Okulumuz geri döndü

Güncelleme Tarihi:

Okulumuz geri döndü
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2009 00:00

Ankara Hürriyet’in Başkent’in yarım asırlık "hafıza mekanları"ndan Ankara Cumhuriyet Lisesi’nin yok olma tehlikesine karşı başlattığı kent kampanyası, bizzat Bakan Çubukçu’nun talimatıyla çözüme ulaştı.

"HAFIZA hatırayı kutsallaştırır..."

Fransız tarihçi Pierre Nora’nın bu sözleri, yazılı olmayan "kent anayasası"nın ilk maddelerinden birisi olarak düzenlenebilir:

"Her kentin ’kutsal’ emanetleri, hatıraları, hafıza mekanları vardır, yok edilemez..."

Ki bu nedenle, insanlar da, kentler de hafıza mekanlarına ihtiyaç duyar.

Başkent’in yarım asırlık "hafıza mekanları"ndan olan Ankara Cumhuriyet Lisesi de, hem ismini, hem de cismini yitirme tehlikesiyle karşı karşıyaydı...

Bu sürece karşı mezunlar, emekli öğretmenler, öğrenciler harekete geçerken, Cumhuriyet Lisesi mezunu olmayan duyarlı kentlilerin de tepkisiyle, Ankara Hürriyet son 24 saatte e-mail bombardımanı yaşadı.

Mutlaka çözüm bulunmalı

Kentin, özellikle Bahçelievler’in nadir simgelerinden olan tarihi lisenin, bu yıl son mezunlarını verdikten sonra, "Bahçelievler Anadolu Lisesi" ismiyle öğrenime devam etmesine tepki gösteren Cumhuriyetliler aynı çağrıda buluştu: "Mutlaka bir çözüm bulunmalı..."

Okulumu geri istiyorum

Ankara Cumhuriyet Lisesi mezunu, Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vafkı (ÇEKÜL) Ankara Temsilcisi Faruk Soydemir kampanyaya destek vererek, "Bu kent belleğinin, kent hafızasının, kent kimliğinin yok edilmesinin bir parçasıdır" tepkisini gösterdi.

Google ve Facebook’da grupları olan Cumhuriyet Liseliler de "Okulumu geri istiyorum" çağrısıyla bir araya gelerek tepkilerini dile getirdi.

Bakan talimatıyla çözüldü

Ankara Hürriyet haber merkezi, yoğun e-mail ve telefon trafiğiyle kilitlenirken, haberimizin üzerinden 8 saat bile geçmeden çözüm Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’dan geldi.

Bizzat Bakan Çubukçu’nun talimatıyla, Cumhuriyet Lisesi artık "Bahçelievler Cumhuriyet Anadolu Lisesi" ismiyle yaşayacak.

Haberimizin ardından önce lisenin isminin "Cumhuriyet Anadolu Lisesi" olması düşünüldü. Ancak Sincan’da aynı isimde bir lisenin var olması üzerine yeni isim belirlendi.

GÜN BOYU İLETİ YAĞMURU
/images/100/0x0/55eb6504f018fbb8f8be5477

Yüzlerce kentlinin iletilerinin tümünü sayfalarımıza aktarmak olanaksız. Ancak en çok 8 saat süren kampanya sürecisince gelen bazı iletileri sizinle paylaşmak istiyoruz.

KÜLTÜR MİRASI Hürriyet Ankara’da yer alan okulumuzla ilgili yazınızı sevinçle okudum. Bir kültür mirası haline gelen okulumuzun halini gözler önüne serdiğiniz için size teşekkür ediyorum. Ben 1971 yılı mezunuyum. Bazen öğle saatlerinde okulumuzun bahçesine gidip dolaştığımda gençlik günlerimi anımsıyor, kendimi huzur içinde hissediyorum. Ankara’da huzur duyabileceğimiz, anılarımızı yad edeceğimiz ne denli az yer kaldı. Buraları korumak, gelecek kuşaklara taşımak hepimizin görevi. (Yaşar Cengiz Çınar)

"Kendimi bildim bileli var olan Cumhuriyet Lisesi’nin başına gelenlerden yazınızla haberdar oldum. Madem ki Anadolu Lisesi statüsüne soktunuz, o halde "Ankara Cumhuriyet Anadolu Lisesi" dersiniz, olur biter. Onlarca anlamsız, hatırlaması, telaffuzu bile zor isimlere sahip Anadolu Liseleri, okullar varken neden 50 yıllık Cumhuriyet Lisesi’ne Cumhuriyet Anadolu Lisesi demek zor gelsin. Bu konudaki tepkimizi göstermek için ille de Cumhuriyet lisesi mezunu ya da öğretmen olmak gerekmiyor, duyarlı vatandaşlar olmak yeterli". (Sema)

"Ankara Hürriyet Gazetesi’nde haberinizi okuyunca aslında şaşırmadım. 2007 yılı Cumhuriyet Lisesi mezunu olarak çok rahat söyleyebilirim ki ilk bizim dönemimizde bu ayrım oluşturuldu ve birçok imkanımız elimizden alındı. Mezun olan bir çok öğrenci ilk yılında çok iyi yerleri kazandı. Okulumuzun başarı düzeyi ve kalitesi ortadayken, çeşitli dallarda kazandığı birçok ödül varken elli yıllık geçmişi niye değiştirilsin?" (Onur Ceylan)

