GeriSağlık Ömrünü demans araştırmalarına adadı, annesinin Alzheimer olduğunu nasıl fark etti? "Oğlum ben iyi miyim?"
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Ömrünü demans araştırmalarına adadı, annesinin Alzheimer olduğunu nasıl fark etti? "Oğlum ben iyi miyim?"

Ömrünü demans araştırmalarına adadı, annesinin Alzheimer olduğunu nasıl fark etti? "Oğlum ben iyi miyim?"

İngiltere'nin en tanınmış demans uzmanlarından biri olan Peter Garrard için annesindeki değişimler fark edilmeyecek gibi değildi. Peki neydi o değişiklikler? Daha da önemlisi Garrard, annesine Alzheimer teşhisi konduktan sonra neler yaptı?

"Alzheimer'lı bir kişi için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur."

Prof. Dr. Peter Garrard, bu cümleyi duymanın kendisini çok sinirlendiğini belirterek, "İçimden hemen 'Bu kişileri hastalarımdan uzak tutun' demek geçiyor" dedi ve ekledi: "Benim amacım demanslı bir kişiye saygınlıkla ve saygıyla muamele etmek. Her şeyin kaybedildiğini varsayıp doğrudan hastalığın son evrelerine geçmek için acele etmek faydalı bir tavır değil."

Bugün İngiltere'nin en saygın nöroloji uzmanlarından biri olan Garrard, genç yaşında "Beni olduğum kişi yapan şey nedir?" sorusu üzerine düşünmeye başladı. Garrard'ı bugün olduğu noktaya getiren de bu soru oldu. Bu nedenle önce tıp okuyan ardından da nöroloji uzmanlığı yapan Garrard, şu an Londra'da bulunan St. George Hastanesi'nde görev yapıyor.

Garrard'ın çalışma alanları nörodejeneratif demans, bilişsel bozukluklar, ilerleyen dil bozuklukları, erken ortaya çıkan demans ve frontotemporal demans.

63 yaşındaki Garrard, hastalarına teşhis koyarken kullandığı ipuçlarını The Telegraph'a şu sözlerle anlattı:

"Kullandıkları karmaşık kelimelerin sayısı azalıyor ve daha yuvarlak tariflere başvuruyorlar. Yeni bir hasta kapımı çaldığında sorduğum soruların ilki, 'Bugün buraya nasıl geldiniz?' oluyor. Otobüs yerine 'Büyük şeyle geldim' diyorlarsa ya da istasyon yerine 'İnsanların girip çıktığı yere vardım' diye konuşuyorlarsa korkarım bu bir işaret."

Garrard, demansın ilk aşamalarındaki kişilerin kendilerini nasıl takdim ettiklerine dair güvenlerini ve kararlılıklarını yitirdiklerini de sözlerine ekledi.

"OĞLUM BEN İYİ MİYİM?"

Uzun yıllardır bu alanda çalıştığı için annesi Sheila, 78 yaşında bu semptomları göstermeye başlayınca, ilk fark eden Garrard oldu.

Garrard, "Annemin incelikli işitsel mesajları alamadığını fark ettim. Örneğin telefonu açtığında sesimi tanımıyordu. Bir de kulağa benzer gelen ama anlamı çok farklı olan kelimeleri ayırt edemiyordu. Hayatım boyunca hep bol bol kitap okuyan bir kadın olmuştu annem. Ama dil becerisi zayıflıyordu. Her şeyi 'iyi', 'kötü' gibi basit sıfatlarla tanımlıyordu; 'çekici', 'keyif verici' ya da 'nahoş' gibi kelimeler dilinden yavaş yavaş siliniyordu" diye anlattı o günleri.

