- Christopher Nolan’ın çektiği hiçbir film için “Vay” demedim. Benim yönetmenim değil galiba kendisi.

*

- Diyanet İşleri Başkanı’nın kızı Euro’nun alıp başını gitmesi yüzünden yurtdışına çıkamamaktan yakınan esprili bir paylaşım yapmış. Diyanet İşleri Başkanı’nın kızı olmasına rağmen kendisini özgürce ifade etmekten kaçınmaması hoşuma gitti. Demek ki kendisini babasından ayırabilen kişilikli bir insanmış.

*

- Önder Sav, Tanju Özcan, Mustafa Sarıgül, Turan Tüysüz... Ne oluyor yahu? 90’lara mı dönüyoruz?

*

- Tam normalleşme nedir? Şudur: “Başörtülü valinin jandarmayı ziyareti viral oldu” türü haberlerin yapılmamasıdır.

Yazarın Tüm Yazıları