"Hürriyet Ankara’da "Okuluma Dokunmayın" manşetinizi Hürriyet Ankara ekinde okuyunca Ankara Cumhuriyet Lisesi nin adına dokunulmayacağına inanıyorum. Bu konuyu sayenizde hallettiğimizi düşünüyorum. Bir kuruluş günü veya toplantı günümüz var mıdır bilmiyorum. Aslında bugüne kadar çok da takipcisi değildim. Gitmesek de okulumuz orada duruyordu. Ancak sahiplenmemiz gerektiğini en azından bir daha bu durumlara düşmemek için hep beraber öğrendik." (Levent Keçeli)

"Bu sene Cumhuriyet Lisesi Okul Meclisi’nde Okul İçi ve Okul Dışı İlişkiler Birim Başkanı olarak görev yapmıştım. Bugün gazetenizde o talihsiz manşeti gördüm. Bu noktada bir çözüm önerisi sunmak istiyorum: Mezunlar, öğrenciler, öğretmenler, kısacası bu lisede çalışmış, bu lise için çalışmış herkes bir kampanya başlatmalı. Siz de dahil diğer ünlü mezunlarımız da bu kampanyaya katılırlarsa daha çok ses duyurabiliriz". (Barış Çelik)

"Okulumuzla ilgili köşe yazınızdan grubumuz vasıtasıyla haberdar oldum. Okulumuzun adını yaşatmak için kendi çapımızda seferber olduk. Ben kendi adıma başta okulumuz mezunlarından olan birçok yazara sorunumuzu yazdım. 50. yılını kutlamaya hazırlandığımız sevgili okulumuzun yok oluşuna seyirci kalamayız. Birçok öğretmenimiz de bizlerle birlikte çabalıyor. Dilerim elbirliğiyle başarırız". (Nilgün Bostancı-İzmir)

"Hayatımın 7 yılı, çok güzel anılarla ve iyi bir eğitim alarak bu okulda geçti. Ankara için bir simge, bizler için bir abidedir bu okul. Okulun adı Bahçelievler Cumhuriyet Anadolu Lisesi olabilir. Bizi eğiten bütün öğretmenlerimize buradan teşekkür ederim". (Hakan Evcimen)

60. Sokak’ta patlayan bomba

ŞUBAT 1971’de Cumhuriyet Lisesi, 60. Sokak’a bakan duvarının kıyısında patlayan bombayla geçti ajans haberlerine.... Cumhuriyet’e 15-20 metreydi, oturduğumuz ev: 60. Sokak 124 numara.

Patlamayı duyunca koştuk. Yaralanan iki çocuğu göremedik. Ama kopan bir parmak, duruyordu yerde. Ve bombanın yerleştirildiği, parçalanmış Altınbaş teneke çay kutusu...

Biri 13, biri 14 yaşında iki ortaokul öğrencisi. Kolları, elleri kopmuştu. İsimlerini de unut(a)madım: Adıgüzel Yenilmez, Güçlen Özgenç. Yenilmez, paralelimiz 72. Sokak’ta bir apartman görevlisinin çocuğuydu. Gülhane Hastanesi’nde ölümle pençeleştiler. Kurtuldular diye HATIRLIYORUM.

Havada 45 yıl

ANKARA Cumhuriyet Lisesi’ne "Hava Harp Okulu’ndan sonra en çok havacı yetiştiren okul" da denir. Havacılık Kolu 1964 yılında kuruldu. Kurucular arasında kısa sürede milli paraşütçü seçilen Veliye Bayar da vardı. Bir yıl sonra, Ergazi Meydanı’ndaki bir atlayışta, sert bir rüzgar nedeniyle hayata veda etti Veliye Bayar. Onun adıyla süren Şehit Veliye Havacılık Kolu başarıdan başarıya koştu. 1976 yılında Cumhuriyet Lisesi’nin Kemal Ertaç, Kamil Bayhan ve Cem Dener’den oluşan takımı, Model Uçak Şampiyonası’nda Türkiye Birincisi oldu.

Okul yıllarımda Şehit Veliye Havacılık Kolu’nda paraşüt takımına katılmak istedim. Ailemden imza getirmem gerektiğini söylediler. Ailem gereken imzayı vermedi elbette. Arkadaşım Selami ve Ali’nin de aralarında olduğu paraşüt takımının açık yeşil, yakasız pilot montlarını ve onlara okulun giriş katında ayrılan odayı HATIRLIYORUM."

Anılarınızı bize yazın

OKULUMUZA, tarihimize, hafıza mekanımıza yeniden kavuştuk. Şimdi okul anılarınızı Ankara Hürriyet’e, ysokmensuer@hurriyet.com.tr adresine yazın, ki çoğalsın "yaşananlar".

Çünkü hafıza hatırayı hem kutsallaştırır, hem de yaşatır. Ve yaşayan hatıralar, farkındalık yaratır; kendini yeniden üretme hevesi/şansı verir insana...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!