Yılkı atlarına yazık değil mi

Güncelleme Tarihi:

Yılkı atlarına yazık değil mi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2007 00:29

Sibel Pektaş Yanık: "18 Kasım 2007 tarihli Pazar ekinde yayımlanan Savaş Özbey’in yılkı atlarıyla ilgili haberi ve muhabirinizin duyarsızlığını kınıyorum.

Üzerine titreyerek korumamız gereken, dünyada birkaç yerde yaşayan özgür at sürüleri, yağmalanmaları için resmen hedef gösteriliyor. Orada, atçılıkla uzaktan yakından alakası olmayan kendini bilmezler ’maceraperest kahramanlar’ olarak sunuluyor. Oradaki insanlar kimin atını kime satıyorlar? Onları koruyup özgürce yaşamalarını seyredeceğimiz yerde onları zevk olsun diye ahırlara tıkacağız."Okur Temsilcisi’nin Notu: Mesaj çok uzundu ve bana kalırsa çok ağır eleştiriler içeriyordu. Sanırım sorun, bu atların aslen doğada özgür yaşayan atlar olduğu vurgusunun haberde fazla öne çıkmasından kaynaklandı. Oysa gerçek öyle değil. Yoksulluğun çok yaygın olduğu eski Anadolu’da, zorlu kış şartlarında bakılma imkánı olmadıkları için doğaya salınan ve ilkbaharda geri toplanan, kullanılan atlara ’yılkı atı’ denirdi. Yani yılkı atı olmak iyi bir şey değildir; ölen ölür kalan sağlar bizimdir yaklaşımının insan-at ilişkisindeki yansımasıdır. Abbas Sayar’ın Yılkı Atı adlı romanı, yoksul insanlar ve bakılamayan atların işte bu acıtıcı öyküsünü anlatır. Bu nedenle de Hürriyet Pazar’da yayımlanan haberde, okurun dile getirdiği eleştirileri haklı çıkartacak bir neden olduğunu sanmıyorum. Ancak yazıda yılkı atı kavramının anlatılmamasını da bir eksiklik olarak görüyorum.F.Bahçe-Milan maçını neden haber yaptınız Birkan Gülnar: "16 Kasım 2007 günkü Hürriyet Gazetesi’nde, iki yıl önce Şampiyonlar Ligi’nde fenerbahçe’nin Milan’a 4-0 yenilmesini, fenerbahçe’yi küçük düşürecek şekilde magazinleştirip ana sayfadan verilmesinin mantığı ne olabilir? Ana sayfadan bu haberi veren arkadaşları kutluyorum!"Okur Temsilcisi’nin Notu: Okur Gülnar, Hürriyet Roma Muhabiri Reha Erus tarafından Corriere della Sera Gazetesi’nden aktarılan haberden şikáyetçi. Haberde o dönemin İtalya Başbakanı ve Milan takımının sahibi Silvio Berlusconi’nin, takımının fenerbahçe’ye daha fazla gol atmaması için golcü Shevchenko’nun uyarılmasını istediği belirtiliyor. Benzer tondaki diğer okur tepkilerinde de ne yazık ki hep aynı anlayış vardı; Taraftarı olduğumuz bu kulüple ilgili bu haberi verdiğinize göre, bize karşısınız. Yıllar önceki bir olayın haberi yeni çıktı diye, bu haberin görmezden gelinmesi beklenmemeli. Birkaç hafta önce Liverpool hezimeti ardından da Hürriyet’in beşiktaş karşıtı olduğu iddia edilmişti. O da yanlıştı, bu da yanlış. Gazetelerde hoşumuza gitmeyen şeylerin de yayımlanabileceğini hiç unutmamakta yarar var.Abhazya konusunda tepki varAkif Çergil: "16 Kasım 2007 tarihli gazetenizin 17. sayfasında Gürcistan’ın lideri Saakaşvili’nin Rusya Lideri Putin ile yaptığını iddia ettiği bir görüşmenin haberinin altında ’Abhazya Sorunu Nedir?’ başlığıyla Abhazya sorununu okuyucularınıza tanıtırken sorunun tarihçesinde büyük bir eksiklik bırakmışsınız. Yazıda verilen bilgi doğru ama eksiktir. Bolşevik devriminden sonra 1918 yılında Abhazya aynen Gürcistan gibi bir Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti iken 1921 yılında Gürcü asıllı Sovyet Lider Stalin tarafından zorla Gürcistan’a bağlı bir özerk cumhuriyet haline getirilmiştir. 1991 yılında SSCB’nin dağılmasıyla Gürcistan 1918 anayasasına dönerek bağımsızlığını ilan edince aynı anayasa gereği bir cumhuriyet olan Abhazya da bağımsızlığını ilan etmiştir. Okuyucularını tarafsız bir ilkeyle bilgilendirme amacı gütmesi gereken gazetenizde bu kadar fahiş bir bilgi eksikliği ile okuyucuların yanlış bilgilendirilmesi Türkiye’deki milyonlarca Çerkez ve Abhaz tarafından anlaşılamamaktadır."Okur Temsilcisi’nin Notu: Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından 1918 yılına dönüş değil, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ni oluşturan Cumhuriyetler’in bağımsızlıklarını ilan etmesi söz konusudur. Bu açıdan ve uluslararası hukuk açısından bakıldığında Abhazya’nın bağımsızlık ilanı Rus destekli ayrılıkçı bir savaş başlatmıştır. O nedenle de, sözünü ettiğiniz yazıda bir yanlış ya da tarafgirlik bulunmamaktadır.’Türk gençliği’ için içiniz sızlamıyor muNilay Yağan: "Şu haberin gözden kaçtığına inanıyorum: ’Cemre, Hamilton’la aşk gecesini anlattı.’ Gözden kaçmamış olsaydı yayımlanmazdı. Bu tür haberlerden etkilenebilecek Türk gençliği için bir nebze olsun içinizin sızlayacağını düşünüyorum."Okur Temsilcisi’nin Notu: Sözü edilen haber 20 Kasım günü Hürriyet’in birinci sayfasında yayımlandı: ’F1 pilotuyla aşk yaşayan Türk kızı.’ Haberde Cemre Mirel adlı bir kızın, İngiliz Sun Gazetesi’ne anlattıkları aktarılıyor. Olan şu: Yetişkin bir insan, öyküsünü bir gazeteye aktarmış, bir başka gazete de, yani Hürriyet de bu öyküyü kendi okurlarıyla paylaşmış. Benzer bir sürü öykü, her yerde sürekli yayımlanıyor zaten. O yüzden bu öykünün, ’Türk gençlerine’ nasıl bir zarar verebileceğini anlamakta zorlanıyorum doğrusu.Facebook bilgilerini neden verdinizTimur Vreskala: "Kişisel bilgiler gizli değil midir? Bugün gazetenizde Athena Grubu solisti ile ÇBS Boyaları’nın sahibinin kızının Facebook verileri yayımlandı. Ne hak ve sıfatla başkasına ait bilgileri bu şekilde ifşa ediyorsunuz. Daha dün, Facebook’taki verilerin reklam şirketlerine satılmasına karşı olanlarla ilgili haber yayımlayan Hürriyet Gazetesi değil mi?"Okur Temsilcisi’nin Notu: Yayımlanan bilgiler Facebook’a üye olanların zaten erişebileceği bilgiler olduğu için eleştiriniz yersiz.
Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!