DEFİNECİLERİ DRONE YAKALASIN

Güncelleme Tarihi:

DEFİNECİLERİ DRONE YAKALASIN
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2021 09:06

Salgınla mücadele için alınan sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle tarihi eserlerin yağmaya açık hale geldiğini belirten uzmanlar, arkeolojik eserlerin korunması için fotokapan, drone ve devriye yöntemlerinin kullanılmasını istedi.

Haberin Devamı

KOVİD-19 salgını nedeniyle alınan sokağa çıkma kısıtlamaları ve ‘tam kapanma’ uygulamaları gözlerden uzak antik yerleşimlerin korumasızlığını da akla getirdi. Tarihi eserlerin yağmaya açık hale geldiğini belirten uzmanlar, daha etkin önlemler alınmasını istedi. Doğa Koruma ve Milli Parklar personelinin tarih hırsızlarıyla daha başarılı mücadele ettiğine dikkat çeken uzmanlar, kullanılan yöntemlerin bütün arkeolojik alanlarda yaygınlaştırılmasını gündeme getirdi.

TARİHİ YERLERE FOTOKAPAN
Milli Parklar personelinin fotokapan, drone ve sahada devriye kullanarak tarih yağmacılarına göz açtırmadığını söyleyen arkeolog ve belgesel yapımcısı Ümit Işın, şöyle konuştu: “Yakalanan kaçak avcıların araçları dahil her türlü ekipmanına ihale yoluyla satılmak üzere el konuyor. Arkeolojik sit alanlarına da bu personel baksın. Yoksa kaçak kazılar yüzünden gelecek nesillere bırakacak çok az ören yerimiz kalacak.”

Haberin Devamı

‘YETKİLİLERE BİLDİRİN’ ÇAĞRISI
Doğa gezilerine çıkan insanlara rastladıkları tarihi yapıları yetkililere bildirme çağrısı yapan Ümit Işın, “Dağlarda gezmenin en kötü tarafı sürekli kaybolan kültür değerlerini hep görüyor olmak. Gördüğünüz antik kalıntıları fotoğraflayıp koordinat alın ve ilgili koruma müdürlüklerine iletin. Böylece tescil edilmesini sağlayın Her tescilli alan maden, HES, inşaat faaliyetlerine kapatılarak korunuyor” diye konuştu.

KORUCU SİSTEMİ GETİRİLSİN
Tarihi eser yağmasına karşı korucu sistemi öneren Myra ve Andriake Kazı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Çevik ise şunları söyledi: “Bu hastalığın reçetesi ağır yasal cezalarda. Bir de definecilikten etkilenen yerleşim merkezlerindeki kalıntıları orada yaşayan halka emanet etmek gerekiyor. Halkın bir kısmı değerlerimizi korumak için çırpınırken bir kısım aymazlar define hayali peşinde varlıklarımızı vandalca tahrip ediyor. Bir tür tarih ve doğa korucusu sistemi geliştirilmeli ve yakalatılan her defineci, kurtarılan her eser için ödül verilmeli.”

‘MİRAS’ YERİNE ‘EMANET’
Tarihi eserler için kültürel miras ifadesini kullanmanın da yanlış bir algı oluşturup istenmeyen sonuçlar doğurduğunu söyleyen Çevik, “Antalya o kadar zengin ki dağlar, vadiler, yaylalarda her adımda kalıntılarla karşılaşıyoruz. Onlara ‘emanet’ yerine ‘miras’ kavramını kullanmamızın olumsuz sonuçlarını kültürde ve doğada her boyutta yaşıyoruz. ‘Miras’ anne-babanızdan size kalmış hovardaca çarçur etme hakkınız olan bir şeydir. Oysa ‘emanet’ gelecek nesiller adına geçici olarak ellerinizdedir. Herkese aittir” dedi.

BAKMADAN GEÇME!