Eymir Gölü’nde Sazan etkisi

Güncelleme Tarihi:

Eymir Gölü’nde Sazan etkisi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2023 10:04

Eymir Gölü’nde sayıları artan sazan balıklarının sudaki oksijen miktarını azalttıkları, bu durumun ise gölde ‘toplu balık ölümlerine neden olduğu’ ortaya çıktı.

Haberin Devamı

ODTÜ Biyoloji Bölümü ve Ekosistem Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOSAM) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, bu yıl Eymir Gölü’nde yaptıkları çalışmada toplu balık ölümlerine rastladıklarını söyledi. EKOSAM’ın 25 yıldır düzenli olarak gölleri mercek altına aldığını, bu yıl ise Eymir Gölü’nde kapsamlı bir çalışma yaptıklarını belirten Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, hem elde ettikleri sonuçları hem de atılması gereken adımları Hürriyet Ankara’ya anlattı.

Eymir Gölü’nde Sazan etkisi

ÖLENLERİN ÇOĞU TURNA BALIĞI

“Bizler, 1998-1999 ve 2005-2013 yılları arasında iki ayrı dönemde Eymir Gölü’nde sazangillerin seyreltilmesine dair çalışmalar gerçekleştirdik. Bunun sonucunda Eymir Gölü’nde sazan balıklarının seyreltilmesi yani biyomanipülasyon yapıldı ve su berraklığının önceki döneme göre dört kat arttığı ve fosfor oranının azaldığı gözlendi. Göl ekosisteminin temel ögesi olan su içi bitkileri tekrar geniş alanlarda büyümeye başladı. Fakat, pandemi döneminde ne yazık ki bu göllere sazan balık aşılaması yapıldı dolayısıyla hem Eymir’de hem Mogan’da sazan sayısı arttı. Bu uygulama ve son yıllarda yaz aylarında şiddetli yaşanan ısı dalgaları ile birlikte suda çözünen oksijen miktarı da sıcaklıkla azaldı. Sıcaklık, biyolojik üretimi daha fazla artırdığı için gölde tekrar su bulanıklığı ve fosfor seviyesinde artış oldu, oksijen oranı ise azaldı. Dolayısıyla Eymir Gölü’nde aşırı miktarda bulunan sazan balıklarının beslenmelerinin neden oldukları oksijensizlik artarak toplu balık ölümlerine neden oldu. Ölen balıkların çoğunluğu düşük oksijen konsantrasyonlarına ve bulanık su koşullarına çok az dayanıklı olan Turna balığıdır. Oksijensiz koşullara çok dayanıklı olan sazan balıklarında ise ölüm çok az olmuştur.

Haberin Devamı

Eymir Gölü’nde Sazan etkisi

BİR ELEKTRİK SÜPÜRGESİ GİBİ ÇEKER

Haberin Devamı

Sucul ekosistemleri etkileyen en yaygın stres faktörü hem arıtılmamış evsel atıklardan hem de tarım arazilerinden yağışlarla göle gelen yüksek besin tuzlarının (azot ve fosfor) sonucu meydana gelen bitkisel plankton, yani alglerin aşırı şekilde çoğalmasıdır. Bu durumun varlığı, göllerde dipten beslenen sazangillerin artmasına neden olur. Sazangiller dipten beslenir dip çamurunu bir elektrik süpürgesi gibi çeker ve içindeki omurgasızları yiyip geri püskürtürler. Bu yüzden suyu hem bulanıklaştırıp hem de tabandaki oksijenin azalmasına ve fosforun suya karışmasına neden olurlar. Artan su bulanıklığı ve çözünmüş besin maddelerinin yüksek konsantrasyonları ile bitkisel planktonlar daha da fazla artar ve bunların biyolojik parçalanmaları sonucu suda oksijen miktarında çok azalma olabilir. Oksijen seviyelerine daha hassas olan etçil balıkların yaşam koşulları zorlaşır. “

Haberin Devamı

Eymir Gölü’nde Sazan etkisi

EKOLOGLARLA İŞ BİRLİĞİNDE OLUNMALI

Göllerde toplu balık ölümlerinin yaşanmaması adına çözüm önerilerini ve atılması gereken adımları sıralayan Prof. Dr. Meryem Beklioğlu, şunları söyledi:
Eymir Gölü’nün iklim değişimi ile artan ısı dalgaları karşısında kırılganlığını artıran sazan balıklarının tekrar seçici olarak gölden uzaklaştırılması önemli bir restorasyon tekniği olarak öne çıkmaktadır. Bilgisizce yapılan sazan balığı aşılamaları da sadece Eymir Gölü değil ülkemizdeki diğer tüm göllerin iklim değişimine karşı uyum ve dayanıklılığını artırmak için mutlaka durdurulmalıdır. Geçmişten beri uyguladığımız uygulamaların birçoğu ekoloji ve ekosistem yapısı ve işlevlerini anlamadaki bilginin çok zengin olmadığı bir döneme ait. Göllere sazanlandırma yaparak ekolojik yapı ve işlevlerini bozuyoruz ve biyoçeşitliliği kaybediyoruz ve gölleri küresel ısınmaya karşı da daha kırılgan hale getiriyoruz. Göllerin uyum ve dayanıklılığını artırmak için de yapabileceğimiz en önemli şey, göllere gelen azot ve fosforu engellemek, arıtılmamış evsel atık sularını vermemek ve sazangil gibi balıkları kesinlikle seyreltmek olacaktır. Öte yandan, göllere gelen besin tuzu (yüksek azot ve fosfor içeren) deşarjlarının da acilen bu dayanıklılığı arıtmak için durdurulması gereklidir. Sazan balığı üreticiliği yapılmak isteniyorsa bunun için akarsular, göllerin ekolojik yapılarının ve biyoçeşitliliğinin heba edilmemesi gerekir. Bunun yerine havuzlar yapılabilir. Sazan balıkları bu havuzların içinde de üreyebilir. Ayrıca yetkili birimler alınan kararlarda ekosistemlerin yapı, işlev ve biyoçeşitliliklerini de dikkate alan ve bu konuda uzmanlığı olan ekologlarla iş birliği içinde yapılacak uygulamalara karar vermeliler.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!