Akdeniz’den ‘Cannes’a

Güncelleme Tarihi:

Akdeniz’den ‘Cannes’a
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2019 10:39

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden bu yıl mezun olan genç yönetmen Turan Kubilay’ın çektiği ‘Saksak’ adlı belgesel, Cannes Film Festivali’nde Türkiye kataloğuna girerek dünyaya adını duyurdu.

Haberin Devamı

CANNES’A UZANAN BİR BAŞARI HİKAYESİ
AKDENİZ Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nden geçtiğimiz günlerde mezun olan genç yönetmen Turan Kubilay’ın, Denizli’deki zorlu ve trajik bir yaşayışı sinemaya aktarma başarısı ülke sınırlarını aştı. Burak Kaymak, Selinay Güneş, Yusuf Akbal, Engin Poyraz ve Doğacan Aktaş’ın yer aldığı ‘Saksak’ adlı film, Türkiye’de 8 festivalde ödül alırken, sinemanın değerlendirildiği zirve olarak kabul edilen Cannes Film Festivali’nde de yer alma hakkı kazandı. Turan Kubilay, filmin başlangıç hikayesini ve festival sürecini Hürriyet’e anlattı.
Türkiye’de ve yurt dışında dikkat çeken ‘Saksak’ filminin hikayesi nasıl başladı?
Akdeniz Üniversitesi’nde lisans eğitimimiz devam ederken belgesel için konu arayışı içindeydik. Gazete küpürlerinde, internet haberlerinde ve sohbetlerimizde ilginç bir konu yakalamaya çalışıyorduk. Halbuki konu burnumuzun dibindeymiş. Denizli’den bir arkadaşımızın ailesinin tütün işçiliği yaptığını öğrendik. Tütün işçiliği ekipteki herkesin geçmişinde olan bir meslekti ve bizi çok cezbetti.
Tütün üretimini seçip gittiniz. Orada neyle karşılaştınız?
Tütün işçiliği bizim filmi çektiğimiz Tavas Ovası’nda ve artık çok az yapılıyor. 2017’nin Haziran ayında tütün işçiliğinin yapıldığı köye gittik. Gülbağlık Köyü’nde ilk günler hiç çekim yapmadan sadece insanlarla konuştuk. Daha sonra 7 günlük bir çekim yaptık. Orada tasarladığımızdan çok farklı br dünya olduğunu fark ettik. Ağustos’ta yeniden gidip ikinci çekimleri gerçekleştirdik. Ege’de kaybolmaya yüz tutmuş bir şekilde devam ediyor. Bu insanların oradaki varlığı bizi çok cezbetti. Aktarmak istediğimiz, hala bir grubun hayatlarını tütün üreterek devam ettirmesi ve orada sıkışmışlığıydı. Tütün, ekiminden hasadına 11 ay süren çok meşakkatli bir iş. Köy halkı tatil yapamadan sürdürdükleri bu kısır döngüde aile üyeleriyle birlikte gece gündüz çalışıyor. Bu drama yaz aylarında mevsimlik işçiler de dahil oluyor. Tütün dünyanın her yerinde politik bir konu olmuştur. Ama biz temelinde insan olan bir film yapmak istedik. Uzun ve meşakkali tütün üretimi sürecini tütün işçisinin bir günüymüş gibi belgeselde vermek istedik.
‘Saksak’ birçok festivalden ödüllerle döndü. O süreçten bahseder misiniz?
Yönetmenliğini yaptığım ve kurgu senaryosunu yazdığım filmde, görüntü yönetmeni Burak Kaymak, yardımcı yönetmen Selinay Güneş, ses sorumlusu Yusuf Akbal görev aldı. Bu ekiple çok güzel bir bağ yakaladık ve sonra da birlikte çalışmaya devam ettik. Antalya Film Ekibi yapımcılığında hayata geçirdiğimiz filmde Engin Poyraz ve Doğacan Aktaş da yapımcı olarak yer aldılar. Belgeselin görüntülerini defalarca izleyerek yaptığımız kurgusu birkaç ay sürdü. Daha sonra başlayan festival sürecinde ‘Saksak’, Mersin Kız Kalesi Film Festivali, Çayda Çıra Film Festivali, İzmir Artemis Film Festivali, Toroslar Belediyesi Kısa Film Yarışması, Kanatlı Deniz Atı Film Festivali, Türk Dünyası Belgesel Film Festivali ve Rotary Film Festivali’nden 8 ödül getirdi. Türkiye’deki birçok festivalde ve yurt dışındaki prestijli etkinliklerde de film gösterildi.

