Ata’yı hissedin

1. Türkiye Büyük Millet Meclisi-Ulus

Atatürk’ün mebuslarla beraber dua ettiği o meşhur fotoğraf 1. Meclis’in önünde çekilir. 23 Nisan 1920’de binlerce kişinin katılımıyla açılan Meclis, 115 temsilci ile ilk toplantısını yapar. Binada ertesi gün yapılan ikinci toplantıda Mustafa Kemal Atatürk, oy birliğiyle Meclis Başkanlığı’na seçilir. Kurtuluş Savaşı’nın başarıyla yönetildiği tarihi bina; ilk anayasanın kabulü, İstiklal Marşı’nın kabulü, saltanatın kaldırılması, Lozan Barış Antlaşması, Ankara’nın başkent oluşu, Cumhuriyet’in ilanı gibi birçok önemli karara ev sahipliği yapmıştır. 1. TBMM günümüzde ise Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak gezilebiliyor. O dönemi gösteren fotoğrafların ve tabloların yer aldığı müzede; Atatürk’ün bastonu, mavzeri, mühürleri, dürbünü, Cumhurbaşkanı olduktan sonra çekilen ilk fotoğrafı, balkonda çekilen fotoğrafları sergileniyor. Pazartesi hariç her gün 10.00-16.30 saatleri arasında ziyaret edilebilen müzenin giriş ücreti yetişkinler için 5, öğrenciler için 2.5 TL.

2. Türkiye Büyük Millet Meclisi-Ulus

2. TBMM, günümüzde Cumhuriyet Müzesi olarak ziyarete açık. Bina, 1924-1960 yıllarında Atatürk ilke ve devrimlerinin gerçekleştirilmesi, önemli yasaların çıkarılması, uluslararası anlaşmaların imzalanması ve çok partili sisteme geçiş gibi Türkiye siyasi tarihinin önemli olaylarına tanıklık etti. Atatürk, 15 Ekim-20 Ekim 1927 tarihleri arasında 6 gün süre ile 36 saat 33 dakika boyunca süren ölümsüz eseri ‘Büyük Nutuk’u buradaki Genel Kurul Salonu’nda okudu. Atatürk’ün kişisel eşyalarının sergilendiği odaların yer aldığı müzede, Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’nu okuduğu mikrofon da bulunuyor. Her gün 08.30-17.30 saatleri arasında açık olan müzenin giriş ücreti 15 TL.

Meteoroloji Müzesi-Keçiören

27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Atatürk, o dönem Ziraat Mektebi olan, bugün ise Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kampüsü’nde yer alan binayı karargâh olarak kullandı. Misâk-ı Millî’nin belirlenmesi, o dönemdeki isyanların bastırılması gibi tarihi kararların alındığı binadaki Atatürk’ün çalışma odası korunuyor ve ziyarete açık tutuluyor. Atatürk’ün kaldığı ve Kurtuluş Savaşı planlarını hazırladığı odada; çalışma masası, soba, perdeler, halı gibi eşyalar yer alıyor. Meteoroloji Müzesi’nin içindeki bu özel bölüm, hafta sonları hariç 09.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz gezilebiliyor.

Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi-Ankara Tren Garı

Direksiyon Binası, Atatürk’ün 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelişinden itibaren Başkomutanlık Karargâhı ve konutu olarak emrine tahsis edilmişti. Günümüzde Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi olarak hizmet veren bina, Milli Mücadele’de komuta merkezi olarak kullanıldı. Binanın alt katında demiryollarına ait eşyalar sergilenirken, üst katında Atatürk’ün kabul odası, çalışma odası, yatak odası gibi bölümler yer alıyor. Müzenin hemen yanında da Atatürk’ün yurt gezilerinde kullandığı Beyaz Tren’in bir vagonu ve içerisinde eşyaları sergileniyor. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin oluşturulması ile bugünün her yıl Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanmasının kararları da yine bu binada alındı. Bu bina aynı zamanda Atatürk’ün ‘Hâkimiyet, kayıtsız şartsız milletindir’ sözünü ilk kez söylediği yer olma özelliğine sahip. Ankara Tren Garı içerisinde yer alan ve girişi ücretsiz olan Demiryolları Müzesi, hafta içi 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık, hafta sonu ise kapalı.

Beynam Atatürk Tarih ve Kültür Evi-Balâ

Atatürk ve arkadaşları, Milli Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’dan yola çıkıp Ankara’ya gelirken, 26 Aralık 1919’da fırtınaya yakalanırlar. 13 kişilik heyeti, Beynam Köyü muhtarı Veli Çavuş ve köylüler bu evde misafir eder. Atatürk de bu vefakârlık örneğine, ilk Meclis seçimlerinde adaylığını Balâ’dan koyarak karşılık verir. Atatürk’ün konakladığı ev, TSK Güçlendirme Vakfı tarafından eski haline uygun şekilde yeniden inşa edildi. Bu özel evi, Balâ Belediye Başkanlığı ile iletişime geçerek gezebilirsiniz.

