Ahmet İsvan belgeselinde, meşhur bir gazinocunun İsvan'a tehdidi

Güncelleme Tarihi:

Ahmet İsvan belgeselinde, meşhur bir gazinocunun İsvana tehdidi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2017 15:55

Ahmet İsvan belgeselinde, meşhur bir gazinocunun İsvan'a tehdidi

Haberin Devamı

 

 

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'da 94 yaşında yaşama veda eden Eski İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ın yaşamını anlattığı Beylikdüzü TV'de gösterilen belgeseli ilgi gördü. Perşembe günü Levent'te kılınacak cenaze namazından sonra Yalova'nın Çiftlikköy İlçesi Taşköprü Beldesi'nde bulunan mezanrlıkta yatan eşi Reha İsvan'ın yanında toprağa verilecek.

Belgeseldeki kayıtta İsvan, bir dönem meşhur bir gazinocunun  kendisini ziyaret ederken önceki başkanlara belediye için bağış adı altında para verdiğini anlatırken, bunun 'kabul edilemez' olduğunu söylediğini anlattı. İsvan, "Aslan, bana 'Çocukların bisiklete biniyor, İstanbul'da da çok kaza oluyor" deyince görevliyi çağırarak kendisini yolcu ettirdim" dedi.
İstanbul'da 1973-77 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Ahmet İsvan 1 Mayıs 1977 günü meydana gelen ve tarihe 'Kanlı 1 Mayıs' olarak geçen olayların ardından sıkıyönetim mahkemesinde başlatılan DİSK davasında yargılanmış ve yaklaşık 27 ay hapiste kaldıktan sonra beraat etmişti.
Beylikdüzü Belediyesi, video kanalı 'Beylikdüzü TV' tarafından hazırlanan ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan Ahmet İsvan belgeselini yayınladı. Belgeselde; yaşamından kesitleri kamera karşısında bizzat anlatan Ahmet İsvan'ın yaşama gözlerini Türkiye Cumhuriyeti'yle birlikte açtığı, ilkokulu İstanbul'da, orta okulu ise Ankara'da tamamladığı belirtildi. İsvan'ın babasının Türkiye Cumhuriyeti'n simge kurumlarından Sümerbank'ta müdür olduğu ve yaşama bakışının, Atatürk Ankarası'nın idealist, yurtsever, umutlu havası içinde şekillendiği kaydedildi. Ahmet İsvan'ın Robert Koleji'ni bitirdiğinde ülke kalkınmasında tarımın hayati bir önem taşıdığını görerek, Anadolu topraklarını bilimsel tarımla buluşturmanın hayalini kurduğu ifade edildi.
"BÜYÜCÜ GÖZÜYLE BAKTILAR"
Ahmet İsvan'ın yaşamından kesitleri kamera karşısında anlattığı belgeselde, ABD'de tarım eğitimi aldıktan sonra Türkiye'ye döndüğü, öğrendiklerini hayata geçirmek için Yalova Taşköprü'de çiftçilik yaptığına dikkat çekildi. İsvan belgeselin bir bölümünde, "Derme çatma bir kuluçka makinesi yaptım oradan civciv çıkardım. Oradakiler bana neredeyse büyücü gözüyle bakıyorlardı. İnsanların dikkat merkezine alındım. Bu adam acayip şeyler yapıyor dediler" dediği bölüm aktarıldı.
"ECEVİT, 'İSTANBUL, 5 BAKANLIĞA BEDEL' DEDİ"
Belgeselde Ahmet İsvan'ın, bilimsel tarım üretiminin önemli örneklerini sergilediğı, çalışmalarının araştırmalara konu olduğu, siyasi kariyerinin CHP Yalova ilçe örgütünde başladığı, İstanbul İl Yönetim Kurulu Sekreterliği görevini üstlendiği ifade edildi. İsvan kendisi ile yapılan röportajda, yüzde 63.6 gibi tarihi oyla seçildiği İstanbul Belediye Başkanlığına dönemin CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in razı etmeye çalıştığını vurgularken şöyle dedi:
"Bülent beye benden uzak durması için rica ettim. Kendisine, 'Milletvekili adayı olur. seçilirsem, Tarım bakanlığını isteyebilirim" dediğimde bana  'İstanbul Belediye Başkanlığı 5 bakanlığa bedeldir' dedi. Belediye encümenliği çok önemli kurumdur. Arkadaşları razı ettim, '1 Adalet Partili seçelim' dedim. 'Demokrasi çoğunluk diktası değildir. Azınlığın da yeri vardır' demeyi fiilen gösterdim."
Belgeselde, seçimi kazanan İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ın o günleri anlatırken  CHP'nin 'Yoksulluk kader değildir', 'Bu düzeni değiştireceğiz' sloganlarına inanarak çalışıyorduk" diye anlattığı kaydedildi. İsvan'ın şeffaflık politikası izleyerek belediyeye ait tüm varlıkları açıkladığı, var gücüyle borçları ödediğini anlatırken, "Hükümetten çok para istedim ve aldım. Milliyetçi Cephe hükümeti parayı kesti. Ama kavga ile aldım. Para vermedikleri zaman grevler oldu, işçileri bu sıkıntıların benim kötü yönetimim sonucu olmadığına ikna ettim" diye konuştu.
'GAZİNOCULAR KRALI'NIN TEHDİDİ"
Ahmet İsvan'ın 'Halk Ekmek' ile İstanbul'da yaşayanları ucuz ekmek ile tanıştırdığı, engeller nedeniyle yapılamayan metro yerine 'Tercihli otobüs yolu' uygulamasıyla kent içi ulaşımda rahatlama sağlandığı vurgulandı. İsvan'ın İstanbul'da imar katliamına karşı kararlı bir tutum sergilerken, bu kentin Avrupa Kültür Mirası alanı olarak kabul edilmesinde önemli rol oynadığı birçok halkçı yerel yönetim uygulamalarına imza atttığı kaydedildi. Ahmet İsvan, röportajın bir bölümünde kendisinden önceki yönetimin İstanbul'daki büyük varlıklı kişilerden bağış kabul ettiğini ve yasayı uygulamama yöntemi geliştirmiş olmasının zoruna gittiğini anlatırken, "Çok meşhur bir gazinocu geldi. Çay ve kahve içti benim bina ne olacak? Ben size de yardım yaparım' dedi. 'Ben sizin yardımınızı kabul etmem' dedim. Belediyeler kişilerle, bağışla değil, vergi ile yaşar' dedim. beni tehdit etti. 'Oğulların çocukların, bisiklete biniyor İstanbul'da çok kaza oluyor' dedi. Görevliyi çağırdım, normal ziyaretçi  gibi iki kapılı konaktan çıkar gibi gitti. Sonra yıktık onu" diye konuştu.
Belgeselin son bölümünde İsvan belediyedeki yolsuzluk ve usulsüzlüklerin üzerine kararlılıkla gittiği 12 Eylül döneminde DİSK davasında yargılanarak 2 yıldan fazla tutuklu kalmasına rağmen  yargılama sonucu, aklandığı, sürekli siyasetin içerisinde kaldığı, hep ülke sorunlarıyla ilgilendiği, kitaplar yazdığı yaşamı boyunca örnek bir insan ve sosyal demokrat olduğu, demokrat kişiliği, nezaket ve bilgeliğiyle herkesin gönlünde bir yer edinmeyi başardığı vurgulandı. Beylikdüzü Belediyesi belgeselinde Ahmet İsvan ile ilgili şöyle denildi:
"YIKACAĞIMIZ SADECE BİR KAÇAK BİNA DEĞİLDİR"
"Ahmet İsvan, İstanbul Belediye Başkanı olarak güç sahiplerine direnerek kaçak yapılaşmaya karşı hukukun yanında cesaretle dururken de nezaketinden ve bilgeliğinden hiç taviz vermedi. Onun bir kaçak binanın yıkımı sırasında yaptığı şu konuşma bugün de geçerli bir ders niteliğinde: 'Bugün burada yıkacağımız sadece bir kaçak binadan ibaret değildir. Bu binayla birlikte para bağışlayarak belediye yasaları karşısında dokunulmazlık kazanılabileceği düşüncesini yıkıyoruz. Bu bina ile birlikte, paranın belediyemizde her kapıyı açabileceği görüşünü yıkıyoruz. Bu binayla birlikte, belirli kimselerin belediye karşısında yasadan daha güçlü olabileceği düşüncesini yıkıyoruz. Bu binayı yıkmakla halka gösteriyoruz ki belediyede halktan yana bir yönetim ve Ankara’da da yargıçlar var.”

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!