YA O BİZE ALIŞACAK YA BİZ ONA

Güncelleme Tarihi:

YA O BİZE ALIŞACAK YA BİZ ONA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2021 09:31

Şu an Antalya’da konaklama talebi giderek artarken mevcut girişler de oldukça hareketli. Sezon için umduğumuzu bulmaya çok yakınız.

Haberin Devamı

Ancak tam derin bir nefes alıp arkamıza yaslanacağız diye ümit ederken yeni bir sarsıntıyla doğruluyoruz yerimizden. Şimdi de insanları panikleten “Delta varyantı” sarsıntısı gündemde.

*

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaklaşık 100 ülke ve bölgede yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ilk olarak Hindistan’da görülen Delta varyantına rastlandığını bildirdi. Dolayısıyla dünyayı salgının bu yeni formuna karşı uyardı. Özellikle Moskova’da yoğun vaka sayıları bildiriliyor.

*

YENİ NORMAL YETMİYOR

“Salgın” dünyadan pek gitme niyetinde gibi değil. Aşı oranı artan, vaka sayıları oldukça azalan ülkelerde normale dönüş başladıktan kısa süre sonra vaka sayıları hızla artış göstererek yeni varyantlara rastlanıyor. Bu demek oluyor ki; artık bu virüsle ve hatta virüsün ortaya çıkacak yeni varyantları ile yaşamaya alışacağız. Artık “normalleşme” alıştığımız normalleşmeler gibi olmayacak.

*

Haberin Devamı

Özellikle salgın yeni varyantlarla anıldıkça ne yazık ki akla ilk olarak insan hareketliliğini arttıran turizm faaliyetleri geliyor. Uluslararası bu hareketliliğin salgını yaydığı gibi bir korku insanları panikletmiş olsa da henüz turizmin böyle bir durumu tetiklediğine dair herhangi bir kanıt yok. Söz konusu hangi sektör olursa olsan, panikleyip her şeyi durdurmak yerine “normalleşme” standartlarımızı değiştirsek? Çünkü anladık ki uzun bir süre daha bu gerçekle yaşamaya devam edeceğiz. Ya o bize alışacak ya da biz ona. Bir şekilde orta yolu bulacağız bulmasına da bu süre içerisinde önemli olan insanları koruyarak hayatın durma noktasına gelmesini önlemek.

*

VİRÜS KADAR TEHLİKELİ

Virüs elbette tehlikeli, ekonominin ve insan hareketliliğinin durma noktasına gelmesi ise dünya için başka boyutta bir tehlike yaratıyor ve bu tehlikenin ilacı ise virüsle birlikte yaşamayı öğrenmek. Evet hep birlikte dünya olarak aynı geminin içerisindeyiz, aynı sıkıntıları deneyimliyoruz, ancak bu durumu daha az tesirli hale getirebilmek için bununla yaşamayı öğrenmeliyiz.

*

Yalnızca turizm sektöründe değil her alanda ve her şartta artık eskisi gibi olamayacağımızı ve daha fazla zarar görmemek için olmamamız gerektiğini anlayalım. Bundan sonra her sektör daha fazla yara almamak için kendi “yeni normal”ini yaratmak zorunda. Oluşturacağımız bu yeni sistem kendi kendine işler hale gelene dek en doğru araçları aramaya devam edeceğiz.

*

LAVANTA MEVSİMİ

Haberin Devamı

Biraz da virüsün sıkıntılı havasından uzaklaşıp, doğanın içinde eşsiz rengi ve mis gibi kokusuyla bizi içine çeken lavanta köyünden bahsedelim. Çoğumuzun bildiği gibi haziran-ağustos ayları arası Isparta’da mis gibi kokuların yayıldığı hasat öncesi dönem. Şimdi o köy mora boyanmış ziyaretçilerini bekliyor. Ağustos başında hasat başlamadan mutlaka ziyaret edin. Hem virüsten uzak hem de güzel kokuların arasında muhteşem fotoğraflar çekilin. Turizmin en güzel hali deneyimdir. Yanı başımızdaki bu fırsatları deneyimlemeyi ihmal etmeyin.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!