Garrard'ın ilk tepkisi 'bir şeyler yapmak' oldu. "Annenizi iyileştirmeye çalışmak en güçlü içgüdü. Ben her zaman uygulanabilir bir plan yapmanın, bir şeyler denemenin daha iyi olduğunu düşünmüşümdür" diyen Garrard şöyle devam etti:

"Annemin muayene edilmesini istiyordum ama gerçeği hassas olmayan bir şekilde öğrenmesini ya da hiçbir şey yokmuş gibi sahte garantiler almasını istemiyordum. Şüphelerimi ailemle paylaşmaya hakkım olup olmadığının ikilemini de yaşıyordum. Bir hastaya bunu söylemenin doğru zamanını belirlemek her zaman çok zordur. Ancak özünde çoğu insan yaşadıkları sorunun bu olduğunu bilir."

Garrard konuyu ilk önce babasıyla konuştu. "Babamla sohbet ederken neredeyse aynı anda açtık konuyu. Ben annemin durumunu 'hafif bilişsel gerileme' olarak nitelendirdim ve daha da kötüleşmesini önlememiz gerektiğini vurguladım" dedi.

Annesine de benzer şeyler söylediğini belirten Garrard, "Önerdiğim her şeyi kabul etti. Zaten içinde bir yerlerde o da bunu 'biliyordu'. Bir keresinde ziyarete gittiğimde beni bir kenara çekip 'Oğlum ben iyi miyim?' diye sormuştu" ifadelerini kullandı.

Ömrünü demans araştırmalarına adadı, annesinin Alzheimer olduğunu nasıl fark etti Oğlum ben iyi miyim

B VİTAMİNİ TAKVİYELERİ ÇOK ETKİLİ

Yaşadıkları şehirdeki hastanenin nöroloji uzmanı tarafından muayene edilen Sheila'ya Alzheimer hastalığı teşhisi kondu ve memantin maddesini içeren bir ilaç verildi. Garrard, "Ben de bunun makul bir tedavi olduğunu düşündüm. Bu sayede annemin bilişsel becerileri bir süreliğine güçlendi. Ben aynı zamanda donepezil içeren bir ilacın da anneme faydalı olacağını düşünüyordum ama danıştığımız psikiyatrist aynı fikirde değildi" dedi.

O dönemde Garrard, Oxford Üniversitesi'nden bir grup bilim insanıyla birlikte çalışıyordu. Bu uzmanlar, hafif bilişsel gerileme durumlarında belli dozda B vitamininin zararlı bir aminoasit olan homosistein düzeyini düşürdüğünü ve hastalığın ilerlemesini hem bilişsel düzeyde hem de beyin taramalarında yavaşlattığını keşfetmişti. Garrard'ın annesi de yıllardır hiç bırakmadan B vitamini takviyeleri alıyordu.

Annesinin uzun bir süre boyunca kendi kendine yetebildiğini, yürüyüşlere gittiğini, sosyalleştiğini hatta tenis oynadığını sadece hayatının son birkaç yılında ciddi desteğe ihtiyaç duyduğunu belirten Garrard şöyle devam etti:

"Elbette bu benim için zor bir dönemdi ama kız kardeşlerim için daha da zordu. Onlar, hastalığın ilerleyişi durdurmak için bir şeyler yapabilmem gerektiğini düşünüyordu. Ben mümkün olan her şeyin zaten yapılmakta olduğunu biliyordum ama yine de bunu açıklamak zorunda olmak acı vericiydi."

"ANNEM İÇİN YETERİNCE ŞEY YAPTIĞIMI DÜŞÜNMÜYOR"

Sheila her zaman yanında birilerinin olmasına ihtiyacı olduğunu hissediyordu. O nedenle kaybolması ya da kendini tehlikeye atması söz konusu değildi. Annelerinin bakımında özellikle Garrard'ın ablası önemli rol oynadı. Alışveriş, temizlik, Sheila'nın kuaföre götürülmesi gibi işler ablanın göreviydi. Garrard, "Babam anneme çok bağlıydı ve sağlığı yerinde olmamasına rağmen annemin bakımını üstlenmenin sadece kendi vazifesi olduğunu düşünüyordu. Dik kafalılığı her zaman işimize yaramadı" ifadelerini kullandı.

