Yollarımız ve kent illüzyonu üzerine

Güncelleme Tarihi:

Yollarımız ve kent illüzyonu üzerine
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2008 00:00

Yayın hayatına girdiği günden bugüne ankara.sendeyolla.com’a gönderilen olmayan yol, bozuk yol, delik yol, eksik yol, tehlikeli yol haberlerinin ardı arkası kesilmiyor.

Örneğin Eskişehir Yolu.. İnşaatın yıllardır bir türlü bitmediği bu yol, uzaktan bakınca geniş, modern, şık bir ulaşım hattı. Ama gelin görün ki, Eskişehir yönünden kent merkezine giderken yakından baktığınızda, durum farklılaşıyor.

Beytepe’yi geçer geçmez lastiğiniz bir yarıkla tanışıyor. Sonra buruşmuş bir örtü görüntüsündeki en sağ şerit, sürücüler zar zor kaçıyor. ODTÜ’ye yaklaşırken sağ şeritte düştüğünüz belli belirsiz çukur, irili ufaklı başka çukurlar, inişler, çıkışlar..

Eskişehir Yolu belki de en iyi durumda olan yolumuz. Uzaktan bakınca göze güzel görünen yollar, yakından bakınca, sanki birer illüzyon.. Kent illüzyonu, yanılsaması..

Terzi kendi söküğünü dikemez misali, Angora Evlerinin önünden geçen ’S. Saltoğlu’ bulvarı bir başka mühendislik abidesi olarak duruyor karşımızda.. Geçen yıl Migros’un önünde bıçakla kesilmiş gibi, neredeyse bir metre çöken yol, aylar sonra yapılmıştı. Bugün aynı çökme, aynı yerden devam ediyor ve yine bir metreye yaklaştı.

BU DA MÜZİSYEN RÖGAR

Bekir Kılıç
’ın kimi zaman bilgilendiren, kimi zaman güldüren, kimi zaman düşündüren ’video haberlerini’, artık bütün Sen de Yolla ailesi yakından tanıyor. Kılıç’ın son video haberlerinden bir tanesi, insana ’gülelim mi, ağlayalım mı’ dedirtecek cinstendi.

Gönüllü muhabir Kılıç, Dikmen Caddesi’ndeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün hemen önündeki rögar kapağının üzerinden geçen araçları görüntülemiş. Her araç geçişinde yerinden oynayan rögar kapağı ve araçlar arka arkaya geçtiğinde caddede bir ’rögar senfonisi’ çınlıyor. Video haber, ağabeyimiz Yaşar Sökmensüer’in geçen yıl köşesinde yazdığı ’komutan logar’ filminin müziği olmaya aday..

İşte tam bu noktada, yollarımızın yarattığı kent illüzyonuna, bir de yaşam kumarı ekleniyor. Hergün belki binlerce kez yerinden oynayan o kapağın, bir anda yerinden çıkmayacağının ya da dik durumda sıkışıp kalmayacağının garantisini kim verebilir?

Eğer bu garanti verilemiyorsa, kentimizin orta yerinde her gün binlerce sürücü ölüm ile yaşam arasında bir kumar masasına oturtuluyor demektir.

Cumhuriyet’in kadınları var

SEN de Yolla’da şiirsel, edebi yönü ağır basan yazıları ile dikkat çeken üyemiz giritli, son yazısında Atatürk’ün ve Cumhruriyet’in kadınlarına değinmiş. İslam dininde yeri olmadığı halde, bir avuç din bezirganının kadına bakışındaki sakatlıkları kaleme alan giritli, yazısına "Bu topraklarda kadının bir yeri, özgürlüğü, bir de adı var. Çünkü Atatürk’ün Cumhuriyet kadınları var" cümleleri ile giriş yapmış.

"Öğrenemediyseniz hálá öğrenin, cenneti anaların ayakları altına seren Allah’ın adını kullanıp da kadının adını ayaklar altına almaya kalkışmayın" diyen giritli’nin yazısını ankara.sendeyolla.com’da okumanızı tavsiye ediyoruz.

Töre kurbanı olan, şiddete uğrayan, kuma olup çocukları nüfussuz kalan, eve kapatılıp okutulmayan, çocuk yaşta evlendirilen kadınları, ülkemizde artık asla görmemeyi yürekten diliyoruz.

Genelev Haziran’da kapanıyor, ya sonra

BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Melih Gökçek, geçtiğimiz günlerde Bentderesi’nde bulunan genelevin kaldırılacağını açıkladı.

Kentin tam ortasındaki konumu, yapısı ve daha pek çok nedenle kimsenin hoşgörebileceği bir mekan olmadığı kesin.

Ancak genelevi kapatmak ile ıslah edip taşımak arasında da büyük bir fark var. Bu iki yöntemden hangisinin doğru ve uygun olacağına karar verilirken, çok iyi düşünülmesi gerekiyor.

Gönüllü kent muhabirlerinden absinthe, bu hafta hayat kadınları ile ilgili farklı bir haberini bizlerle paylaştı. Genelev sorunu ve hayat kadınlarının kent gündemine girdiği bugünlerde, biz de absinthe’nin satırlarını bu köşeye taşımak istedik:

"Beşevler, Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’nde hayat kadınlarından geçilmiyor. Akşamın erken saatlerinde görülmeye başlayan bu kişiler, evimize girerken, yürüyüş yaparken, işten, okuldan eve dönerken adım başı kaldırımlardalar. Duran arabalardan, kimsenin umursamaz bu tavrından tüm cadde halkı şikayetçi. Çocuklarımız, genç kızlarımız böyle bir ortamın içinde olmamalı, bu gerçekle bu kadar burun buruna gelmemeli. Şikayet edilmelerine rağmen her gece aynı yerlerindeler. Birileri artık buna dur demeli"
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!