Akdeniz’den ‘Cannes’a


ULUSLARARASI İLGİ
Cannes Film Festivali programına dahil olma başarısı nasıl gerçekleşti?
Türkiye’den Cannes Film Festivali’ne giden filmlerin hepsi bir Türkiye kataloğunda toplanıyor. Bu katalogu da Boğaziçi Sinema Derneği hazırlıyor. Türkiye’den Cannes’a giden 2 belgeselden biri olduk. Diğeri İstanbul’dan bağımsız bir filmdi. Cannes Film Festivali’nde tüm ülkelerin yer aldığı bir film market kuruluyor. Dünyanın her yerinden yönetmenler ve yapımcılar orada bulunan filmleri inceliyorlar. Bu sayede müthiş bir iletişim ağı kurulmuş oluyor. Hem Türkiye sineması, hem de filmimiz çok ilgi gördü. Aldığımız geri dönüşlerden sonra ‘Saksak’, Fransa’da iki ayrı yerde, Portekiz’de ve İtalya’da gösterildi. Şu anda Amerika’daki bir kısa film kanalı ve Türkiye’deki film kanallarına film için görüşmeler yapıyoruz.
Bunları tahmin ediyor muydunuz?
Bu işe ilk adımı atarken Cannes’a gideceğini hiç tahmin etmiyordum. O hepimize sürpriz oldu. Ama bulunduğun yerin ruhuna bürünerek yapılan her işin güzelleşeceğini biliyorduk. Güzel bir film yaptığımızı ve onunla çok fazla insanın ilgisini çekeceğimizi de tahmin ediyorduk.
GELECEK PROJELERİ
Bundan sonra ne yapmak istiyorsunuz?
Bundan sonra da belgeseller çekerek iyi bir yönetmen olma yolunda çalışmaya devam etmeyi planlıyorum. Hayalim Cannes’daki ana yarışmada bulunmak ve filmimi orada izletmek. Sundance, Venedik, Berlin gibi mayor festivallerin tamamında yarışmak hayalim ve dileğim.
İstanbul merkezli sinema sektörünün bir benzerinin Antalya’da da oluşması mümkün mü?
Çok mümkün. Antalya’nın yeni yapılanmış ve dünyada Hollywood’dan sonra sinema için en uygun ikinci şehir. Farklı yerlerinde aynı anda dört mevsimin yaşanması, ışığı, turizmi, tarihi ve doğal dokusu bu seçimde etkili oluyor. Ama Antalya’da bugüne kadarki en büyük yaptırım film festivali olmuş. Aslında bu şehir sahip olduğu potansiyelle İstanbul’u da aşıp bu işin merkezi haline gelebilir.
DETAYLAR BELİRLEYİCİ OLDU
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ayşad Güdekli, Saksak filminin Cannes başarısının sırrını şöyle anlattı:
“Saksak, karakterlere çok iyi odaklanmış bir film. Üniversitemizin öğrencilerinin hazırladığı bu filmde portreler çok iyi işlenmiş. Orada yaşayan insanların yıllarca içlerinde biriktirdikleri hüznü, pişmanlığı ve çaresizliği çok başarı bir biçimde kameraya aktarmışlar. Tütün işçilerinde Stocholm Sendromu’na benzer bir durum oluşmuş. Artık vazgeçmelerinin mümkün olmadığını gördükleri hayatı sevmeye başlamışlar. O mahkumiyetin yönetmen tarafından çok iyi işlenmiş olması, filmin açılarındaki, geçişlerdeki ve ışıktaki ustalık dikkat çekiyor. Günün hangi saatinde neyin çekileceği çok iyi planlanmış. Filmde sağlam bir silsileyle devam eden kurgunun yanında görsel bir şölen de var. Gece yarısı bir servise binerek tarlanın yolunu tutarak başlayan ve gün boyunca da devam eden bu zorlu üretim serüveninde kadın üreticinin mücadelesi de gözler önüne seriliyor. Saksak’ın çekilen onca filmden sıyrılıp profesyonelleri etkilemesinde bu detayların etkili olduğunu düşünüyorum. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğrencilerin pratik uygulamalar yapmalarına imkan veren bir sistemimiz var. AYFA adlı Sinema Atölyesi, AKİL Haber Ajansı, ÜniFM Radyosu, Kurumsal İletişim Birimi, AKÜN TV gibi mecralarda öğrencilerimiz işin içinde gelişiyorlar.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!