Demanslı kişilerin bakımında var olan bazı uygulamaları iç karartıcı bulduğunu da söyleyen Garrard ekledi:

"Annemle birkaç hafıza kliniğine gittik. Buralarda çalışanların hastayı tanıma istekleri yokmuş gibiydi. Sadece kutuyu işaretleyip reçeteyi veriyorlardı. Bugünden geriye baktığımda annem için yeterince şey yaptığımı düşünmüyorum. Babam için de yeterince şey yaptığımı düşünmüyorum; hele ki ben gençken onların benim için neler yaptıklarını düşünürsek..."

Nihayetinde Garrard ve kardeşleri babalarını evi zaman zaman bir bakım görevlisinin ziyaret etmesi noktasında ikna etti. Ancak iki ay sonra Ekim 2021'de baba hayatını kaybetti. Garrard, "O noktada annemin bir bakım evine gitmesi gerektiğine karar verdik. Şaşırtıcı gelebilir ama o dünya hakkında çok az bilgi sahibiyim. Özellikle de ailemin yaşadığı Batı Londra bölgesi söz konusu olduğunda" diye konuştu.

Demans hastalarına bakım veren tesislerin birçoğunun çok iyi durumda olmadığını belirten Garrard, "Birçok yeri ziyaret ettik. Bazılarında 'Annemi kesinlikle burada bırakamayız' dedik. Nihayetinde harika bir yer bulduk" ifadelerini kullandı. Sheila, Temmuz 2022'de hayatını kaybetti.

Ömrünü demans araştırmalarına adadı, annesinin Alzheimer olduğunu nasıl fark etti Oğlum ben iyi miyim

"BUNLAR BASİT, ZARARSIZ VE PAHALI OLMAYAN TEDAVİLER"

Annesiyle olan tecrübeleri sayesinde, demans hastalarına ve ailelerine nasıl davranması gerektiği konusunda birçok şey öğrendiğini belirten Garrard, "Kulağa aykırı gelebilir ancak bence konsültasyonlara eğlence unsurunu dahil etmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Frontotemporal demans yaşayan kişilerde bunu yapmak çok kolaydır. Çünkü bu kişiler karşı konulmaz bir biçimde enerjik ve neşeli olur" dedi.

Kişisel yaklaşımın çok önemli olduğunu ve hastaları hastaneye yatırmaktan mümkün olduğunca kaçınılması gerektiğini ifade eden Garrard, "Hastaneye yatırılmak kişinin sağlığına ve bilişsel potansiyeline ani ve derinden bir darbe oluyor" ifadelerini kullandı.

Yakın zamanda katıldığı Geller Komisyonu kapsamındaki amaçlarının da hastaneye yatışları azaltmak ve demansın erken teşhisini hızlandırmak olduğunu belirten Garrard, "Yeni ilaçlar şu an erken aşamalarda ve demansın ilerleyişini durdurup durduramayacaklarını bilmiyoruz. Ama bunu yapabildikleri takdirde erken teşhis kilit önemde" dedi.

Garrard, kişinin riski azaltmak için yapabileceği birçok şey olduğunu da belirterek, "Ben genelde şunu tavsiye ediyorum: Yapmaktan keyif aldığınız ama zorlayıcı bulduğunuz bir şey düşünün. Buna entelektüel çabalar da dahil. Mutlaka bulmaca çözmek gibi düşünmeyin bunu. Fiziksel egzersiz de gerçekten önemli. B vitaminleriyle desteklenmiş bir Akdeniz diyeti de aynı şekilde. Bunların hepsi basit, zararsız ve pahalı olmayan tedaviler" dedi.

The Telegraph'ın "I’m a top dementia doctor – here’s what I did when my mother was diagnosed with Alzheimer’s" başlıklı haberinden derlenmiştir.

False