Atatürk Müze Köşkü-Çankaya

Atatürk’ün, Meclis Başkanı seçildikten sonra yerleştiği Ankara’daki İstasyon Binası’nın çalışma ve dinlenme koşullarına uygun olmaması nedeniyle yeni bir yerleşim yeri aranır. Kasapoğlu Köşkü olarak bilinen ev, Ankaralılar tarafından satın alınarak Büyük Önder’e armağan edilir. 1923’te Atatürk’ün Latife Hanım ile evlenmesinden sonra ailenin günlük yaşamı ve Ata’nın siyasi-askeri hayatı için yetersiz olan bu köşkün büyütülmesi için çalışmalar yapılır. Atatürk, yeni Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün bitirildiği 1932 yılına kadar 11 yıl boyunca burada ikâmet eder. Köşkte, Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından Atatürk’e hediye edilen mobilya takımı, Hüseyin Avni Lifiş’in 1922 tarihli tablosu ve üzeri eski harflerle imzalanmış olan Ağlayan Kadın tablosu, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın gençlik fotoğrafı, Atatürk’ün 1931 yılı milletvekili mazbatası gibi eşyalar sergileniyor. Köşke ziyaretler, hafta içi Cumhurbaşkanlığı Çankaya Yerleşkesi 7 numaralı kapıdan hafta sonu 5 numaralı kapıdan yapılıyor. Pazartesi günleri kapalı olan köşkü ziyaret etmek isterseniz telefonla veya e-posta yoluyla randevu almanız gerekiyor.

Alagöz Karargâh Müzesi-Polatlı

Sakarya-Eskişehir muharebeleri sonrasında Türk ordusu Sakarya hattına çekilirken, Başkomutan Mustafa Kemal’in karargâhı ile Batı Cephesi Komutanlığı karargâhı 1921 yılı Ağustos’unda Polatlı’ya çekilmişti. Alagöz Köyü yakınında Türkoğlu Çiftliği’ne ait olan bu ev, Millî Mücadele açısından çok büyük bir önem taşıyan Sakarya Meydan Muharebesi’nde 23 Ağustos’tan 13 Eylül 1921 tarihine kadar 22 gün Atatürk’ün karargâhı oldu. Atatürk’ün ölümsüz eseri Nutuk’ta, “12 Ağustos 1920 günü Erkan-ı Harbiye Umumi Reisi Fevzi Çakmak Paşa hazretleriyle beraber Polatlı ilçesinde cephe karargâhına gittim” şeklindeki notu yazdığı yer burasıdır. İki katlı ev; giysi odası, kitaplık ve hatıra eşya odası, zabitan yemek odası, mutfak, muhabere odası, başkumandanlık odası, kurmay heyeti odası, dinlenme odası, yaverler odası, Atatürk’ün yatak odası, Atatürk’ün yemek odası ve hizmet eri odası olmak üzere 12 odadan oluşmakta. Müzeyi Anıtkabir Komutanlığı’yla iletişime geçerek ziyaret edebilirsiniz.

Pembe Köşk-Çankaya

Atatürk’ün Ankara’daki resmi evi Çankaya Köşkü’ydü. Ancak haftanın birkaç akşamını birkaç yüz metre aşağıdaki ‘Pembe Köşk’te geçirirdi. Bu evde, İsmet İnönü otururdu. Ankara’da sosyal ve kültürel hayattaki pek çok ilke sahne olan Pembe Köşk, 1927’de Ankara’nın ilk balosuna da ev sahipliği yaptı. Yemek odasının döşenmesinde Atatürk’ün emeği büyüktü. Atatürk, akşamları İnönü’ye telefon eder ve gelmek istediğini bildirirdi. Evde konukları için yemek yoksa kendisi getirirdi. Pembe Köşk, her yıl 23 Nisan ve 29 Ekim’i içine alan aylarda yaklaşık bir ay boyunca ücretsiz olarak ziyarete açılıyor. Açılış tarihleri ve süreleri İnönü Vakfı tarafından duyuruluyor.

Atatürk Köşkü- Çubuk 1 Barajı Rekreasyon Alanı

Çubuk-1 Barajı, Atatürk’ün talimatıyla Çubuk Çayı üzerinde 1930’da yapımına başlanmış bir baraj. Barajın yapım sürecini bizzat Atatürk yerinde incelemiş, denetlemiş, hatta inşaat çalışmalarını yakından izleyebilmesi için baraj inşaatına yakın bir sırtta küçük bir köşk yaptırılmış, zaman zaman da bu köşkte dinlenmişti. Cumhuriyet döneminin ilk betonarme barajı olan Çubuk Barajı 3 Kasım 1936’da Atatürk tarafından açıldı. Çubuk Çayı’nın kirlenmesi ve baraj çanağının alüvyonla dolması nedeniyle 1994 yılından itibaren barajda su birikimi durduruldu. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilerek çevre düzenlemesi yapılan baraj ve Atatürk Köşkü, geçtiğimiz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda açıldı. Rekreasyon alanına gittiğinizde Atatürk’ün izlerini taşıyan köşkü gezebilir içindeki bölümleri inceleyebilirsiniz.

Atatürk Kolibası-Söğütözü

1926’da Atatürk Orman Çiftliği projesi üzerinde çalışan Atatürk, bir akşam etrafı dolaşırken Söğütözü’nü keşfeder. Çorak kentin ortasında yeşermiş bir söğüt ormanı bulmak, Ata’yı mutlu eder. “Şu söğütlerin içinde küçücük bir ‘kolibam’(kulübe) olsaydı” der. Burada Macar bir ustaya, Atatürk’ün kendi cebinden karşıladığı parayla koliba yaptırılır. Küçük bir kapısı, bir kahve ocağı, iki penceresi ve bir sediri olan kulübe Atatürk’ün yalnız kalmak istediğinde gelip dinlendiği yer olur. Sediri örten ladik halı seccadenin, Atatürk’e annesi Zübeyde Hanım’ın hediyesi olduğu söyleniyor. Günümüzde etrafı plazalarla sarılmış durumda olan ve pek bilinmeyen bu özel yapı, Orman Genel Müdürlüğü kampüsü içinde ziyaret edilebiliyor.